Macron: Fransa'da İslamcılar huzur içinde uyuyamayacaklar

Bir öğretmenin başı kesilerek öldürülmesinin ardından Fransa ‘teröre karşı savaş’ açtı

Paris’in kuzeyindeki Conflans Saint-Honorine’da bulunan okulun önünde öldürülen tarih öğretmeninin anısına konan çiçekler ve okul önünde bekleyen iki polis memuru (AFP)
Paris’in kuzeyindeki Conflans Saint-Honorine’da bulunan okulun önünde öldürülen tarih öğretmeninin anısına konan çiçekler ve okul önünde bekleyen iki polis memuru (AFP)
TT

Macron: Fransa'da İslamcılar huzur içinde uyuyamayacaklar

Paris’in kuzeyindeki Conflans Saint-Honorine’da bulunan okulun önünde öldürülen tarih öğretmeninin anısına konan çiçekler ve okul önünde bekleyen iki polis memuru (AFP)
Paris’in kuzeyindeki Conflans Saint-Honorine’da bulunan okulun önünde öldürülen tarih öğretmeninin anısına konan çiçekler ve okul önünde bekleyen iki polis memuru (AFP)

Siyasi mülteci statüsüne sahip Rusya uyruklu Çeçen bir gencin işlediği cinayet Fransız güvenlik güçlerince terör olayı olarak değerlendirildi.
Çeçen mültecinin başkent Paris'in kuzeyindeki Yvelines bölgesinin batı banliyölerinden biri olan Conflans Saint-Honorine’deki bir okulda bir öğretmenin başını kesmesi ülke kamuoyunda tepkiyle karşılandı.
Öğretmenin başının kesilerek öldürülmesi olayını ‘terörle bağlantılı bir cinayet’ olarak ele alan güvenlik güçleri olaya ilişkin soruşturmasına devam ediyor.
Güvenlik güçlerinin, 18 yaşındaki failin ailesinden, arkadaşlarından ve tanıdıklarından 11 kişi hakkında yürütülen güvenlik soruşturmalarının üzerinden 3 gün geçmesine rağmen, Abdulak Abuyezidoviç’in Samuel Paty isimli öğretmeni ders verdiği okulun yakınlarında başını keserek katlettiği olayda halen aydınlatılamayan noktalar bulunuyor.
Polis, Abuyezidoviç’in suçunu tek başına mı yoksa başkalarının kışkırtmasıyla mı işlediğini bilmek istiyor. Eylemin, dışarıdan talimat alınarak gerçekleşmesine ise ihtimal verilmiyor. Gözaltına alınanlar arasında dedesi, babası, küçük erkek kardeşi ve kendisiyle iletişim halindeki 3 Çeçen genç bulunuyordu. Yine gözaltına alınanlar arasında, tarih öğretmeninin 2015 yılında ‘Charlie Hebdo’ dergisinde yayınlanan Hz. Muhammed karikatürünü gösterdiği şikayetinde bulunan bir kız öğrencinin babası da vardı. Karikatür geçtiğimiz Eylül ayı başlarında, yurttaşlık eğitimi dersinin dördüncü sınıf ekinde yeniden yayınlandı ve radikal bir eylemci, ölen öğretmen hakkında şikayette bulunmak için müdürle görüşmek üzere söz konusu kız öğrencinin babasıyla birlikte okula geldi. Öte yandan müfettişler, faalin olayın yaşandığı Conflans Saint-Honorine’dan 60 kilometre uzaklıkta bulunan ve ailesiyle birlikte ikamet ettiği Evreux kentinden, biri 30 santim olmak üzere iki bıçak ve bir tabanca ile nasıl geldiğini ve hangi ulaşım aracını kullandığını öğrenmek istiyorlar.
Aile üyelerinin 6 ay ile 1 yıl içinde militanlaştığını ve radikalleştiğini söyledikleri faile ilişkin her gün yeni bir bilgi ortaya çıkıyor. Failin ailesinin, Fransa'yı şok eden, öğretmenler ve öğrenciler arasında paniğe ve öfkeye neden olan terör eyleminden haberdar olup olmadığı sorgulanıyor. Çünkü Paris ilk kez eğitim alanına yönelik bir terör eylemiyle karşı karşıya kalmış durumda. Failin cep telefonu incelendiğinde, öğle saatlerinde eylemini duyuran bir tweet yazdığı ortaya çıktı. Daha sonra saat 17.15'te yani eylemin gerçekleştirilmesinden birkaç dakika sonra, geçtiğimiz Haziran ayında açılmış bir hesaptan kafası kesilerek öldürülmüş bir adamın resmini paylaştığı görüldü.
Müfettişlere göre failin 300 kişi tarafından takip edilen, Kur’an’dan ayetler paylaştığı ve radikal ideolojisini gösteren yorumlarda bulunduğu hesabının, onu güvenlik tehdidi oluşturan kişiler listesine eklemeye yetmedi. Soruşturma, failin geçtiğimiz Cuma öğleden sonra okulun yakınına geldiğini ve orada uzun süre kaldığını, okuldan 200 metre uzaklıktaki evine giderken katlettiği öğretmen Samuel Paty’i teşhis etmesine yardımcı olmaları için öğrencilere para verdiğini ortaya çıkardı.
Öte yandan eylem, kamuoyunda, hükümet içinde ve siyaset çevrelerinde büyük bir şok etkisi yarattı. Üstelik eylem, Pakistanlı bir adamın Charlie Hebdo dergisinin ofisinin bulunduğu sokakta bir kasap satırıyla bir erkek ve bir kadını ağır şekilde yaraladığı bir başka terör eyleminden sadece 3 hafta sonra gerçekleşti.
Diğer yandan Paris'te ve ülkenin birçok büyük şehrinde, eylemi kınamak, laikliği, fikir özgürlüğünü ve eğitimi savunmak için büyük yürüyüşler düzenlendi. Yürüyüşler sırasında İslami radikalizmle mücadele konusunda ihmalkar davranmak veya yetersiz kalmakla suçlandı. Ülkede 2015 yılından bu yana yaşanan 259 kişinin ölümüne ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden olan terör saldırılarına son verecek uygun bir karşılık verilmesi talep edildi.
Merkez sağcılar ve aşırı sağcılar, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve hükümetinin son üç gündür, açıklamalarla yetinmeyip ‘dişlerini göstermesinden’ memnun gibi görünüyorlar.  Cuma akşamından bu yana hükümet çeşitli toplantılar gerçekleştiriyor. Bunlardan en önemlisi, Pazar günü Elysee Sarayı'nda Macron başkanlığında yapılan Yüksek Savunma Konseyi toplantısıydı.
Öte yandan derhal harekete geçen Fransız polisi, 'onlarca radikal İslamcı militanın evinin basıldığı’ bilgisi verdi. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, öğrencilerine karikatürleri gösterdiği için Samuel Paty hakkında bir ‘fetva’ yayınlandığını doğruladı. Darmanin burada, gözaltına alınanlar arasında bulunan kız öğrencinin babası ve aşırılık yanlısı eylemci Abdulhekim es-Sefrivi’nin bir propaganda kampanyası yürütmüş ve bunun da failin eylemini gerçekleştirmesine neden olmuş olabileceğini kast ediyordu.
Dün sabah başlayan ve önümüzdeki günlerde de devam edecek olan gözaltı operasyonları sırasında ‘cinayet soruşturmasıyla ilgisi olmak zorunda olmayan onlarca kişinin’ hedef alındığını söyleyen Darmanin, “Cumhuriyet düşmanlarının bir dakika dahi rahat etmelerine izin vermeyeceğiz” mesajını vermeyi hedeflediklerini belirtti.
İçişleri Bakanlığı kaynaklarına göre gözaltı operasyonlarında hedef alınan kişiler, sosyal ağlarda yayınlanan aşırılık yanlısı vaazları ve nefret söylemleri nedeniyle istihbarat servisleri tarafından bilinen ve takip edilen kişiler.
Bununla birlikte Darmanin, ülkede birçok Müslüman sivil toplum kuruluşunu kapatacaklarını belirtti. ülkede Müslümanlara ait 51 derneğin ve sivil toplum kuruluşunun devlet tarafından denetleneceğini söyleyen Darmanin, bunlardan birkaçının Bakanlar Kurulu'nun onayı ile kapatılacağını kaydetti.
Darmanin ayrıca, Cumhurbaşkanı Macron’un geçtiğimiz ay yaptığı konuşmada, bu yılın sonuna kadar parlamentoya konuya ilişkin bir yasa tasarısı sunacağına söz verdiği ‘İslamcı ayrılıkçılık’ ile mücadeleye açıklık getirmek zorunda kaldı. Sızan bilgilere göre parlamentoya gönderilecek yasa tasarısı, Macron'un, Cumhuriyet dışındaki değerlerin benimsenmesi çağrısında bulunan ayrılıkçı bir ideolojinin savunucuları olarak gördüğü kişilere karşı etkili tedbirler alınmasına yasal bir dayanak sağlayacak.
İçişleri Bakanı, tüm bunlarla birlikte internet üzerinden 80'den fazla nefret söylemi soruşturması açıldığını bildirdi. Darmanin, “Şu ya da bu şekilde başına gelenlerden ötürü öğretmen suçlayan herkes hedef alındı” ifadelerini kullandı. Bakan, bu kişilerin de gözaltına alındıklarını kaydetti. Darmanin Selefi Müslümanlar tarafından kurulan sivil toplum örgütü ‘Barakacity’e düzenlenen baskına da değinen Darmanin, gözaltına alınan Barakacity’nin kurucusu Idriss Sihamedi’nin perşembe günü serbest bırakıldığını söyledi.
Öte yandan Fransa Vatandaşlık İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Marlene Schiappa, ‘siber İslamcılık’ şeklinde ifade ettiği alanda mücadeleyi etkin bir şekilde sürdürdüklerini açıkladı. Schiappa dün, sosyal ağlarda aşırılıkçılıkla mücadele için alınacak önlemlere ilişkin güvenlik teşkilatlarının liderleri ve jandarma ile birkaç toplantı gerçekleştirdi. Schiappa ayrıca yetkililerle bir araya gelerek platformlarında nefret ve radikal söylem içeren tüm içeriği kaldırmalarını istedi.
Adalet Bakanı Eric Dupond-Moretti ise savcıları, güvenlik birimleriyle birlikte çalışmaya ve koordinasyon için acilen görüşmelere başlamaya çağırdı.
Fransa, bugün yeni bir aşamaya giriyor. Artık hiç bir şey öğretmenin infazı öncesindeki gibi olmayacak. Hükümet, birçok siyasi, güvenlik ve sosyal cephede yeri alıyor. Bununla birlikte yeni tip kornavirüs (Kovid-19) salgını geniş çapta yayılmaya devam ediyor. Salgını kontrol altına almak için alınan tedbirler, vatandaşların hareket özgürlüğünü sınırlayarak ekonomiyi vuruyor.



Lavrov sansürlenen röportajında neler dedi?

Lavrov, Rusya'nın uluslararası toplumda yalnızlaşmadığını öne sürdü (Reuters)
Lavrov, Rusya'nın uluslararası toplumda yalnızlaşmadığını öne sürdü (Reuters)
TT

Lavrov sansürlenen röportajında neler dedi?

Lavrov, Rusya'nın uluslararası toplumda yalnızlaşmadığını öne sürdü (Reuters)
Lavrov, Rusya'nın uluslararası toplumda yalnızlaşmadığını öne sürdü (Reuters)

Corriere della Sera, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la özel röportaj yaptı.

İtalyan gazetesi sonrasında 75 yaşındaki diplomatın tartışmalı argümanlar dile getirip propaganda yaptığını öne sürerek bu röportajı yayımlamaktan vazgeçti. 

Rusya Dışişleri Bakanlığı, röportajın tamamını kendi internet sitesinde yayımladı. 

Rusya lideri Vladimir Putin'le ABD Başkanı Donald Trump'ın önceki haftalarda Budapeşte'de yapmaları beklenen zirveden niye vazgeçildiği sorulduğunda Lavrov, Washington-Moskova temasları yolunda giderken karşı tarafın görüşmekten caydığını söyledi: 

ABD liderinin Budapeşte zirvesini iptal etmesi ya da ertelemesinden önce ona kim, nasıl gizli raporlar sundu, bilmiyorum. Rusya'nın müzakerelere hazır olmadığını ya da Anchorage görüşmesinin sonuçlarını sabote ettiğini öne süren, bariz yalan haberlerin de sorumluluğunu almayacağım. Lütfen neler yaşandığını yanıltıcı bir şekilde anlatıp, Moskova'yı suçlayan Financial Times'la konuşun.

Birleşik Krallık merkezli gazete, Moskova'nın Ukrayna'ya dair taleplerinde ısrarı üzerine zirvenin ABD tarafından iptal edildiğini kaynaklarına dayandırdığı 31 Ekim tarihli haberde öne sürmüştü.

Lavrov, "Eğer Alaska zirvesinde iyi bir şekilde detaylandırılmış sonuçları gerçekten temel alacaksa Budapeşte'de bir başka Rusya-ABD zirvesi yapmaya hazırız. Tarih henüz belli değil. Rusya-ABD temasları sürüyor" ifadesini de kullandı.

Trump ve Putin, 15 Ağustos'ta Alaska'nın Anchorage kentinde bir araya gelmişti.

İki lider de görüşmeden sonra olumlu ifadeler kullansa da Ukrayna'nın bazı topraklarından vazgeçmesi gibi kilit meselelerde karar alınıp alınmadığı açıklanmamıştı. 

Corriere della Sera'ya verdiği röportajda Rus bakan, Moskova'nın taleplerinin değişmediğini öne sürdü. Ukrayna'nın tarafsızlığını koruması, nükleer silah sahibi olmaması, topraklarındaki Ruslar ve azınlıkların haklarını çiğnememesinde ısrar ettiklerini vurguladı.

Batı'nın Ukrayna'da kendilerine karşı vekalet savaşı verdiğini öne süren Lavrov, tüm "Rusofobik" eğilimlerine rağmen Avrupa'yla ilişkileri karşılıklı saygı çerçevesinde düzeltmeye hazır olduklarını iddia etti.

Lavrov'un Kiev yönetimi ve Avrupa ülkeleri için "Nazi ideolojisine bel bağlıyorlar" gibi ifadeler kullanması da dikkat çekti. 
 

Independent Türkçe, RT, Financial Times 


Zelenskiy: "Putin 5 yıl içinde Avrupa'da büyük bir savaş çıkaracak"

Volodimir Zelenski, Rusya'nın 2029 gibi erken bir tarihte "büyük bir savaş" planladığıyla ilgili Avrupa'yı uyardı (AFP)
Volodimir Zelenski, Rusya'nın 2029 gibi erken bir tarihte "büyük bir savaş" planladığıyla ilgili Avrupa'yı uyardı (AFP)
TT

Zelenskiy: "Putin 5 yıl içinde Avrupa'da büyük bir savaş çıkaracak"

Volodimir Zelenski, Rusya'nın 2029 gibi erken bir tarihte "büyük bir savaş" planladığıyla ilgili Avrupa'yı uyardı (AFP)
Volodimir Zelenski, Rusya'nın 2029 gibi erken bir tarihte "büyük bir savaş" planladığıyla ilgili Avrupa'yı uyardı (AFP)

Maryam Zakir-Hussain 

Volodimir Zelenskiy, Ukrayna'nın müttefiklerine seslendiği ivedi bir mesajda, Rusya'nın 2029 gibi erken bir tarihte Avrupa'da "büyük bir savaşa" hazırlandığı uyarısında bulundu.

Ukrayna Devlet Başkanı, X'te yaptığı paylaşımda, uluslararası topluma Rus ekonomisi ve silahlarının "kapasitelerini azaltmak" için yaptırımların iki katına çıkarılması çağrısında bulundu.

Zelenskiy "Savaş alanındaki durumu göz önüne alınca, Rusya'nın durmaya niyeti olduğunu düşünmüyoruz" diye yazdı.

Sorun şu ki, Rus askeri sanayisine baktığımızda, üretimlerini artırdıklarını görüyoruz. Değerlendirmemize göre, bu savaşı sürdürmek istiyorlar.

Eğer yeterince baskı uygulanırsa, Rusların ara verme ihtiyacı duyacağını düşünüyoruz. Ancak onların büyük bir savaş istediğini, 2029 veya 2030'da (bu dönemde) Avrupa kıtasında böyle büyük bir savaş başlatmaya hazırlandıklarını kabul etmeliyiz.

Zelenskiy "Bence şimdi Ukrayna'da onları nasıl durduracağımızı düşünmeliyiz. Ama aynı zamanda onların kapasitelerini azaltmak için her şeyi yapmalıyız. Hâlâ enerji gelirlerinden para akışı sağlayabiliyorlar ellerine para geçmesini engellemeliyiz. Ve onlara silah vermemeliyiz" diye devam etti.

Bu açıklama, AB'nin Ukrayna için daha fazla finansman yaratmanın yollarını araştırdığı bir dönemde geldi. AB ya dondurulmuş Rus varlıklarına el koyarak, sermaye piyasalarında fon toplayarak ya da 27 AB ülkesinden bazılarının para toplamasıyla bu kaynağı temin edebilir.

Zelenskiy, Rusya'nın "üstüne gitme" zamanının geldiğini söylüyor (Ukrayna Devlet Başkanlığı Basın Servisi)Zelenskiy, Rusya'nın "üstüne gitme" zamanının geldiğini söylüyor (Ukrayna Devlet Başkanlığı Basın Servisi)

Ursula von der Leyen, Rusya'nın komşusunu topyekün istila etmesinden neredeyse 4 yıl sonra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Ukrayna'nın geleceği için verilen mücadelede "onlardan uzun dayanabileceğini düşündüğünü" söyledi.

Avrupa Komisyonu Başkanı, "Ve bu net bir hesap hatası" dedi. 

Bu nedenle şimdi yeni bir ivmeyle, Putin'in zaman kazanmak için yaptığı alaycı girişimi boşa çıkarmak ve onu müzakere masasına oturtmak için harekete geçme zamanı geldi.

Putin'in Ukrayna'ya savaş açmasının üzerinden​​​​​​​ neredeyse 4 yıl geçti (AP)Putin'in Ukrayna'ya savaş açmasının üzerinden neredeyse 4 yıl geçti (AP)

Diğer yandan perşembe günü Kremlin, Ukrayna'nın "er ya da geç" Rusya'yla müzakere etmek zorunda kalacağını ve Kiev'in müzakere pozisyonunun her geçen gün zayıflayacağını iddia etmişti.

Halihazırda Ukrayna'nın doğusundaki Pokrovsk şehrini ele geçirmeye çalışan Moskova, Ukraynalı yetkilileri barış görüşmelerine katılmayı reddetmekle suçluyor. Buna karşılık Kiev, Moskova'nın barış anlaşması kapsamında Ukrayna'nın işgal altındaki topraklardan vazgeçmesi talebinin kabul edilemeyeceğini ve teslim olmakla eşdeğer olduğunu söylüyor.

Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov gazetecilere, Rusya'nın siyasi ve diplomatik bir çözüme açık olduğunu ve barış istediğini söylemişti.

Peskov bu yorumu, Trump ve Putin'in ağustosta Alaska'da görüşmesinden bu yana hiçbir ilerleme kaydedilmeyen, ABD öncülüğündeki barış çabalarının duraklamasının ardından yapmıştı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 20 Ekim'de ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'yla telefonda görüşerek birkaç gün öncesinde Trump'ın Putin'le yaptığı telefon görüşmesinin ardından duyurduğu olası yeni zirveyle ilgili konuşmuştu.

Trump daha sonra bu olası zirveyi iptal ettiğini açıklamıştı. ABD Başkanı, Ukrayna'da mevcut konumlarında bulunan güçlerle derhal ateşkes yapılması çağrılarını destekliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news


Volker Türk: El Faşir'deki şiddet uluslararası toplum için bir utançtır

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)
TT

Volker Türk: El Faşir'deki şiddet uluslararası toplum için bir utançtır

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Cenevre'de el Faşir'i anlattı, (EPA)

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, bugün Sudan'ın el Faşir kentinde yaşanan şiddeti kınayarak, bunu uluslararası toplumun durdurmadaki başarısızlığının bir "sicil lekesi" olarak nitelendirdi.

Cenevre'de, BM İnsan Hakları Konseyi'nin kentteki durumla ilgili özel oturumu öncesinde konuşan Türk, "El Faşir'deki kan lekeleri uzaydan bile görüldü" diyerek, "uluslararası toplumun sicilindeki leke daha az belirgin, ancak sonuçları daha az önemli değil" ifadelerini kullandı.

Volker Türk, "İnsanları hayvan yemi ve fıstık kabuğu yemeye zorlayan boğucu kuşatma konusunda defalarca uyardık" diye devam etti. Ofisimizin, "insanların açlıktan öldüğü bir dönemde yaygın kıtlık konusunda uyarıda bulunduğunu ve şehrin Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin bir katliama yol açacağı konusunda uyardığını" belirtti.

"Toplumun harekete geçme görevi var. Çok fazla poz ve gösteri var ama eylem çok az ... Bu vahşete, tüm nüfusu boyunduruk altına alıp kontrol altına almaya yönelik bu bariz kaba kuvvet gösterisine karşı durmalıyız" diye vurguladı.

Devletleri, el Faşir ve çevresindeki bölgelerde sivillerin insani yardım ve korumaya erişimini sağlamaya ve "bu çatışmada uluslararası insancıl hukuk ve insan hakları hukukunu ihlal eden herkesin hesap vermesini sağlamak için ortak çaba göstermeye" çağırdı.

Şöyle devam etti: "Ekibim, yasal işlemlerde kullanılabilecek ihlal kanıtları topluyor" diyen Trump, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin durumu yakından izlediğini belirtti" dedi. Ayrıca, "Bu çatışmaya dahil olan herkes şunu bilmeli: Sizi izliyoruz ve adalet yerini bulacak" diye ekledi.