Dev kara deliğin yuttuğu yıldızın "spagettileşmesi" dünyadan izlendi

Süper kütleli bir kara delik tarafından parçalara ayrılan bir yıldızın "spagettileştiği" anın çizimi (M. Kornmesser/ESO)
Süper kütleli bir kara delik tarafından parçalara ayrılan bir yıldızın "spagettileştiği" anın çizimi (M. Kornmesser/ESO)
TT

Dev kara deliğin yuttuğu yıldızın "spagettileşmesi" dünyadan izlendi

Süper kütleli bir kara delik tarafından parçalara ayrılan bir yıldızın "spagettileştiği" anın çizimi (M. Kornmesser/ESO)
Süper kütleli bir kara delik tarafından parçalara ayrılan bir yıldızın "spagettileştiği" anın çizimi (M. Kornmesser/ESO)

Gökbilimciler Eridanus takımyıldızında çekilen “ışıltılı” bir ziyafete tanık oldu. Şili’deki Avrupa Güney Gözlemevi’nden bilim insanları, süper kütleli bir kara deliğin parçalayarak yuttuğu yıldızdan gelen ışıkları yakaladı.
Kara deliğe yem olan yıldız, 215 milyon ışık yılı uzakta olsa da bu olay, gökbilimcilerin bugüne kadar gözlemleyebildiği en yakın yutulma anı oldu.
Avrupa Uzay Ajansı’nın Şili’de görev yapan üyelerinden ve yutulma olayının gözlemcilerinden Thomas Wevers, şu açıklamalarda bulundu:
Şanssız bir yıldız, bir galaksi merkezindeki süper kütleli kara deliğin etrafında dolaşıyorsa kara deliğin büyük çekim kuvveti yüzünden parçalanır ve ince malzeme akımlarına dönüşür.
Bilim insanlarına göre ince şeritler halindeki bu akımlar, kara deliğe düştüğünde parlak bir enerji patlamasına neden oluyor. Gökbilimciler tarafından gözlemlenebilen bu olaya “spagettileşme” adı veriliyor.
Gökbilimciler, pazartesi günü Kraliyet Astronomi Topluluğu’nun Aylık Bildirimler Kitabı’nda yayımlanan gözlem çalışmasına yıldız parçalandıktan kısa bir süre başladı. Yıldızdan gelen ışık önce büyüyüp sonra soluklaşırken, 6 ay boyunca farklı teleskoplarla ayrıntılı biçimde incelendi.
Çalışmanın başyazarı ve Kraliyet Astronomi Topluluğu’nun araştırma görevlisi Matt Nicholl, “Gözlemler, yıldızın Güneş'imizle hemen hemen aynı kütlede olduğunu gösterdi” dedi ve ekledi:
Ama bu kütlenin yaklaşık yarısını canavar kara deliğe kaptırdı. Kara delikse bir milyon kat daha iriydi.
Bulguların, gökbilimcilerin kara delikleri daha iyi tanımasını sağlayacağı düşünülüyor. AT2019qiz olarak adlandırılan bu özel olay, süper kütleli kara deliklerin çevresindeki uç koşullarda maddenin nasıl davrandığının anlaşılmasına liderlik edebilir.
 
Independent Türkçe, CNN, Space.com



"Türünün ilk örneği" araştırma, kentlerdeki sıçan sayısının neden arttığını tespit etti

Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)
Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)
TT

"Türünün ilk örneği" araştırma, kentlerdeki sıçan sayısının neden arttığını tespit etti

Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)
Yaklaşık 10 yıllık bir dönemde New York'taki sıçan sayısı yüzde 162 artmış (Reuters)

Şehirlerdeki sıçan sayısının artmasının nedeni nihayet bulundu: İklim değişikliği.

Dünya genelindeki kentlerde sıçan görmek gittikçe daha yaygın bir hal alıyor. Kemirgenler sağlık riski yaratmalarının yanı sıra altyapıya zarar veriyor, kabloları kemirerek yangına yol açabiliyor, gıdaları kirletebiliyor. ABD'de yılda yaklaşık 27 milyar dolar zarara neden oldukları tahmin ediliyor.

Ancak bilim insanları şehirlerdeki sıçan yoğunluğunun artmasına neyin yol açtığını tam olarak bilmiyordu.

Richmond Üniversitesi'nden Jonathan Richardson ve ekip arkadaşları bu soruyu yanıtlamak adına "türünün ilk örneği" niteliğinde bir çalışma yürüttü.

ABD'nin 13 şehri ve Toronto, Tokyo ve Amsterdam'dan, kentteki sıçan sayısının uzun vadeli seyrini gösteren veriler istediler. Halkın bildirimleri, tuzaklar ve inceleme raporlarından oluşan veriler ortalama 12 yıllık bir dönemi kapsıyor.

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (31 Ocak) yayımlanan çalışmaya göre bu süre zarfında en büyük artış Washington, San Francisco, Toronto, New York ve Amsterdam'da yaşandı.

ABD'nin başkentinde yüzde 300, New York'taysa yüzde 162 civarında artış tespit edildi.

Araştırmacılar gözlemledikleri artışın nüfus yoğunluğu ve kentteki bitki örtüsünün azalması gibi birkaç nedeni olduğunu saptadı ancak içlerinden biri öne çıktı. Şehirlerdeki sıçan sayısındaki artışın yaklaşık yüzde 40'ının artan sıcaklıklarla bağlantılı olduğu saptandı. 

Bilim insanları sıçanlar gibi küçük memelilerin kış mevsiminde kapalı yerlere sığındığını ve yiyecek aramaya daha az vakit ayırdığını söylüyor.

Ancak sıcaklıkların artması etrafta dolaşabilecekleri ve üreyebilecekleri zaman aralığının genişlemesine neden oluyor. 

Kentsel ekolog Michael Parsons, daha sıcak bir iklimin büyüme mevsimlerini uzatarak sıçanlara daha fazla gıda ve saklanacak bitki örtüsü sağlayabileceğini ifade ediyor. Çalışmada yer almayan Parsons, "Yiyecek ve çöp kokuları bile sıcak havalarda daha uzağa gidebilir" diyor.

Richardson da çalışma hakkında "Evet, dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde sıçan sayılarının genel olarak arttığını bulduk" ifadelerini kullanıyor: 

Ve daha hızlı ısınan şehirlerde zaman içinde sıçan sayısında daha büyük artış yaşanıyor.

Sıçan sayısı nasıl azaltılabilir?

Araştırmacılar inceledikleri 16 şehrin sadece üçünde (New Orleans, Louisville ve Tokyo) sıçan sayısının azaldığını gözlemledi. 

Richardson, New Orleans'taki azalmanın arkasında iklimden ziyade kentin sıçanlarla mücadele politikasının yattığını söylüyor:

Epey büyük bir kemirgen kontrol ekipleri var ve evlerin sıçan istilasına uğrama ihtimalini azaltmaya yönelik halka bilgi vermeye çalışan eğitim kampanyalarına odaklanıyorlar.

Tokyo'daki düşüşünse halkın temizliğe çok özen göstermesinden kaynaklandığı tahmin ediliyor.

Bu üç kentten ders alınması gerektiğini söyleyen Richardson, hayvanları öldürmenin sorunu çözmeyeceğini de ekliyor. Bunun yerine kemirgenlerin gıda atıkları ve çöplere erişimini kısıtlamak gerektiğini ifade ediyor.

Uzmanlar sıçan yoğunluğuna dair uzun vadeli veri toplamanın elzem olduğunu da belirtiyor. Yeni araştırmayı yürüten ekip temasa geçtikleri 200 ABD şehrinin sadece 13'ünde aradıkları bilgileri bulabildi. 

Ayrıca sorunun kaynağının tespiti de kritik bir adıma işaret ediyor. Kanada'daki Simon Fraser Üniversitesi'nde kentlerdeki sıçanlar üzerine çalışan Kaylee Byers, yer almadığı araştırmanın iklim değişikliğiyle fare popülasyonları arasındaki bağlantıyı saptayarak "türünün ilk örneği" olduğunu söylüyor.

Richardson "Havanın ısınmasının sıçanlarda genel bir artışa yol açabileceğini öğrenmek iyi bir haber değil" diyerek ekliyor: 

Ancak bu eğilimi yavaşlatma yolunda daha fazla kaynak ayırabilmek adına, karşılaştığımız zorlukları vaktinden önce bilmek gerçekten önemli.

Independent Türkçe, CNN, Washington Post, National Geographic, Science Advances