Kovid-19 ile mücadeleye yeni bir antikor 'kokteyli' dahil oldu

Florida'daki bir laboratuvarda koronavirüs hastasının kanından plazmayı ayıran bir sağlık çalışanı. (Reuters)
Florida'daki bir laboratuvarda koronavirüs hastasının kanından plazmayı ayıran bir sağlık çalışanı. (Reuters)
TT

Kovid-19 ile mücadeleye yeni bir antikor 'kokteyli' dahil oldu

Florida'daki bir laboratuvarda koronavirüs hastasının kanından plazmayı ayıran bir sağlık çalışanı. (Reuters)
Florida'daki bir laboratuvarda koronavirüs hastasının kanından plazmayı ayıran bir sağlık çalışanı. (Reuters)

Yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen olası bir aşının bu yılın sonuna kadar hazır olacağına dair iyimser yaklaşımlar söz konusu olsa da, bu durum koronavirüsten önceki hayata dönmeyi sağlayan sözde "sürü bağışıklığını" sağlamak için dünyanın yarısını aşılamaya yetecek gerekli miktarların olacağı anlamına gelmiyor.
Bu konuda yararlı olabilecek çözümlerden biri, aşılar yaygın olarak dağıtılana kadar hem tedavi hem de koruma amaçlı kullanılabilecek bir ilacın sağlanması olacak. Bu çözümler arasında, Fransa'daki Pasteur Enstitüsü, Amerika'daki Washington ve Teksas Üniversitesi, Belçika'daki Riga Enstitüsü ve İtalya Milano Üniversitesi'nden araştırmacıları içeren uluslararası bir araştırma ekibinin ulaştığı yeni bir antikor ‘kokteyli’ yer alıyor.
Bundan önce birçok araştırma ekibi, Kovid-19 tedavisi gören ve iyileşen hastalardan izole edilerek elde edilen antikorlardan oluşan bir antikor kokteylinin etkinliğini test etmek için çalıştı. Ancak 24 Eylül'de "Science" dergisinde yayınlanan yeni çalışma, koronavirüsün enfeksiyon mekanizmasını tanıyan ve virüse tutunarak hücrelere sızmasını ve çoğalmasını engelleyen antikorlardan oluşan farklı bir kokteyl keşfetti.
Araştırmacıların belirlediği antikorlar S2E12, S2M11 ve S309 antikorları. Washington Üniversitesi’nin internet sitesinde iki gün önce yayınlanan bir raporda araştırmacılar şunları kaydetti:
“Antikorların tüm çeşitleri bu görevi bazı farklarla yerine getiriyor. Bu antikorların düşük dozları tek tek veya kokteyl şeklinde, hamsterler üzerinde yapılan deneylerde kullanıldığında koronavirüsün akciğerde çoğalmasını önleyerek koronavirüse maruz kalan hamsterları koruduklarını gösterdi.”  
Araştırmacılar, bu kokteylin avantajlarından birinin de salgın sırasında ortaya çıkan virüsün doğal mutant formlarını da  önleyebileceğini, çünkü kullanımının bu viral formların geniş bir yelpazesini etkisiz hale getirmeye izin verdiğini açıkladılar.
Araştırmaya göre söz konusu antikorların varlığının koronavirüsün konakçı hücrelere girmesini önlemenin yanı sıra, virüsten kurtulmak üzere olan diğer bağışıklık hücrelerindeki mücadele önlemlerini tetiklediği görüldü.
Araştırmacılar, koronavirüs mekanizmasının oluşumunda ortaya çıkan değişikliklere yönelik elektron mikroskobu çalışmaları ile antikorların moleküler düzeyde nasıl çalıştığını kaydettiler. Konuyla alakalı yaptıkları açıklamada, “Virüsün konak reseptör ile doğrudan etkileşimini önlemenin yanı sıra, tespit edilen antikorlardan biri koronavirüs mekanizmasını engelliyor. Bu da hücre yüzeyindeki konakçı membran (hücre zarı) ile etkileşime giremeyeceği anlamına gelir. Hücre zarını aşamazsa, hücreyi kontrol altına alan RNA virüsleri hücreye saldıramayacak ve içeri giremeyecek” ifadelerini kullandılar.
Hayvan deneylerinde antikor kokteylinde elde edilen cesaret verici sonuçlara rağmen Mısır'daki Ulusal Araştırma Merkezi Viroloji Bölümü'nde araştırmacı olan Dr. Mahmud Şehata, insanlar üzerinde deneyleri yapılana kadar bu antikorlara karşı aşırı iyimser yaklaşmama konusunda uyarıda bulundu. Şehata, "Güvenliği ve etkinliğini belirlemek için bu deneylere ihtiyacımız var. Ancak aynı zamanda antikorlar tarafından sağlanan korumanın süresi hakkındaki soruyu da cevaplamamız gerekiyor" dedi.
Koronavirüsten iyileşenlerin antikor oluşturduğuna dair bir ihtilaf yok, ancak iyileşme döneminden sonra bazıları arasında vakaların ortaya çıkması, antikorların sağladığı korumanın kapsamı hakkında soruları gündeme getirdi. Dr. Şehata, "Bu sorunun cevabı, tedaviye ek olarak koruma amaçlı kullanılacaksa, ilacın vereceği etki süresini belirlemek için önemli" ifadesini kullandı.



Hayranlar Wednesday'e kavuştu ama ortak bir şikayetleri var

Wednesday'in 22 yaşındaki yıldızı Jenna Ortega, hayranlarıyla tanışırken "her zaman korktuğunu" söylüyor (Netflix)
Wednesday'in 22 yaşındaki yıldızı Jenna Ortega, hayranlarıyla tanışırken "her zaman korktuğunu" söylüyor (Netflix)
TT

Hayranlar Wednesday'e kavuştu ama ortak bir şikayetleri var

Wednesday'in 22 yaşındaki yıldızı Jenna Ortega, hayranlarıyla tanışırken "her zaman korktuğunu" söylüyor (Netflix)
Wednesday'in 22 yaşındaki yıldızı Jenna Ortega, hayranlarıyla tanışırken "her zaman korktuğunu" söylüyor (Netflix)

Alfred Gough ve Miles Millar'ın yarattığı doğaüstü gizem ve komedi dizisi Wednesday'in ikinci sezonu, 6 Ağustos'ta Netflix'te izleyiciyle buluştu.

Yeni sezon toplam 8 bölümden oluşuyor ancak bu bölümlerin sadece ilk 4 tanesi platformdaki yerini aldı. Elbette hayranlar, bu 4 bölümü bir solukta izledi. Ancak kalan bölümler için 3 Eylül'e kadar beklemek gerekiyor.

Bu yayın kararı sosyal medyada büyük tepkiyle karşılandı. Pek çok kullanıcı Netflix'in bu yayın stratejisini eleştiren paylaşımlarda bulundu:

Bir Wednesday hayranı, "Sadece 4 bölüm mü? Hepsi bu mu?" diye isyan ederken, bir diğeri ekledi:

Neden sadece 4 bölüm? Tüm sezon tamamlanmadan izlemem.

"Eylüle kadar bekleyeceğim"

İkinci sezon öncesinde hazırlık bile yaptığını söyleyen bir hayran ise şöyle yazdı:

Wednesday için sabırsızlanıyordum, bu yüzden ilk sezonu bile yeniden izledim... Ama dizileri ikiye bölerek yayımlamak can sıkıcı. O yüzden eylüle kadar bekleyeceğim.

Platformun yayın stratejisinden memnun olmadığını dile getiren bir izleyici ise şu ifadeleri kullandı:

Yeni sezonu iki parçaya bölmek mi? Ciddi misin Netflix? Bu, olabilecek en kötü yayın politikası. Ya haftalık yayınla ya da tüm sezonu bir seferde ver. İnsanlar bekleyecek, izlenme sayıları düşecek. Bu yeterince iyi değil.

Tüm bu tepkilere rağmen, dizinin eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'daki puanı son derece etkileyici: İkinci sezon, izleyicilerden yüzde 86'lık bir beğeni oranı almayı başardı.

"İlk sezondan bile daha iyi"

Bazı hayranlar sosyal medyada ikinci sezon hakkındaki övgülerini dile getirmeyi ihmal etmedi:

Wednesday'in ikinci sezonu müthişti. Bence ilk sezondan bile daha iyi. Ama Netflix 4 hafta ara mı verdi gerçekten? Cidden yıldım artık.

Bir izleyici ise beğenisini şu sözlerle ifade etti:

Bugün Wednesday'in ikinci sezonu Netflix'te yayına girdi! Spoiler vermem ama tek diyebileceğim... Nefes kesiciydi! Neredeyse sinema gibi.

Sevilen dizi, Jenna Ortega'nın canlandırdığı Wednesday Addams'ın yaşamını konu alıyor. Dizi ilk olarak Kasım 2022'de Netflix'te yayımlanmıştı. Ocak 2023'te ikinci sezon duyurulsa da hayranlar neredeyse iki yıl boyunca yeni bölümleri beklemek zorunda kaldı.

Yeni sezonda Jenna Ortega'ya Joanna Lumley ve Steve Buscemi gibi önemli isimler katılıyor. Ayrıca Catherine Zeta-Jones da önceki sezonlardaki rolüne geri dönüyor.

Kadroda ayrıca Isaac Ordonez, Luis Guzmán ve Emma Myers gibi isimler de yer alıyor.

Wednesday, Netflix'te izlenebiliyor.

Independent Türkçe, Daily Mail, Mirror