Nijerya’da tansiyon düşüyor

Nijerya’da mücadelenin sokaklardan oy sandıklarına yöneltilmesi çağrısı yapıldı.

Protestoların ve şiddet eylemlerinin dindiği Lagos’ta büyük hasar meydana geldi. (AP)
Protestoların ve şiddet eylemlerinin dindiği Lagos’ta büyük hasar meydana geldi. (AP)
TT

Nijerya’da tansiyon düşüyor

Protestoların ve şiddet eylemlerinin dindiği Lagos’ta büyük hasar meydana geldi. (AP)
Protestoların ve şiddet eylemlerinin dindiği Lagos’ta büyük hasar meydana geldi. (AP)

Nijerya’da ordu ve polis tarafından salı gününden bu yana barışçıl gösterilere uygulanan baskının ardından başta başkent Lagos olmak üzere şehirlerde tansiyon düştü. Uluslararası Af Örgütü’ne (Amnesty) göre çıkan olaylarda 12’den fazla kişi yaşamını yitirdi. Olayları iki gün süren soygun ve şiddet eylemleri takip etti. AFP’ye göre dün kamyonlarda ellerinde kalaşnikoflar taşıyan Nijeryalı polisler, sokaklardaki az sayıdaki arabaya yönelik kontroller gerçekleştirdi. Sokağa çıkma yasağı getirilmesinin üzerinden iki gün geçmesine rağmen halen yaya olarak evlerine dönmeye çalışanları dağıttı. Her ne kadar güvenlik güçleri cuma günü aşamalı bir şekilde Lagos şehrinde kontrolü sağlamayı başarsa da Nijerya’nın güneyinde patlak veren halk hareketlerinin ve şiddet eylemlerinin üzerinden üç gün geçmesine rağmen halen ara ara da olsa silah sesleri duyuluyor.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo perşembe günü yaptığı açıklamada Nijerya’daki askeri kuvvetlerin “aşırı güç kullanmasını” kınadı. Pompeo “ABD, Lagos’ta barışçıl göstericilerin üzerine ateş açarak ölmelerine ve yaralanmalarına sebep olan ordunun orantısız güç kullanımını kesin bir şekilde kınıyor” ifadelerini kullandı. Yaşananlar hakkında derhal soruşturma başlatılması çağrısında bulunan Pompeo “Bu şiddete karışanların Nijerya yasalarına göre hesap vermesi gerekiyor” dedi.
Emniyet güçleri, Nijerya Cumhurbaşkanı Muhammed Buhari’nin yaptığı konuşmadan saatler sonra gece yarısı Twitter hesabından yayınladığı açıklamada “Polis güçleri, şehir sakinlerinin güvenliğini sağlamak için şehrin mahallelerinde devriye geziyor. Sizden evde kalmanızı istiyoruz” ifadelerini kullandı. Hiç kimsenin “devletin selametini ve güvenliğini tehlikeye atmasına müsaade etmeyeceklerine” uyarısında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı ise yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Güvenlik güçlerini olabildiğince kendilerine mukayyet olmaya ve temel özgürlüklere saygı göstermeye çağırıyoruz. Göstericileri de barışçıl durumu sürdürmeye davet ediyoruz.”
Protestolara katılan bazı kuruluşlar ve ünlü isimler de sükuneti koruma çağrısında bulundular. Nijeryalı ünlü sanatçı Davido “Oy pusulalarını hazırlayın, mesele henüz bitmedi” diyerek mücadelenin  artık sokaklarda değil, sandık başında verilmesi gerektiğini vurguladı.  Hükümet karşıtı halk protestolarına liderlik eden Feminist Birliği, gençlere evlerinde kalmaları çağrısında bulunarak “hiçbir canın yitip gitmeyi hak etmediğini” bildirdi.
Birlik cuma günü yaptığı açıklamada “Geçtiğimiz iki hafta, özellikle de son iki gün Nijeryalıların çoğu için oldukça zordu. Daha iyi bir gelecekte hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için hayatta kalmalıyız” ifadelerine yer verdi.
Lagos Valisi, “insan haklarını ihlal ettikleri için yargılanan” polis memurlarının listesini yayınlayarak “Lagos’u yeniden inşa edeceğine ve polislerin ceza almadan paçayı sıyırmalarına bir son vereceğine” söz verdi.
Ülke genelinde iki hafta süren protestolarda 56 kişinin öldüğü bilgisini veren Amnesty cuma günü yaptığı açıklamadaPompeo özellikle 10 kişinin yaşamını yitirdiği Lekki mahallesini hedef alan saldırıya karşı “vakit kaybetmeden bir bağımsız soruşturma açılmasını” talep etti. 1980’li yıllarda subay olarak görev yapan ve 2015 - 2019 yıllarında demokratik yollardan cumhurbaşkanı olarak seçilen Muhammed Buhari perşembe akşamı televizyondan açıklamalarda bulundu. Ancak polisin uyguladığı kanlı baskıdan söz etmedi. Buhari, şiddet eylemlerini kınayan uluslararası toplumu “hüküm vermeden önce tüm unsurların tamamlanmasını beklemeye” davet etti.
Afrika’nın en önemli ekonomik gücü sayılan Kıta’nın en büyük ülkesi Nijerya, sosyal medyada başlatılan eşi benzeri görülmemiş protestolara tanık oluyor. Perşembe günü Nijerya’daki büyük hapishanelerden biri ateşe verildi. Sosyal medya üzerinden yayılan videolarda Lagos’taki Ikoyi Islah Evi’nden dumanların yükseldiği görüldü. Lagos Polisi Sözcüsü Olamuyiwa Adejobi, DPA’ya verdiği demeçte “Adamlarımız hapishane güvenliğine destek olmak için müdahalede bulundu. Olaylar kontrol altına alındı” dedi.
Ikoyi mahalle sakinlerinden Tunde Oguntola, DPA’ya verdiği demeçte askerlerin ve polislerin tesise girdiği sırada çok sayıda silah sesi duyulduğunu aktardı. Yerel basın da bazı mahkumların öldürüldüğü bilgisini paylaştı. Polis Sözcüsü ise söz konusu bilgileri doğrulamadı. Yangın, Nijerya’nın en büyük şehrinde ordunun polis şiddetine karşı protesto düzenleyen vatandaşlara karşı kanlı bir şekilde müdahalede bulunmasından bu yana patlak veren şiddet olaylarının devamı sayılıyor.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı
TT

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

Cenevre Görüşmeleri… ABD’den Ukrayna Savaşı’nı sonlandırma planına açık kapı

ABD, Ukrayna ve Avrupa’dan yetkililer pazar günü İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelerek, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya yönelik barış planını ele alacak. Kiev’de ise bu planın “zorunlu bir teslimiyet” anlamına gelebileceği endişesi hâkim. Washington ise önerinin nihai bir teklif olmadığını vurguluyor.

Trump, yaklaşık dört yıldır süren savaşın sona erdirilmesine yönelik planına Kiev’in 27 Kasım tarihine kadar onay vermesini istemişti. Ancak Ukrayna, taslakta Rusya lehine görülen bazı maddelerde değişiklik yapılmasını talep ediyor.

Rus vizyonu tartışması

ABD yönetimi, planın Amerikan resmi politikasını yansıttığını belirterek, Senato üyelerinin Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun planı “Rusya’nın dilek listesi” olarak nitelediği iddiasını reddetti.

xscd
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, Kiev'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile bir araya geldi (Reuters)

28 maddelik taslak, Ukrayna’nın bazı topraklardan vazgeçmesini, ordusunun küçültülmesini ve ülkenin NATO’ya katılmama taahhüdünü içeriyor.

Trump, cumartesi günü yaptığı açıklamada planın “nihai teklif” olmadığını, amacının çatışmaları “bir şekilde” durdurmak olduğunu söyledi. ABD’nin Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg da metni “devam eden bir çalışma” olarak nitelendirdi.

Avrupalı müttefikler ise hazırlık sürecine dahil olmadıkları plana temkinli yaklaşıyor ve daha fazla geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor. G20 zirvesi sırasında Kiev’in elini güçlendirecek karşı öneriler üzerinde çalışıldı.

ABD Heyeti Cenevre’de

Dışişleri Bakanı Marco Rubio bugün (Pazar)Cenevre’ye ulaştı. ABD’nin diplomatik temsilcilerinden Steve Whitkov’un da görüşmelere katılması bekleniyor. ABD Kara Kuvvetleri Sekreteri Daniel Driscoll ise Kiev’de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüştükten sonra Cenevre’ye geçiş yaptı.

Rubio sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, barış planının ABD tarafından hazırlandığını belirterek, “Bu, devam eden müzakereler için güçlü bir çerçeve sunuyor. Rusya’nın katkılarının yanı sıra Ukrayna’nın önceki ve mevcut önerilerini de içeriyor” dedi.

Rusya’nın katılımı belirsiz

Zelenskiy, başmüzakereci görevine Andriy Yermak’ın getirildiğini duyurdu. Kararnamede müzakerelere “Rusya Federasyonu temsilcilerinin” de katılmasının öngörüldüğü ifade edildi; ancak Moskova’dan bu konuda resmi bir açıklama gelmedi.

Zelenskiy, “Barışı sağlamak için atılması gereken adımlar konusunda ortaklarımızla istişarelerde bulunacağız” dedi. Ukrayna lideri, temsilcilerinin ülkenin ulusal çıkarlarını savunmayı bildiğini ve “Rusya’nın üçüncü kez saldırmasını engelleyecek” şekilde hareket edeceklerini vurguladı.

Avrupa’dan güvenlik vurgusu

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, üst düzey yetkililerin Cenevre’de “ilerleme kaydetmek” için bir araya geleceğini söyleyerek, Ukrayna’ya güçlü güvenlik garantileri verilmesinin önemini vurguladı. İngiltere’nin ulusal güvenlik danışmanı Jonathan Powell’ın da toplantıya katılacağı belirtildi.

cdfg
Trump ve Putin, geçen Ağustos ayında Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesini müzakere etmek için yaptıkları görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında el sıkışıyor (Reuters)

İtalya’nın güvenlik danışmanı Fabrizio Saggio’nun da Cenevre’ye gideceği bildirildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise AB, Fransa ve Almanya’dan güvenlik yetkililerinin görüşmelere katılacağını açıkladı.

Johannesburg’daki G20 toplantısı sırasında Starmer, Macron ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Trump’ın planını ele almak üzere bir araya geldi. Görüşmeye Avustralya, Kanada ve Japonya’dan yetkililer de katıldı.

Liderler, yayımladıkları ortak açıklamada ABD planının “üzerinde çalışılması gereken bir temel” olduğunu kaydetti. Açıklamada ayrıca “sınırların güç yoluyla değiştirilemeyeceği” ve Ukrayna ordusuna getirilebilecek kısıtlamaların ülkeyi gelecekte risk altında bırakabileceği uyarısı yer aldı.

fgb
Rusya Savunma Bakanlığı'nın 18 Kasım'da yayımladığı bir videodan alınan bir karede, bir Rus askerinin Ukrayna'da açıklanmayan bir konumda bulunan Ukrayna ordusu mevzilerine top mermisi ateşlediği görülüyor. (EPA)

Macron, planın Ukrayna’nın NATO ilişkileri ve AB’de dondurulan Rus varlıkları gibi Avrupa’yı ilgilendiren kritik konular içerdiğini belirterek, “Hepimiz güçlü ve kalıcı bir barış istiyoruz. Bu barış tüm Avrupalıların güvenliğini gözetmelidir” dedi.

Kiev’de kritik günler

Zelenskiy, cuma günü yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Ukrayna’nın tarihinin en zor dönemlerinden birinden geçtiğini söyledi. Trump’ın planına alternatif öneriler sunacağını belirterek, ülkeye yönelik baskının “çok yoğun” olduğunu dile getirdi.

Ukrayna lideri, ülkesinin “onurunu kaybetmek ile en önemli müttefikini kaybetme riski arasında çok zor bir seçimle” karşı karşıya kalabileceğini ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise planın nihai barış için “temel oluşturabileceğini” söyledi ancak Ukrayna’nın masadan çekilmesi halinde daha fazla toprak alacağı tehdidinde bulundu.


İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
TT

İran: Batı’nın UAEA’ya müdahalesi uluslararası ilişkileri zedeliyor

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi (İRNA)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bugün(Pazar) yaptığı açıklamada Batılı ülkelerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (IAEA/UAEA) çalışmalarına müdahale ettiğini savunarak, bu tutumun ajansın diğer ülkelerle ilişkilerini “ciddi şekilde zorlaştırdığını” söyledi.

Başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Bekayi, İran ile UAEA arasında herhangi bir arabuluculuğa ihtiyaç olmadığını vurgulayarak, Kahire’de taraflar arasında sağlanan son mutabakatın “geçerliliğini yitirdiğini” dile getirdi.

Washington’un nükleer müzakerelerde “ciddiyetten uzak davrandığını” öne süren Bekayi, ABD’nin diplomatik teamüllere uygun hareket etmediğini ifade etti. Sözcü, UAEA’nın da ABD ile İsrail’in “siyasi baskılarına boyun eğdiğini” iddia etti.

Bekayi, ABD’yi “dünyanın en büyük istikrarsızlık kaynağı” olarak tanımlarken, Sudan’daki çatışmalara ilişkin değerlendirmesinde de ülkedeki gelişmelerin “son derece kaygı verici” olduğunu belirtti. Sözcü, Sudan’daki gerilimin tırmanmasından “Washington’un sorumlu olduğunu” ileri sürdü.