Küba, ABD ablukası nedeniyle yılda 5,6 milyar dolar kaybetti

Havana Körfezi'nde bir kargo gemisi (AP)
Havana Körfezi'nde bir kargo gemisi (AP)
TT

Küba, ABD ablukası nedeniyle yılda 5,6 milyar dolar kaybetti

Havana Körfezi'nde bir kargo gemisi (AP)
Havana Körfezi'nde bir kargo gemisi (AP)

ABD'nin Küba'ya yönelik finansal ve ekonomik yaptırımlarının bir yılda yol açtığı hasarın 5,6 milyar dolara (yaklaşık 44,6 milyar TL) ulaştığı belirtiliyor.
TeleSUR'un haberine göre, Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez perşembe günü Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Washington'ın neden olduğu zararı rakamlarıyla ortaya koydu.
Kübalı bakan, yaptırımlar nedeniyle Nisan 2019-Mart 2020 döneminde 5,6 milyar dolar kayıp yaşandığını, bu rakamın bir önceki yıl 4,3 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Rodriguez, son veriler de dikkate alındığında ABD'nin Latin Amerika ülkesine 60 yılda verdiği zararın günümüz parasıyla 144,4 milyar doları (yaklaşık 1,15 trilyon TL) bulduğunu belirtirken, bu hasarın Küba gibi küçük bir ülkenin omzunda çok ağır bir yük olduğunu vurguladı.
Donald Trump'ın yönetimini "ülkesine yönelik keyfi yaptırımları artırdığı" gerekçesiyle kınayan Kübalı bakan, böyle bir politikanın bir tür "soykırım ve ekonomik savaş" olduğu değerlendirmesinde bulundu.
"Bir pandeminin ortasındayken bu abluka zulmünün eşi benzeri görülmemiştir" ifadesini kullanan Rodriguez, kasım ayında yapılacak seçimle Beyaz Saray'a geçecek yeni ABD başkanının, "ablukanın Küba halkına zarar verdiği ve insan haklarını ihlal ettiği gerçeğiyle yüzleşmek zoruna kalacağını" söyledi.
Haberde, BM Genel Sekreterliğine yapılan bilgilendirmenin, ABD ablukasının sona ermesi için Küba'nın çağrıda bulunduğu taslak kararın temelini oluşturduğu aktarılırken, 1992'den bu yana Küba yönetiminden BM'ye sunulan önerilerin ABD ve İsrail dışında dünyanın çoğu ülkesinden destek gördüğü belirtiliyor.
ABD'nin salgın sırasında Küba'ya yönelik ablukasının yol açtığı yeni sorunlar arasında ilaç, tıbbi ekipman ve koruyucu malzemelerin tedarik edilmesinin zorlaşması da yer alıyor.
Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadeleyi sadece kendi ülkesinde değil, dünyanın farklı yerlerine gönderdiği sağlık çalışanlarıyla da yürüten Küba, salgının başlarında halkı için hayati öneme sahip solunum cihazı tedarikinde ABD engeline takılmıştı. Bu konuda Küba'yla iş yapmayı kabul eden İsviçreli iki firmayı satın alan Amerikan şirketi, Havana'yla ticareti askıya almıştı.



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters