Zarif: Nükleer anlaşma konusunda hiçbir koşulda yeniden müzakere olmayacak

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif
TT

Zarif: Nükleer anlaşma konusunda hiçbir koşulda yeniden müzakere olmayacak

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD Başkanı Donald Trump’ın çekildiği anlaşmaya ABD’nin geri dönme niyetinde olduğunu açıklayan ABD seçimlerinin demokrat başkan adayı Joe Biden’a yönelik mesajında, Tahran’ın “hiçbir koşulda nükleer anlaşmayı yeniden müzakere etmeyi düşünmeyeceğini” vurguladı.
Zarif, ABD menşeli CBS kanalına yaptığı ve İran kanallarının yayınlanmamış kısımlarını eklediği açıklamalarında, İran’ın ABD başkanlık seçimlerinde herhangi bir adayı diğerine tercih etmediğini söyledi. Bununla birlikte, “Biden kanadının açıklamalarının daha umut verici olduğuna, ama gerçek sonuçları bekleyip görmek gerektiğine” işaret etti.
 Zarif, “Bizim için önemli olan, seçimlerden sonra Beyaz Saray’ın nasıl davranacağıdır. Orada verilen sözler ve atılan sloganlar değildir. Asıl önemli olan ABD’nin davranış biçimidir. Eğer ABD İran’a karşı yıkıcı davranışlarını durdurmaya karar verirse, Beyaz Saray’a kim gelirse gelsin sorun farklı olacaktır.” ifadelerine yer verdi.
Tahran’ın nükleer anlaşmayı yeniden müzakere etmeyi reddettiğini vurgulayan Zarif, “Eğer bunu yapmak isteseydik, dört yıl önce Trump ile birlikte yapardık. Hiçbir koşulda anlaşmadaki şartları yeniden müzakere etmeyi düşünmeyeceğiz” dedi. Öte yandan Zarif, “Açıkçası, yeniden bağlantı kurmanın bir yolunu bulabiliriz, ancak bu tekrar müzakerelere döneceğimiz anlamına gelmiyor. Biden’ın bunun olmayacağını fark ettiğini ve farklı bir yöntem izleyebileceğini biliyorum” şeklinde ilavede bulundu.
Trump yönetiminin İran’a karşı yürüttüğü “maksimum baskı” politikasının “bize zarar verdiğine inanıyor. Ancak ister mevcut ABD yönetimini özel bir kesiminin istediği rejim değişikliği olsun, isterse de Trump’ın istediği, yani İran’a diz çöktürme ve müzakere koşullarını dayatmak olsun, ABD’nin istediği siyasi değişim meydana gelmedi.
Zarif, İran’ın ABD’deki başkanlık seçimlerine müdahalede bulunduğu yönündeki suçlamaları şiddetle yalanladı. Bununla ilgili olarak, “Trump, yaptıklarıyla ABD’deki seçim sistemine en önemli ve en büyük hakareti yapan tek kişidir. ABD demokrasisinin altını oymakla ilgilenen herkes, Trump’tan yalnızca posta yoluyla oy pusulalarında ve diğer şeylerde sahtekarlık ve tutarsızlık hakkında konuşmaya devam etmesini isteyecektir” ifadelerine yer verdi. Zarif son olarak, Tahran’ın Washington’dan ABD seçimleriyle ilgili herhangi bir faaliyette bulunmamasını isteyen bir mesaj aldığını da sözlerine ekledi.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe