Afganistan’da savaş liderlerinin çocukları barışın peşinde

Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani (ortada), Abdürreşid Dostum ile Nisan 2014'te Kabil'de bir görüşme sırasında (The New York Times)
Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani (ortada), Abdürreşid Dostum ile Nisan 2014'te Kabil'de bir görüşme sırasında (The New York Times)
TT

Afganistan’da savaş liderlerinin çocukları barışın peşinde

Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani (ortada), Abdürreşid Dostum ile Nisan 2014'te Kabil'de bir görüşme sırasında (The New York Times)
Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani (ortada), Abdürreşid Dostum ile Nisan 2014'te Kabil'de bir görüşme sırasında (The New York Times)

Afganistan hükümeti ile Taliban arasındaki müzakerelerin her iki tarafında da Sovyet işgaline (1979-1989) karşı direnişin önderlerinin çocukları yer alıyor.
O günden bu yana, ebeveynlerinden bazıları ölene kadar mücadeleye devam etti. Bazıları intihar saldırılarında can verirken, savaşta hayat kalan komutanlar madalyalar ve şatafatlı rütbeler kazandılar. Süreç milyonlarca kişinin sefaletine neden olsa da savaş lordlarını zenginleştirdi. Yeni lider kuşağı, saraylarda yaşıyor ve muazzam zenginliğin ve siyasi konumlarının tadını çıkarıyor. Ancak yine de ölümle "saklambaç" oynuyorlar. 
Babaları, ortaya çıkan iktidar boşluğunda silahlarını birbirlerine çevirmeden ve vahşetin damgasını vurduğu bir iç savaş başlatmadan önce, Sovyetler’i kovmak için yan yana savaştılar.
Yeni nesil liderler ise ABD ordusu ile Katar’ın başkenti Doha’da barış görüşmeleri yaparken artık bir yol ayrımına geldiklerinin farkındalar.
Savaşan Afgan taraflar bir iktidar paylaşımı formülü üzerinde anlaşamazlarsa, Afganistan yeni bir iç savaşa girebilir ve çatışma yeni düşmanların ve yeni liderlerin varlığında başka bir nesil için devam eder.
Babası, Afganistan’ın kaosa sürüklenmesinin başlangıcında, Sovyet işgaline karşı direniş komutanlarından biri olan Fatıma Geylani, konuyla alakalı yaptığı açıklamada, “Bu fırsatı kaybedersek Afganistan'ı kaybederiz. Bu fırsatı kaçırırsak Afganistan halkına ihanet etmiş oluruz. Her çocuğa ve her kadına ihanet ederiz ve her şeyden önce bu savaşta ölen insanlara ihanet etmiş oluruz" diyor.
Şubat ayında Taliban ile ABD askerinin geri çekilmesini sağlayan anlaşmaya varılmasının ardından Geylani, Eylül ayında Katar'ın başkenti Doha'ya, hükümeti temsilen 20 müzakereciden biri olarak geldi.
Geylani, üçüncü boğaz kanseri ameliyatının üzerinden bir hafta geçmesine rağmen Katar'a geldi ve sesi hala kısıktı.
Afganistan en son 80'lerde böyle bir dönüm noktasındaydı. O dönem Geylani’nin babası Sovyetlere karşı savaşan mücahitlerin lideriydi ve savaş sona erdiğinde ve Sovyetler çekilmeye yaklaşırken babası Geylani’yi mücahit gruplarının sözcüsü olması için doktoradan vazgeçmeye ikna etmişti.
O dönemin hiç bitmeyen bir kabusa dönüştüğünü belirten Geylani, “Kısa sürede birbirlerine karşı savaşmayı bıraktıklarını, aralarında hükümette kadınlara yer vermeyen radikalizm yanlılarının, babası gibi ılımlı grupların sayısından fazla olduğunu” belirtti. Geylani açıklamasında, “66 yaşında bir kadınım ve karamsar değilim. Başka bir fırsat elde ettiğimizde çalışmalıyız” dedi.
Müzakerelerde, Taliban tarafında da Sovyetler’e karşı savaşan liderlerin çok sayıda çocuğu veya akrabası var. Direnişin önde gelen liderlerinden biri olan merhum Mevlevi Muhammed Yunus Halis'in oğlu Mevlevi Mutiulhak Halis (60) bu isimlerden biri. Babası Mevlevi Muhammed Yunus Halis'in ünü, Beyaz Saray'ı ziyaret ettiğinde, mücahitleri öven ve onları "özgürlük savaşçıları" olarak nitelendiren eski ABD Başkanı Ronald Reagan'ın yanında durduğunda başladı.
Katar'daki müzakerelerin isyancı tarafında önde gelen isimler arasında, ince uzun boylu, henüz 26 yaşında olan ancak Afgan şehirlerini kasıp kavuran ölümcül bombalamalarla uzun zamandır eşanlamlı olan “Hakkani” lakaplı bir figür yer aldı. Gerçek adı, bir zamanlar Sovyetler karşısında ABD’nin müttefiki olan, ancak daha sonra ABD’yi Afganistan'dan çıkarmaya zorlamak için Taliban'ın meşhur Hakkani örgütünü kuran Celaluddin Hakkani'nin en küçük oğlu Enes Hakkani. Örgütün başında ise Celaluddin Hakkani'nin diğer oğullarından biri olan Siraceddin var ve şu anda Taliban liderinin en yüksek yardımcısı olarak biliniyor.
Ancak Enes Hakkani, müzakere masasında Taliban’ı temsil ederken bile, kişisel bir konuşma yaparak her şeyden çok bir şair gibi görünmeye çalıştı.
ABD, 2001 yılında Afganistan'ı işgal etmeye hazırlanırken, Hakkani'nin babasıyla mücahitlerin mücadelesine dayanan yakın bağları olan Üsame bin Ladin'in peşine düştü ve Enes Hakkani o zamanlar sadece 7 yaşındaydı. ABD, Pakistanlı arabulucularla birlikte, Taliban ve Üsame bin Ladin’den müttefiklerinin kendilerini karşı yeniden ihanet edip etmeyeceğini görmek için Celaluddin Hakkani'ye yakınlaştı.
Enes, o sırada 60’lı yaşlarında olan babasının yetkisi üzerine babasının ABD’lilere uyarısını aktararak, “Sorunlar konuşarak çözülür. Ama bir işgalci olarak geldiyseniz sizi Sovyetlerle savaştığım silahla vururum" dedi.
Celaluddin Hakkani, Sovyetlere karşı savaş sırasında elde edilen ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) parasıyla Pakistan'ın aşiret bölgelerinde, kanunsuz bölgede inşa edilen ve desteklenen geniş bir üs geliştirdi. Dört oğlunu suikastlarda ve ABD insansız hava araçları saldırılarında kaybeden Hakkani, iki yıl önce yaşlılığından dolayı hastalanarak hayatını kaybetti.
Hakkani’nin geride bıraktığı mirası, yarım asırlık direnişi ve müdahaleci yabancı güçlere karşı mücadelede çocuklarını zafer peşinde koşmaları için eğittiği eksiksiz bir altyapısıydı. Hakkani’nin verdiği örnek açıktı ve şu sözleri mevcut durumu açıklıyordu: “Eski dostlar, Afganistan'da başka bir savaşta her zaman yeni düşman olabilir.”
Taliban, Hakkani’nin bu yıl ikinci ölüm yıldönümünde bir video yayınladı. Videoda Hakkani şu ifadeleri kullanıyor:
"Sağda duranlar silah, para ve sayı bakımından zayıf olabilir. Ancak yine de hakikate dayanarak batıl olanı engelleyebilir ve hatta kafatasını kırabiliriz." Videodaki görüntülerde zayıf görünen ve titrediği halde hala askeri üniformasını giyen Hakkani,  “Amerikalıların kafatasını parçalanması Allah’ın hakikati işte budur" ifadesini kullandı.
Hakkani söz konusu videoda, ABD’nin Afganistan’dan bir çıkış yolu arayışıyla ilgili olarak, “Kayıplarını örtmeye çalışıyorlar. Ancak bunu örtmeye çalışmak deveye pantolon giydirmek gibi. Deve ilk adımlarını attıktan sonra tüm mahremi ortaya çıkacaktır" diye konuşuyor.
Masanın diğer tarafında, baba Hakkani'nin alternatifi olan ve daha yumuşak bir demokratik siyaset tablosu sunarak babalarının silahla kazandıklarını sağlamlaştırmaya çalışan Hakkani'nin oğulları ve öncelikli mirasçıları yer alıyor. Üst düzey talimatlar, danışmanlar ve kaynaklar sayesinde bu oğullar bakanlık pozisyonlarını ve parlamento sandalyelerini elde etmeyi başardı. Bunlardan en küçüğü 25 yaşındaki Halid Nur, İngiltere'de askeri diploma alırken ABD’de de lisans diploması aldı. Babası, diktatör Ata Muhammed Nur, ihlallerle suçlanan önde gelen milis güçlerine liderliği sayesinde Afganistan'ın kuzeyinde en güçlü siyasi güçlerden biri olarak onun yetkisini kısmen sağlamlaştırdı.
Batur Dostum henüz 31 yaşındayken, iç savaşın en ünlü adamlarından biri olan ve Afganistan çatışmasının muhtemelen en büyük kurtulanı olan babası Abdurreşid Dostum tarafından inşa edilen bir siyasi partinin liderliğini miras aldı.
On yıllardır süren insan hakları ihlali suçlamalarından bunalan Abdurreşid Dostum, bir zamanlar zulüm gören etnik Özbek azınlığın destekçisi oldu ve başkan yardımcılığına yükseldi. Dostum bununla kalmayarak, alenen bir siyasi rakibiniı kaçırma ve saldırı suçlamalarıyla karşı karşıya kalmasına rağmen, kısa süre önce ülke tarihinde sadece üç kişiye verilen fahri askeri rütbe olan Mareşal rütbesini aldı.

Afganistan’da tüm taraflar özeleştiri yapmalı
Barışı sağlamak aynı zamanda, Afganlar arasında muazzam bir özeleştiri sürecini gerektiriyor. Önceki nesillerin yıkımlarından kurtulmak ve en azından bu yıkımın daha fazla uzamaması için bu savaşı durdurma kararı alınması ihtiyacı söz konusu.
Batur Dostum bununla alakalı yaptığı açıklamada, “Maalesef son 40 yıldır tüm taraflar hatalar yaptı. Bugün herkesin kendisini yorgun hissettiği açık. Herkes artık sadece silahların susmasını istiyor. Geçmişten ders almalıyız ve bu hataları tekrarlamamak için geleceğe dair daha dikkatli olmalıyız” dedi.
Enes Hakkani ise, örgütünün başkalarında açtığı yaraları iyileştirmek için ne yapabileceği sorulduğunda yine bir şiir aracılığıyla cevap vererek, ailesinin halihazırda işlemediği suçlamalarla karşı karşıya olduğunu söylemeye çalıştı. Hakkani sorulara şu beyitle cevap verdi:
“Körler bana yüzümün çirkin olduğunu söylüyor.
Sağır olanlar da bana söylediklerimin yanlış olduğunu söylüyor.”
Buna rağmen, kaçınılmaz gerçek şu ki, Afganistan savaşında en korkunç şiddet eylemlerinin arkasında babasının örgütü ve onu miras alan çocukları yer alıyor.
Enes Hakkani ise, hapishanede geçirdiği sürenin kalbinin yumuşamasına katkıda bulunduğunda ısrar etti. Hakkani, fotoğraflar kime ait olursa olsun sosyal medyada artık savaşın kanlı görüntülerine bakamadığını belirtti.
Son olarak Hakkani, “Şahsım adına, diğerlerinin içinde bulunduğu durumu anlayabiliyorum. Yaralarını iyileştirmek için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Kardeşlerimin vücutlarının parçalanmasını kendi gözlerimle izledim. Ben de sevdiklerimi kaybettiğim için çok üzüldüm ve acı çektim" dedi.

*Şarku’l Avsat tarafından The New York Times’tan tercüme edilmiştir.



İsrail, Lübnan ile görüşmelerdeki 'olumlu atmosferi' övdü

Lübnan ordusu askerleri, Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh karakoluna (sağda) bakıyor (Arşiv-AP)
Lübnan ordusu askerleri, Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh karakoluna (sağda) bakıyor (Arşiv-AP)
TT

İsrail, Lübnan ile görüşmelerdeki 'olumlu atmosferi' övdü

Lübnan ordusu askerleri, Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh karakoluna (sağda) bakıyor (Arşiv-AP)
Lübnan ordusu askerleri, Güney Lübnan'daki Alma el-Şaab köyündeki bir Lübnan askeri noktasından, İsrail askeri karakolu Hanita'ya (solda) ve geçen yıldan bu yana İsrail güçlerinin işgal ettiği beş tepeden biri olan Labouneh karakoluna (sağda) bakıyor (Arşiv-AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi, İsrail ile Lübnan arasında dün 40 yılı aşkın bir aradan sonra gerçekleşen doğrudan görüşmelerin "olumlu bir atmosferde" gerçekleştiğini duyurdu. Açıklamada, "Görüşme olumlu bir atmosferde gerçekleşti ve İsrail ile Lübnan arasında potansiyel ekonomik iş birliğini güçlendirmeye yönelik fikirler geliştirilmesi konusunda anlaşmaya varıldı" denildi. Açıklamada, teknik olarak savaş halinde olan iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinde herhangi bir ilerleme kaydedilemese bile "Hizbullah'ın silahsızlandırılmasının kaçınılmaz olduğu" vurgulandı.

İsrail Başbakanlık Ofisi daha önce, Binyamin Netanyahu'nun, teknik olarak savaş halinde olan iki ülke arasında "ilişkinin temellerini atmak için ilk girişim" olarak nitelendirdiği bir adımla, Lübnanlı yetkililerle görüşmek üzere Lübnan'a bir temsilci göndermesi talimatını verdiğini duyurmuştu. Açıklamada, Netanyahu'nun "Ulusal Güvenlik Konseyi vekiline Lübnan hükümeti ve ekonomi yetkilileriyle görüşmek üzere bir temsilci göndermesi talimatını" verdiği ve bunun "İsrail ile Lübnan arasında bir ilişki ve ekonomik iş birliğinin temellerini atmak için ilk girişim" olarak nitelendirildiği belirtilmişti.

Şarku’l Avsat’ın haber ajanslarından aktardığına göre Lübnan Başbakanı Nevvaf Selam yaptığı açıklamada, Lübnan ve İsrail tarafları arasındaki görüşmelerin "düşmanlıkların sona ermesi, İsrail'in Lübnan topraklarından tamamen çekilmesi" ve "Lübnanlı tutukluların serbest bırakılması" hedeflerini taşıdığını doğruladı. "Ekonomik ilişkiler normalleşme süreci sonunda gelir... barıştan sonra gelir." diyen Selam, Lübnan'ın 2002 Arap Barış Girişimi'ne bağlı olduğunu ve İsrail ile ayrı bir barış anlaşması peşinde koşma niyetinde olmadığını ifade etti.


Trump: Putin Ukrayna'daki savaşı bitirmek istiyor

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump: Putin Ukrayna'daki savaşı bitirmek istiyor

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump yaptığı açıklamada, Rus mevkidaşı Vladimir Putin'in Moskova'daki son görüşmelerde Ukrayna'daki savaşı bitirmek istediği izlenimini verdiğini söyledi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre görüşmelere katılan elçisi Steve Wittkoff ve damadı Jared Kushner hakkında konuşan Trump, "İzlenimleri... Putin'in savaşı bitirmek istediği yönündeydi" dedi.

Trump ise "müzakerelerin kaderinin belirsiz" olduğu uyarısında bulundu.

Witkoff ve Kushner, saatler süren uzun bir görüşmenin ardından barış anlaşmasına yönelik herhangi bir ilerleme kaydedilmediğini duyurmadan Kremlin'den ayrıldı.

Trump, "Dün Başkan Putin ile çok iyi bir görüşme yaptılar" dedi ve ekledi: "Bu görüşmenin sonucu ne oldu? Size söyleyemem."


Rusya, çocuklara yönelik oyun platformu Roblox'u yasakladı

Roblox, Irak ve Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede yasaklandı (AP)
Roblox, Irak ve Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede yasaklandı (AP)
TT

Rusya, çocuklara yönelik oyun platformu Roblox'u yasakladı

Roblox, Irak ve Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede yasaklandı (AP)
Roblox, Irak ve Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede yasaklandı (AP)

Rusya, Amerikan çocuk oyun platformu Roblox'a erişimi, aşırılıkçı içerik yaymak ve "LGBTQ+ haklarını desteklemekle" suçlayarak engelledi.

Bu kararı dün duyuran iletişim düzenleyicisi Roskomnadzor, Roblox'un "çocukların entelektüel ve ahlaki gelişimini olumsuz etkileyebilecek uygunsuz içeriklerle dolu" olduğunu belirtti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Roblox sözcüsü yaptığı açıklamada, "Faaliyet gösterdiğimiz ülkelerdeki yerel yasa ve düzenlemelere saygı duyuyoruz ve Roblox'un herkes için öğrenme, yaratıcılık ve anlamlı iletişim için olumlu bir alan sağladığına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

Sözcü, Roblox'un "güvenliğe derin bir bağlılığı olduğunu ve platformumuzdaki zararlı içerikleri tespit edip önlemek için tasarlanmış güçlü bir proaktif ve önleyici güvenlik önlemleri setine sahip olduğunu" da ifade etti.

Bu yılın üçüncü çeyreğinde günlük ortalama 151,5 milyon aktif kullanıcıya sahip olan Roblox, saldırganların platformu çocuklara zarar vermek için kullandığı endişesiyle Irak ve Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede yasaklandı.

Roskomnadzor, Rus yasalarını ihlal eden içerik barındırdığını düşündüğü Batılı medya kuruluşlarına ve teknoloji platformlarına erişimi kısıtlama konusunda geçmişte de deneyim sahibiydi.

Rusya, bu yılın ağustos ayında MetaPlatforms'a ait WhatsApp ve Telegram'da bazı aramaları kısıtlamaya başladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Moskova, yabancı platformları dolandırıcılık ve terörizm vakalarında kolluk kuvvetleriyle bilgi paylaşmayı reddetmekle suçluyor. Geçen hafta Roskomnadzor, WhatsApp'ı tamamen engellemekle tehdit etti.