Canbolad ve Arslan arasında Dürzi temsili konusunda düğüm yaşanıyor

Velid Canbolad. (AFP arşiv)
Velid Canbolad. (AFP arşiv)
TT

Canbolad ve Arslan arasında Dürzi temsili konusunda düğüm yaşanıyor

Velid Canbolad. (AFP arşiv)
Velid Canbolad. (AFP arşiv)

Lübnan’da hükümetin kurulma sürecinde yer alanların olumlu bir atmosfer yaratılması ısrarlarına rağmen bakan sayısının 18 ila 20 olarak belirlenmesi, Dürzi temsiliyle ilgili eski sorunların ve düğümlerin yeniden gündeme gelmesine neden oldu.
Söz konusu düğüm, İlerici Sosyalist Parti’nin hükümeti kurmakla görevli Saad Hariri ile yaptığı anlaşmaya dayalı olarak Dürzi kotasına ulaşma konusundaki ısrarından kaynaklandı. Kaynakların Şarku’l Avsat’a aktardığı bilgilere göre Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın ‘Demokrat Parti’ Başkanı Milletvekili Talal Arslan’a hükumette bir Dürzi bakanlık sağlama söz verdi.  Kaynaklar, Avn’ın bakan sayısını yirmiye çıkarmak için bu hedefe yöneldiğini belirtirken Hariri’nin 18 bakandan oluşan bir hükümet için ısrar ettiği kaydedildi. Arslan’ın Hariri adını vermeyi reddettiği ve parlamento istişareleri öncesinde kendisine yönelik bir saldırı başlattığı biliniyor.
İlerici Sosyalist Parti Milletvekili Bilal Abdullah, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, parti lideri Velid Canbolad’ın Hariri’den Dürzilere tahsis edilecek bir bakanlık konusunda saygı göstermesini talep ederken, Dürzi kotasının Sosyalist Parti için olacağı, yani diğer partiler gibi bakanların isimlerinin verileceği taahhüdünde bulunduğunu söyledi. Abdullah, “Hükümetin 20 bakanı varsa, Dürzi payı 2 Sosyalist bakan olacak. Bunun tersinde ısrar ederlerse 1 Dürzi bakan ve Sosyalist  cepheden  ister Katolik isterse Maruni olsun 1 Hristiyan bakan olacak. Arslan’a da paylarından 1 bakanlık verilecek” ifadelerini kullandı. Milletvekili son Hariri hükümeti kurulduğunda olanlar gibi Avn’ın çevresinde Canbolad ve Sosyalist Parti’ye şantaj yapmaya çalışanların bulunduğuna dikkat çekti.
Diğer yandan Sosyalist muhalifler, Hariri’nin göreve gelmesinden bu yana kurulacak hükümette bir Dürzi bakan olmasını talep etme hususunda çalışmalarını sürdürüyorlar. Arslan, eski hükümette Sosyal İşler ve Turizm Bakanı Remzi Muşerrefiye eşliğinde Hariri’nin göreve gelmesinin ertesi günü Cumhurbaşkanı’nı ziyaret etti. Et-Tevhid Partisi Başkanı eski Milletvekili Viam Vahab da aynı şeyi yaparken 30 Ekim’de de Arslan ve Vahab aarasında bir toplantı düzenlendi. Toplantıda, Dürzi akıma ‘dengeleri bozmama’ çağrısı yapıldı. Vahab, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “18 bakandan oluşan bir hükümet soruna neden olacak. Onun tek hedefi var; ikinci Dürzi ekibi uzaklaştırmak. Biz, Dürzi akımından tek bakan kabul etmiyoruz” diyerek Canbolad’ın da bunu kabul etmemesi yönündeki umudunu dile getirdi.
Dürzi düğümü hattına din adamları da dahil oldu. Arslan ile bağlantılı olan Şeyh Nasreddin el-Garib’in basın ofisi, Garib’in ‘kurulacak hükümet meselesiyle ilgili, spekülasyon ve siyasi hedeflere dayalı şüpheli projeleri takip ettiğini’ bildirdi. Ofis, projelerin, arzularını hoşnut etmek üzere Dürzilerin tek bir bakan tarafından temsil edildiği, 18 bakandan oluşan bir hükümette ısrar ettiğini kaydetti. Açıklamada sadece 16 veya 20 bakan formülünün bu oluşumun kurucu bileşeni olarak iki bakan verildiği için kabul edilmediği vurgulandı.



Irak'ta partiler parlamentodaki ‘en büyük blok’ olmak için yarışıyor

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün yapılan parlamento seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra (AP)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün yapılan parlamento seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra (AP)
TT

Irak'ta partiler parlamentodaki ‘en büyük blok’ olmak için yarışıyor

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün yapılan parlamento seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra (AP)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, dün yapılan parlamento seçimlerinde oyunu kullandıktan sonra (AP)

Irak’ta yapılan genel seçimlerin ön sonuçları açıklanır açıklanmaz, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin kesin zaferinin ardından Şii partiler, yeni parlamentoda ‘en büyük blok’ olmak için yarışmaya başladı.

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu dün, Başbakan Sudani'nin 50'den fazla sandalye kazanarak Şii siyasetinin ‘büyükler kulübüne’ girdiğini açıkladı. Öte yandan Nuri el-Maliki ve müttefikleri önemli sayıda sandalye kazanarak, 2021 seçimlerinden bu yana tek bir koalisyonun parçası olan iki cephe arasında keskin bir bölünmenin habercisi oldu.

Diğer taraftan Tekaddum (İlerleme) Partisi lideri Muhammed el-Halbusi, Enbar ilinde ezici bir zafer elde etti. Tekaddum Partisi, başkent Bağdat'ta ikinci, ülkenin orta ve kuzeyindeki şehirlerde ise üçüncü parti olurken toplamda 30'dan fazla sandalye kazandı.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) ise Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Partisi (KDP), özellikle nüfusun çoğunluğunu Arapların oluşturduğu Ninova ilinde olmak üzere yaklaşık 30 sandalye kazandı.

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, kayıtlı seçmenlerin yüzde 56'sının oy kullandığını ve bunun da Mukteda es-Sadr'ın lideri olduğu Sadr Hareketi destekçilerinin seçimleri boykot etmesini gölgede bıraktığını açıkladı.


Trump'ın danışmanı, Sudan'daki çatışan tarafları insani ateşkesi derhal kabul etmeye çağırdı

El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
TT

Trump'ın danışmanı, Sudan'daki çatışan tarafları insani ateşkesi derhal kabul etmeye çağırdı

El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)
El-Faşir'in Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) eline geçmesinin ardından kentten kaçan Sudanlılar (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Başdanışmanı Massad Boulos dün, ABD'nin Sudan'da insani ateşkes için ‘güçlü bir metin’ önerdiğini ve çatışmanın her iki tarafını da bu metne derhal uymaya çağırdığını söyledi.

Boulos, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “ABD, Sudan'daki çatışmanın taraflarını önerilen insani ateşkes anlaşmasını derhal kabul etmeye ve uygulamaya çağırıyor” dedi. Boulos, ülkedeki sivillerin çektiği acının ‘milyonlarca insanın gıda, su ve tıbbi bakım eksikliğinden mustarip olduğu felaket boyutlarına ulaştığını’ belirtti.

Boulos, “Her iki tarafın da daha fazla can kaybına yol açabilecek siyasi veya askeri tavır almadan bu ateşkese hızla bağlı kalması umuduyla, ateşkes için güçlü bir metin sunuldu” ifadesini kullandı.

Boulos, tüm tarafları, taahhütlerini yerine getirmeye, düşmanlıkları durdurmaya ve insani yardıma tam, güvenli ve engelsiz erişim sağlamaya çağırdı.

HDK geçtiğimiz hafta perşembe günü, Sudan Güvenlik ve Savunma Konseyi'nin savaşı durdurmak için ‘bazı ülkeler ve dostların’ girişimlerini memnuniyetle karşılamasından iki gün sonra, Suudi Arabistan, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan oluşan Dörtlü'nün önerdiği insani ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini açıkladı.

Bloomberg geçen hafta, Sudan ordusunun HDK ile olan çatışmasında üç aylık bir ateşkes için ABD'nin önerisini değerlendirdiğini ve Mısır'ın orduya ABD'nin önerisini kabul etmesi için baskı yaptığını bildirdi.


Avn: Zor mantığı artık işe yaramıyor

Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)
Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)
TT

Avn: Zor mantığı artık işe yaramıyor

Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)
Lübnan Cumhurbaşkanı, Editörler Sendikası'ndan bir heyeti kabul etti, (Cumhurbaşkanlık)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, "güç mantığının artık işe yaramadığını ve mantığın gücüne başvurmamız gerektiğini" vurgulayarak, "Lübnan'ın işgal altındaki toprakların kurtarılması için müzakere girişimine ilişkin henüz net bir Amerikan tutumu almadığını" belirtti. Avn, "Beyrut'a yeni Amerikan büyükelçisinin (Michel Issa) gelişinin İsrail'in tepkisini de beraberinde getirebileceğini" ifade etti. Joseph Avn, "İlk kabulü aldığımızda koşullarımızı görüşeceğiz" ifadesini kullandı.

Bu arada, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım'ın son açıklamaları Lübnan'da reddedildi ve bazı gruplar bunları "İsrail'e güven verici" ve Lübnan hükümeti ile iç istikrarı tehdit edici olarak değerlendirdi.

Lübnan Cumhurbaşkanlığı'na yakın bakanlık kaynakları Şarku'l Avsat'a, "(Naim Kasım) kuzeydeki yerleşimler için endişe yok dediğinde, İsrail ihlallerine yanıt vermek istemediği anlamına geliyor. Bu da şu mantıksal soruyu gündeme getiriyor: Cumhurbaşkanı Avn'ın güney sınırındaki bu durumu müzakere ederek sona erdirme girişimini neden kabul etmek istemiyorlar? Her gün İsrail saldırganlığı tehdidi altında yaşayan bu köylerin sakinlerine güvence vermek ve müzakereler ve Lübnan ordusunun konuşlandırılması yoluyla onlar için istikrar sağlamak daha uygun olmaz mıydı?" Kaynaklar şöyle devam etti: "İkinci soru şu: Hizbullah neden silahlarını Litani Nehri'nin kuzeyinde tutmak istiyor ve bunları nerede kullanacak?"