Hubble Uzay Teleskobu'nun yeni Jüpiter fotoğrafındaki çarpıcı ayrıntılar bilim insanlarını şaşırttı

Jüpiter'in giderek küçüldüğü söylenen kırmızı lekesi, Hubble'ın yeni karesinde tüm ihtişamıyla görülüyor (NASA)
Jüpiter'in giderek küçüldüğü söylenen kırmızı lekesi, Hubble'ın yeni karesinde tüm ihtişamıyla görülüyor (NASA)
TT

Hubble Uzay Teleskobu'nun yeni Jüpiter fotoğrafındaki çarpıcı ayrıntılar bilim insanlarını şaşırttı

Jüpiter'in giderek küçüldüğü söylenen kırmızı lekesi, Hubble'ın yeni karesinde tüm ihtişamıyla görülüyor (NASA)
Jüpiter'in giderek küçüldüğü söylenen kırmızı lekesi, Hubble'ın yeni karesinde tüm ihtişamıyla görülüyor (NASA)

Hubble Uzay Teleskobu, giderek yaşlanıyor ama hala kozmosun en muhteşem görüntülerini elde etmeyi başarıyor. Teleskop şimdi de güçlü gözlerini Jüpiter’e dikti ve şimdiye kadar yakaladığı en iyi karelerden birini sundu.
Fotoğrafta devasa gezegenin büyük kırmızı lekesiyle ondan biraz daha küçük beyaz lekesi çarpıcı bir netlikte görülüyor. Aslında bu çok şaşırtıcı bir durum. Çünkü önceki araştırmalar, kırmızı lekeyi meydana getiren fırtınanın son demlerini yaşadığını ve biz ölmeden önce ölebileceğini ortaya koymuştu.
Hubble ekibiyse kırmızı lekenin hala Dünya’yı yutabilecek kadar büyük olduğunu ve “küçülme hızının yavaşlamış gibi göründüğünü” ifade ediyor. Ekip, lekedeki küçülmenin nedeninin “tam bir muamma” olduğunu da ekliyor.
Fotoğrafta ayrıca, bilim dünyası için yeni olan bir fırtına ve çılgınca dönen gazlar da yer alıyor. Yeni fırtına gezegenin sağ üst köşesinde bulunuyor ve damla benzeri bir şekle sahip.
Hubble ekibi, yeni fırtınayı şu sözlerle açıklıyor:
"Hubble’ın yeni görüntüsünün benzersiz ve heyecan verici bir ayrıntısı. Orta kuzey enlemlerinde, saatte 560 kilometre hızla hareket eden parlak, beyaz ve (sağa doğru) yayılmış bir fırtınayı gösteriyor."
Fotoğraftaki ayrıntılar bu kadarla da kalmıyor. Gezegenin yaşama ev sahipliği yapma ihtimaliyle ünlü uydusu Europa da arka planda boy gösteriyor.
Uyduda bulunduğu düşünülen okyanuslar, Dünya dışı yaşamın keşfi için en güçlü adaylardan biri. Europa’nın yüzeyi buz tabakasıyla kaplı olsa da bilim insanları, tabakanın altında büyük bir okyanus olabileceğini söylüyor.
Independent Türkçe, BGR



"Bizim mahallemizdeki" gaz devine dair güçlü kanıtlar bulundu

 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
TT

"Bizim mahallemizdeki" gaz devine dair güçlü kanıtlar bulundu

 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)

Bryony Gooch 

Gökbilimciler Güneş'e yakın bir yıldız sistemindeki bir yıldızın yörüngesinde dönen dev bir gaz gezegenine dair güçlü kanıtlar buldu.

Dünya'dan 4 ışık yılı uzaklıktaki üçlü yıldız sistemi Alpha Centauri, bilim insanlarının Güneş Sistemi dışındaki dünyalara yönelik araştırmalarında uzun zamandır cazip bir hedef oldu. Bilim insanları astronomik açıdan Dünya'ya yakın bir komşu olabilecek ve hatta yaşamı destekleyen uydulara sahip olabilecek, yaşam barındırmayan bir gezegen buldu.

Geçen yıl tespit edilen bu potansiyel gezegen, daha sonraki gözlemlerde ortadan kaybolmuştu. Ancak gökbilimciler NASA'nın güçlü James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanarak yeni işaretler saptadı.

Eğer varlığı doğrulanırsa bu cisim, Güneş benzeri bir yıldızın yaşanabilir bölgesinde dönen, Dünya'ya en yakın gezegen olacak.

Oxford Üniversitesi'nde uzay araçları alanında öğretim üyesi olan Dr. Carly Howett, BBC'ye yaptığı açıklamada, "4 yıl uzun bir yol ama galaktik açıdan çok yakın; bu cisim bizim mahallemizde" diyor.

Güneş'e benzeyen, yaklaşık aynı sıcaklık ve parlaklıkta bir yıldızın etrafında dönüyor. Yaşanabilir dünyaları düşünmek istiyorsak bu gerçekten çok önemli.

Öte yandan bilim insanları, gezegen adayı bir gaz devi olduğu için bildiğimiz anlamda yaşamı desteklemeyeceğini söylüyor.

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı ve Caltech'in IPAC astronomi merkezindeki NASA Ötegezegen Bilimleri Enstitüsü'nden Charles Beichman "Bu sistemin bize bu kadar yakın olması nedeniyle, keşfedilen herhangi bir ötegezegen, bizimki dışındaki gezegen sistemleri hakkında veri toplamada en iyi fırsatı sunacak" diyor.

Beichman "Ancak bu yıldızlar çok parlak, yakın ve gökyüzünde hızla hareket ettiğinden dünyanın en güçlü uzay teleskobuyla bile bu gözlemleri yapmak son derece zor" diye ekliyor.

Yıldızlar muazzam miktarda parlak ışık üreterek yakındaki nesneleri örtebilir ve bu da potansiyel gezegenin neden kaybolmuş gibi göründüğünü açıklayabilir.

Beichman "Webb evrendeki en uzak galaksileri bulmak üzere tasarlandı ve optimize edildi. Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü'ndeki operasyon ekibinin sadece bu hedefe özel bir gözlem dizisi oluşturması gerekti ve ekstra çabaları olağanüstü bir şekilde sonuç verdi" diye ekliyor.

Bu cisim şimdiye kadar görülenler arasında yıldızına en yakın gezegen olacağı için potansiyel gezegenin doğrulanması, ötegezegen görüntüleme çalışmalarında yeni bir dönüm noktası anlamına gelecek.

Ekibin araştırmasını ele alan iki makalenin ortak başyazarı olan, Caltech'ten doktora öğrencisi Aniket Sanghi, "Aynı zamanda sıcaklık ve yaş bakımından Güneş Sistemi'ndeki dev gezegenlere en çok benzeyen ve evimiz Dünya'ya en yakın olanı" diyor.

Birbirine yakın iki yıldız içeren bir sistemde bulunması, gezegenlerin kaotik ortamlarda nasıl oluştuğu, hayatta kaldığı ve geliştiğiyle ilgili anlayışımıza meydan okuyacak.

Gökbilimciler yeni teknolojileri test etmek için özel ekipmanlarla donatılan ve Mayıs 2027'de fırlatılması beklenen NASA'nın Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu adlı yeni teleskobunu yeni yaşam arayışında kullanmayı umuyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news