ABD’li fizikçiden çarpıcı açıklamalar: Bir uzay anomalisi evreni parçalayabilir

Bilim insanı sicim teorisine inandığını söyledi (Unsplash)
Bilim insanı sicim teorisine inandığını söyledi (Unsplash)
TT

ABD’li fizikçiden çarpıcı açıklamalar: Bir uzay anomalisi evreni parçalayabilir

Bilim insanı sicim teorisine inandığını söyledi (Unsplash)
Bilim insanı sicim teorisine inandığını söyledi (Unsplash)

Teorik fizikçi ve matematikçi Prof. Brian Greene, Neil deGrasse Tyson’ın StarTalk podcast’inde çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Daily Express’in haberine göre Greene, karanlık enerjinin, yaşamak için Güneş’e bağımlı olan Dünya’mız için iyiye işaret etmediğini söyledi.
Gökbilimciler ne olduğu henüz bilinmeyen karanlık enerjiyi, uzayın hızla genişlemesinden sorumlu tutuyor.
Evrenin temelllerini araştıran uzmanların bu karanlık enerji fikrine giderek daha fazla odaklandığını söyleyen Green, şu ifadeleri kullandı:
"Şu anda karanlık enerjinin uzaktaki galaksileri, birbirinden daha da uzaklaştırdığını biliyoruz."
57 yaşındaki bilim insanı, bu sürecin daha da hızlanabileceğini ve yaşamın var olması için etrafında döndüğü yıldıza bel bağlayan Dünya gibi gezegenlerde sorun yaratabileceğini bildirdi:
"Karanlık enerjinin zamanla güç kazanması mümkün. Bu da yalnızca galaksileri uzaklaştırmakla kalmayacağı, gezegenleri de yıldızlarından uzaklaştırmaya başlayacağı anlamına geliyor."
Matematikçi karanlık enerjinin bununla da yetinmeyeceğini, elektronları atom çekirdeklerinden uzaklaştırarak maddeyi bile parçalayabileceğini aktardı.
Greene, "Zamanla büyüyen karanlık enerji, uzay-zamanın doğasına bağlı olarak, uzayı parçalayabilir, uzayın dokusunu parçalayabilir" dedi.
Öte yandan bilim insanı, evreni yıkımdan kurtarabilecek bir teorisi olduğunu da ekledi:
"Uzayın dokusu kendini onarabilir de. Yani uzay Einstein’ın hiç düşünmediği bu yeni davranışı sergileyebilir."
 
Independent Türkçe, Daily Express



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news