Suudi Arabistan’da günlük koronavirüs test sayısı 51 bini geçti

Bir haftada 100 binden fazla umre izni verildi, Mescid’i Haram yarın ilk umre grubunu karşılayacak

Suudi Arabistan’da koronavirüs test sayılarının artması, vakaların erken teşhis edilmesine ve hastalığa karşı erken müdahale önlemlerinin alınmasına katkıda bulunuyor (SPA)
Suudi Arabistan’da koronavirüs test sayılarının artması, vakaların erken teşhis edilmesine ve hastalığa karşı erken müdahale önlemlerinin alınmasına katkıda bulunuyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan’da günlük koronavirüs test sayısı 51 bini geçti

Suudi Arabistan’da koronavirüs test sayılarının artması, vakaların erken teşhis edilmesine ve hastalığa karşı erken müdahale önlemlerinin alınmasına katkıda bulunuyor (SPA)
Suudi Arabistan’da koronavirüs test sayılarının artması, vakaların erken teşhis edilmesine ve hastalığa karşı erken müdahale önlemlerinin alınmasına katkıda bulunuyor (SPA)

Suudi Arabistan’da yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) iyileşen kişi sayısı 320 bin sınırını aşarken ülkedeki aktif vaka sayısı dikkat çekici bir şekilde azaldı. Yetkililer, ihtiyati önlemlere uyulması, burun ve ağzın örtülmesi ve sosyal mesafe kurallarının önemini vurguladı.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son 24 saatte 600’den fazla kişinin sağlığına kavuşması ile iyileşen hasta sayısının 320 bin 348 kişiye yükseldiğini, iyileşme oranının yüzde 95 olduğunu duyurdu.
Bakanlık, 481 yeni vakanın kaydedilmesi ile salgının başlangıcından bu yana kaydedilen toplam vaka sayısı toplamının 335 bin 578 kişi olduğunu açıkladı. Bakanlık, vakalardan 10 bin 407’sinin aktif vaka olduğunu ve hala tedavilerine devam edildiğini, hastaların çoğunun sağlık durumu güven vericiyken, 970 hastanın sağlık durumunun kritik olduğunu bildirdi.
Sağlık Bakanlığı, kayıtlara geçen 481 yeni vakanın, yüzde 42’sinin kadın, yüzde 58’sinin erkek olduğunu, ayrıca son vakalar arasında çocukların yüzde 12, yetişkinlerin yüzde 84, yaşlıların ise yüzde 4 oranında olduğunu açıkladı. Ülkede 29 kişinin daha hayatını kaybetmesi ile vefat edenlerin toplam sayısı 4 bin 823 kişiye ulaştı. Son 24 saat içinde 51 bin 632 yeni test uygulandı.

4 Ekim’den itibaren Umre tekrar başlıyor
Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı, önlemler kapsamında koronavirüs salgının yayılmasının engellenmesi amacıyla Mart ayında askıya alınan Umre ibadetinin kademeli olarak başlaması için yarın (Pazar) sabah saat 06.00’da ilk ziyaretçi ve umre yapacak grup karşılanacak.
Hac ve Umre Bakanlığı tarafından yayınlanan istatistiklere göre, 27 Eylül’de ‘i’temerna’ (umre yaptık) uygulamasının başlatılmasının ardından 1 Ekim Perşembe gününe kadar 108 bin 41 kişi için umre izni verildiği açıkladı.
Suudi Arabistan vatandaşlarına verilen umre izni sayısı 42 bin 873 kişiye ulaşırken, ülke sakinlerine 65 bin 128 izin çıkarıldı.
“İ’temerna” uygulamasının yayınlandığı ilk saatinde yaklaşık 16 bin umreci kaydetti. Uygulamanın ilk haftasında izin sayısı 309 bin 686’ya yükseldi. 224 bin 929 umreci ve 84 bin 757 refakatçiye izin verildi.
 
BAE: Bin 181 yeni vaka kaydedildi
BAE, son 24 saat içinde bin 181 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile topllam vaka sayısı 96 bin 529 kişiye yükseldi.
BAE Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı, virüs sebebiyle 3 kişinin hayatını kaybettiğini ve koronavirüsten ölen kişi sayısı toplamının 424’e ulaştığını duyurdu.
BAE haber ajansı (WAM), son 24 saatte 107 bin 187 yeni test yapıldığını ayrıca bin 168 kişinin daha sağlığına kavuşması ile ülke genelinde iyileşen kişi sayısının 86 bin 71’e ulaştığını aktardı.

Kuveyt: 411 yeni vaka kaydedildi
Kuveyt’te 411 yeni vakanın kaydedilmesi ile ülkedeki vaka sayısı toplamı 106 bin 87 kişiye yükseldi. 3 kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesiyle toplam vefat sayısı ise 615 kişiye ulaştı.
Kuveyt Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Abdullah es-Sened, düzenlenen günlük basın konferansında, yoğun bakımda tedavi gören hasta sayısının 137 olduğunu belirtti. Abdullah es-Sened, son 24 saatte 701 kişinin sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 97 bin 898 kişiye ulaştığının açıkladı.

Bahreyn: 510 kişiye koronavirüs teşhisi konuldu
Bahreyn Sağlık Bakanlığı, yapılan 10 bin 821 yeni test sonucunda, 510 kişiye koronavirüs teşhisi konulduğunu, ayrıca hastalığı yenerek sağlığına kavuşan 712 kişinin ile ülke genelindeki iyileşen sayısının 65 bin 550’ye ulaştığına dikkat çekti.
Sağlık Bakanlığı, ülke genelinde yoğun bakımda tedavi gören hasta sayısının 61 kişi, sağlık durumu tedavi gerektiren vaka sayısının ise 115 kişi olduğunu belirtti. Bakanlık, toplam 5 bin 570 mevcut vakadan 5 bin 509’unun sağlık durumunun stabil olduğunu açıkladı.

Katar: 205 yeni koronavirüs vakası tespit edildi
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı yaptığı açıklamada, son 24 saatte 205 yeni koronavirüs vakasının tespit edildiğini, vakalardan 195’inin yerel halktan, 10’unun ise karantinaya tabi tutulan yurt dışından dönen kişilerden oluştuğunu duyurdu.
Bakanlık, 197 kişinin Kovid-19 virüsünü yenerek iyileştiğini ve iyileşen kişi sayısının 123 bin 318 kişiye ulaştığını açıkladı. Bakanlık, bir kişinin daha  virüs sebebiyle hayatını kaybetmesiyle vefat sayısının  215 kişiye yükseldiğine duyurdu.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.