Bilim insanları yarısı erkek yarısı dişi bir kuş buldu

Araştırma ekibi gövdesinin yarısından itibaren farklı renklerde tüyleri olan kuşun fotoğraflarını paylaştı (Annie Lindsay)
Araştırma ekibi gövdesinin yarısından itibaren farklı renklerde tüyleri olan kuşun fotoğraflarını paylaştı (Annie Lindsay)
TT

Bilim insanları yarısı erkek yarısı dişi bir kuş buldu

Araştırma ekibi gövdesinin yarısından itibaren farklı renklerde tüyleri olan kuşun fotoğraflarını paylaştı (Annie Lindsay)
Araştırma ekibi gövdesinin yarısından itibaren farklı renklerde tüyleri olan kuşun fotoğraflarını paylaştı (Annie Lindsay)

ABD'nin Pensilvanya eyaletinde araştırma yürüten bilim adamları hem erkek hem de dişi tüyleri bulunan ender bir kuş keşfetmenin heyecanını yaşıyor.
Araştırmacılar gövdesinin bir yanında sarı, diğer yarısında pembe renkte tüyler olan ötücü kuşun eşine çok nadir rastlandığını vurguladı.
Science Alert'in haberine göre araştırma ekibi, bu al göğüslükocabaş kuşunun muhtemelen genetik bir anomali nedeniyle çift cinsiyetli olduğunu ifade etti.
Bu kuşun bir tarafının genetik olarak dişi görünürken, diğer tarafın genetik olarak bir erkeğin tüm özelliklerini gösterdiği belirtilirken, kanatlarının ve kuyruğunun arkasında da cinsiyete dair önemli farklılıklar görüldüğü, sol tarafın daha kahverengi, sağ tarafınsa daha siyah olduğu aktarıldı.
Programın başında yer alan Annie Lindsay, bunun hayatta bir kez yaşanacak türden bir deneyim olduğunu ifade ederek "Tüm ekip, böylesine ender görülen bir duruma yakından şahit oldukları için çok heyecanlı" dedi.
 
Independent Türkçe, Science Alert



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space