Suudi Arabistan koronavirüse karşı yeni uygulama başlattı

Mescid-i Haram’da alınan ihtiyati önlemler tüm ibadet eden kişileri ve umrecileri kapsıyor (Şarku’l Avsat)
Mescid-i Haram’da alınan ihtiyati önlemler tüm ibadet eden kişileri ve umrecileri kapsıyor (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan koronavirüse karşı yeni uygulama başlattı

Mescid-i Haram’da alınan ihtiyati önlemler tüm ibadet eden kişileri ve umrecileri kapsıyor (Şarku’l Avsat)
Mescid-i Haram’da alınan ihtiyati önlemler tüm ibadet eden kişileri ve umrecileri kapsıyor (Şarku’l Avsat)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kutsal mekanların tekrar açılmasında alınan önlemler sebebiyle Suudi Arabistan’a övgüde bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Suudi Arabistan’ın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele için aldığı ihtiyati önlemlerin yanı sıra, Mekke’de umre yapan kişiler ve Medine’deki Mescid-i Nebevi’yi ziyaret eden kişilerin sağlığı için ülkedeki ilgili makamların uyguladığı önlemlere de övgüde bulundu.
WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı’nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sırasında umre ziyareti için kutsal mekanları yeniden açarken güçlü önlemler aldığını belirtti. Ghebreyesus, “WHO, Suudi Arabistan liderliğine gösterilen çabalardan dolayı minnettar” ifadelerini kullandı.

Koronavirüse karşı yeni uygulama
Suudi Arabistan'daki ilgili makamlar, yapay zekâ yatırımları da dahil olmak üzere virüsle mücadeleye yönelik tüm önlemleri almaya devam ediyor. Ülkede kalabalıkların ve kuyrukların düzenlenmesi için “Tek Sıra” uygulaması girişimi başlatıldı. İnisiyatif, virüsle mücadele görevinin ana unsuru oldukları için nüfusun karşı karşıya olduğu zorluklarla mücadelede topluluk katılımını artırmayı amaçlıyor.
Uygulama dün Cidde’de başlatıldı. “Tek Sıra” uygulaması fikri, dükkanların, kamu binalarının ve etkinlik binalarının önündeki kalabalık ve kuyrukların düzenlenmesini hedefliyor.
Söz konusu uygulama, mağaza sahiplerinin çeşitli işlerini ve organizatörlerin bir etkinliği sosyal mesafe kuralını uygulayarak düzenlemelerine, çalışanların ve ziyaretçilerin virüse karşı korunmalarına olanak tanıyor.
Uygulama ayrıca, bir yandan ziyaretçilerin bina önlerinde kuyruğa girmelerine gerek kalmadan sanal ortamda kendilerine bir yer seçip beklemelerine ve doğruca binaya girmelerine yardımcı olurken diğer taraftan mağaza sahiplerinin ve organizatörlerin kuyrukları yönetmesine ve düzenlemesine imkân veriyor. 
Ülkede uygulanan önlemler ile iyileşenler artmaya devam ederken yeni vaka sayıları da düşük oranlarda sabit kaldı.
Ülkede dün 375 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısı 329 bin 270 kişiye ulaştı. Buna karşılık 385 yeni koronavirüs vakası kaydedilmesi ile toplam hasta sayısı 342 bin 968 kişiye yükselirken, aktif vaka sayısı 3 aydan bu yana 10 bin sınırının altında seyrediyor.

BAE: 77 yeni koronavirüs vakası kaydedildi
BAE Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı bin 77 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile toplam vaka sayısı 117 bin 594 kişiye yükseldi. 4 kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesi sonucu toplam ölüm sayısı ise 470 kişiye ulaştı.
Açıklamada, bin 502 kişinin daha iyileşmesiyle toplam iyileşen hasta sayının 110 bin 313 kişiye yükseldiği belirtildi.

Umman: Toplam vaka sayısı 111 bin 33 kişiye ulaştı
Umman Sağlık Bakanlığı, ülkede kaydedilen toplam vaka sayısının 111 bin 33 kişiye yükselirken toplam ölüm sayısının bin 22 kişi olduğunu duyurdu.
Bakanlık, iyileşen hasta sayısının 96 bin 949 kişiye yükselmesi ile iyileşme oranının 87,3’e ulaştığını açıkladı.

Kuveyt: 886 yeni vaka kaydedildi
Kuveyt Sağlık Bakanlığı 886 yeni vakanın daha kaydedilmesiyle ülkedeki toplam vaka sayısı 117 bin 718 kişiye yükseldi. Bakanlık,4 kişinin daha virüs sebebiyle yaşamını yitirmesi ile toplam ölüm sayısının 714 kişiye ulaştığını duyurdu.
Ülkede sağlığına kavuşan kişi sayısının ise 109 bin kişiye ulaştığı açıklandı.

Bahreyn: 322 yeni koronavirüs vakası kaydedildi
Bahreyn Sağlık Bakanlığı dün (Salı) 322 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini duyurdu. Bakanlık, 4 kişinin daha salgın sebebiyle hayatını kaybetmesi ile toplam ölüm sayısının 304 kişiye yükseldiğini belirtti.
Bakanlık, 363 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 74 bin 683 kişiye ulaştığını duyurdu.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.