ABD medyası: Pentagon’un üst düzey isimleri Kasım Süleymani’nin intikamının alınması amacıyla takip ediliyor

ABD ordusunun Kasım Süleymani’nin ölümünü duyurmasından bir gün sonra Tahran’da Süleymani’nin dev bir posterin önünde duran İranlı din adamları. (EPA)
ABD ordusunun Kasım Süleymani’nin ölümünü duyurmasından bir gün sonra Tahran’da Süleymani’nin dev bir posterin önünde duran İranlı din adamları. (EPA)
TT

ABD medyası: Pentagon’un üst düzey isimleri Kasım Süleymani’nin intikamının alınması amacıyla takip ediliyor

ABD ordusunun Kasım Süleymani’nin ölümünü duyurmasından bir gün sonra Tahran’da Süleymani’nin dev bir posterin önünde duran İranlı din adamları. (EPA)
ABD ordusunun Kasım Süleymani’nin ölümünü duyurmasından bir gün sonra Tahran’da Süleymani’nin dev bir posterin önünde duran İranlı din adamları. (EPA)

NBC News televizyonu, üst düzey 5 güvenlik yetkilisine dayandırdığı haberinde ABD’deki istihbarat servislerinin ve polisin  geçen ayın sonlarında, Pentagon’un kıdemli komutanlarının yalnızca yurt dışında değil ABD topraklarında dahi tehdit altında olduklarına işaret eden bilgilere ulaştığını bildirdi.
Yetkililer, söz konusu bilgilerin tehdidin halen devam ettiğine işaret ettiğini, bunların arkasında ABD ordusunun ocak ayında suikast düzenleyerek öldürdüğü Kasım Süleymani’nin intikamının alınma hedefinin olabileceğini aktardılar. Ancak eldeki bilgilerin bu ihtimali henüz kesin bir şekilde teyit etmediğini söylediler.
Yetkililer eldeki bilgilere göre tehdidin, Süleymani’ye yönelik suikast kararı alma ve operasyonu düzenleme aşamalarında yer alan ABD’li askeri liderlere yönelik olduğuna işaret ettiğini aktardılar. ABD’li iki yetkili, düşmanların hedef alınacak askeri liderlerin isimlerini topladığı bir liste bulunduğu bilgisine sahip olduklarını kaydetti.
ABD Savunma Bakanı Mark Esper bu hafta Hindistan ve Ortadoğu bölgesindeki bazı ülkelere ziyaretler gerçekleştirdi. Bu ziyaretlerin alışılmadık şekilde üst düzey bir gizlilik içinde yapılması muhtemel güvenlik endişeleri olduğu yönünde söylemlere neden oldu. Esper ile birlikte Bahreyn ve İsrail’e giden gazetecilerin ziyareti haberleştirmelerine izin verilmedi. Esper’in Bahreyn’de iki gece kaldığı bildirildi.
Yetkililer, Federal Soruşturma Bürosu (FBI), Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve askeri yetkililerin tehdide ilişkin haberlerinin 22 Eylül akşamı gerçekleşen olayın ardından çıktığını aktardılar. Yetkililerin aktardığına göre söz konusu tarihte Savunma Bakanlığı’nın kıdemli komutanlarından biri, Pentagon binasından çıkarak devletin tahsis ettiği 4x4 SUV tipi siyah araca binerek bölgeden ayrıldı. Bilinmeyen bir aracın beklenmedik bir şekilde takibe başladığı esnada direksiyonda komutanın özel koruması vardı. Takibe başlayan aracın sürücüsünün İran vatandaşı olduğu anlaşıldı. Virgina eyaleti plakası taşıyan aracın takibini 8 ila 11 kilometre mesafeden sürdürdüğü kaydedildi.
Yetkililer, FBI ve Pentagon’un bu takibin kıdemli komutana saldırı girişimi olup olmadığı noktasında farklı görüşlere sahip olduklarına dikkat çekerek Pentagon’un durumdan endişeli olduğunu ifade ettiler. FBI araştırmalarının ardından olayın saldırı veya İran ile doğrudan bir bağlantısı olmadığı sonucuna ulaştı. Ancak FBI ve Pentagon arasındaki görüş ayrılığının sebebine ilişkin detay verilmedi.
NBC News televizyonu, güvenlik gerekçesiyle söz konusu komutanın ve kendisine yakın üç yetkilinin isimlerini paylaşmadı. NBC News televizyonun aktardığına göre üst düzey bir yetkili olayı ‘endişe verici’ diye niteledi.
Yetkililer, söz konusu takibin özel korumanın yolunu değiştirmesiyle son bulduğunu ancak Pentagon’un olayın ardından ‘dikkat et’ ifadesinin kısaltılmışı olan ‘polo’ şeklinde bir uyarı yayınladığını ve bilgileri FBI ile paylaştığını bildirdiler. Elde edilen bilgiler arasında takibe geçen araç sürücüsünün fotoğrafı, aracın plakası ve ayrıca sürücünün İran ve Afganistan’da arkadaşları olduğunu gösteren Facebook ve Instagram hesaplarının yer aldığı kaydedildi.



ABD'de meydana gelen uçak kazasında eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetti

Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
TT

ABD'de meydana gelen uçak kazasında eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişi hayatını kaybetti

Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)
Pistte çıkan yangını ve uçaktan yükselen alevleri gösteren videodan görüntüler (AP)

Ulusal Otomobil Birliği (NASCAR), dün Kuzey Carolina'daki Statesville'de bir Cessna 550 özel uçağının düşmesi sonucu, eski NASCAR pilotu Greg Bevel de dahil olmak üzere 7 kişinin öldüğünü açıkladı.

Kuzey Carolina Eyalet Karayolu Devriyesi, Bevel ve aile üyelerinin ölenler arasında olduğuna inanıldığını, ancak kazadan sonra çıkan büyük yangın nedeniyle bunun henüz resmi olarak doğrulanmadığını söyledi. Uçak, Bevel ile bağlantılı bir şirkete kayıtlıydı. Yetkililer, adli tıp ofisi isimleri doğruladıktan sonra 7 yolcunun listesini yayınlayacak.

Uçuş takip sitesi FlightAware, uçağın Florida'ya doğru gittiğini ancak kalkıştan kısa bir süre sonra, yerel saatle 15:15 civarında kötü hava koşulları nedeniyle Kuzey Carolina'daki havaalanına geri dönmeye çalıştığını gösterdi. Yerel medya ve sosyal medyada yayınlanan bir fotoğrafta, enkazın ortasında pistte büyük bir yangın görülüyordu. Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu, kaza yerine bir ekip göndereceğini ve bugün soruşturmayla ilgili olarak medyaya bilgi vereceğini açıkladı.

Yetkililer düzenledikleri basın toplantısında, olaydan sonra havaalanının kapatıldığını ve yeniden açılabilmesi için pistten enkazın kaldırılması gerektiğini belirtti.

Havalimanının internet sitesinde, Statesville Bölgesel Havalimanı'nın Amerika'daki Fortune 500 şirketlerine ve çeşitli NASCAR yarış takımlarına özel havacılık hizmetleri sağladığı belirtiliyor.


Amerika'da Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırının şüphelisi ölü olarak bulundu

Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
TT

Amerika'da Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırının şüphelisi ölü olarak bulundu

Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)
Providence Polis Departmanı tarafından yayınlanan videodan alınan bir karede, Brown Üniversitesi'ndeki silahlı saldırı soruşturmasında şüpheli olabilecek bir kişi görülüyor (Reuters)

Fox News, bir kaynağa dayandırdığı dünkü haberinde, Brown Üniversitesi'nde birkaç gün önce meydana gelen toplu silahlı saldırı şüphelisinin silahla intihar ettiğinin tespit edildiğini bildirdi.

Yerel polisin X platformunda yaptığı paylaşıma göre, ABD yetkilileri geçen cumartesi günü Brown Üniversitesi'nde 2 kişinin ölümüne ve 9 kişinin yaralanmasına neden olan silahlı saldırıyla bağlantılı olarak ikinci bir kişiyi arıyordu. Polis soruşturmacıların, şüpheliye yakın yerde görülen bir kişinin kimliğini belirlemek için bölge sakinlerinden yardım istediğini belirtti.

Amerika Birleşik Devletleri'nin kuzeydoğusunda yer alan Rhode Island eyaletinin Providence şehri polisi, yüzü net olarak görünmeyen şahsın üç fotoğrafını yayınladı. Şahsın lacivert kıyafetler giydiği, başının örtülü olduğu ve bir çanta taşıdığı görülüyor.

Güvenlik güçleri daha önce, "yaklaşık 1,73 metre boyunda ve iri yapılı", koyu renk kıyafetler, yüz maskesi ve yün şapka giyen bir şüphelinin çeşitli fotoğraflarını ve videolarını yayınlamıştı. Şüphelinin kimliği henüz bilinmiyor.

Yetkililer, failin tespit edilip tutuklanmasına yol açacak her türlü bilgi için 50 bin dolarlık ödül teklif etti ve şüphelinin "silahlı ve tehlikeli" olduğu konusunda uyarıda bulundu.


Haaretz: Türkiye’nin Gazze’deki rolü ABD - İsrail hattında gerginlik yarattı

İsrail ordusu savaşın başından bu yana Gazze'de çoğu kadın ve çocuk en az 70 bin kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu savaşın başından bu yana Gazze'de çoğu kadın ve çocuk en az 70 bin kişiyi katletti (Reuters)
TT

Haaretz: Türkiye’nin Gazze’deki rolü ABD - İsrail hattında gerginlik yarattı

İsrail ordusu savaşın başından bu yana Gazze'de çoğu kadın ve çocuk en az 70 bin kişiyi katletti (Reuters)
İsrail ordusu savaşın başından bu yana Gazze'de çoğu kadın ve çocuk en az 70 bin kişiyi katletti (Reuters)

İsrail'in, Türkiye'nin Gazze'deki barış sürecinde oynayacağı rolle ilgili itirazları, Tel Aviv-Washington hattındaki gerilimleri göz önüne seriyor. 

ABD Merkez Komutanlığı'nın, Katar'ın başkenti Doha'da salı günü düzenlediği toplantıda ülkelerin Gazze'deki Uluslararası İstikrar Gücü'ne (ISF) çeşitli şekillerde destek verebileceği belirtilmişti.

Bunlar arasında asker gönderme, kolluk kuvvetlerinden görevlileri atama, lojistik destek sağlama, finansman ve Filistinli polis memurlarının eğitimini üstlenme gibi seçenekler yer alıyor.

Türkiye, ABD'nin barış planı kapsamında kurulacak güvenlik gücüne asker göndermeye hazır olduğunu açıklamış ancak İsrail yönetimi buna yanaşmayacağını söylemişti.

Haaretz'in analizinde, Doha'daki toplantıya Türk yetkililerin katılmadığına dikkat çekiliyor. 

Bu durumun, "Ankara'nın Gazze'de oynamak istediği role karşı Tel Aviv'in itirazlarının Washington tarafından kabul edildiği yönünde bir işaret olduğu" savunuluyor. 

Diğer yandan Liza Rozovsky'nin kaleme aldığı analizde, Gazze'ye insani yardım ve bölgenin yeniden inşasına destek sağlama da dahil Ankara'nın süreçte rol oynaması için ABD ve İsrail arasındaki görüşmelerin sürdüğü yazılıyor. 

Türkiye'yle ilgili meselenin, ABD ve İsrail ilişkilerindeki gerginlikleri ön plana taşıdığı belirtiliyor. 

Binyamin Netanyahu'nun "her şeyden önce radikal sağcı koalisyonunu korumayı" istediğine dikkat çekiliyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın da Gazze planı etrafında kurduğu "kırılgan koalisyonu" korumaya çalıştığı ifade ediliyor. 

Washington'ın aynı anda Tel Aviv'i memnun etmek, Arap ve Müslüman ortaklarına istediklerini vermek ve Gazze'nin yeniden inşası için önemli miktarda finansman sağlamasını beklediği Avrupalı müttefiklerinin desteğini güvence altına almak istediği belirtiliyor. 

Diğer yandan Times of Israel'in dünkü haberinde de Trump'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Gazze'deki geçiş yönetiminin denetlenmesi amacıyla kurulacak Barış Kurulu'nda görmek istediği aktarılmıştı. 

Türkiye'nin hem Barış Kurulu'nda yer alması hem de ISF'ye asker göndermesi için ABD'nin gelecek haftalarda Tel Aviv'e baskıyı artırabileceği belirtilmişti. Washington'ın, Ankara'nın ISF'ye asker göndermese bile güvenlik gücünün komuta yapısında yer almasını istediği de yazılmıştı.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye ISF'nin konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin yaklaşık yüzde 53'ünü kontrol ediyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Times of Israel, Reuters