Suudi Arabistan kadını bürokraside de yükseliyor

Dr. Hanan el-Ahmedi Şura Konseyi’nin üçüncü en yüksek pozisyonuna atandı

Dr. Hanan el-Ahmedi
Dr. Hanan el-Ahmedi
TT

Suudi Arabistan kadını bürokraside de yükseliyor

Dr. Hanan el-Ahmedi
Dr. Hanan el-Ahmedi

Suudi Arabistan’da kadınların kamu ve özel sektörde karar alma pozisyonlarına erişiminin önü açılırken, söz konusu kadınlardan sonuncusu olan Dr. Hanan el-Ahmedi Şura Konseyi’nin üçüncü en yüksek pozisyonuna atandı.
Kral Selman’ın imzaladığı Kraliyet emri ile konseydeki en yüksek üçüncü pozisyon olan Şura Konseyi Başkan Yardımcılığı’na atanan Dr. Hanan el-Ahmedi, bu kararı ‘Suudi kadınları için bir onur, taçlandırma ve destek’ olarak nitelendirdi.
Ahmedi, kendisini bu yüksek pozisyona atama kararının, ülke liderliğinin Suudi kadınlarına olan desteği, ilgisi ve onların Suudi Arabistan’ın tüm alanlarda yaşadığı kapsamlı gelişme ve ulusal karar alma sürecine katılımlarını artırma isteğini yansıttığını söyledi.
ABD’deki Pittsburgh Üniversitesi’nde sağlık yönetimi alanında doktora yapan Ahmedi ayrıca şu ifadeleri kullandı;
“Şura Konseyi, Suudi Arabistan’ın siyasi, ekonomik ve sosyal yaşamında, karar vermede, hükümet kurumlarının performansını izlemede, kardeş ve dost ülkelerle parlamento ilişkilerini güçlendirmedeki rolü aracılığıyla ülkenin uluslararası pozisyonlarını desteklemede somut bir rol oynamaktadır. Bu rol, Konsey’in Kral Selman ve Veliaht Prens’ten aldığı ilgi ve desteğin ışığında büyüyor.”
Dr. Hanan, bu önemli mevkinin sorumluluklarını yerine getirebilmeyi dört gözle beklediğini dile getirdi.
Suudi Arabistan, son yıllarda kadınların Bakan Yardımcısı, Büyükelçi ve Üniversite Rektörü olarak önemli görevlerde bulunarak, kamu ve özel sektörde karar alma pozisyonlarına ulaşmasını sağlamak için çalıştı.
Riyad, kadın hakları alanının reform ve gelişmelerden en çok pay alan alanlardan biri olduğuna dikkat çekerek, çeşitli alanlarda kadın haklarının geliştirilmesi amacıyla bazı yasaların değiştirildiğine vurgu yaptı.
Genel İstatistik Kurumu’nun yayınladığı son rapora göre 2020’nin ilk çeyreğine ilişkin göstergeler, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın belirlediği 2030 Vizyonu planlarına göre Suudi kadınların güçlendiğini ve işgücü piyasasındaki paylarının arttığını gösteriyor.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.