İran’da Kovid-19 kaynaklı ölümlerin artması endişeleri artırdı

Kovid-19 tedbirleri kapsamında maske takan Tahran Çarşısı'ndaki İranlılar.  (AP)
Kovid-19 tedbirleri kapsamında maske takan Tahran Çarşısı'ndaki İranlılar. (AP)
TT

İran’da Kovid-19 kaynaklı ölümlerin artması endişeleri artırdı

Kovid-19 tedbirleri kapsamında maske takan Tahran Çarşısı'ndaki İranlılar.  (AP)
Kovid-19 tedbirleri kapsamında maske takan Tahran Çarşısı'ndaki İranlılar. (AP)

İran'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kaynaklı günlük 377 rekor sayıda yeni ölüm kaydedilmesinin ardından sağlık yetkililerinin ülkede vakaların artacağına dair endişeleri de arttı. İran Sağlık Bakanı Yardımcısı İreç Herirçi, Sağlık Bakanlığı’nın salgın kapsamlı bir şekilde kontrol altına alınana kadar kısıtlamaların uzatılması çağrısında bulunduğunu duyurdu. Herirçi, istatistiklere göre bakanlığın önümüzdeki günlerde bazı kısıtlamaların uzatılması ve sıkılaştırılması talebinde de bulunacağına dikkat çekti.
Herirçi, Tahran Belediye Meclisi’nin iki haftalık bir kapanma için talepte bulunduğunu belirttiği açıklamasında "Koronavirüsle Mücadele Ulusal Komitesi bununla ilgili bir karar almalı. Ancak bu henüz tartışmaya sunulmadı” dedi.
Tahran'daki Koronavirüsle Mücadele Komitesi Başkanı Ali Rıza Zali, Sağlık Bakanı Said Nemeki'ye bir mektup göndererek gelecek hafta ülkede başlayacak tatil sırasında para cezası uygulanması ve seyahat yasağı getirilmesini talep etmişti.
Zali dün Tahran’da gazetecilerin sorularını yanıtlarken koronavirüsün yayılmasıyla ilgili de yeni detaylar verdi. "Tahran'da son haftalarda vaka istatistiklerinde olumlu yönde önemli bir değişiklik yaşamamasının üzücü olduğunu” belirten Zali vaka oranlarının, hastaneye yatışların ve ölümlerin sayısının artmaya devam ettiğini gösterdiğini vurguladı.
Zali, yaklaşık 9 milyon kişinin yaşadığı Tahran’da vakalardaki artışın önceki duruma göre daha kötü olduğunu göz önünde bulundurarak şehrin bugünlerde "üçüncü bir zirveye" tanık olduğuna dikkat çekti. Hastaların hastanede kalış süresinin birinci ve ikinci zirveye kıyasla 1,2 ila 2,3 gün daha uzun olduğu bilgisini paylaştı.
Üçüncü zirvenin öne çıkan bir diğer özelliği ise koronavirüsün tüm aile üyelerine bulaştığı vakalar oldu. Zali, yoğun bakımda tedavi altına alınması gereken hastaların yüzde 25'inin hastanelere başvurularında bu durumun tespit edildiğini, 162 hastanın hastanelere sevk edildikten sonra yoğun bakım ünitelerine alındığını bildirdi.
Ancak Zali'ye göre Tahran'da endişeye neden olan durum, ikinci dalgaya benzer bir düşüş yaşanmadan ülkenin üçüncü bir dalgaya girmesi oldu. Ayrıca Tahran'daki ölü sayısının birinci ve ikinci dalgalara göre arttığına dikkat çeken Zali, başkentin 10 gün içinde önceki iki dalgada 3 ila 4 hafta içinde kaydedilen ile eşdeğer sayılara ulaştığını belirtti.
Evlerden çalışmanın ve şehirler içinde ulaşımı azaltmanın salgının seyrini etkilediğini ifade efen Zali, başkentteki yetkililerin hareketliliği kontrol altına almak için şehirde çalışan sayısını bir veya iki haftalık bir süre için azaltmaya çalıştıklarını vurguladı.
Tahran'daki Mesih Danişveri Hastanesi Hastalıklar ve Epidemiyoloji Bölümü Başkanı Payam Tabersi, İran'ın yarı resmi haber ajansı ILNA’ya yaptığı açıklamada "Şu an çok kötü durumdayız. Umarım durum daha da kötüye gitmez” dedi. Tabersi açıklamasında, sağlık çalışanları arasında koronavirüs vakalarının arttığına ve bazılarının çalışmaya geri dönemediklerine dikkat çekti.
İran Sağlık Bakanlığı dün son 24 saat içinde 4 bin 251 vakanın kaydedildiğini, böylece toplam vaka sayısının 534 bin 631'e yükseldiğini bildirdi. Ülkede Kovid-19 kaynaklı ölümlerin sayısı ise dün kaydedilen 337 yeni ölüm ile 31 bin 34’e yükseldi.
İran Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sima Sedat Lari, televizyonda yayınlanan basın toplantısında hastanelerin bin 948 vaka aldığını ve yoğun bakım odalarında durumu kritik olanların sayısının da 4 bin 771’e ulaştığını açıkladı.
İran'ın yarı resmi haber ajansı Mehr'in Lari’den aktardığı habere göre Lari, "Ülkedeki mevcut durum, sağlık tedbirlerine uymada gevşeklik gösterilmesi ve maske kullanımındaki düşüşün yanı sıra, son haftalarda tehlikeli sosyal davranışların bir sonucu" diye konuştu. Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre İran’da koronavirüsü teşhis etmek için yapılan test sayısı düne kadar 4 milyon 540 bine ulaşırken, koronavirüsten iyileşenlerin sayısı ise 431 bin 360 kişiye yükseldi.
Kovid-19 salgını, İran'ın tanınmış isimleri arasında da  görülmeye devam etti. İranlı oyuncu Muhammad Rıza Gülzar ve meslektaşı Nevid Muhammadzade koronavirüse yakalandıklarını açıkladı.
İran’ın resmi haber ajansı IRNA, İran Sağlık Bakanlığı İlaç İşleri Direktörü’nün ülkesinin Kovid-19 aşısını dağıtmak ve önceden satın almak için küresel bir programa katıldığını,  ancak aylar içinde ilaç almayı reddettiğini belirttiğini aktardı.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.