Halil Sezai’ye 13 yıl 10 aya kadar hapis istemi

Halil Sezai’ye 13 yıl 10 aya kadar hapis istemi
TT

Halil Sezai’ye 13 yıl 10 aya kadar hapis istemi

Halil Sezai’ye 13 yıl 10 aya kadar hapis istemi

Tuzla’da komşusu Hüseyin Meriç'i darp ettiği gerekçesiyle tutuklanan Halil Sezai hakkında 5 ayrı suçtan 13 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi. Halil Sezai'nin şikayeti üzerine Hüseyin Meriç hakkında "hakaret" ve "basit yaralama" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında ise takipsizlik kararı verildi.
Tuzla’da 15 Eylül’de film çekimi nedeniyle 67 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç’i darp eden ve çıkarıldığı mahkemece “silahla kasten yaralama” suçundan tutuklanan Halil Sezai hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 3 sayfalık iddianamede, Tuzla’da 15 Eylül 2020 tarihinde saat 08.30 sıralarında Halil Sezai ile müşteki Hüseyin Meriç arasında tartışma yaşandığı, yaşanan bu tartışmanın daha sonra kavgaya dönüştüğü anlatıldı.

“İçeri girip ‘seni öldürmeye geldim’ dedi”
Müşteki Hüseyin Meriç'in ifadesinde, ikametinde bulunduğu sırada Halil Sezai'nin içeriye girip "seni öldürmeye geldim" diyerek kendisini tehdit ettiğini, Halil Sezai'nin bu sırada elinde bir odun parçası olduğunu, bu odun parçasıyla kendisine vurduğunu, Halil Sezai'den uzaklaşmak amacıyla koşarak evin dışına çıktığını, evin dışında da Halil Sezai tarafından yumruk ve tekme ile darp edildiğini söylediği belirtildi.
Sezai’nin sokakta da darp eylemlerine, küfür ve tehditlerine devam ettiğini belirten Meriç’in, o sırada sokakta bulunanlardan yardım istediğini, sokak kalabalık olmaya başlayınca Halil Sezai'nin ve yanındaki şahısların arabaya binerek olay yerinden uzaklaştığını, yaşanan olaylar sırasında yaralandığı için hastaneye giderek tedavi olduğunu, tüm bu yaşananlar nedeniyle Halil Sezai isimli şahıstan şikayetçi olduğunu beyan ettiği kaydedildi.

Halil Sezai: “Sevdiği çiçeği alarak yanına gittim”
İddianamede, şüpheli Halil Sezai’nin ifadesine de yer verildi. Sezai’nin sorgusunda, olay günü arkadaşı Murat Aytaç Ağırlar’a ait villaya çekim yapmak amacıyla gittiklerini, Hüseyin Meriç'i yaklaşık 2 senedir tanıdığını, geçmişteki samimiyetine güvenerek çekim yapmak için villayı kullanma amacıyla Hüseyin Meriç ile görüşmeye gittiğini, görüşmeye giderken Hüseyin Meriç'in sevdiği bir çiçeği aldığını söylediği vurgulandı.

“Odun parçasını şaka amacıyla uzattım”
Daha sonra villanın müştemilatında bulunan bir odun parçasını alarak Hüseyin Meriç'e şaka amacıyla uzattığını, bu esnada Hüseyin Meriç'in kendisine karşı tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, aralarında tartışma yaşandığını söylediği anlatıldı. Hüseyin Meriç'in küfürlerine ve tehditlerine devam edince bir anlık sinirle birkaç defa kendisine vurduğunu söyleyen Sezai’nin, o sırada küfür de etmiş olabileceğini, yaşanan tüm olayların villanın ortak müştemilatında ve sokakta gerçekleştiğini, kendisinin kesinlikle Meriç'in evine girmediğini, daha sonra yanında bulunan arkadaşlarıyla olay yerinden uzaklaştığını beyan ettiği belirtildi. Tarafların ve olaya dair görgüsü bulunan tanıkların ifadesinin alındığının kaydedildiği iddianamede, olay anının öncesini ve sonrasını gösteren tüm güvenlik kamera kayıtlarının temin edilerek çözümlendiği ve bilirkişi raporu ile Hüseyin Meriç'in adli hekim raporunun alındığı kaydedildi.
İddianamede, olay günü taraflar arasında gürültü yapma meselesi yüzünden tartışma yaşandığı, bu tartışma esnasında Halil Sezai’nin elinde bulunan yaklaşık 30 santimlik odun parçası ile Hüseyin Meriç'e hitaben küfürler ederek tehdit ve hakaretlerde bulunduğu anlatıldı. Bu tartışma esnasında müştekiyi odun parçası ile yaraladığı, daha sonra da tekme ve yumruk atarak yaraladığının belirtildiği iddianamede, Hüseyin Meriç'in alınan adli doktor raporuna göre basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı vurgulandı.

13 yıl 10 aya kadar hapis istemi
İddianamede, Halil Sezai’nin, “alenen hakaret”, “silahla kasten yaralama”, “silahla tehdit”, “mala zarar verme” ve “konut dokunulmazlığını ihlal” suçlarından toplamda 3 yıl 7 ay 15 günden 13 yıl 10 aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi. İddianame gönderildiği mahkemece kabul edilirse Halil Sezai’nin yargılanmasına başlanacak.

Halil Sezai’nin şikayetine takipsizlik
Öte yandan, Halil Sezai’nin şikayeti üzerine Hüseyin Meriç hakkında "hakaret" ve "basit yaralama" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında takipsizlik kararı verildi. Halil Sezai hakkında da “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçu takipsizlikle sonuçlandı.

Ne olmuştu
Tuzla'da 15 Eylül'de Halil Sezai, film çekimi nedeniyle tartıştığı 67 yaşındaki komşusu Hüseyin Meriç'i darp etmişti. Olayın ardından gözaltına alınan Halil Sezai, 18 Eylül Cuma günü çıkarıldığı mahkemece “silahla kasten yaralama” suçundan tutuklanmıştı.



Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
TT

Dünyada ilk: İki babalı farelerin kendi yavrusu oldu

İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)
İki babası olan yetişkin erkek fareler, kendi yavrularını dünyaya getirdi (Yanchang Wei)

Dünyada ilk kez iki babası olan fareler kendi yavrularını dünyaya getirdi. 

İki annesi olan farelerin dünyaya getirildiği ilk kez 2004'te duyurulmuştu. Ancak iki babalı kemirgenler üretmek çok daha zorlu bir iş oldu. 

Son yıllarda Japonya ve Çin'den farklı araştırma ekipleri kendi yöntemlerini kullanarak iki babalı fareler dünyaya getirmeyi başarmıştı. Kök hücreleri kullanan Japon ekibin çalışmasında 7 yavru normal bir şekilde büyümüş ve Scientific American'a göre yetişkinliğe ulaşan iki hayvanın doğurgan olduğu görülmüştü.

Çinli bir ekipse bu yılın başlarında gen düzenleme tekniğiyle iki babalı fareler üretmişti. Ancak bu yavrularda birtakım gelişimsel sorunlar görülmüş ve yetişkinliğe ulaşsalar da kısır oldukları tespit edilmişti.

Bulguları hakemli dergi PNAS'te 23 Haziran Pazartesi günü yayımlanan çalışmadaysa Çin'den farklı bir ekip iki babalı farelerin ilk kez kendi yavruları olduğu bildirildi.

Şanghay Jiao Tong Üniversitesi'nden araştırmacılar, çekirdeği çıkarılmış bir yumurtaya iki sperm hücresi yerleştirdi. Ardından epigenetik düzenleme adı verilen bir yöntemle, embriyonun gelişmesi için gereken sperm DNA'sındaki 7 bölgeyi yeniden programladılar.

Dişi farelere yerleştirilen 259 embriyodan sadece ikisi hayatta kaldı ve yetişkinliğe ulaştı. İkisi de erkek olan fareler daha sonra dişi farelerle çiftleşerek kendi yavrularını dünyaya getirdi. Araştırmacılar bu yavruların da boyut, ağırlık ve görünüm açısından normal göründüğünü ifade ediyor.

Ebeveynleri aynı cinsiyetten memeliler üretmenin önündeki en büyük engel, baskılama denen bir olgudan kaynaklanıyor. Baskılama, bir gen hem anne hem de babadan alındığına bunlardan birinin aktif, diğerinin pasif kalmasını ifade ediyor.

İki erkekten alınan DNA'yla embriyo oluşturmaya çalışınca, çok fazla baba geni aktif kaldığı ve anne geni bulunmadığı için ortaya baskılama sorunları çıkabiliyor.

Yumurta ve sperm oluşumu sırasında kromozomlara, bazı genlerin aktif, diğerlerininse pasif olmasını sağlayan kimyasal etiketler ekleniyor. Bu değişiklikler altta yatan DNA dizilimini değiştirmedikleri için "epigenetik" diye adlandırılıyor ancak etiketlerin etkisi varlığını sürdürebiliyor. 

Yeni çalışmayı yürüten ekip, modifiye edilmiş CRISPR proteinleri kullanarak DNA dizilimini değiştirmeden epigenetik etiketlerle oynadı.

University College London'dan Helen O'Neill, yer almadığı çalışmanın kritik bir adım olduğunu söyleyerek ekliyor: 

Bu çalışma, genomik baskılamanın memelilerde tek ebeveynli üremenin önündeki ana engel olduğunu doğruluyor ve bunun aşılabileceğini gösteriyor.

Genetik düzenleme içermediği için yeni yöntemin insanlara uyarlanması teoride mümkün görünüyor. Öte yandan çalışmadaki başarı oranının düşük olması nedeniyle bunun gerçekleşmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var.

Çalışmada yer almayan moleküler nörobiyoloji uzmanı Christophe Galichet, "Aynı cinsiyetteki ebeveynlerin üremesi üzerine yapılan bu araştırma umut verici olsa da gereken yumurta sayısı, ihtiyaç duyulan taşıyıcı anne sayısı ve başarı oranının düşük olması nedeniyle bu tekniğin insanlara uygulanması düşünülemez" diyor.

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Scientific American, PNAS