Avrupa ikinci dalganın etkilerini sınırlamak için kısıtlamaları artırıyor

Madrid’deki bir hastanede görevli sağlık ekibi (Reuters)
Madrid’deki bir hastanede görevli sağlık ekibi (Reuters)
TT

Avrupa ikinci dalganın etkilerini sınırlamak için kısıtlamaları artırıyor

Madrid’deki bir hastanede görevli sağlık ekibi (Reuters)
Madrid’deki bir hastanede görevli sağlık ekibi (Reuters)

Avrupa’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında ikinci dalganın etkilerini sınırlamak için yeni kısıtlamalar getirildi. Vaka ve ölü sayılarının artacağına ilişkin uyarılar yapılırken, salgın Avrupa ülkelerinde hızla yayılmaya devam ediyor.
Johns Hopkins Üniversitesi verilere göre İngiltere’de vaka sayısı 544 bin 275’e, ölü sayısı ise 42 bin 515’e yükseldi.
İngiltere’de günlük vaka sayıları iki hafta öncesine göre üç katına çıktı ve geçtiğimiz Salı günü 24 saat içerisinde 14 bini aşkın vaka kaydedildi.
Bu artış, mevcut kısıtlamaların virüsün yayılmasını engelleyememesi durumunda önümüzdeki haftalarda vaka sayısında önemli bir yükseliş olacağını gösteriyor.
İngiltere, hızlı vaka artışına tanık olan bazı şehirlere sert önlemler uygulandığını açıklarken, İskoçya’daki yerel hükümet barlara, restoranlara ve turistik yerlere kısıtlamalar getirdi.
Salgın şu anda orta İskoçya’da hızla yayılıyor ve günlük vaka sayıları iki hafta önce 300’ün altında iken şu anda 700’ü aşıyor.

Brüksel katı kısıtlamalar uygulamaya başlıyor
Belçika’da ise federal hükümet, ulusal düzeyde koronavirüs ile mücadeleye yönelik kısıtlamaları sıkılaştırmak için tedbirler açıklarken, başkent Brüksel’deki yerel yönetim ülke genelinde uygulananlardan daha katı kısıtlamalar uygulamaya başladı.
Brüksel ve çevresindeki kafe ve barlar yarından itibaren bir ay boyunca kapalı olacak.
Brüksel Eyalet Başbakanı Rudi Vervoort, “Brüksel’de koronvirüs testi yapan 7 kişiden 1’inin testi pozitif çıkıyor. Virüs bölgenin her yerine yayılıyor” dedi.
Belçika hükümetinden bir danışman da, Brüksel’in salgının yayılması açısından Avrupa’nın en yüksek üç şehri arasında yer aldığını söyleyerek, Brüksel’deki salgın yayılımının Madrid’den düşük ancak Paris’ten daha yüksek olduğunu belirtti.
Fransa’nın başkenti Paris’te salgının yayılmasını durdurmak için sıkı kısıtlamalar uygulanmasına rağmen, hastanelerde yoğun bakım bölümüne talepte artış yaşanmaya başladı.
Paris’te virüsün yayılmasıyla başa çıkmak için barlar, spor salonları ve yüzme havuzları iki hafta süreyle kapalı kalacak, ancak sıkı önlemler alınırsa restoranlar açık kalabilir.
İspanya’da ise toplam vaka sayısı 872 bini aşarken, 32 bin 562 kişi hayatını kaybetti, 150 binden fazla kişi de iyileşti.
Polonya Sağlık Bakanlığı’na göre günlük vaka sayısında yeni bir rekor kırıldı ve dün 3 bin 3 yeni vaka tespit edildi, 75 kişi de hayatını kaybetti.
Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, önümüzdeki günlerde ölü sayısında bir miktar artış olacağı konusunda uyarıda bulunurken, virüse karşı halk açık yerlerde maske takmak gibi ek kısıtlamaların uygulandığı sarı ve kırmızı alanların sayısının artabileceğini açıkladı.
Sözcü ülkedeki toplam vaka sayısının 107 bini aştığı, can kaybının ise 2 bin 800’e yaklaştığı bilgisini verdi.
Bakanlık Sözcüsü, başkent Varşova’nın Cumartesi gününden itibaren sarı bölge ilan edileceğinin neredeyse kesin olduğunu da sözlerine ekledi.
İsviçre Halk Sağlığı Kurumu verilerine göre ülkede günlük vaka sayısı Nisan ayından bu yana ilk kez bini aştı ve dün bin 77 vaka tespit edildi.
Ülkede toplam vaka sayısı 57 bin 700’ü geçerken, 2 bin 82 kişi de hayatını kaybetti.
Şubat ayı sonlarında ilk vakayı açıklayan İsviçre’de, günlük vaka sayısı 23 Mart’ta bin 456 vaka ile zirveye ulaştı, ancak keskin bir düşüşle 1 Haziran’da yalnızca 3’e indi.
Reuters’a bilgi veren İtalyan bir kaynağa göre İtalya eski Başbakanı Silvio Berlusconi yakalandığı koronavirüsü yendi.
84 yaşındaki Berlusconi’ye zatürre teşhisi kondu ve Milano’daki San Raffaele Hastanesi’nde 10 günden fazla kaldı. Berlusconi’nin yaz aylarında vaka sayılarında ani artış yaşanan Sardunya’da yaptığı tatil sırasında virüsü kaptığına inanılıyor.
Çekya’da ise yetkililer 4 bin 457 kişide daha koronavirüs tespit edildiğini duyurdu.
Sağlık Bakanı Roman Prymula, vaka artışına dikkat çekerek, salgını kontrol altına alabilmek için önümüzdeki Cuma günü daha sıkı kısıtlamalar ilan edeceğini bildirdi.

Çekya günlük vakaların en çok kaydedildiği ülkelerden
DPA’ya göre Çekya nüfusa göre günlük vakaların en çok kaydedildiği ülkelerden biri haline geldi.
Çekya açık alanlarda ve toplu taşıma araçlarında maske takma zorunluluğuna ek olarak, yeniden olağanüstü hal ilan etti.
Ülke özellikle salgının ikinci dalgasından çok etkilenirken, bazıları bunu vatandaşların hijyen kurallarına uymadaki ihmaline bağlarken, diğerleri ise okulların yeniden açılmasına işaret ediyor.
Almanya’ya gelince, ülkede yoğun bakım üniteleri ve vantilatörlerde bulunan hasta sayısı bir hafta öncesine göre arttı.
Robert Koch Enstitüsü’ne göre dün 2 bin 828 yeni vaka tespit edildi.
Almanya, salgının zirve yaptığı Mart sonu ve Nisan başında günde 6 binden fazla yeni vaka kaydediyordu.
Vaka sayıları alınan önlemlerin ardından bir süreliğine azalsa da, Temmuz ayında yeniden artışa geçti.
Almanya’da şu ana kadar 311 bin 313 kişide koronavirüs tespit edilirken, 9 bin 652 kişi de hayatını kaybetti.



Tayvan’ın Çin stratejisi: Merkeziyetsiz komuta sistemi

Çin ordusu son dönemde Tayvan etrafındaki askeri tatbikatlarını yoğunlaştırdı (AFP)
Çin ordusu son dönemde Tayvan etrafındaki askeri tatbikatlarını yoğunlaştırdı (AFP)
TT

Tayvan’ın Çin stratejisi: Merkeziyetsiz komuta sistemi

Çin ordusu son dönemde Tayvan etrafındaki askeri tatbikatlarını yoğunlaştırdı (AFP)
Çin ordusu son dönemde Tayvan etrafındaki askeri tatbikatlarını yoğunlaştırdı (AFP)

Tayvan ordusu, Çin'in olası saldırılarına "merkeziyetsiz komuta sistemiyle" hızlı yanıt vermeyi planlıyor.

Reuters'ın aktardığına göre Tayvan Savunma Bakanlığı, Meclis'e bu hafta sunduğu raporda, ordunun "üst kademeden emir beklemeden merkezi olmayan bir komuta yapısıyla" hareket etmesi için çalışmalar yürütüldüğünü bildirdi.

Raporda, Çin'in adayı hazırlıksız yakalamak için askeri tatbikatları aniden Tayvan'a yönelik bir işgal operasyonuna dönüştürebileceği uyarısında bulunuluyor.

Savunma yetkilileri, Çin ordusunun neredeyse her gün ada çevresinde çeşitli tatbikatlar düzenlediğini, Tayvan Silahlı Kuvvetleri'ni "sürekli tetikte tutarak yıpratmayı amaçladığını" savunuyor.

Raporda, Tayvan ordusunun Çin'den gelebilecek ani bir saldırıya karşı hazırladığı acil durum planı hakkında şu bilgiler paylaşılıyor:

Düşman aniden bir saldırı başlatırsa, tüm birimler emir beklemeden 'dağıtılmış kontrol' uygulayacak ve 'merkezi olmayan' bir komuta sistemi altında savaş görevlerini yerine getirecek.

Diğer yandan bu prosedürün nasıl koordine edileceğine dair detay verilmiyor.

Savunma Bakanlığı'nın çalışmasında, Çin'in tatbikatlar aracılığıyla muhtemel işgal senaryolarına hazırlık yaptığı iddia ediliyor. Çin'e ait savaş gemilerinin Pasifik'teki alışıldık pozisyonlarının değiştirildiği, bunların Avustralya ve Yeni Zelanda'ya doğru konuşlandırıldığı aktarılıyor.

Çin Savunma Bakanlığı'ndan pazartesi günü yapılan açıklamadaysa Tayvan'ın "savaş çığırtkanlığı" yaptığı savunuldu. Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te'nin "bağımsızlık için savaş" vurgusuyla halkı paniğe sürüklediği görüşü paylaşıldı.

Pekin, "tek Çin" politikası kapsamında Tayvan'ı kendi toprağı olarak görüyor. Son yıllarda askeri baskıyı artıran Çin, adanın anakarayla yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanabileceğini vurguluyor.

Taipei yönetimiyse Çin tehdidine karşı ABD'nin askeri ve siyasi desteğine güveniyor. ABD'de 1979'da yürürlüğe konan Tayvan İlişkileri Yasası kapsamında Washington, olası bir Çin saldırısına karşı Tayvan'a kendini koruyacak askeri teçhizatı sağlamak zorunda.

Ancak ABD Başkanı Donald Trump, Tayvan'ın kendilerine ödeme yapması gerektiğini savunarak Taipei yönetiminde soru işaretleri yaratmıştı.

Independent Türkçe, Reuters, Taipei Times


Ukraynalıların çoğu Rusya’ya verilecek büyük tavizlere karşı

Rusya, Ukrayna'nın Donbas bölgesinden çekilmesi şartıyla ateşkese yanaşacağını söylüyor (Reuters)
Rusya, Ukrayna'nın Donbas bölgesinden çekilmesi şartıyla ateşkese yanaşacağını söylüyor (Reuters)
TT

Ukraynalıların çoğu Rusya’ya verilecek büyük tavizlere karşı

Rusya, Ukrayna'nın Donbas bölgesinden çekilmesi şartıyla ateşkese yanaşacağını söylüyor (Reuters)
Rusya, Ukrayna'nın Donbas bölgesinden çekilmesi şartıyla ateşkese yanaşacağını söylüyor (Reuters)

Ukraynalıların çoğu barış anlaşması kapsamında Rusya'ya büyük tavizler verilmesine karşı.

Kiev Uluslararası Sosyoloji Enstitüsü'nün (KIIS) 547 kişinin katılımıyla yaptığı ankette, Ukraynalıların yüzde 75'inin Kiev yönetiminin büyük toprak tavizleri vermesine karşı çıktığı belirlendi.

Katılımcılar, ABD ve Avrupa Birliği'nden (AB) net güvenlik garantileri alınmadan anlaşma yapılmaması gerektiğini savunuyor. Ayrıca Rusya'nın Ukrayna ordusunun büyüklüğünün sınırlandırılması talebine de karşı çıkıyorlar.

Diğer yandan yüzde 72'lik kesim, cephedeki mevcut durumun korunduğu bazı tavizler içeren bir anlaşmaya sıcak bakıyor.

Kasım sonuyla aralık ortası arasında gerçekleştirilen ankette, Ukraynalıların yüzde 63'ünün savaşı sürdürmeye hazır olduğu aktarılıyor. Katılımcıların sadece yüzde 9'u savaşın 2026'nın başlarında sona ereceğine inanıyor.

ABD arabuluculuğunda gerçekleştirilen görüşmelerde ateşkese dair somut bir adım henüz atılmadı. Ankete göre Ukraynalıların sadece yüzde 21'i ABD'ye güveniyor. Bu oran geçen yıl aralıkta yüzde 41'di.

NATO'ya duyulan güven de aynı dönemde yüzde 43'ten yüzde 34'e düştü.

KIIS direktörü Anton Hruşetski, sonuçlar hakkında şunları söylüyor:

Güvenlik garantileri net ve bağlayıcı olmazsa Ukraynalılar bunlara güven duymaz. Bu da barış planının onaylanmasına yönelik genel istekliliği etkiler.

Hafta sonu Berlin'de düzenlenen toplantıda ABD'li ve Avrupalı yetkililer, Ukraynalı heyetle bir araya gelmişti.

Almanya, Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Polonya, İskandinav ülkeleriyle AB yönetimi tarafından dün yapılan ortak açıklamada, Avrupa liderliğindeki Gönüllü Ülkeler Koalisyonu çerçevesinde oluşturulacak ve ABD tarafından desteklenen "çok uluslu bir Ukrayna gücü" kurulacağı duyurulmuştu.

Bu güç, Ukrayna savunma kuvvetlerinin yeniden yapılandırılmasına, hava sahasının güvenliğinin sağlanmasına ve denizlerin daha güvenli hale getirilmesine destek verecek.

Ayrıca Ukrayna için NATO'nun 5. maddesine benzer güçlü güvenlik garantileri içeren bir "barış paketi" üzerinde önemli ilerleme sağlandığı bildirilmişi.

ABD Başkanı Donald Trump da dünkü açıklamasında Ukrayna'nın talep ettiği güvenlik garantilerinin Avrupa'yla işbirliği içinde şekillendirildiğini vurgulayarak, "Savaşın yeniden başlamaması için güvenlik garantileri üzerinde çalışıyoruz" demişti.

Cumhuriyetçi lider, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'ye seçim çağrısı da yapmıştı. ABD Başkanı, Kiev'in "seçim düzenlememek için savaşı bahane ettiğini" öne sürmüştü.

Görev süresi geçen yıl sona eren Zelenski ise Batılı müttefiklerin güvenliği sağlaması halinde 90 gün içinde seçime gitmeye hazır olduğunu söylemişti.

Ancak KIIS anketine göre, Ukraynalıların sadece yüzde 9'u çatışmalar sona ermeden seçim yapılmasını istiyor.

Independent Türkçe, Reuters, NBC


Sırbistan'daki protestoların ardından Trump'ın damadı geri adım attı

Öğrencilerin liderliğindeki aktivistler, Kushner'ın projesini protesto etmişti (AFP)
Öğrencilerin liderliğindeki aktivistler, Kushner'ın projesini protesto etmişti (AFP)
TT

Sırbistan'daki protestoların ardından Trump'ın damadı geri adım attı

Öğrencilerin liderliğindeki aktivistler, Kushner'ın projesini protesto etmişti (AFP)
Öğrencilerin liderliğindeki aktivistler, Kushner'ın projesini protesto etmişti (AFP)

Sırbistan yönetimi, ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı Jared Kushner'ın otel yapmasına yeşil ışık yaksa da ardından gelen protestolar ve bir bakana açılan dava, Belgrad'daki projenin iptaline neden oldu.

Pazartesi günü bir özel savcı, aralarında Kültür Bakanı Nikola Selaković'in de olduğu 4 kişi hakkında, Kushner'ın projesiyle bağlantılı olarak düzenlediği iddianameyi açıkladı. 

Organize Suçlardan Sorumlu Kamu Başsavcılığı'nın sitesinde yayımlanan açıklamada bu 4 kişinin görevin kötüye kullanılması ve belgede sahtecilikle suçlandığı bildirildi. 

Bunun üzerine Kushner'ın firması Affinity Partners hızlıca bir açıklama yayımlayarak Belgrad'ın merkezindeki otel ve apartman kompleksi projesinin iptal edildiğini duyurdu:

Anlamlı projeler ayrışmaya değil, birleşmeye neden olmalı. Sırbistan ve Belgrad halkına saygı göstererek başvurumuzu geri çekiyoruz.

Kushner'ın iki yılı aşkın süredir üzerinde çalıştığı projenin 1999'daki Kosova Savaşı sırasında NATO'nun bombaladığı bir bölgede yapılması öngörülüyordu.

Lüks otel Trump markasını taşıyacağı için projede Cumhuriyetçi liderin oğulları Eric ve Donald Jr. tarafından yönetilen Trump Organization da yer alıyordu.

Ancak yarım milyar dolarlık proje, bombalanan Yugoslav Halk Ordusu karargahının yer aldığı anıt bölgesinde inşa edileceğinden ülkede büyük tartışma yaratmıştı. 

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, bölgenin kültürel koruma statüsünü geçen yıl kaldırmıştı. Ayrıca Kushner'ın firması Affinity Partners'la 99 yıllığına kira sözleşmesi imzalanmıştı. Bunun ardından ülkede büyük protestolar patlak vermişti. 

Vucic'in liderliğindeki Sırp İlerleme Partisi, çoğunluğu elinde bulundurduğu Parlamento'da geçen ay geçirdiği yasayla inşaatın önünü açmıştı. 

Muhalefetten hükümetin kararına sert tepkiler gelmişti. Merkez sol Özgür ve Adalet Parti'den parlamenter Marinika Tepic, Belgrad'ın "Donald Trump'ı memnun etmek uğruna ülkenin tarihini yok ettiğini" söylemişti. 

44 yaşındaki damat, ilk Trump döneminin aksine ABD yönetiminde yer almayacağını açıklasa da Gazze ve Ukrayna savaşlarındaki müzakerelerde önemli roller üstleniyor. 

Diğer yandan da çoğunlukla Ortadoğu yönetimlerinin fonladığı bir özel sermaye şirketi olan Affinity'nin başında. 

Şirket, dünyanın en büyük oyun şirketlerinden Electronic Arts'ın (EA) satışında da gündem oldu. 

Önceki aylarda sağlanan 55 milyar dolarlık anlaşmayla EA'i satın alan konsorsiyumda Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu'yla birlikte Affinity Partners ve bir başka özel sermaye şirketi olan Silver Lake de yer alıyor.

Netflix'in satın alması beklenen Warner Bros. için Paramount'un verdiği teklifte de Affinity'nin adı geçiyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Wall Street Journal, AP