Suudi Arabistan Hac Bakanlığı: Umre’ye ülke dışından günde 10 bin ziyaretçi geliyor

Harem-i Mekki’de Cuma Namazı kılan Umre ziyaretçileri ve vatandaşlar. (SPA)
Harem-i Mekki’de Cuma Namazı kılan Umre ziyaretçileri ve vatandaşlar. (SPA)
TT

Suudi Arabistan Hac Bakanlığı: Umre’ye ülke dışından günde 10 bin ziyaretçi geliyor

Harem-i Mekki’de Cuma Namazı kılan Umre ziyaretçileri ve vatandaşlar. (SPA)
Harem-i Mekki’de Cuma Namazı kılan Umre ziyaretçileri ve vatandaşlar. (SPA)

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Yardımcısı Dr. Abdulfettah Meşşat, yurt dışından Umre ibadetini gerçekleştirmek üzere her gün 10 bin kişinin geldiğini, günlük yaklaşık 20 bin kişinin ibadetlerini yerini getirmesine olanak sağlandığını açıkladı. Söz konusu sayının üst sınır olduğuna dikkat çeken Meşşat, bu durumun devamının Umre ziyaretçilerine vize verilmesi de dahil olmak üzere uygulanan bir dizi prosedürün tamamlanmasına bağlı olduğunu söyledi.
Dr. Meşşat tarafından yapılan açıklama, Mescid-i Haram’da Umre yapmak için kademeli olarak geri dönüş aşamalarını tamamlayan Suudi Arabistan'ın üçüncü etaba başlaması öncesinde geldi. Buna göre yarından itibaren günde 20 bin Umre ziyaretçisi kabul edilecek. Namaz kılmak isteyen vatandaş sayısı 60 bine yükseltilecek. Bölgede ikamet edenlerden 19 bin 500 kişinin de ziyarette bulunmasına izin verilecek.
Suudi Bakan Yardımcısı, Şarku'l Avsat’a özel yaptığı açıklamada ilk uçağın yarın Endonezya’dan havalanarak Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı’na ineceği bilgiisni verdi. Meşşat’ın açıklamasında göreSuudi Arabistan dışından gelen tüm uçaklarla Hac ve Umre Bakanlığı'nın yeni kurulan ofisi yardım sağlayacak. Bakan Yardımcısı ayrıca söz konusu ofisin, Umre ziyaretçilerinin güvenliğini korumak için Mekke’ye gitmeden önce tüm sağlık prosedürlerinin uygulanmasını denetleyeceğini bildirdi.
Dr. Meşşat prosedürlerin hacıların geldiği ülkelerdeki salgının boyutuna, başa çıkma kabiliyetine ve yanıt hızına, virüsten iyileşme oranına ve her ülke için ayrı alınan sağlık tıbbi önlemlerine bağlı lduğunu vurguladı.  Ayrıca uyum düzeyini ölçmek için Sağlık ve Enfeksiyon Kontrol Bakanlığı ile koordineli olarak belirlenen dört aşamalı bir prosedür uygulanacağına dikkat çekti. Meşşat, son yıllarda Umre yapmak için Suudi Arabistan’a gelenlerin çoğunun Endonezya, Pakistan ve Arap Körfezi ülkelerinden olduğu bilgisini verdi.
Hac ve Umre Bakan Yardımcısı, Umre ziyaretçilerinin Suudi topraklarında kalması için mevcut süre hakkında, geçmişte olduğu gibi olağan vize süresinin 30 gün olarak belirlenmesinin tahmin edildiğini söyledi. Ziyaretçilerin Mekke, Medine ve Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı’na varış süresinin 10 günü geçmediğine işaret etti.
Bakan Yardımcısı yürütülen başlıca  hazırlıklara ilişkin şunları söyledi:
“Hacılarla iletişim ve temas ekipmanları tüm alanlarda eksiz bir şekilde tamamlandı. Hacıların seyahat etmek için kullandıkları otobüsleri hazırlamak ve iyileştirmek için erken tespit operasyonlarını gerçekleştiren izleme ve takip ekipleri bulunuyor. Ayrıca oteller, Suudi Arabistan dışından gelen herkes için Umre’den 3 gün önce önlemlerini almaya ve uygulamaya hazır. Bakanlık, Suudi Havayolları ile tarifeli uçuşlarla gelen hacıları karşılamak için Terminal 1'de 24 saat çalışan bir ofis hazırladı. Harem-i Mekki ve Mescid-i Nebevi’deki hazırlıklar üst seviyeye çekildi.”
Hac ve Umre Bakanlığı ve ilgili makamlar tarafından yarın uygulamaya konulacak programa göre Umre ziyaretçileri Kral Abdulaziz Uluslararası Havalimanı’nda karşılanarak özel otobüslerle Mekke’deki otellerine taşınacak. Umre ziyaretçilerinin barınması için uygun otellerin işletme kapasitesinin yüzde 10'u, son tıbbi gelişmeler ve hacıların durumu doğrultusunda, 3 gün önceden karantinaya alınması gereken ve ya şüpheli vakaları belirlemek için tahsis edildi.
Bunun ardından ziyaretçi grupları yurt içi ve yurt dışından gelen Umre ziyaretçileri için uygulanan planın üçüncü aşamasına göre Mekke’ye harekete edecek. Dr. Meşşat’a göre ziyaretçi guruplarının her biri 3 bin 300 kişi olacak. Yaklaşık bin 666’sı yurt dışından gelen hacı adayların oluşacak. Her grubun, Haremeyn-i Şerifeyn İşleri Genel Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ile doğrudan koordinasyon içinde Hac ve Umre Bakanlığı’nca kurulan toplanma merkezlerinden girerek işlemlerin uygulanmasını sağlamak ve Umre ritüellerini gerçekleştirmek için 3 saati olacak. Gruplandırma ‘Eatmarna’ uygulamasındaki verilere dayalı zamanlamaya göre yapılacak.
Hac ve Umre Bakanlığı, ilgili makamlarla birlikte hayat geçirilen sağlık uygulamaları ve protokoller sonucunda herhangi bir virüs enfeksiyonu kaydedilmeyen önceki deneyimlerin (Hac, Umre’nin birinci ve ikinci safhaları) başarılarına güvenecek. Bu, sağlık ve seyahat gecikme sigortasını da içerecek kapsamlı bir sigorta hizmeti sayesinde herhangi bir ziyaretçide koronavirüs (Kovid-19) tespit edilmesi durumunda bakım ve tedavi sağlama kapasitesini ve sağlık sektörünün gücünü artırıyor.
Koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılmasını önlemek için tedbir amaçlı olarak geçtiğimiz mart ayında askıya alınan Umre ziyaretleri, dört aşamalı bir programla yeniden düzenlenmeye başlandı. İlk aşama geçtiğimiz 4 Ekim tarihinde yüzde 30 operasyonel kapasite ile (günde 6 bin hacı) başlamıştı. İkinci aşama 18 Ekim'de operasyonel kapasitenin yüzde 75'i ile (günde 15 bin Umre ziyaretçisi ve namaz için gelen kişi sayısı 40 bin) devam etti. Üçüncü aşamada ise yarından itibaren yurt içi ve yurt dışından gelecek olan Umre ziyaretçileri ile kapasitenin yüzde 100’ünün kullanılması planlanıyor. Dördüncü aşama ise koronavirüs salgınının sona erdiği ve tehlikenin ortadan kalktığı ilan edildikten sonra başlayacak.



KİK ve Birleşik Krallık yeni bir ortaklık geliştiriyor

KİK ve Birleşik Krallık yeni bir ortaklık geliştiriyor
TT

KİK ve Birleşik Krallık yeni bir ortaklık geliştiriyor

KİK ve Birleşik Krallık yeni bir ortaklık geliştiriyor

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi dün yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık ile stratejik diyalog için düzenlenen bakanlar toplantısının, iş birliğini güçlendirme ve yenilenen bir ortaklık geliştirme kararlılığını yansıttığını; bu kararlılığın beklentileri yansıtmak, somut girişimler ve pratik projelerle mevcut aşamanın gerekliliklerini karşılamak ve siyasi iradeyi somut başarılara dönüştürmek olduğunu belirtti.

Bu açıklama, Kuveyt Dışişleri Bakanı Abdullah el-Yahya'nın başkanlığında, İngiliz mevkidaşı Yvette Cooper'ın eş başkanlığında ve KİK ülkelerinin dışişleri bakanlarının katılımıyla New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 80’inci oturumu sırasında yaptığı konuşmada yer aldı.

El-Budeyvi, Filistin devletini tanıyan Birleşik Krallık'ın ‘tarihi ve cesur’ kararını övdü ve bu kararın ‘adalet ve uluslararası meşruiyete olan sıkı bağlılığı yansıttığını ve Filistin halkına özgürlük ve bağımsızlık yolunda bir umut ışığı verdiğini’ söyledi. El-Budeyvi bu kararı, ‘bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının bölgede adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışın sağlanmasının tek yolu olduğu mesajını açıkça veren bir adım’ olarak değerlendirdi.

dfgth
New York'ta dün düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) – Birleşik Krallık bakanlar toplantısından (KİK)

El-Budeyvi, KİK ile Birleşik Krallık arasındaki stratejik ortaklığın sağlam tarihsel temellere dayandığını ve bölgesel ve uluslararası düzeyde güvenlik, istikrar ve refah sağlamayı amaçladığını bildirdi.

El-Budeyvi, 2022 yılında İngilizlerin Körfez ülkelerine yaptığı yatırımların 200 milyar doları aştığını, Körfez ülkelerinin İngiltere'ye yaptığı yatırımların ise 60 milyar doları aştığını belirterek, 2023'te yaklaşık 32 milyar dolara ulaşan ticaret hacmine dikkat çekti.

KİK Genel Sekreteri, “Bu göstergeler, iki taraf arasındaki serbest ticaret anlaşmasının sonuçlandırılması için fırsatın olgunlaştığını gösteriyor. Söz konusu anlaşma, tüm ekonomilerimize fayda sağlayacak ve birçok alanda iş birliği için daha geniş perspektifler açacak. Müzakereler uzadı ve anlaşmanın imzalanması artık bu ilişkileri ilerletme konusundaki ortak arzumuzu teyit edebileceğimiz tek çıkış yolu” ifadelerini kullandı.

El-Budeyvi, özellikle çeşitli İngiliz üniversitelerinde okuyan Körfez ülkelerinden gelen öğrencilerin sayısındaki artış ve Londra'nın vize başvuru sürecinde sağladığı özel imkanlar sayesinde Körfez ülkelerinden gelen turist sayısındaki yükseliş göz önüne alındığında, bu tarihi stratejik ilişkilerin akademik ve bilimsel alanlar da dahil olmak üzere birçok düzeyde ulaştığı yüksek konuma duyduğu gururu dile getirdi.


Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, iki devletli çözümü uygulamak için uluslararası koalisyonun bakanlar toplantısına başkanlık etti

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (SPA)
TT

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, iki devletli çözümü uygulamak için uluslararası koalisyonun bakanlar toplantısına başkanlık etti

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (SPA)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, 80. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantıları sırasında, Avrupa Birliği (AB) ve Norveç ile ortaklaşa düzenlenen İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyonun üst düzey bakanlar toplantısına başkanlık etti.

Prens Faysal bin Ferhan, toplantının başında yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi:

“Bugün, Suudi Arabistan’ın AB ve Norveç ile birlikte başkanlığını yürütmekten onur duyduğu ortak girişimimizin (İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyon) başlatılmasından bir yıl sonra ve BM Genel Kurulu’nun (İsrail tarafından Filistin topraklarındaki) işgalin sona erdirilmesi ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulması konusunda tarihi bir uluslararası uzlaşıyı temsil eden New York Deklarasyonu'nu kabul etmesinden birkaç gün sonra bir araya geldik.”

uı
İki Devletli Çözümün Uygulanması için Uluslararası Koalisyonun üst düzey bakanlar toplantısından bir kare (SPA)

New York Deklarasyonu'nun, uzlaşmayı zaman sınırlı taahhütlere ve takip mekanizmalarına dönüştürmek için herkese açık bir görev olduğunu belirten Prens Faysal bin Ferhan, “İşgalin ve saldırganlığın gerçekliğini değiştiren somut eylemlere dönüştürülmedikçe, açıklamalar yapmak yeterli değil” ifadelerini kullandı. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, toplantının, Suudi Arabistan ve Fransa'nın başkanlığında gerçekleşen ve Filistin devletinin birçok ülke tarafından tanınmasıyla sonuçlanan barış zirvesinin ardından yapıldığını ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını pekiştirme yönündeki uluslararası iradeyi güçlendirdiğini belirtti. İşgalin gerçekliğinin, soykırım, açlık ve Müslümanların ve Hristiyanların kutsal mekanlarına yönelik ihlallerle devam ettiğini ve hatta Arap devletlerinin egemenliğine yönelik saldırılara kadar ulaştığını vurguladı. Bu saldırıların en sonuncusu Katar’ı hedef almıştı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, toplantının amacının çabaları koordine etmek ve net uygulama mekanizmaları, ilerleme göstergeleri ve hesap verebilirlik geliştirmek olduğunu, bununla birlikte bölgesel ve uluslararası başkentlerde ortak çalışmaları sürdürmek olduğunu belirtti.

New York Deklarasyonu'nun Gazze ve Batı Şeria'nın, Kudüs başta olmak üzere bölünmez bir Filistin toprağı olduğunu teyit ettiğini belirtti. Her türlü ilhak, yerleşim genişletme veya zorla yerinden etme girişimlerinin kategorik olarak reddedildiğini vurguladı. Ayrıca Filistin Yönetimi'nin güçlendirilmesi, Arap ve Müslüman ülkeler ortaklığındaki toparlanma ve yeniden inşa planının desteklenmesi ve net zaman çizelgeleri olan uluslararası bir hesap verebilirlik mekanizmasının kurulması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens bin Ferhan, ülkesinin 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve bölgedeki tüm halklar için adil ve kalıcı bir barış, ortak güvenlik ve refahın yolunun açılması için diplomatik ve insani çabalarını yorulmadan sürdüreceğini vurguladı.


Suudi Arabistan'ın petrol dışı ihracatı temmuz ayında yüzde 30,4 arttı

Dammam'daki Kral Abdulaziz Limanı, ithalat için en önemli gümrük limanı konumunda (SPA)
Dammam'daki Kral Abdulaziz Limanı, ithalat için en önemli gümrük limanı konumunda (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın petrol dışı ihracatı temmuz ayında yüzde 30,4 arttı

Dammam'daki Kral Abdulaziz Limanı, ithalat için en önemli gümrük limanı konumunda (SPA)
Dammam'daki Kral Abdulaziz Limanı, ithalat için en önemli gümrük limanı konumunda (SPA)

Suudi Arabistan Genel İstatistik Kurumu (GASTAT) tarafından yayınlanan resmi veriler, 2025 yılının temmuz ayında petrol dışı ihracatın (yeniden ihracat dahil) geçen yılın aynı ayına göre yüzde 30,4 oranında önemli bir artış gösterdiğini ortaya koydu.

Bu artışın temel nedeni, yüzde 111,3 oranında artış gösteren yeniden ihraç edilen malların değerindeki büyük sıçrama oldu.

GASTAT, yeniden ihracattaki artışın temel olarak yüzde 209,6 artışla toplam yeniden ihracatın yüzde 43'ünü oluşturan ‘makine, alet, elektrikli ekipman ve bunların parçalarından’ kaynaklandığını belirtti.

Petrol ihracatında yüzde 0,7'lik bir düşüşe rağmen, toplam mal ihracatı Temmuz 2025'te yüzde 7,8 arttı. Veriler, petrol ihracatının toplam ihracata katkısının yüzde 72,8'den yüzde 67,1'e düştüğünü göstermekte olup, bu durum petrol dışı sektörlerin artan rolünü yansıtıyor.

İthalattaki azalma ve dış ticaret fazlasındaki artış

Buna karşılık, temmuz ayında ithalat bir önceki yıla göre yüzde 2,5 azaldı. İhracat artışı ile ithalat düşüşü arasındaki bu kontrast, 2024 yılının temmuz ayına kıyasla mal ticaret fazlasında yüzde 53,4'lük bir artışa yol açtı.

Petrol dışı ihracatın ithalata oranı önemli ölçüde artarak, geçen yılın aynı dönemindeki yüzde 33,4'e kıyasla Temmuz 2025'te yüzde 44,6'ya ulaştı.

En önemli emtia ve ticaret ortakları

- Petrol dışı ihracat: Elektrikli makineler, aletler ve ekipmanlar ile bunların parçaları, ihraç edilen en önemli petrol dışı emtialar listesinin başında yer aldı ve toplamın yüzde 29,7'sini oluşturarak yüzde 191,1 artış gösterdi. Kimya sanayi ürünleri, toplam petrol dışı ihracatın yüzde 19,6'sını oluşturarak ikinci sırada yer aldı.

- İthalat: Makine, alet, elektrikli ekipman ve parçaları da en önemli ithal mallar arasında yer aldı ve toplam ithalatın yüzde 29,9'unu oluşturdu.

Çin, Suudi Arabistan’ın en önemli ticaret ortağı

Veriler, Çin'in Suudi Arabistan’ın en önemli ticaret ortağı olduğunu doğruladı. Çin, ihracatın ana varış noktası (yüzde 14) ve ithalatın en önemli kaynağı (yüzde 25,8) oldu. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hindistan da Suudi Arabistan’ın önemli ticaret ortakları olarak öne çıktı.

İthalat çıkış noktaları

Dammam'daki Kral Abdulaziz Limanı, toplam ithal malların yüzde 26,1'ini alan en önemli gümrük çıkış noktası konumunda. Bunu yüzde 20,9 ile Cidde İslam Limanı izliyor.