Suudi Arabistan’da aktif vaka sayılarında düşüş devam ediyor

Suudi Arabistan’da bir müşteri satın alma işlemlerini kendisi tamamlıyor (Fotoğraf: Beşir Salih)
Suudi Arabistan’da bir müşteri satın alma işlemlerini kendisi tamamlıyor (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Suudi Arabistan’da aktif vaka sayılarında düşüş devam ediyor

Suudi Arabistan’da bir müşteri satın alma işlemlerini kendisi tamamlıyor (Fotoğraf: Beşir Salih)
Suudi Arabistan’da bir müşteri satın alma işlemlerini kendisi tamamlıyor (Fotoğraf: Beşir Salih)

Suudi Arabistan’da koronavirüs aktif vaka eğrisi, vaka sayısının 9 bin sınırının altında seyretmesi ile düşmeye devam ediyor.
Ülkede, hala tedavi görmekte olan vaka sayısının 8 bin 423 kişi olduğu, ve bu kişilerden 804’ünün yoğun bakımda tedavi gördüğü kaydedildi. Öte yandan 445 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam vaka sayısı 329 bin 715’e ulaştı.
Ülkede 405 yeni vakanın kaydedilmesi ile toplam vaka sayısı 343 bin 373’e yükseldi. 18 kişinin daha hayatını kaybetmesiyle ülkedeki koronavirüs kaynaklı ölü sayısı 5 bin 235’e çıktı.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Suudi Arabistan’ın Mescid-i Nebevi’de umre yapılması ve namaz kılınması için kademeli geri dönüş kapsamında alınan önlemlerin, vatandaşların ve bölge sakinlerinin koronavirüse karşı sağlıklarının korunmasını sağladığını vurguladı.
İİT Genel Sekreteri Dr. Yusuf el-Useymin dün yaptığı bir açıklamada, Suudi Arabistan’ın, islam şeriatının gayelerinden olan kendini koruma kuralını gerçekleştirdiğini belirterek misafirlerin sağlıklarının korunması için en üst düzeyde alınan önlemlere övgüde bulundu.
Genel Sekreter, Umre ibadetinin yeniden başlatılması kapsamında çaba sarf edildiğini ve ciddi önlemler alındığını belirtti.
Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü (WHO), ülkenin iki kutsal mekanları ziyaret eden kişilerin güvenliğinin güvence altına alınmasına yönelik çalışmalar yapmasına övgüde bulunmuştu.

Bahreyn
Bahreyn Sağlık Bakanlığı, pazar gününden itibaren, çocuklarının okul sıralarına dönmelerine razı olan ebeveynler için, devlet okullarında ve özel okullarda tüm seviyelerde öğrencilerin kısmi olarak okullara döneceğini duyurdu. Bakanlık öğrencilerinin güvenli bir şekilde geri dönmesinin sağlanması için Eğitim ve Öğretim Bakanlığı ile koordineli olarak hazırlanıldığını ve öğrencilerin dönüşümlü olarak okula gideceklerini açıkladı.
Bahreyn Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Dr. Velid el-Mani, cumartesi gününden itibaren restoran ve kafelerde iç mekanlarda 30 kişiyi geçmeyecek şekilde yeniden hizmete açılmasına, “nargile” hizmetlerinin ise sadece açık alanlarda verilmesine izin verileceğini duyurdu. Söz konusu kararın, ulusal sağlık ekibinin tavsiyelerine göre, periyodik olarak incelenen, gelişmelere ve verilere dayanarak alındığı belirtildi.
Bahreyn Sağlık Bakanlığı bir kişinin virüs sebebiyle yaşamını yitirdiğini bildirdiği açıklamasında toplam ölüm sayısının 305 kişiye yükseldiğini duyurdu. Ülkede 309 yeni vaka kaydedilirken 406 kişinin daha sağlığına kavuşması ile iyileşen sayısının 75 bin 89’a yükseldiğini kaydetti. Aktif vaka sayısı ise 3 bin 139 olarak kayıtlara geçti.

BAE
Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) iki kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybettiği böylece can kaybının 472’ye yükseldiği ve bin 538 yeni vakanın tespit edilmesi ile toplam vaka sayısının 119 bin 132’ye yükseldiği duyuruldu. Ayrıca ülkede iyileşen vaka sayısının 111 bin 814’e ulaştığı açıklandı.

Umman
Umman Sağlık Bakanlığı 451 yeni vakanın kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 111 bin 484’e yükseldiğini duyurdu. Bakanlık 11 bin 484 vakadan 97 bin 367’sinin sağlığına kavuştuğunu, toplam bin 137 kişinin işe virüs sebebiyle yaşamını yitirdiğini açıkladı.
Umman Haber Ajansı’nın aktardığına göre, Koronavirüsle Yüksek Mücadele Komitesi, 24 Ekim Cumartesi günü sabah 05.00’den itibaren sokağa çıkma yasağının sona erdirilmesine karar verildiğini açıkladı.
Reuters’ın aktardığına göre, Yüksek Komite tarafından düzenlenen toplantı sırasında, hastalığı yakalanan vakalar ve hastalık sebebiyle yaşamını yitiren kişi sayılarına ilişkin raporlar incelendi.
Reuters haber ajansının aktardığına göre, Yüksek Komite tüm öğrenciler için eğitim yılının 1 Kasım Pazar günü başlamasına karar verildiğini doğruladı.

Kuveyt
Kuveyt’te 813 yeni vakanın kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 118 bin 531’e yükseldiği ve 7 kişinin daha virüs sebebiyle yaşamını yitirmesi ile toplam vefat sayısının 721’e yükseldiği duyuruldu.
Öte yandan 718 hastanın daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen vaka sayısının 109 bin 916’ya yükseldiği kayıtlara geçti.

Katar
Katar’da bir kişinin daha virüs sebebiyle yaşamını yitirmesi ile toplam ölü sayısı 225’e yükselirken, 266 yeni vakanın daha tespit edilmesi ile toplam vaka sayısı 130 bin 210’a yükseldi. Ülke genelinde 227 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen kişi sayısı 127 bin 93’e ulaştı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.