Libya’nın yeni sorunu: Boşanmalar artıyor kadınlar mağdur oluyor

Libya toplumunda boşanma vakaları arttı. (AFP) 
Libya toplumunda boşanma vakaları arttı. (AFP) 
TT

Libya’nın yeni sorunu: Boşanmalar artıyor kadınlar mağdur oluyor

Libya toplumunda boşanma vakaları arttı. (AFP) 
Libya toplumunda boşanma vakaları arttı. (AFP) 

Ahmed Salim
Libya’da boşanma vakaları hızla artarken yeni mağduriyetleri de beraberinde getiriyor.
Erken yaşta evlilikler bunun en önemli nedeni. Mahkemelerde davaların uzun sürmesi evliliklerdeki krizi şiddetlendirerek psikolojisi bozuk ailelerin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Libya toplumu, mevcut siyasi krizlerine ek olarak yeni bir sosyal krizle karşı karşıya. Boşanma davalarındaki gözle görülür artış, toplumsal yapıda vahim sonuçlara yol açıyor. Mağdur aileler sığınacak bir yer bulamadıkları için yüksek suç ve psikolojik rahatsızlıklar artmaya başladı. Bunlara yol açan nedenler farklı olsa da, sonuç her zaman aynı oluyor. Ülkedeki boşanma vakaları, mahkemelerdeki davaların uzaması ve karar vermede gecikmesi nedeniyle toplumsal yapıyı tehdit ederken, bu durum özellikle zayıf taraf durumundaki kadınlara yönelik olumsuz etkileri daha da artırıyor.

Erken evlilik
Avukat İman el-Mağribi, aldığı davalardan birinin evlilik sözleşmesi ile düğün töreni arasındaki dönemde kocanın bulaşık makinesi almamasından kaynaklanan bir boşanma davası olduğunu söylüyor. Son iki yıldaki yüksek boşanma oranından dolayı endişelendiğini dile getiren Mağribi, genç kızların evde kalma korkusunun erken evlilik fikrine kapı araladığını ve bunun da hızlı boşanmalara yol açtığını belirtti. Mağribi, özellikle evlendikten sonra eğitimini tamamlamayan kadınların daha fazla mağdur olduğunu ifade etti.
Avukat Emine el-Amami ise, kocasının, çocuklarının ve kendisinin masraflarını karşılamamasından şikâyet eden kadınların açtığı davalara dikkati çekti. Amami, para akışının eksikliği, yüksek fiyatlar nedeniyle mevcut ekonomik koşullar ve kiraların artması gibi durumların boşanmaya neden olan temel sebepler olduğunu belirtti. Yaşları ve evlilik hayatı konusundaki yeterli farkındalığa sahip olmamaları nedeniyle küçük yaşta evlenen kadınların sorumluluk almaktan kaçındığına dikkati çeken Amami, küçüklere evlilik izni verilmesine müsamaha gösterilmemesi gerektiğinde ısrar ediyor.

Dini eğitim kursları
Libya İslami İşler ve Vakıflar Genel Otoritesi’ne bağlı fetva kurumu Daru’l İfta Yüksek Komitesi üyesi Ferhat el-Amami, boşanma nedenlerinden birinin evli kadının genç yaşta olması yönündeki görüşe karşı çıkıyor. Amami, "Boşanma sürecini hızlandıran neden, Allah’ın emrettiği şekilde iki tarafın uzlaşma yoluna gitmemesi ve mahkemelere başvurarak boşanma kararı alması” olarak değerlendirdi.
Daru’l İfta Yüksek Komitesi’nin üyesi Amami, çok eşliliğin yasal hükümleri, eşlerin hakları ve görevleri ve çocuk yetiştirmenin üzerine konferanslar düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca Amami, Cuma hutbeleri ve medya platformları aracılığıyla bu konularda yol gösterilmesi, mahkemelerde anlaşmazlığı sona erdirmek için şeriat ve Sünnet'in yaklaşımını benimseyen dini bir sosyal rehber bulundurmanın önemini vurguladı.

Boşanmanın temel sebebinin iki tarafın evlilik hayatıyla ilgili yükümlülükleri tam olarak bilmemeleri olduğunu belirten Amami, "Eşlerin haklarını ve üzerlerine düşen yükümlülükleri bilmeleri gerekir. Evlilik öncesi dini eğitim kursları olmalı ve eşlerin hak ve görevlerini açıklığa kavuşturan bu kursları başarıyla bitiremeyenlere evlilik izni verilmemesi gerekir” şeklinde değerlendirmede bulundu.

Salon evliliği
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Amami, bazı avukatların kâr amacıyla eşler arasındaki çekişmeleri bizzat alevlendirdikleri yönündeki suçlamalara ilişkin olarak, eşler arasında uzlaşma sağlanması gerektiği konusunda meslektaşları ile görüşmeye çalıştığını ancak çoğunluğun boşanmaları gerektiğine tamamen ikna olduğunu belirtti. Gerekçe olarak ise, reşit olmayan kız çocuklarının eşlerinin annesinin kışkırtmasıyla dayak yemesi ve evliliklerdeki tecavüz olaylarına olan kızgınlıkları olduğunu ifade etti.
Avukat Emani el-Mağribi ise, boşanmada toplumsal gururun da rolü olduğunu belirtti. Mağribi, gelinin damatla daha önceden tanışmadan nişanlanmasıyla gerçekleşen "salon evliliğinin” sonuçlarının çoğunlukla olumsuz olduğunu vurguladı. Buna örnek olarak, kadının kocasından 23 yaş küçük olduğu ve boşanmanın evlilikten iki ay sonra gerçekleştiği bir davaya atıfta bulundu.

Empati noksanlığı
Libya Evlendirme Memurları Ulusal Örgütü Başkanı Hatice Besikri, "Toplum bazen kadına boşanma kararından vazgeçmesi için baskı yapıyor. Örgütte boşanmış kadına psikolojik olarak destek olmak, kişiliğini güçlendirmek ve geçim kapılarını açmak için çalışıyoruz. Çünkü ekonomik bağımsızlık çok önemli. Ayrıca devletten bir nafaka fonu talep ediyoruz yasal prosedürler tamamlanana kadar ondan ödeme gerçekleşebilir” diye konuştu. Besikri açıklamasında, "Malesef, Libya toplumu eşi vefat etmiş dul kadına empati duyarken boşanmış kadına aynı şekilde davranmıyor. Sonuç, dağılmış aileler ve psikolojik yönden hastalar ortaya çıkarıyor” dedi.
Küçük yaşta evliliğin feci sonuçlar getirdiğini belirten Besikri, “Ekonomik bağımsızlığını ve özgüveni kazansa bile boşanmış bir kadının "başarısız bir kadın" olarak görüldüğünü, evi olmayan ve mali açıdan bağımsız olmayan bir kadının ise evlilik hayatına zorla katlandığını” ifade etti.

Mahkeme kararı bekleyenler
Memur olan Ümmü Fatıma, geçimsizlik ve entelektüel uyumsuzluk nedeniyle kocasına dönmeyi reddettiğini açıkladı. Savaş nedeniyle eşinin işsiz kaldığını belirten Ümmü Fatıma, bu nedenle sorumluluğun kendisine yüklendiğini ve aralarında çeşitli sorunların çıktığını ifade etti. Bunun ardından boşanma kararı alan Ümmü Fatıma, 3 yıldır devam eden boşanma davasının yavaş ilerlemesinden şikâyet etti.
Ümmü Fatıma, mahkemenin kendisi için 100 dinar (73 ABD doları) ve her bir oğlu için 50 dinar (36 ABD doları) olarak karar verdiği aylık nafakayı alamadığını ve kanunların uygulanmadığını belirtti. Ayrıca, bu durumun sorumsuzluk, korkutma veya geciktirme olduğu yönünde sorgulamalarda bulunan Ümmü Fatıma, “Eve her gelen belgede nafakanın hala hazır olmadığı bildiriliyor” dedi.
Avukat el-Mağribi, mahkemelerdeki gecikmelerin gerekçesini; itiraz süresinin sonuçlanmasının iki yıl sürebilecek olmasının yanı sıra mahkemelerde iki duruşma arasında beş ayı bulabilecek süreye bağlayarak, bu gecikmenin ayrılanların başkalarıyla evlenme fırsatını engellediğini belirtti. Mağribi, bazen günde 20 boşanma davası talebi aldığını, bunun davalar için mahkemeden randevu almasını zorlaştırdığını ve davaların ertelemesine yol açtığını açıkladı.
Avukat Amami, eşler arasında kalan çocukların yaşadığı talihsiz durumu anlattı. "Bazen eşin çocuklarının temizlik ve eğitim hakkını ihmal etmekle veya ilgilenmemek suçlamasıyla velayetten düşme davaları alıyoruz" diyor.
Mağribi, boşanma davalarında aile içi şiddet ve cinsel istismarın mevcut olduğunu, bu nedenle kocanın ahlakının ve davranışının nişan öncesinde tespit edilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı tehlikesine dikkat çekerek, bunların karısını dövmek veya hırsızlık yapmak gibi evlilik hayatı üzerindeki olumsuz etkileri konusunda uyarıda bulundu.

Karartma ve saptırma
Libya Sicil Dairesi (CRA) Başkanı Muhammed Bettamer, açıklanan son resmi rakamlara göre boşanma davalarının sayısının sadece 2018'de 4 bin 91'e ulaştığını belirtti. Ayrıca o zamandan beri resmi makamlarca herhangi bir belge yayınlamadığını bildirdi. Mart 2020'de son beş yılda 36 bin 868 boşanma olduğunu içeren belgeler sızdırıldı. 2018'de ise 305 küçük yaşta evliliğe izin verildi. Belgelerde bunların bölgesel mi yoksa Libya’nın geneline mi ait  olduğu konusunda bilgi verilmedi.



Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
TT

Gazze'de İç Güvenlik yetkilisi Zemzem’e suikast: İçişleri Bakanlığı soruşturma başlattı

Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)
Yarbay Ahmed Zemzem, silahlı kişilerin arabasına açtığı ateş sonucu öldürüldü (Filistin Enformasyon Merkezi)

Filistin Enformasyon Merkezi, Gazze Şeridi'ndeki İç Güvenlik Teşkilatı yetkililerinden Yarbay Ahmed Zemzem’in bu sabah Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Megazi Mülteci Kampı’nda silahlı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda öldürüldüğünü bildirdi.

Gazze İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan kısa basın açıklamasında, ilgili makamların Yarbay Ahmed Zemzem suikastıyla ilgili ‘derhal soruşturma başlattığı’ ve suikasta karışan şüphelilerden birini tutukladığı, diğer şüphelilerin izini sürme çabalarının ise devam ettiği belirtildi. Açıklamada olayın arkasındaki koşulları ve nedenleri ortaya çıkarmak için çalışmaların sürdürüldüğü ifade edildi.

Olay, İsrail ordusunun dün akşam Gazze şehrinin batısındaki er-Raşid Caddesi’nde bir araca düzenlenen baskında Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları liderlerinden Raid Saad'ı öldürdüğünü açıklamasının üzerinden 24 saat geçmeden meydana geldi. İsrail, Saad'ın öldürüldüğü saldırıyla, Gazze'deki ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti.


Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
TT

Cezayir’de Kabiliyeliler ‘MAK’ ayrılıkçı projesine karşı birleşti

Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)
Bejaia'da ayrılıkçı projeye karşı düzenlenen miting sırasında aktivistler (Özel hesaplar)

Cezayir’de Kabiliye bölgesi, ayrılıkçı “MAK” hareketinin Fransa’da ilan etmeyi planladığı “bağımsız Kabiliye devleti” girişimine karşı dikkat çekici bir toplumsal mobilizasyona sahne oldu. Cezayir yönetiminin, ülkenin toprak bütünlüğünü hedef almakla suçladığı bu girişime karşı bölgede çeşitli protesto ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştirildi.

Başkent Cezayir’in yaklaşık 250 kilometre doğusunda bulunan ve Kabiliye’nin en büyük kentlerinden biri olan Becaia (Bejaia) vilayetinde, vatandaşlar ve yerel aktörler ulusal birliğe zarar verecek her türlü projeye karşı olduklarını ortaya koyan çok sayıda inisiyatif gerçekleştirdi. Kent genelinde çok sayıda ev ve iş yerinin cephelerine Cezayir bayraklarının asıldığı gözlemlendi.

Becaia Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından “Cezayir tek ve bölünmezdir” sloganıyla düzenlenen, ulusal bayraklarla süslenmiş araçlardan oluşan bir konvoy, kent merkezinden hareket ederek çeşitli cadde ve köyleri dolaştı. Öte yandan Becaia Üniversitesi öğrencileri yayımladıkları bildiride, ayrılıkçı MAK hareketinin projesini reddettiklerini belirterek, “Cezayir’in birliği ve egemenliğine” olan bağlılıklarını vurguladı.


HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
TT

HDK, Güney Kordofan'daki BM karargahına saldırdı: Altı Bangladeşli asker öldürüldü

Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)
Sudan'ın kuzeyindeki bir beldede devriye gezen HDK üyeleri (Arşiv - AP)

Sudan’da Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine insansız hava aracı (İHA) ile düzenlediği bir saldırıyla şehirdeki Birleşmiş Milletler (BM) karargahını hedef aldı. Saldırıda en az altı Bangladeşli asker öldürüldü. Öte yandan şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

BM Abyei Geçici Güvenlik Misyonu (UNISFA) tarafından yapılan açıklamada, Kadugli'deki BM merkezine düzenlenen İHA’lı saldırıda ‘altı askerin öldürüldüğü ve altı askerin yaralandığı’ duyuruldu. UNISFA tüm kurbanların Bangladeşli olduğunu ekledi.

Öte yandan Bangladeş Başbakanı Muhammed Yunus, yaptığı açıklamada olaydan dolayı ‘derin üzüntüsünü’ dile getirdi.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise Sudan'daki UNISFA askerlerine yönelik saldırıların ‘haksız ve savaş suçu niteliğinde’ olduğunu vurguladı.

Guterres, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı paylaşımda, UNISFA askerlerini hedef alanlardan hesap sorulması çağrısında bulundu.

Sudan Egemenlik Konseyi saldırıyı kınadı

Öte yandan Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi.

Konsey tarafından yapılan açıklamada, ‘korunan bir BM tesisini hedef almanın, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanış ve suç teşkil eden bir davranış olduğu, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe saydığı’ vurgulandı.

sd
Sudan ordusu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Saldırıdan HDK’yı sorumlu tutan konsey, BM ile uluslararası topluma BM tesislerinin korunması için ‘kararlı tutumlar ve caydırıcı önlemler almaları’ çağrısında bulundu.

HDK dün, kuşatma altındaki Güney Kordofan eyaletinin yönetim şehri Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenleyerek BM karargahını hedef aldı ve en az altı sivili öldürdü. Bunun üzerine şehirdeki bazı insani yardım kuruluşları ve BM ajansları, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle personelini tahliye etmeye başladı.

Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi, saldırıyı ‘uluslararası insani hukukun ciddi bir ihlali ve açık bir ihlali’ olarak nitelendirdi. Konsey tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Korunan bir BM tesisini hedef almak, organize terörizme eşdeğer tehlikeli bir tırmanma ve suç teşkil eden bir davranış olup, uluslararası hukuku kasıtlı olarak hiçe sayma ve insani yardım ve uluslararası misyonların çalışmalarını doğrudan tehdit etme anlamına gelir.”

dfrgt
BM Genel Sekreteri António Guterres (Reuters)

HDK, bu saldırıyı, BM Genel Sekreteri António Guterres’in HDK’yı ‘kötü güçler’ olarak nitelendirdiği, HDK’nın ise BM'yi ‘çifte standart’ uygulamakla suçladığı açıklamasından iki sonra gerçekleşti.

Birçok kaynak, HDK'nın Kadugli şehrine İHA’lı saldırı düzenlediğini bildirdi. Şehirde dumanlar yükseldiği görüldü. Fransız Haber Ajansı AFP’ye konuşan bir sağlık kaynağı, BM karargahına düzenlenen İHA’lı saldırıda en az altı sivilin öldüğünü söyledi.

Bölge sakinleri kaçıyor

Sudan merkezli bir haber sitesi, HDK'ya bağlı Sudan Kurucu İttifakı’nın (Te’sis) perşembe günü Kadugli sakinlerine askeri çatışma ve operasyon bölgelerini terk etmeleri çağrısında bulunduğunu aktardı. Haberde, bu çağrının bölge sakinleri tarafından geniş çapta dikkate alındığı, bu göç dalgasının savaşın patlak vermesinden bu yana en büyük dalga olduğu ve bölgeden kaçanların çoğunluğunun kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğu belirtildi.

Al Sudania News sitesi, Sudan Kurucu İttifakı liderinin yaptığı açıklamada, ittifakın ‘sivilleri korumaya ve Kadugli'den gönüllü tahliyeleri kolaylaştırmaya tam olarak kararlı olduğunu’ söylediğini aktardı.

İttifak lideri, ‘tüm vatandaşlara hayatlarını korumak için çatışmalardan uzak durmaları çağrısını’ yineledi.

Bu gelişmeler yaşanırken Güney Kordofan eyaletinde askeri çatışmalar daha fazla bölgeye yayılıyor ve bunların sivillerin insani durumuna etkisi konusunda endişeler artıyor.

Sudan Ordusu, Güney Kordofan eyaletindeki Kadugli, Dilling ve Abu Jubayhah olmak üzere son üç şehri kontrol ediyor.

Sudan Kurucu İttifakı, geçtiğimiz temmuz ayında, Muhammed Hasan et-Taişi liderliğinde paralel bir hükümetin kurulduğunu açıklayan HDK'nın da dahil olduğu bir siyasi ittifak.

Hartum'da kitlesel gösteriler düzenlendi

Öte yandan dün binlerce Sudanlı, başkent Hartum ve ülkenin diğer şehirlerinde kitlesel gösteriler düzenleyerek, HDK'ya karşı savaşan orduyu destekledi. HDK ise, ülkedeki savaşı sona erdirmek için gösterdiği çabaları boşa çıkarmak amacıyla uluslararası toplumun önünde vatandaşları istismar etmemesi konusunda uyarıda bulundu.

Yürüyüşler, Sudan ordusu ile birlikte savaşan silahlı gruplar ve İslamcı hareketlerle koordineli olarak Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi’nin çağrısı üzerine düzenlendi.

efrgt
Cumartesi günü Port Sudan'da ordu yanlısı yürüyüş (AFP)

Seferberlik ve Halk Direnişi Yüksek Komitesi lideri Korgenereal Beşir Mekki el-Bahi, geçtğimiz ay, Kordofan’ın tüm cephelerinde orduyu desteklemek için genel seferberlik ilan edildiğini ve bazı eyaletlerde eğitim kamplarının açıldığını duyurdu.

Bahi, komite tarafından yayınlanan açıklamasında şunları söyledi:

“Bu yaygın halk ayaklanması, Sudan halkının gerçek iradesini yansıtıyor ve ulusal devlet kurumlarının üzerinde hiçbir meşruiyet olmadığını teyit ediyor.”

Şarku’l Avsat, aralarında Hartum, Port Sudan, Medeni, Dongola, Sennar ve Halfa’nın bulunduğu, Sudan ordusunun kontrolündeki eyaletlerin başkentlerinde düzenlenen yürüyüşleri yerinde takip etti.

HDK'nın yaygın ihlallerine tanık olan El Cezire eyaletinin merkezindeki onlarca belde ve küçük köyde de dayanışma gösterileri düzenlendi.

Protestocular, Sudan ordusuna destek çağrısı yapan pankartlar açarken ‘Tek ordu, tek halk’ sloganları attı. Bazı protestocular ise HDK'nın terör örgütü olarak sınıflandırılması çağrısında bulunan sloganlar attı.

Öte yandan başta Sivil Demokratik Devrimci Güçler İttifakı (Sumud) olmak üzere savaş karşıtı güçler, ‘Barışa ve demokrasiye evet. Savaşa, askeri yönetime hayır’ sloganıyla sosyal medyada yaygın olarak paylaşımların yapıldığı bir kampanya başlattı.