Bölgesel bir mücadele alanı: Doğalgaz

Bölgesel bir mücadele alanı: Doğalgaz
TT

Bölgesel bir mücadele alanı: Doğalgaz

Bölgesel bir mücadele alanı: Doğalgaz

Doğu Akdeniz havzasındaki doğal gaz keşfi, bölgeye kıyı devletlerin birçok komşusu gibi petrol ihraç eden ülkelere dönüşme isteklerini artırdı. Doğu Akdeniz havzasını çevreleyen ülkelerin çoğu, Mısır ve Suriye’de olduğunu gibi iç tüketim için zar zor yeterli olan veya olası petrol servetlerini kaybettikleri için sınırlı hale gelen petrol rezervlerine (petrol ve gaz) sahip. İsrail, Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki Filistin yönetimi bölgeleri, Kıbrıs ve Türkiye ile yaşananlar gibi tüm petrol ihtiyaçlarını ithal etmek zorunda.
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu tarafından ‘Levant Havzası’ konusunda yayınlanan, bölgedeki petrole ilişkin bir ön çalışma bölgenin geri kazanılabilir petrol rezervleri içerdiğini ve bunların 2,221,378 milyar metreküp gaz ve 3,759 milyar varil petrole eş değer olduğunu ortaya koydu. Gaz rezervlerinin büyüklüğünün dünyanın toplam rezervinin yaklaşık yüzde 1’i olduğu tahmin ediliyor. Levant Havzası; Gazze Denizi, denizcilik alanları, İsrail anakarası, Batı Şeria, deniz bölgeleri, Lübnan anakarası, sahil, Suriye deniz bölgeleri ve Kıbrıs bölgelerini kapsıyor.
Petrol üreten birçok ülkede olduğu gibi bu konuda anlaşmazlıklar yaşanıyor. Arap- İsrail çatışmasıyla temsil edilen Doğu Akdeniz’deki çatışmaların türetiliş tarihi, petrol keşiflerinden önce deniz sınırının olmaması, bazı bölge liderlerinin yayılmacılık arzuları, ilgili devletler arasında güç dengesindeki bozukluk, büyük ülkelerin bölgenin zenginliğine ilişkin geleneksel ve modern amaçları göz önüne alındığında, Doğu Akdeniz havzasında petrol endüstrisinin başlangıcından bu yana farklılıklar ve anlaşmazlıklar belirmeye başladı.
Doğu Akdeniz’deki keşiflerde en önemli faktör, İsrail’e komşu Arap ülkelerinden veya diğer bölgelerden yakıt ithal etmesine gerek kalmadan bir başına yeterli şekilde, kendi kendine hidrokarbon enerjileri sağlama, Arap ülkelerine malzeme ihraç etme, ortak stratejik hidrokarbon projeleri inşası ve yavaş yavaş Arap enerji sektörüne girme olanağı sağlamasıydı. Bu, gerçekte de olan bir durumdur. İsrail’in ilk olarak Avrupa pazarlarına gaz ihraç etmeye çalışması dikkat çekicidir. İsrail ile barış anlaşmaları imzalayan Arap ülkelerine, yani Ürdün ve Mısır ile Filistin yönetimine ihracata öncelik vermek üzere yapılan plan birdenbire değişti ve Avrupa’ya ihracat olasılığı incelenmeye başlandı.
ABD, ilgili ülkelerle ilişkileri aracılığıyla söz konusu projelerde İsrail’i destekledi. İsrail, Mısır ve Ürdün için uzun vadeli ihracat sözleşmeleri yaparak ulaşarak bazı başarılar elde etti. Bunların ilki, İsrail sularındaki iki ana şirket olan ABD merkezli Noble Energy ve İsrail merkezli Delek Group’un sondaj faaliyetleri sonrasında pahalı finansman gerektiren devasa Tamar ve Leviathan sahalarını geliştirmek amacıyla milyarlarca dolar borç almak amacıyla uluslararası finans piyasalarına başvurması oldu. Şirketler, milyarlarca kredinin teminatı olarak komşu Arap ülkeleriyle ihracat sözleşmelerini kullandı. İkinci olarak, Arap ülkelerine ihracat projeleri için teminatlı krediler, İsrail gaz endüstrisini geliştirme imkânı sağladı. Bu noktada hem Mısır hem de Ürdün ekonomileri için doğal gaz arzının gerekli olduğu belirtilmelidir. Ancak Arap petrol şirketleri, doğal gaz arzının mevcut olmasına ve gerekli kârları elde etme olasılığına rağmen bu iki noktayı uygulamak için gerekli inisiyatifleri almadı.

Lübnan ve Filistin’in arzuları, İsrail’in engelleri​​​​​​​

Doğu Akdeniz gazı: Örtüşen ve çelişkili çıkarlar (1)

Mısır, bölgesel bir doğalgaz merkezi olmaya çalışıyor​​​​​​​



Hindistan'ın Tesla hamlesi sonuçsuz kaldı

Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)
Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)
TT

Hindistan'ın Tesla hamlesi sonuçsuz kaldı

Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)
Mumbai'deki bir konut binasının otoparkında elektrikli araba şarj ediliyor (AP)

Stuti Mishra Asya İklim Muhabiri 

Hindistan'ın üst düzey bir federal bakanı, hükümet teşviklerine ve Elon Musk'la yapılan görüşmelere rağmen Tesla'nın Hindistan'da elektrikli araç üretmesinin artık beklenmediğini doğruladı.

Ağır Sanayi Bakanı H.D. Kumaraswamy, Narendra Modi hükümetinin elektrikli araç üretmeye yönelik yeni planına ABD'li şirketin ilgi göstermediğini pazartesi günü söyledi. Böylece otomobil üreticisini ikna etme çabalarının başarısızlıkla sonuçlandığı ilk kez kamuoyuna açıklanmış oldu.

Kumaraswamy gazetecilere yaptığı açıklamada "Mercedes Benz, Skoda-Volkswagen, Hyundai ve Kia ilgi gösterdi. Tesla'dan böyle bir şey beklemiyoruz" diyerek şirketin bunun yerine iki perakende satış galerisi açmayı planladığını ekledi.

Hindistan'da üretimle ilgilenmiyorlar.

Haber ajansı PTI'nin yetkililere dayandırdığı haberlerde Tesla'nın, ülkenin elektrikli araç politikası kapsamında yapılan ilk görüşmelere katıldığı ancak sonraki turlara dahil olmadığı bildirilmişti.

Bu açıklama, Modi hükümetinin bu hafta elektrikli araç politikasına ilişkin resmi yönergeleri yayımlayarak en az 500 milyon dolarlık yatırım yapmayı ve üç yıl içinde yerel üretime geçmeyi taahhüt eden yabancı otomobil üreticilerine ithalat vergilerinde indirim sunmasının ardından geldi.

Bir yıldır üzerinde çalışılan bu politika, başlangıçta Tesla'yı ülkede üretim yapmaya ikna etmek üzere tasarlanmıştı.

Hindistan Ağır Sanayi Bakanlığı, otomobil üreticilerinin ülkede yaklaşık 500 milyon dolarlık yatırım yapmayı taahhüt etmeleri halinde, mevcut yüzde 70'lik gümrük vergisi yerine yüzde 15'lik indirimli gümrük vergisiyle sınırlı sayıda elektrikli araç ithal etmesine izin verileceğini açıkladı.

Musk daha önce yüksek ithalat vergilerinin Tesla'nın Hindistan pazarına girmesini engellediğini söylemişti. Daha sonra Washington DC'de bir araya geldiği başbakanla, Hindistan'ın teknoloji ve inovasyon alanındaki potansiyelini konuşmuştu.

Ancak bu tür girişimlere rağmen Tesla geri adım attı. Hindistan deneme amacıyla araç ithalatı yerine yerel üretim yapılmasını şart koşunca, Amerikan şirketinin ilk giriş planları 2022'de rafa kaldırılmıştı. Musk daha sonra yatırım için "doğru zamanlamayı bulmaya çalıştığını" söylemişti.

Analistler, Hindistan'ın elektrikli araç pazarının Tesla'nın üst düzey modellerine henüz hazır olmayabileceğini savunuyor. Elektrikli araçlar halihazırda ülkedeki binek araç satışlarının yüzde 3'ünden azını oluşturuyor ve yerli alternatiflerin fiyatı Tesla'nın en ucuz modelinin yarısı kadar.

Şarj altyapısının yetersizliği ve kötü koşullardaki yollar da caydırıcı faktörler olabilir.

Tata Motors, yüzde 60'ın üzerindeki hisseyle Hindistan elektrikli araç pazarında hakim konumdayken, onu yüzde 22'yle MG Motors izliyor.

Küresel olarak Tesla, rakiplerinin ve özellikle Çinli BYD'nin artan baskısıyla karşı karşıya. Musk'ın ABD Başkanı Donald Trump'la bağları nedeniyle yaşanan siyasi tepki sonucu satışları 2025'in başında üç yılın en düşük seviyesine geriledi. Musk, geçen hafta yönetimdeki danışmanlık görevinden ayrıldı.

Independent Türkçe,independent.co.uk/asia