Toplu mezarlardaki mumyalar incelenince Antik Mısır'da milyonlarca yırtıcı kuşun kurban edildiği ortaya çıktı

Araştırmacılar kuş numunelerinden birini inceliyor (CNRS)
Araştırmacılar kuş numunelerinden birini inceliyor (CNRS)
TT

Toplu mezarlardaki mumyalar incelenince Antik Mısır'da milyonlarca yırtıcı kuşun kurban edildiği ortaya çıktı

Araştırmacılar kuş numunelerinden birini inceliyor (CNRS)
Araştırmacılar kuş numunelerinden birini inceliyor (CNRS)

Nil Vadisi’ndeki toplu mezarlarda uzun süredir, antik Mısır tanrıları Horus, Ra veya Thoth için kurban edilen milyonlarca aynak ve yırtıcı kuş mumyası keşfediliyor. Mısırlıların bu kadar çok kuşu mumyalaması ve kurban etmesi, hayvanların kökenleriyle ilgili bir soruyu gündeme getiriyor: Kediler gibi yetiştirildiler mi yoksa avlandılar mı?
Fransa’daki Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS), Claude Bernard Üniversitesi Lyon 1 ve Fransa Müze Araştırma ve Restorasyon Merkezi’nden (C2RMF) bilim insanları müzede korunan kuş mumyalarının kapsamlı jeokimyasal analizlerini gerçekleştirdi. Hakemli bilim dergisi Scientific Reports’da yayımlanan sonuçlar, bu kuşların yabani olduğunu gösterdi.
Memeliler, sürüngenler, kuşlar… Yoğun bir dini coşkuya tanıklık eden Nil Vadisi’nin toplu mezarlarında kurban olarak yığılmış on milyonlarca hayvan mumyası bulunuyor. Bu hayvanların toplanması ve hazırlanmasının Mısır’ın Eski Krallık Dönemi’nden (MÖ 3. binyıl) Roma Dönemi’ne (MS 1. ve 3. yüzyıllar arası) kadar ekonomide ciddi pay sahibi olduğu düşünülüyor.
Ancak bu hayvanların kökeni ve hangi yöntemlerle elde edildiği belirsizliğini koruyor. Araştırmacılar kuşların yetiştirildiğini mi yoksa avlandığını belirlemek üzere müzede korunan mumyalanmış 20 aynak ve yırtıcı kuşun, kemik ve mumyalama şeritlerinden küçük parçalar aldı.
Eğer bu kuşlar doğada yaşadıysa beslenme biçimleri farklı yerel kökenlere dayalı olacağı için hayvan kalıntılarındaki izotopik kompozisyon buna uygun biçimde çeşitlilik taşımalıydı. Ancak eğer insanlar tarafından beslendiyse, doğal beslenme biçimleriyle uyuşmayan ve özel üretilen ya da insanların kendi yiyeceklerinden türetilen besinlerin izotoplarına uygun bir dağılım gözlenmeliydi.
Bu nedenle araştırmacılar, topladıkları çeşitli doku numunelerinin önce yaşını karbon-14 yöntemiyle belirledi. Ardından oksijen, azot, kükürt ve stronsiyum atomları için izotopik kompozisyonları ölçüldü. Bilim insanları bu kompozisyonları olası yiyecek kaynaklarını belirlemekte kullandı ve aynı tarihlerde yaşamış insan mumyalarındaki ölçümlerle karşılaştırdı.
Ancak izotopik kompozisyonlar ortak ve tekdüze olmaktan çok uzaktı. Araştırma ekibi, Mısırlı kuşların beslenmesinin antik Mısırlılara göre yüksek çeşitliliğe sahip, “egzotik” yiyeceklerin izlerini taşıdığını gördü. Yani bu kuşlar yabaniydi ve bazıları Nil Vadisi’nin dışına mevsimsel göçler gerçekleştiriyordu.
Araştırmacılar ayrıca, bu sonuçları başka bir ekibin gerçekleştirdiği genetik çalışmayla bir araya getirdi. Tüm bulgular belirli mezar fresklerinde de belgelendiği şekilde kuşların topluca avlandığı ve yakalandığını gösterdi.
Bulgulara göre bugün kuş türlerinde gözlemlenen muazzam düşüşlerden çok önce, Mısırlılar da yabani kuş popülasyonlarına kayda değer bir ekolojik baskı uygulamış gibi görünüyor.



NASA'nın Artemis görevi gecikirken, Çin, Ay hedefine ilerliyor

Fotoğraf: NASA
Fotoğraf: NASA
TT

NASA'nın Artemis görevi gecikirken, Çin, Ay hedefine ilerliyor

Fotoğraf: NASA
Fotoğraf: NASA

Çin'in uzay ajansı, geçen hafta Ay'a iniş yapan uzay aracı denemesini erken gerçekleştirmesinin ardından yaptığı açıklamada, ülkenin 2030'a kadar Ay'a ayak basma planlarının testlerin programa uygun ilerlemesiyle yolunda gittiğini söyledi.

Asya devinin Ay'a astronot indirme takvimi, NASA'nın 2027'ye kadar ertelenen Artemis II mürettebatlı görevinin takviminin hâlâ gerisinde.

SCMP'nin haberine göre Çin uzay ajansı geçen hafta Mengzhou yeni nesil yeniden kullanılabilir uzay aracı prototipinin ve Lanyue ay yüzeyine iniş aracının başarılı bir şekilde denendiğini duyurdu ve bunların geliştirilmesinin "sorunsuz ilerlediğini" ekledi.

Uzay ajansı ilerleyen aylarda ülkenin üç aşamalı süper ağır roketi Uzun Yürüyüş 10'un yanı sıra Mengzhou uzay aracının da güvenlik ve güvenilirliğini test etmeyi planlıyor.

dcfgthy
Ay'a iniş aracı (CNSA)

Mengzhou'da iki modül var. Biri Dünya'ya dönecek, diğeriyse uzaydayken yaklaşık 6 astronottan oluşan mürettebata itiş gücü, güç ve yaşam desteği sağlayacak bir harcanabilir modül.

Çin İnsanlı Uzay Programı Ajansı (CMSA) Müdür Yardımcısı Lin Xiqiang, "Uzun Yürüyüş 10 ve Mengzhou uzay araçları planlandığı gibi prototip geliştirme ve test çalışmalarını yürütüyor" dedi.

Diğer yer testlerinde de uzay aracının fırlatma arızası durumunda mürettebatı güvenli bir yere götürmek için geliştirilen acil kaçış sistemleri değerlendirilecek.

Daha önceki raporlarda uzay ajansı, uzay aracının 2027-2028 civarında mürettebatlı uçuş kabiliyetine ulaşmasını beklediğini söylemişti.

CMSA Müdür Yardımcısı, "İnsanları planlandığı gibi Ay'a fırlatmak için sağlam bir temel oluşturmak üzere tüm testlerin başarıyla tamamlanmasını sağlamak adına çaba göstereceğiz" dedi.

Öte yandan NASA'nın Ay yüzeyine yönelik Artemis III mürettebatlı görevi bir dizi gecikmeyle karşı karşıya.

Hem Çin hem de Amerikan görevleri, üs kurmak için kritik bir kaynak olan su-buz açısından zengin olduğu düşünülen Ay'ın güney kutbuna yakın bir yere iniş yapmayı hedefliyor.

NASA aralık ayında, Orion uzay aracının ısı kalkanında sorunlar keşfedilmesinin ardından Ay'a ayak basma görevinin 2027 ortalarına erteleneceğini duyurmuştu.

Yapılan kapsamlı testler, uzay aracının ısı kalkanındaki malzemenin beklenenden farklı aşındığını ortaya koymuştu.

Orion, Dünya atmosferinden geçerken ısı kalkanının, yaklaşık 2 bin 760 santigrat derece sıcaklığa karşı mürettebata termal koruma sağlaması gerekiyordu.

Amerikan uzay ajansı, uzay aracının mürettebatı güvende tutabilmesini sağlamak için Orion'un yörüngesindeki değişiklikleri ve ısı kalkanındaki geliştirmeleri test ediyor.

NASA'nın Keşif Sistemleri Geliştirme Misyon Müdürlüğü'nden sorumlu yönetici yardımcısı Catherine Koerner, "Görev planlarımızda yapılan güncellemeler, Ay'daki hedeflerimize güvenli bir şekilde ulaşabilmemizi ve mürettebatlı Mars görevleri için gereken teknolojileri ve kabiliyetleri geliştirebilmemizi sağlama yolunda olumlu bir adım" dedi.

Independent Türkçe