Kremlin'den Navalny'nin iddiasına sert tepki: "Küstahça, asılsız, kabul edilemez"

Kremlin'den Navalny'nin iddiasına sert tepki: "Küstahça, asılsız, kabul edilemez"
TT

Kremlin'den Navalny'nin iddiasına sert tepki: "Küstahça, asılsız, kabul edilemez"

Kremlin'den Navalny'nin iddiasına sert tepki: "Küstahça, asılsız, kabul edilemez"

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus muhalif Alexei Navalny'nin zehirlenme olayının arkasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in olduğu yönündeki iddiası için, "Küstahça, asılsız, kabul edilemez" dedi.
Rus muhalif Alexei Navalny zehirlenme olayının arkasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in bulunduğunu söyleyerek, "Bu suçun arkasında Putin'in olduğunu iddia ediyorum ve başka alternatife sahip değilim" ifadelerini kullanmıştı. Almanya'nın başkenti Berlin'de bulunan Rus muhalifin iddiasına Kremlin'den açıklama geldi. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov söz konusu iddiaya sert tepki göstererek Putin'e yönelik iddiaların "küstahça, asılsız ve kabul edilemez" olduğunu belirtti.
Peskov, "Rusya Devlet Başkanı'na yönelik bu tür suçlamaların kesinlikle asılsız ve kabul edilemez olduğuna inanıyoruz" dedi.
Navalny'nin hakaretlerle dolu olan söyleminin kendilerini Devlet Başkanı ile aynı seviyeye koymaya çalışanların iyi bildiği bir yöntem olduğunu belirten Peskov, Putin'in siyasi mücadeledeki gerçek rakiplerinin diğer kişiler olduğunu ifade etti. Navalny, "Onlar yarı ve marjinal değiller, gerçek muhaliflerdir. Bu nedenle ilerleyen zamanlarda bu konuda herhangi bir yorumda bulunmayacağız veya açıklama yapmayacağız" diye konuştu.
Peskov, Rusya'nın Navalny'nin zehirlenme olayına yönelik soruşturma yapılmasına dair güvence verirken, bunun için Rusya'nın Navalny'den alınan örneklere dair bilgi alması gerektiğini bir kez daha dile getirdi.
Navalny'nin Rusya'ya dönme planına değinen Kremlin Sözcüsü Peskov, "Herhangi bir Rus vatandaşı her an evine dönebilir, burada kahramanlık yoktur. Ülkemizde tedavi görebiliyorlar ve neredeyse herkes bunu yapıyor. Ülkemizde hayatlar kurtarılıyor ve bu hastanın hayatı da Rusya'da kurtarıldı" dedi.

Ne olmuştu?
Omsk kentinden 20 Ağustos'ta Moskova'ya dönerken uçakta fenalaşan ve zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılan muhalif lider Alexei Navalny, 22 Ağustos'ta tedavisi için Almanya'nın başkenti Berlin'e getirilmişti. Berlin'deki Charite Hastanesi 24 Ağustos'ta Navalny’nin zehirlendiğine dair bulgulara rastlanıldığını açıklamıştı. Açıklamanın ardından Rusya İçişleri Bakanlığının Sibirya Federal Bölgesi’ne bağlı Ulaştırma Servisi 27 Ağustos'ta olayla ilgili ön soruşturma başlatmış, ilk edinilen delillerde zehirlenmeye dair bir kanıtın bulunmadığı ifade edilmişti. Geçtiğimiz 2 Eylül'de ise Navalny’nin kan örneklerinde Novichok ile zehirlendiğine dair “kesin kanıtlar” bulunduğu belirtilmişti.
Navalny’nin ailesi ise Rus muhalifin zehirlenmesinde Rusya’nın sorumlu olduğunu savunmuş, ancak Kremlin Sarayı iddiaları yalanlamıştı.



Trump: İran ‘barışçıl’ hale gelirse yaptırımları kaldıracağız

ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
TT

Trump: İran ‘barışçıl’ hale gelirse yaptırımları kaldıracağız

ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump bugün yaptığı açıklamada, ‘barışçıl’ olması halinde İran'a yönelik yaptırımları kaldıracağını bildirdi.

İran'a hiçbir şey teklif etmediğini vurgulayan Trump, “Nükleer tesislerini tamamen yok ettiğimizden beri İranlılarla konuşmadım” dedi.

Trump, sosyal medya platformu Truth Social hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'la yaptığı nükleer anlaşma kapsamında İran'a milyarlarca dolar ödediğini ifade etti.

Trump dün yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer faaliyetlerinden vazgeçmeyebileceğini, ancak ‘barış yapmaları halinde’ Tahran'a yönelik yaptırımları kaldıracağını belirtmişti. Trump, İran'ın nükleer programına devam etme ihtimalini dışlayarak şunları söyledi: “Tükendiler... Daha önce hiç kimsenin vurulmadığı kadar vuruldular. Nükleer kapasitelerini yok ettik ve daha ileri gidemezler.”

ABD Başkanı, İran'ın Çin'e petrol ihracatı üzerindeki yaptırımların kaldırılması konusunda herhangi bir yorumda bulunmadığını vurguladı.

Trump, İran'a yönelik yaptırımların ‘iyi niyet göstermeleri, barışa bağlı kalmaları ve ABD çıkarlarına zarar vermekten kaçınmaları halinde’ kaldırılabileceğini belirtmişti. Trump ayrıca, İranlı yetkilileri İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’na katılmaya çağırdı ve ‘ABD'nin İran rejimine yönelik başarılı saldırılarının ardından daha fazla ülkenin İsrail ile İbrahim Anlaşması'na katılmaya ilgi gösterdiğini’ belirtti.

Trump dün Fox News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarının başarısını vurgulayarak şunları söyledi: “Güzel uçaklar, 30 kat granit derinliğine kadar inebilen en gelişmiş bombalarla oraya girdi. Orayı gerçekten yerle bir ettiler. Ancak CNN ve New York Times'ın tamamen yok edilmemiş olabileceğini söyleyen yalan haberlerine katlanmak zorunda kaldık ve sonra daha önce hiç kimsenin görmediği bir şekilde tamamen yok edildiği ortaya çıktı. Bu da en azından bir süreliğine nükleer hırslarının sonu anlamına geliyor.”

ABD Başkanı, Tahran'ın ABD saldırılarından önce zenginleştirilmiş uranyumun bir kısmını sakladığı iddialarına şöyle yanıt verdi: “Sanmıyorum, bunu yapmak çok zor ve çok tehlikeli. Çünkü zenginleştirilmiş uranyum çok ağır ve İranlılar o güne kadar geleceğimizi bilmiyorlardı. Kimse bu tesisleri hedef alacağımızı düşünmüyordu ve herkes tesislerin aşılmaz olduğunu söylüyordu.”

Trump zenginleştirilmiş uranyum transfer edilmediğini ve üç nükleer tesisin (Fordo, Natanz ve İsfahan) tamamen yok edildiğini yineledi. Öte yandan Başkan Trump geçen hafta Lahey'de düzenlenen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi öncesinde de ABD'nin İran'ın askeri amaçlarla uranyum zenginleştirme planlarına izin vermeyeceğini söylemişti.

Trump, programını yeniden inşa etmesi halinde, ABD'nin İran'ı tekrar bombalayıp bombalamayacağı sorusuna ise “Kesinlikle bombalayacağız” yanıtını verdi.