Mısır’daki Libya anayasa müzakereleri başarısız mı oldu?

Libya’daki Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi heyetleri, görüşmeleri daha sonra tamamlamayı kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Libya’daki Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi heyetleri, görüşmeleri daha sonra tamamlamayı kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır’daki Libya anayasa müzakereleri başarısız mı oldu?

Libya’daki Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi heyetleri, görüşmeleri daha sonra tamamlamayı kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Libya’daki Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi heyetleri, görüşmeleri daha sonra tamamlamayı kabul etti (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Ahmed Abdulhakim
Libya krizinin en karmaşık meselelerden biri olarak kabul edilen, anayasal süreç hususunda Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi ve Trablus merkezli Libya Devlet Yüksek Konseyi heyetleri arasındaki ‘uyumsuzluk’, Kahire’nin Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde üç gün boyunca ev sahipliği yaptığı yoğun görüşmeleri neredeyse altüst etti. Bu durum, 11- 13 Ekim arasında planlanan görüşmenin son gününde, sabahın ilk saatlerinde kapanış bildirgesinin yayınlanmasını da geciktirdi.
13 Ekim gecesi geç saatlerde yayınlanan kapanış bildirgesinde, Libya’daki Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi heyetleri, ‘geçiş aşamasını sona erdirme, anayasa hususunda bir fikir birliği formülüne varma ve konuya ilişkin görüşmeleri daha sonra tamamlama’ konularında uzlaşı sağladı. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Independent Arabia’ya konuşan Mısırlı ve Libyalı kaynaklar da görüş ayrılıklarının ardından son vakitlerin, katılımcı iki heyetin pozisyonlarında atılım yaşanmasını engellediğini söyledi.

Kısa açıklama
İki Libyalı heyet arasındaki görüşmelerin üçüncü günü, erken sona eren bir oturumla sınırlı olsa da katılımcılar, kısa kapanış bildirgesinde ‘anayasa konusundaki tartışmaların daha sonra tamamlanacağını’ vurguladı.
Açıklamada, “Mısır’ın cömert ev sahipliğinde, Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi temsilcileri, gelecek aşama için anayasal süreci tartışmak üzere 11-13 Ekim tarihleri ​​arasında Kahire’de bir araya geldi. Tüm katılımcılar, geçiş aşamasının sona erdirilmesi ve kalıcı düzenlemelerin başlatılması gerektiği konusunda hemfikir. Mevcut anayasa taslağına ilişkin referandum yapılıp yapılamayacağı konusunda hukuki tartışmalar yaşandı. Müzakere masasına çeşitli görüş ve öneriler sunuldu. BM misyonu UNSMIL, katılımcılara ‘kapsamlı siyasi anlaşmanın uygulanmasına izin veren ve anayasal düzenlemeleri garanti eden bir yasal anlaşma yapma çağrısında bulundu” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, “İki taraf, diyalogda büyük esneklik gösterdiler ve görüşmelere devam etme konusunda anlaştılar. İki heyet, anayasal düzenlemelere ilişkin yapıcı tartışmaları tamamlamak üzere Mısır’da ikinci bir tur düzenleme ve Temsilciler Meclisi’nin, ülkenin anayasal yolda ilerlemesine izin veren anayasal anlaşmalara ulaşmak için bir toplum diyaloğu yürütme arzularını dile getirdi” denildi.

Kahire’de neler yaşandı?
Mısır ve Libya’daki kaynaklara göre Libyalı iki taraf, taslağın 2017 yılında tamamlandığının ilan edilmesinden bu yana yeni bir Libya anayasası yazma veya askıya alınan anayasa taslağında değişiklik yapma olasılığına ilişkin önerilen fikirler hususundaki anlaşmazlığın üstesinden gelemedi. Kaynaklar, anlaşmazlığın, milli servetin ve petrolün dağılımı ve siyasi çözümün tamamlanması sonrasında Libya’nın gelecek dönemde tanık olması kararlaştırılan seçim kazanımlarının yanı sıra yerel yönetim ve belediye işlerinin idaresiyle ilgili madde ve formüller üzerinde yoğunlaştığını ifade etti.
Libyalı bir kaynak, “Görüşmeler, Temsilciler Meclisi ve Devlet Yüksek Konseyi temsilcileri arasında olumlu bir atmosferin yanı sıra, krize çözüm bulunana kadar görüşmeleri tamamlamaya yönelik net taahhütler ortasında başladı. Ancak zamanla iki taraf, seçim kazanımlarıyla ilgili noktalarda bazı uzlaşılara rağmen, anayasal sürecin anayasal temeli hususunda kapsamlı bir anlaşmaya varamadı. Taraflar, görüşmelerin son gününde de tutumlarına bağlıydılar. Nihayetinde her bir heyetin, neyin üzerinde uzlaşı sağlandığını görüşmek ve anlaşmazlık noktalarını sunmak için temsilci organa dönmesine karar verildi. Ayrıca heyetlerin, ülkenin gelecek anayasaya uzlaşısına dayalı bir formülasyonuna varma fırsatı sağlamak için daha sonra planlanacak başka bir toplantıya dönmesi kararı alındı” açıklamasında bulundu.
Bilgi sahibi bir Mısırlı kaynak da “Son gün yalnızca bir oturumla sınırlıydı. Oturumu takiben, dün gün ortalarında bir kapanış bildirgesinin yayınlanması planlanmıştı” dedi. Kaynak, görüşmelerin ilk atmosferinin de ‘anayasal yolda olası ve kapsamlı bir uzlaşıya’ işaret ettiğine dikkati çekti.
Kahire’deki anayasal süreç toplantıları, Libya krizini çözme mekanizmalarını ve yeni anayasa çerçevelerini tartışmak amacıyla gelişti. Libyalı taraflar arasında Fas’ın Bouznika şehrindeki görüşmelerden günler sonra egemen pozisyonların paylaşımı ve ülkedeki kuruluşların birleştirilmesi kriterleri açısından ilerleme kaydedildi.
Mısırlı kaynak, Independent Arabia’ya yaptığı açıklamada, Kahire’nin anayasal süreci ele almak üzere ev sahipliği yaptığı yeni görüşmelerin, Mısır’ın ‘Libya krizinin en karmaşık meselelerinde atılım yapmak için’ ortaya koyduğu kapsamlı hamlesi çerçevesinde gerçekleştiğini belirtti. Müzakerelere aşina olan kaynak, “Yürütme sürecinin, egemen pozisyonlara ilişkin Bouznika görüşmelerinin yol açtığı atılımın yanı sıra Kahire’de devam eden görüşmeler ve daha önce Kızıldeniz kıyısındaki Hurgada’da yapılan güvenlik ve askeri görüşmeler… BM misyonu, nihayetinde ulaşılanları sonuçlandırmak için bunların her birinin çıktıları üzerinde çalışacak” dedi.

Krizi sonlandırma çabaları
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi de Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ile 14 Ekim’de gerçekleştirdiği görüşme sırasında, “Libya’daki koşulların temel amacı, daha önce açıklanan hatlara göre sahadaki mevcut durumu stabilize etmektir” dedi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Bessam Radi’nin aktardığına göre Sisi,
siyasi süreç, Berlin Konferansı ve Kahire Bildirgesi’nin sonuçları aracılığıyla ülkesinin, Libya’da istikrar ve güvenliği yeniden tesis etmek için radikal ve kapsamlı bir çözüme ulaşmak istediğini söyledi. Sisi, Arapların ortak koordinasyonunun, iradesinin ve birliğinin de Arap ulusal güvenliğinin belirleyicileri ve hatlarını ortaya koyacağını ifade etti.
Öte yandan ABD’nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland, geçen salı günü BM Libya Özel Temsilcisi ve UNSMIL Başkan Vekili Stephanie Williams ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD’nin Kasım ayı başlarında Tunus’ta yapılması planlanan, BM sponsorluğundaki Libya Siyasi Diyalog Forumu sürecini tam olarak desteklediğini kaydetti. Norland, Kahire, Cenevre ve Tunus’un her birinin ev sahipliği yaptığı Libya- Libya diyaloglarını desteklemek için ülkesinin ana uluslararası ortaklarla uyum içerisinde olduğunu vurguladı.
BM de geçen salı günü ‘gelecek Kasım ayı başlarında, Libya çatışmasının iki tarafı arasında Tunus’ta yapılması beklenen diyaloğun, yalnızca ilk önce kendi ülkelerini düşünen ve hükümet pozisyonlarını elde etmeyi amaçlamayan liderlere açık olacağını’ kaydetti.
Tunus Devlet Başkanı Kays Said ile görüşmesi sonrasında Stephanie Williams, “Burada, siyasi geleceklerine hizmet etmek için değil, daha çok ülkeleri için bulunan insanları görmeyi umuyoruz” dedi.
Williams’a göre 26 Ekim’de videokonferans şeklinde başlayacak ve Kasım ayı başına kadar devam edecek olan Tunus diyaloğu, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi (doğu) ve Trablus merkezli Yüksek Devlet Konseyi (batı) üyelerini, ayrıca BM tarafından seçilen katılımcıları içeriyor.
Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Halife Hafter ve Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac’ın diyaloğa katılımına ilişkin bir soruya yanıt veren BM Temsilcisi, “Bu diyaloğa katılmanın koşulu, yüksek devlet pozisyonları talebinden vazgeçmektir” ifadelerini kullandı.
Basın toplantısı sırasında Fransız Haber Ajansı’na (AFP) açıklama yapan Williams, “Buna Başkanlık Konseyi, başbakan, bakanlıklar ve çeşitli yetkili makamlar dahildir” diyerek, toplantının amacının ulusal seçimler yapmak olduğunu kaydetti.
Libya’da halihazırda biri batıda Trablus merkezli UMH ve diğer doğuda Mareşal Hafter olmak üzere iki güç savaşıyor.
Aralık 2015’te Fas’ın Suheyrat kentinde imzalanan anlaşmadan bu yana iki taraf arasındaki siyasi müzakereler defalarca kesintiye uğradı. Daha sonra taraflar, BM’nin desteğiyle Eylül ayında müzakere masasına geri döndü ve çeşitli konularda görüşmelerde bulundu. Fas’ta egemen kuruluşlar hususunda, Mısır’da askeri ve İsviçre’de de siyasi görüşmeler yapıldı.



Sisi ile Hafter arasındaki görüşmelerde Sudan, deniz sınırları ve paralı askerler başlıkları ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi ile Hafter arasındaki görüşmelerde Sudan, deniz sınırları ve paralı askerler başlıkları ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’in dün gerçekleştirdiği görüşmede, ertelenen genel seçimler, paralı askerler, yabancı savaşçılar, ortak deniz sınırları ve Sudan’daki durum başlıca gündem maddeleri oldu.

gt
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter’i kabul etti, 8 Aralık 2025. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Sisi, Hafter’i Kahire’de kabul etti. Libya Ulusal Eylem Grubu Başkanı ve siyasi analist Halid et-Tercuman, ziyaretin ülkenin son derece kritik bir dönemden geçtiği bir zamanda gerçekleşmesi nedeniyle özel önem taşıdığını belirtti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Muhammed eş-Şenavi, Cumhurbaşkanı Sisi’nin görüşmede ‘Mısır’ın Libya’nın egemenliğine, istikrarına, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam destek verdiğini’ vurguladığını aktardı. Şenavi, Sisi’nin ‘LUO Genel Komutanlığı’nın bu süreçteki temel rolünü takdir ettiğini’ belirterek, ‘her türlü dış müdahaleye karşı durulması ve tüm yabancı güçler ile paralı askerlerin Libya’dan çıkarılması gerektiğini’ ifade ettiğini söyledi. Açıklamaya göre Sisi, Mısır’ın ‘özellikle eş zamanlı başkanlık ve parlamento seçimlerini hedefleyen girişimler başta olmak üzere, Libya krizinin çözümüne yönelik tüm inisiyatiflere desteğini’ yineledi.

Sisi ayrıca, iki ülke arasındaki köklü ve özel ilişkileri hatırlatarak, ‘Mısır’ın Libya ordusuna ve ulusal kurumlarına her türlü desteği sağlamaya devam edeceğini’ vurguladı.

sdfrgt
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter, her iki ülkenin çıkarları doğrultusunda ortak deniz sınırı konusunda anlaşmaya vardı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Görüşmelere, Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Tümgeneral Hasan Reşad, LUO Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Saddam Hafter ve Genelkurmay Başkanı Halid Hafter de katıldı. Toplantıda iki ülke arasındaki deniz yetki sınırlarının belirlenmesine ilişkin son gelişmeler ele alındı.

Şenavi, deniz sınırı dosyasında ‘iki taraf arasında uzlaşı sağlandığını ve iş birliğinin uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde, her iki ülkenin çıkarlarını koruyacak şekilde sürdürülmesinin öneminin vurgulandığını’ aktardı.

Sisi, Aralık 2022’de yayımladığı kararla ülkenin Akdeniz’deki batı deniz sınırlarını belirlemişti. Kararın metni ve sınır koordinatları Resmî Gazete’de yayımlanmış, ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’ne de bildirilmişti.

Libya, Mısır ve Yunanistan ile Türkiye arasında deniz yetki alanlarına ilişkin anlaşmazlık ise devam ediyor.

cdfgt
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter'e eşlik etti. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır, bir bildiride, Libya’nın ‘bir dizi deniz yetki anlaşması ve uygulamasına’ kesin olarak karşı çıktığını duyurmuştu. Benzer şekilde Libya da BM’ye bir protesto notası göndererek, Yunanistan ile Mısır arasında 2020’de imzalanan deniz yetki sınırlandırma anlaşmasını ‘uluslararası hukuk ve deniz hukuku ile çeliştiği için hükümsüz ve geçersiz’ ilan etti.

Mısır, Ağustos 2020’de Yunanistan ile deniz yetki sınırlarının belirlenmesine ilişkin bir anlaşma imzalamış, tarafların yıllar süren görüşmeleri sonunda iki ülke arasındaki münhasır ekonomik bölgeyi belirleyen metin açıklanmıştı. Türkiye ise söz konusu anlaşmaya o dönemde itiraz etmişti.

Mareşal Halife Hafter, Libya’da güvenlik ve istikrarın yeniden tesis edilmesinde Mısır’ın ve siyasi liderliğinin oynadığı ‘kilit rolü’ takdir ettiğini belirterek, krizin başlangıcından bu yana Libya halkına verilen sürekli desteğe dikkat çekti. Hafter, Mısır Cumhurbaşkanı ile Libya ve bölgesel gelişmeler konusunda koordinasyon ve görüş alışverişini sürdürme kararlılığını vurguladı.

Siyasi analist Halid et-Tercuman, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, Hafter’in ziyaretinin ‘Libya krizine ilişkin tutumların ve bölgesel durumlara dair görüşlerin paylaşılması, özellikle de Sudan’daki gelişmeler ve Libya’ya doğru artan göç hareketi bağlamında önem taşıdığını’ söyledi. Et-Tercuman, Mısır’ın Libya’nın terörle mücadelesinde ‘gerçek bir destek’ sunduğunu, bugün ise Libya şehirlerinde yeniden imar çalışmalarını yürüten şirketleriyle ülkenin yeniden inşasına katkı verdiğini kaydetti. Mısır’ın bölgesel güvenliği önemsediğini belirten et-Tercuman, “Libya, Mısır’ın ulusal güvenliğinin doğal bir uzantısıdır; aynı şekilde Mısır da bizim güvenliğimizin doğal bir uzantısıdır” dedi.

Mısır ve Libya’yı çevreleyen bölgesel gelişmeler de Sisi ile Hafter arasındaki görüşmelerde gündeme geldi. Şenavi, toplantıda ortak ilgi alanındaki bölgesel dosyaların ve iki ülkenin karşı karşıya olduğu zorlukların, özellikle de Sudan’daki son gelişmelerin ele alındığını açıkladı.

Şenavi, iki tarafın ‘Sudan’ın istikrarını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruyacak barışçıl bir çözüme ulaşılması için uluslararası ve bölgesel çabaların artırılmasının öneminde mutabık kaldığını’ aktararak, Sudan’daki istikrarın ‘Mısır ve Libya’nın ulusal güvenliğiyle doğrudan bağlantılı olduğuna’ vurgu yapıldığını belirtti.

Mısır’ın resmi tutumu, Libya’da güvenlik ve istikrarın yeniden tesisi için ‘her türlü dış müdahale ve dayatmadan uzak, Libyalı taraflar arasında siyasi bir çözümün’ tek yol olduğu yönünde. Bu yaklaşım, Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin Kahire’de BM temsilcisi Hanna Tetteh ile yaptığı son görüşmede de dile getirildi.

Mısır, BM tarafından belirlenen ‘yol haritasının’ uygulanmasında ilerleme sağlanmasının önemine sürekli vurgu yapıyor. Bu çerçevenin başında, eş zamanlı başkanlık ve parlamento seçimlerini hazırlamakla görevli ‘yeni ve birleşik bir hükümetin’ kurulması yer alıyor. Kahire, siyasi sürecin güvenilirliği açısından ilan edilen takvime bağlı kalınmasının zorunlu olduğunu da hatırlatıyor.

Hafter’in iki oğlunun da son dönemde Mısır’a ziyaretler gerçekleştirdiği biliniyor. Genelkurmay Başkanı Halid Hafter, geçen hafta Kahire’de düzenlenen EDEX 2025 Savunma Sanayi Fuarı’na katıldı.


Kanal 12: Trump, Noel'den önce Sisi ve Netanyahu'yu bir araya getirerek Gazze planının ikinci aşamasına geçişi duyurmak istiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
TT

Kanal 12: Trump, Noel'den önce Sisi ve Netanyahu'yu bir araya getirerek Gazze planının ikinci aşamasına geçişi duyurmak istiyor

ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Beyaz Saray'da karşılarken (Arşiv - Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yaklaşan ABD ziyareti kapsamında bazı ek görüşmeler yapılması bekleniyor. Netanyahu'nun 29 Aralık'ta ABD Başkanı Donald Trump ile Florida'daki tatil beldesinde bir araya gelmesi ve bazı üst düzey toplantılara katılması planlanıyor. İsrail televizyonu Kanal 12’nin haberine göre bu ziyaret, ABD yönetiminin Gazze Şeridi için bir barış planında ilerleme kaydetme çabalarının bir parçası.

Pazartesi günü yayınlanan habere göre Beyaz Saray, İsrail'in Gazze ile ilgili Kahire ile stratejik bir anlaşmayı onaylamasını sağlamak için Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'yi Florida'daki toplantıya davet etmeye çalışıyor.

Netanyahu'nun Florida'da sekiz gün kalması ve Trump ile iki görüşme gerçekleştirmesi planlanıyor. Ayrıca ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth ile de görüşmeler yapacak.

Kanal 12, ABD'li yetkililerin Tel Aviv'e, Trump'ın Noel'den önce Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta sivil yönetim prototipini de içeren Gazze'deki barış planının ikinci aşamasına geçişi duyurmayı hedeflediğini bildirdiklerini aktardı.

Axios haber sitesi pazar günü, ABD’li ve İsrailli kaynaklara dayandırdığı haberinde, Beyaz Saray'ın iki yıldan fazla bir süre önce Gazze'de savaşın patlak vermesinden bu yana hiçbir temas kurmayan Sisi ve Netanyahu arasında bir zirveye aracılık etmeye çalıştığını bildirdi.

Ancak ABD'li yetkililer, Netanyahu'nun önce İsrail ile Mısır arasında stratejik bir doğalgaz anlaşmasını kabul etmesi ve Sisi'yi bir görüşmeye ikna edecek diğer adımları atması gerektiğini belirtiyor.

Axios, ABD'nin Lübnan ve Suriye dahil olmak üzere Arap ülkelerine teknoloji ve enerji gibi alanlarda ekonomik teşvikler sunarak İsrail ile ilişkiler kurmalarını sağlamayı amaçlayan benzer girişimleri değerlendirdiğini doğruladı.

ABD'li yetkililer, Gazze'deki ateşkesi istikrara kavuşturma ve barış sürecini ilerletme çabalarıyla paralel olarak bunu başarmayı umuyor.

Axios, ABD Başkanı Trump’ın danışmanı ve damadı Jared Kushner'in Netanyahu’ya İsrail’in ‘barış sürecinde ekonomik diplomasiye ve özel sektörün katılımına’ ihtiyacı olduğunu söylediğini aktardı.

Netanyahu, daha önce ekim ayında Mısır'ın Şarm eş-Şeyh kentinde düzenlenen ve Trump’ın desteğiyle koordine edilen Gazze’de Barış Zirvesi’ne katılmamıştı.


Şara, güçlü Suriye vaadini yineledi

Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
TT

Şara, güçlü Suriye vaadini yineledi

Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)
Cumhurbaşkanı Şara, Beşşar Esed rejiminin düşüşünün yıldönümünü kutlamak için dün Şam'daki Emevi Meydanı'nda toplanan Suriyelileri selamlıyor (AP)

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, dün yaptığı açıklamada, ülkesinin herhangi bir mezhebe karşı ihlallerin tekrarlanmaması için çalışacağını belirtirken geçiş dönemi adaletinin sağlanması konusundaki kararlılığını bir kez daha vurguladı.

Şam'daki Konferans Sarayı'nda Esed rejiminin düşüşünün birinci yıldönümü kutlamaları sırasında yaptığı konuşmada Şara, bir yıl önce Şam'a geldiğinde giydiği yeşil askeri üniformasıyla kalabalığın karşısına çıktı.

Despotizm ve zulüm dönemiyle tarihi bir kopuşu ve adalet, iyilik, vatandaşlık ve bir arada yaşama temelli yeni bir şafağı ilan eden Şara, halkın bilgi ve hesap verme hakkı ile ardından hesaplaşma veya uzlaşma hakkının devletin istikrarının temeli olduğunu ve ihlallerin tekrarlanmayacağının garantisi olduğunu vurguladı.

Çok sayıda destekçisinin önünde yaptığı konuşmada Şara, ‘güçlü bir Suriye’ inşa etmek ve ‘halkının fedakarlıklarına layık’ bir gelecek için Suriyelilerin ortak çabasının önemini vurguladı. Şara, Suriye halkına karşı suç işleyen ve yasaları ihlal edenlerin hesap vermesi, mağdurların haklarının korunması, adaletin sağlanması ve halkın bilgi, hesap verebilirlik ve şeffaflık haklarının korunması için geçiş dönemi adaleti ilkesine bağlı kalmaya devam ettiğinin altını bir kez daha çizdi.

Öte yandan ABD Kongresi uzun süren tartışmaların ardından Suriye’ye uygulanan Caesar (Sezar) Yasası yaptırımlarını kalıcı olarak kaldırma kararı aldı. Böylece, beş yılı aşkın bir süredir Esed rejimine uygulanan ağır yaptırımların yükü altında ezilen ülke için geçmişin sayfaları kapatıldı ve umut dolu yeni bir sayfa açıldı.

ABD Temsilciler Meclisi İçtüzük Komisyonu, gelecek yıl için nihai savunma bütçe tasarısının metnini yayınladı. Tasarıda, yaptırımları bağlayıcı koşullar olmadan veya yeniden uygulanması için koşullar eklemeden kaldıran bir hüküm yer alıyordu.

Bazı muhalif temsilcilerin yaptırımları koşulsuz olarak kaldırmaya ikna etmek için aylarca süren yoğun siyasi çabaların ardından yaptırımlar kaldırıldı.