Kuveyt’te Nevvaf el-Ahmed dönemi

Yeni Emir bugün Ulusal Meclis’in önünde yemin edecek.

Kuveyt’in merhum lideri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah. (AP)
Kuveyt’in merhum lideri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah. (AP)
TT

Kuveyt’te Nevvaf el-Ahmed dönemi

Kuveyt’in merhum lideri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah. (AP)
Kuveyt’in merhum lideri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah. (AP)

Kuveyt dün akşam Emir Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ı son yolculuğuna uğurladı. 70 yılı aşkın siyasi yaşantısının 14 yılında Kuveyt Emiri olarak görev yapan Sabah, 91 yaşında ABD’de yaşamını yitirdi.
Kuveyt Emirlik Divanı, Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın ölümünü duyururken Kuveyt Bakanlar Kurulu da dün akşam Veliaht Prens Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın ülkenin yeni Emiri olarak yönetime geçtiğini bildirdi.
Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Enes Salih tarafından okunan Bakanlar Kurulu’nun açıklamasında “Anayasa hükümlerine göre Bakanlar Kurulu Veliaht Prens Majesteleri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ı Kuveyt devletinin yeni emiri ilan ediyor” ifadeleri yer aldı.
Bakanlar Kurulu dün itibariyle ülkede 40 günlük yas ilan etti. Devlet kurumlarının da 3 gün süreyle kapalı kalacağı duyuruldu.
Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı Merzuk Ali el-Ganim, Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın bugün sabah saat 11.00’da Ulusal Meclis’te yemin edeceğini bildirdi.
Böylece Şeyh Nevaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Kuveyt’in 16’ıncı Emiri ve aynı zamanda 1961 yılında İngiltere’den bağımsızlığını ilan eden ülkenin 6. Emiri oldu.
1937 doğumlu Nevvaf el-Ahmed, Kuveyt’in 10’uncu lideri  Şeyh Ahmed el-Cabir el-Mübarek es-Sabah’ın altıncı oğlu ve Kuveyt hükümdarlarından ikisinin de üvey kardeşi. Şeyh Cabir el-Ahmed (1977 - 2006 yılları arasında Kuveyt’in 13’üncü yöneticisi) ve Şeyh Sabah el-Ahmed de (2006 ve 2020 yılları arasında Kuveyt’in 15’inci emiri) olarak görev yaptılar.
Arap ülkeleri, tarihi olaylarla dolu siyasi bir kariyeri olan ve anlaşmazlıkları çözmek için diyalouu ve diplomatik yolları tercih eden Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed için taziye mesajı yayınladılar. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman, “başarı ve ihsan ile dolu bir kariyerin yanı sıra ülkesine Arap ve İslam ümmetleri ile tüm insanlığa yaptığı büyük hizmetlerin ardından” yaşamını yitiren Kuveyt Emiri için taziye mesajı yayınladı. Es-Sabah ailesine, Kuveyt halkına ve Arap ve İslam ümmetlerine başsağlığı diledi.
Şeyh Sabah el-Ahmed, Arap dünyasının en büyük ve en tehlikeli krizlerine tanık olmuş ve ‘şeyhi’ olduğu diplomasi bayrağını taşıyarak sorunları arabuluculuk ve barışçıl yollarla çözmeye çalışmıştı. Şeyh Sabah el-Ahmed’in tanık olduğu en ciddi kriz, 1990 yılında dışişleri bakanı olarak görev yaptığı sırada Kuveyt’in komşu ülkesi Irak tarafından işgal edilmesi olmuştu. Şeyh Sabah, bakanlıkta görev yaptığı süre boyunca bölge ülkeleri ve uluslararası toplum tarafından güvenilir bir arabulucu olarak tanınıyordu ve Kuveyt Devleti’nin modern dış politikasının da mimarı olarak görülüyordu.
Şeyh Sabah el-Ahmed, Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığı uzun yıllar  boyunca Batı ile, özellikle de 1991 yılında Kuveyt’i Irak’ın işgalinden kurtarmaya yönelik askeri harekata liderlik eden ABD ile sıkı ilişkiler kurmayı başarmıştı. Şeyh Sabah, Lübnan’daki iç savaşın ve Filistinlilerin Ürdün’deki çatışmalarının sona ermesi, Yemen’in iki parçasının birleştirilmesi ve buradaki krizin durdurulması için gösterdiği arabuluculuk çabaları ile ön plana çıkmıştı. Ardından Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri ile İran arasında arabuluculuk yaparak adından tekrar söz ettirmiş ve 2017 yılının haziran ayında Katar ile Körfez ülkeleri arasında yaşanan krizi çözme çabalarında kilit isim olmuştu.
Kuveyt’in 15’inci Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed, Irak’ın işgali, dünya piyasalarının çöküşü ve birbirini izleyen iç sorunlar başta olmak üzere ülkesinin yaşadığı birçok krizi atlatmasına yardımcı olmuştu. Aynı zamanda Kuveyt’te istikrarı sağlamanın yapı taşı olarak kabul ettiği ulusal birliğin de sadık bir savunucusuydu.
16 Haziran 1929’da doğan merhum Emir, modern Kuveyt’in kurucusu Şeyh Mübarek es-Sabah’ın torununun oğluydu. Es-Sabah ailesi 250 yıldan bu yana Kuveyt’i yönetiyor. Emir, 2006 yılının başında tahta geçtikten yalnızca birkaç gün sonra sağlık durumu kötüleşen Şeyh Saad’ın Ulusal Meclis’te yapılan oylama ile görevden alınmasının ardından başa geçmişti. Böylece iktidar ülkenin emiri olarak atanan Şeyh Sabah başkanlığındaki hükümete devredilmişti.
Birleşmiş Milletler’in (BM) New York’taki genel merkezinde, 9 Eylül 2014 tarihinde Kuveyt’in çabalarını kutlamak için büyük bir konferans düzenlenmişti. Söz konusu konferans sırasında merhum Kuveyt Emiri’ne insani yardımın lideri ünvanı verilmişti. Burada Şeyh Sabah “hayat kurtarmak ve dünyanın dört bir yanındaki acıları hafifletmek için BM’nin insani yardım faaliyetlerine verdiği daimi destek” nedeniyle onurlandırılmıştı.
Merhum Emir, 2019 yılının eylül ayında ABD’de sağlık muayenelerinden geçmişti. Ameliyat olduktan sonra geçen temmuz ayında tedavisini tamamlamak üzere tekrar ABD’ye gitmişti.
Şeyh Sabah el-Ahmed 18 Temmuz tarihinde hastaneye kaldırıldıktan sonra ülkenin Emiri olarak yetkilerini Veliaht Prens Şeyh Nevvaf el-Ahmed’e devrettiğini duyurmuştu.



Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu: Gerilimi azaltma çabalarını ihlal eden askeri hareketlerle mücadele edeceğiz

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Turki el-Maliki (SPA)
Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Turki el-Maliki (SPA)
TT

Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu: Gerilimi azaltma çabalarını ihlal eden askeri hareketlerle mücadele edeceğiz

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Turki el-Maliki (SPA)
Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Turki el-Maliki (SPA)

Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Türki el-Maliki, "Bu çabalara aykırı herhangi bir askeri hareket, sivillerin can güvenliğini korumak ve Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri'nin çabalarının başarısını sağlamak için doğrudan ele alınacaktır" açıklamasını yaptı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre bu açıklama, Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi'nin, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı silahlı unsurlar tarafından sivillere karşı işlenen ağır ve korkunç insan hakları ihlalleri nedeniyle Hadramut Valiliği'ndeki sivilleri korumak için acil önlemler alınması talebine yanıt olarak yapıldı. Ayrıca, Suudi Arabistan Krallığı ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin gerilimi azaltmak, "Geçiş" güçlerini geri çekmek, kampları Vatan Kalkanı güçlerine teslim etmek ve yerel yönetimin sorumluluklarını yerine getirmesini sağlamak için gösterdiği yorulmak bilmeyen ve ortak çabalarının bir devamı niteliğindedir.

Tümgeneral el-Maliki, Koalisyon Ortak Kuvvetler Komutanlığı'nın meşru Yemen hükümetine olan sürekli ve sarsılmaz desteğini vurgulayarak, herkesi ulusal sorumluluk üstlenmeye, itidal göstermeye, güvenlik ve istikrarı korumak için barışçıl çözümlere yönelik çabalara karşılık vermeye çağırdı.


Suudi Arabistan'ın Hadramut'ta uyarı amaçlı saldırısı... Güney Geçiş Konseyi "koordinasyona açık"

Husiler, meşru hükümetin bileşenleri arasındaki farklılıkları kullanarak Yemen hükümetini pusuya düşürüyor (EPA)
Husiler, meşru hükümetin bileşenleri arasındaki farklılıkları kullanarak Yemen hükümetini pusuya düşürüyor (EPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Hadramut'ta uyarı amaçlı saldırısı... Güney Geçiş Konseyi "koordinasyona açık"

Husiler, meşru hükümetin bileşenleri arasındaki farklılıkları kullanarak Yemen hükümetini pusuya düşürüyor (EPA)
Husiler, meşru hükümetin bileşenleri arasındaki farklılıkları kullanarak Yemen hükümetini pusuya düşürüyor (EPA)

Şarku'l Avsat'a konuşan bilgilendirilmiş kaynaklara göre, Riyad dün Hadramaut vilayetinin Gayl Bin Yemin ilçesine bağlı Vadi Bereh'te Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlere karşı uyarı hava saldırısı düzenleyerek, Yemen'in doğusundaki konumunu yeniden teyit etti.

Kaynaklar, saldırının, yeni gerçekliklerin zorla dayatılmasının veya doğu vilayetlerindeki güvenliği yöneten kurumsal çerçevelerin atlanmasının hoş görülmeyeceği mesajını vermek amacıyla yapıldığını ve daha fazla gerilimin daha da sert önlemlerle karşılanacağı uyarısında bulunulduğunu açıkladı.

Güney Geçiş Konseyi ise dün yaptığı açıklamada, hava saldırısını barışa hizmet etmeyen "sürpriz bir bombalama" olarak değerlendirerek, Suudi Arabistan ile her türlü koordinasyon ve düzenlemeye açık olduğunu belirtti.

Şarku'l Avsat'a konuşan gözlemciler, Suudi Arabistan'ın, gerginliğin sona ermesine, Güney Geçiş Konseyi güçlerinin geri çekilmesine, Hadramut ve el-Mahra vilayetlerindeki kampların ve güvenlik sorumluluklarının Güney Kalkanı güçlerine ve yerel yetkililere devredilmesine ve güç kullanılmadan istişare ve diyaloğun başlatılmasına katkıda bulunacaksa, koordinasyon ve düzenlemeleri memnuniyetle karşıladığını belirtti.

Kaynaklara göre gelecekteki herhangi bir çözüm, Yemen birliğini korumak amacıyla durumun gerginlik öncesi haline geri döndürülmesine dayanacağını gösteriyor.


Suudi Arabistan Savunma Bakanı: Güney Geçiş Konseyi'nin Hadramut ve el-Mahra'daki kamplardan güçlerini çekmesinin zamanı geldi

Prens Halid bin Salman, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (Şarku’l Avsat)
Prens Halid bin Salman, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı: Güney Geçiş Konseyi'nin Hadramut ve el-Mahra'daki kamplardan güçlerini çekmesinin zamanı geldi

Prens Halid bin Salman, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (Şarku’l Avsat)
Prens Halid bin Salman, Suudi Arabistan Savunma Bakanı (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman, “Bu hassas aşamada Güney Geçiş Konseyi'nin, Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri arabuluculuk çabalarına yanıt vererek, gerilimi sona erdirmek, Hadramut ve el-Mahra vilayetlerindeki kamplardan güçlerini çekmek ve bu bölgeleri barışçıl bir şekilde Vatan Kalkanı güçlerine ve yerel yönetime teslim etmek suretiyle, akıl, bilgelik, kamu yararı ve birliğe öncelik vermesinin zamanı gelmiştir” dedi.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı bugün “X” platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada “Meşru Yemen hükümetinin talebine yanıt olarak, Krallık, Yemen devletinin tüm toprakları üzerindeki kontrolünü yeniden sağlamak amacıyla, (Kararlı Fırtına ve Umudu Yeniden Canlandırma) Operasyonları çerçevesinde büyük çabalar sarf ederek meşru hükümeti desteklemek için kardeş ülkeleri bir araya getirdi ve güney vilayetlerinin kurtarılması bu hedefe ulaşmada çok önemli bir rol oynadı” ifadelerini kullandı.

Prens Halid bin Salman şöyle devam etti: “Krallık, güney sorununu göz ardı edilemeyecek, bireylere indirgenemeyecek veya özüne ve geleceğine hizmet etmeyen çatışmalarda kullanılamayacak adil bir siyasi mesele olarak ele almıştır. Krallık, Yemen'de kapsamlı siyasi çözüm için net bir yol belirlemek amacıyla Riyad Konferansı'nda tüm Yemenli bileşenleri bir araya getirmiş ve güney sorununu da ele almıştır. Riyad Anlaşması ayrıca güneylilerin iktidarda yer almasını garanti altına almış ve herkesin üzerinde anlaştığı, güç kullanılmadan diyalog yoluyla adil bir çözüme giden yolu açmıştır.”

Şöyle açıkladı: “Krallık, güneylilerin devlet kurumlarında aktif bir varlığa sahip olmalarını sağlayan ve dışlama veya zorla oldubitti dayatma yerine ortaklık ilkesini tesis eden iktidarın devredilmesi kararını memnuniyetle karşıladı. Krallık, kardeş Yemen halkının çektiği acıları hafifletmeye katkıda bulunan, dayanıklılığı güçlendirmeye ve çeşitli ekonomik koşullarla başa çıkmaya yardımcı olan ekonomik destek, projeler, kalkınma ve insani yardım girişimleri sağladı.”

Prens Halid bin Salman şunları hatırlattı: “Krallık ve koalisyondaki kardeşleri, Aden'i ve diğer Yemen vilayetlerini özgürleştirmek için Yemenli kardeşleriyle birlikte oğullarını ve yeteneklerini feda ettiler. Krallığın sürekli kaygısı, bu fedakarlıkların yeni çatışmalara giriş noktası olmaması, toprakların ve devletin yeniden inşası için olması, tüm Yemenliler için güvenliğin korunması ve bu fedakarlıkların dar çıkarlar elde etmek için istismar edilmemesiydi. Aralık 2025 başından bu yana Hadramut ve el-Mahra vilayetlerinde yaşanan talihsiz olaylar, düşman karşısında saflarda bölünmeye yol açarak, oğullarımızın ve Yemenli kardeşlerimizin fedakarlıklarını boşa harcadı ve haklı güney davasına zarar verdi.”

Suudi Arabistan Savunma Bakanı sözlerine şöyle devam etti: “Güneydeki birçok unsur, lider ve şahsiyet, Hadramut ve el-Mahra vilayetlerindeki gerginliğin sona erdirilmesi, toplumsal barışın yeniden sağlanması, güvenli güney vilayetlerinin anlamsız çatışmalara sürüklenmesinin önlenmesi ve Yemen'in şu anda karşı karşıya olduğu büyük zorlukların farkına varılması ve Yemen'de ve bölgede hedeflerine ulaşmak için fırsat kollayanlara fırsat verilmemesi konusunda bilinçli ve akıllıca bir rol sergiledi.”

Prens Halid bin Salman sözlerini şöyle tamamladı: “Bu açıdan bakıldığında, Krallık, güney sorununun kapsamlı bir siyasi çözümde yer alacağını, unutulmayacağını veya önemsizleştirilmeyeceğini teyit etmektedir. Bu sorun, uzlaşma yoluyla, taahhütlerin yerine getirilmesiyle ve Yemen halkının tamamı arasında güven inşa edilerek çözülmelidir; yalnızca tüm halkın düşmanına hizmet eden maceralarla değil.”

Bugün erken saatlerde, “Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu” güçlerinin resmi sözcüsü Tümgeneral Türki el-Maliki, Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi'nin Hadramut Valiliği'ndeki sivillerin korunması için acil önlemler alınması talebine yanıt olarak, “bu çabaları ihlal eden her türlü askeri hareketle, sivillerin hayatını korumak ve Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri çabalarının başarısını sağlamak amacıyla, doğrudan ve yerinde müdahale edileceğini” ifade etti.