Devrim Muhafızları komutanı, İran ile ABD arasında bir savaş ihtimalini reddederken, ekonomik darboğaza girme uyarısında bulunarak, bunun da en sonunda “İran yönetiminin yenilgisine” yol açacağını söyledi.
Hüseyin Selami, dün İran-Irak savaşının yıl dönümü münasebetiyle İran Meclisi’nde konuşma yaparken, milletvekilleri Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılmadığı oturumda Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın yeni adayını karşılamaya hazırlanıyordu. Selami, milletvekillerinden mevcut ekonomik koşulları “savaş şartları” olarak görmelerini isterken, “Askeri düzeyde, düşman karşısında epey yol kat ettik. Düşmana karşı askeri zafer kazanmak için 40 yıl boyunca tüm enerjimizi kullandık” ifadelerini kullandı.
Selami’nin, geçen Çarşamba vatandaşlardan “ekonomik savaşın varlığına inanmalarını isteyen ve bu sorumluluğun yalnızca hükümete yıkılmamasını talep eden Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin yolunu takip etmesi dikkat çekiciydi. Selami, ülkesini herhangi bir askeri çatışmaya girmekten uzak gördüğünü belirterek, “askeri çözüm yolları kapalı, savaş gündemimizin tamamen dışında. Ancak bugün düşmanlar ekonomik ambargolar ve psikolojik operasyonlar yoluyla İran üzerinde baskı kurmaya çalışıyor” ifadelerine yer verdi.
Selami, İranlı vekillere, parlamentonun “askeri bir operasyon odası gibi çalışmasını ve ekonomik savaşta düşmanları yenilgiye uğratmak için gece gündüz gayret etmesi” gerektiğini belirtti. Selami, İran-ABD diplomatik krizinde herhangi bir atılımla ilgili olarak, İran’ın güç kullanma hakkını saklı tuttuğuna üzeri kapalı bir şekilde atıfta bulunarak, “Düşmanları hezimete uğratmaya gücümüz var. Ancak mutluluğa giden yol asla düşmanlarla uğraşmaktan geçmeyecektir. ABD’nin bize karşı düşmanlığı ve özü itibariyle kibirli tutumu bakidir. Biz ABD ile pazarlık dahi etsek bunun zararı yine bize olacak, yönetimimizi yok edecektir” ifadelerine yer verdi.
Selami, düşmanların hileleriyle dolu coğrafyada yürüyüşlerine karşı İranlılara yaptığı uyarılarını yenileyerek, “Halkımız direnmeye hazır, zorluklara katlanacağız, sorun yok demiyorum ama bir çözüm de yok değil” ifadelerini kullandı.
Selami, “Düşmanla iki paralel hat üzerinde yürüyoruz. Eğer ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalıyorsak, düşmanlar da aynı sorunlarla karşılaşıyor. Kuvvet ne kadar büyük olursa, problemleri de o derece büyük olur” sözleriyle İran’ın durumu ile büyük güçler arasında bir karşılaştırmaya girmeden, ülkesinin “düşman” olarak tanımladığı kesimlere karşı askeri üstünlüğü ve “gücünün zirvesinde” olduğu konusunda ısrar etti. Selami, 1989 yılında Ali Hamaney’in “rehber” konumuna gelmesinden sonra ABD’nin “yıpranma aşamasına girdiğini” iddia etti.
Devrim Muhafızları generalleri arasında sert ifadeleri ve sesinin çok çıkmasıyla bilinen Selami, Devrim Muhafızları’ndaki pozisyonuna Nisan 2019’da Muhammed Ali Caferi’nin yerine Hamaney’in doğrudan atamasıyla geldi. Bu, ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesinin birinci yıl dönümünde, Tahran ile Washington arasındaki gerilimin tırmanmasından önce atılan bir adım olmasının yanında, ABD’nin Devrim Muhafızları güçlerini terör listesine eklediği ve terörist olarak tanımlamasına İran’ın verdiği ilk tepkiydi. Selami, “Liderimiz, kovulan düşmanı takip etti ve düşmanın karargahının merkezini etkisiz hale getirdi” ifadelerine yer verirken, “Düşmanların daha fazla büyümek ve harcamalarını artırmak zorunda kalmalarıyla” övündü.
Selami, İran Cumhurbaşkanı’nın iki hafta önce Tahran üzerinde “maksimum baskı” kurma stratejisi nedeniyle, Washington yönetiminin “yalnızlaştığına” ilişkin yaptığı açıklamayı tekrarlayarak, “ABD, İran’ı izole etmek için elindeki tüm imkanları kullandı. Ancak bugün ABD daha izole hale gelerek, bölgedeki ve dünyadaki siyasi etkisini kaybetti” ifadelerine yer verdi.
Selami’nin açıklamaları, İran parlamentosunda az sonra hükümetin yeni Sanayi, Maden ve Ticaret Bakanı adayı Ali Rıza Rezm Hüseyni’nin adaylığını tartışmalı bir oturumda oylayacağı diğer gelişmeden uzak değildi.
Mevcut hükümetin görev süresinin bitimine 10 ay kala, Rezm Hüseyni 80 ret, 9 çekimser oya karşı 175 geçer oy alarak hükümetin Sanayi, Maden ve Ticaret Bakanı oldu. Öte yandan parlamentodaki 290 vekilden sadece 264’ü oylamaya katıldı.
Rezm Hüseyni, Mayıs 2020’de görevden alınan eski Bakan Rıza Rahmani’den sonra Ruhani’nin bu makam için önerdiği ikinci adaydı. Ruhani’nin ilk adayı olan eski bakanın yardımcısı Hüseyin Müderris el-Hayabani milletvekilleri tarafından reddedilince, Ruhani ikinci adayı olan Rezm Hüseyni’yi önerdi.
ISNA ajansı, milletvekillerinin bakan adayını oylamak üzere düzenlenen özel oturuma Cumhurbaşkanı Ruhani’nin ikinci kez katılmaması protesto etti. Ancak Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf, koronavirüs protokolleri nedeniyle parlamentonun Cumhurbaşkanı’nını protestosunu reddetti.
Sosyal medyada, Erdeşir Mutahhari’nin, hükümetin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na gösterdiği adayı protesto ettiğine dair video görüntüleri yayınlandı. Milletvekili Mutahhari, Ruhani’ye sert eleştiriler yöneltti. Mutahhari parlamento kürsüsünden hitaben şunları söyledi, “Ey kendisi gizleyen Ruhani Bey! Sokaktaki insanın ne söylediğini biliyor musunuz? Allah Ruhani’ye lanet etsin! diyorlar” ifadelerine yer verdi.
Bu sert açıklamalar, Ruhani’nin geçtiğimiz Cumartesi, ülkenin içinde bulunduğu durumdan dolayı ABD’ye lanet okunması için vatandaşlara çağrı yapması ve Washington’un İran’a “maksimum baskı” stratejisinin, ABD’yi yalnızlaştırdığı ve yenilgiye uğrattığı yönündeki açıklamalarının ardından geldi.
“Ekonomik yolsuzluk”, “yalan söylemek” ve Kanada-İran çifte vatandaşlığına sahip olmakla suçlanan Mutahhari, 20 yıldır yurtdışında kaldığını belirtti.
Öte yandan, Milletvekili Ali Asgar Anabistani’nin yeni bakan adayını savunduğu sırada, Kudüs Gücü komutanı Kasım Sülemani’nin bir video görüntüsünü parlamentonun içi ağı üzerinden yayınlamaya çalışmasıyla meclis oturumunda gerilim yaşandı. İran medyası, videonun Rezm Hüseyni ile Süleymani arasında ortak bir oturumu içerdiğini söylerken, bu durum muhalefet kanadındaki milletvekillerinin protestosuna yol açtı.
“Bir ağacı dahi aday göstersek oy vermek zorundalar”
Bu arada, İran Parlamento İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Hüseyin Ali Emiri, İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Müdürü Mahmud Vaizi’nin oylamayla ilgili olarak milletvekillerine tehditte bulunduğu hakkındaki söylentileri yalanladı. İran medyası, “bir ağacı dahi aday göstersek oy vermek zorundalar” şeklindeki açıklamayı Vaizi’ye dayandırırken, hükümet bu açıklamanın “temelsiz” olduğunu açıkladı.