Tunus muhalefetinden Müslüman Alimler Birliği’nin faaliyetlerini durdurma çağrısı

Abir Musa
Abir Musa
TT

Tunus muhalefetinden Müslüman Alimler Birliği’nin faaliyetlerini durdurma çağrısı

Abir Musa
Abir Musa

Muhalif Özgür Anayasa Partisi Başkanı Abir Musa, Katar destekli Müslüman Alimler Birliği’nin Tunus şubesinin faaliyetlerinin, Nahda Hareketi liderleri ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle durdurulması çağrısında bulundu. Musa, birliğin bir avukatını, partiyi aleni şekilde tekfir etmekle suçladı.
Abir Musa, Özgür Anayasa Partisi’nin, siyasal İslam’ı temsil ettiğini düşündüğü isimlere karşı açık bir savaş sürdürdüğünü ve bu nedenle İslamcı çizgideki Nahda Hareketi’nin de yer aldığı hükümet içerisinde 2019 seçimlerine katılmayı kabul etmediğini ifade ederken, partinin Nahda’yı Tunus’taki Müslüman Kardeşler hareketinin bir temsilcisi olarak gördüğünü kaydetti.
Musa, geçen Ağustos ayının sonlarında, şüpheli ticari ve finansal anlaşmalar imzalayarak, Katar ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etme suçlamasıyla Parlamento ve Nahda Hareketi Başkanı olan Raşid el-Gannuşi’ye verilen güvenoyunu geri çekmeye çalışmıştı. Ancak parlamentodaki toplam 217 oydan 109’unda tahmin edilen mutlak çoğunluğun kazanılmaması nedeniyle bu girişim başarısız oldu. Girişim yalnızca 97 oy elde edebildi.
Öte yandan Özgür Anayasa Partisi’nin diğer liderleri de Müslüman Alimler Birliği’nin Tunus şubesini temsil eden isimlere karşı suç duyurusunda bulundu.
Müslüman Kardeşler’in bir mensubu olan Yusuf el-Karadavi’nin başkanlığını yapmasından dolayı “Karadavi Birliği” adının verildiği kurumu, partilerine mensup isimleri tekfir etmekle suçladılar. Özgür Anayasa Partisi ayrıca, “Nahda Hareketi liderlerini Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Tunus şubesinin kurulmasının arkasında bulunmakla” suçladı. Parti, bu eylemi “partizan ve vakıf sorumluluklarının birleştirilmesini yasaklayan Vakıflar Kanunu’nun açık bir ihlali” olarak yorumladı.
Musa ise, Müslüman Alimler Birliği’nin Tunus şubesini “Tunus anayasasını ihlal etmek, sivil devlete ve cumhuriyetçi rejime karşı hareket etmek” ile suçlarken, yasal yeterlilikle ilgili eğitim kursunun da durdurulması çağrısı yaptı.
Musa, 2018 yılında Tunus Yüksek Mahkemesi’nde Müslüman Alimler Birliği’nin Tunus Şubesi tarafından yürütülen tüm faaliyetlerin durdurulmasını talep eden acil bir dava açmıştı. Aynı şekilde Musa, geçen Temmuz ayında yasal yeterlilikle ilgili bir eğitim kursunu durdurmak için ikinci bir dava daha açtı. Abir Musa, söz konusu birliğin, bu kursu içinde bulunduğumuz Kasım ayı boyunca düzenleyeceğini belirtmişti.
Durum, Nahda Hareketi liderleri ile muhalefetteki Özgür Anayasa Partisi liderleri arasındaki ikili siyasi çatışmayı yoğunlaştırmıştı.
Bu bağlamda Nahda Hareketi’ne yakın kaynaklar, bazı liderlerin, eski Başbakan ve Nahda Hareketi’nin tarihi liderlerinden olan Hammadi Cibali ile çatlağı iyileştirmek ve partinin benzeri görülmemiş bir şekilde tanık olduğu bölünme durumunu azaltmak amacıyla iletişim kanalları açtığını belirtti.
Kaynaklar, Cibali’nin geri dönüşünün, bazı acil sorunların üstesinden gelmeye ve rekabet halindeki liderleri rahatlatmaya katkıda bulunabileceğini, ancak nihai bir çözümü temsil etmeyeceğini belirtti.
Kaynaklar ayrıca, iki rakip taraf arasındaki anlaşmazlığın çözümünün daha sonraki bir zamana erteleneceğine dikkati çekti.



Irak Başbakanı: İran'daki rejimin çökmesi bölgenin istikrarını sarsar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
TT

Irak Başbakanı: İran'daki rejimin çökmesi bölgenin istikrarını sarsar

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani (Reuters)

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, İran’daki rejimin çöküşüne ilişkin ‘aceleci hesaplamalar’ konusunda uyarıda bulunarak, bunun bütün bölgenin istikrarını bozacağını ve zaten istikrarsız olan bölgede bir güvenlik boşluğu yaratacağını söyledi.

Sudani, dün İngiliz haber ağı BBC'ye verdiği röportajda şunları söyledi:

“İran'daki rejim, hızla çökecekmiş gibi gösterildiği kadar zayıf değil. Bu rejim köklü bir rejim ve çok sayıda destekçisi ve yandaşı var.”

Irak Başbakanı İran'daki rejimin çöküşünün Irak'a etkisiyle ilgili bir soruya verdiği yanıtta, “Mantık, komşularda herhangi bir yerde çıkan yangının tüm bölgeye yayılacağını söylüyor. Bu yangından kimse korunamaz” ifadelerini kullandı.

Sudani, Irak'ın savaşın tüm bölgeye yayılmasından ‘gerçek bir endişe’ duyduğunu söyledi.

İsrail savaş uçakları, geçtiğimiz ay 12 gün süren savaş sırasında Irak hava sahasını kullanarak İran’daki hedefleri bombaladı. Başbakan Sudani bunu ‘ülkenin egemenliğinin ihlali’ olarak nitelendirdi.

Hükümetinin ülkenin savunma yapısında bir zayıflık tespit ettiğini, bunun üzerine Güney Kore ve Fransa'dan hava savunma sistemleri satın almak için çalışmalara başladığını ve son gerginliklerin ardından da bu süreci hızlandırmaya karar verdiğini söyleyen Irak Başbakanı, “Bizim bu tür ihlallere karşı koyacak yeterli ve ileri teknolojiye sahip bir hava savunma sistemimiz yok. Bu, aslında Irak'ı dahil olmadığı bir savaşa sürüklemek anlamına geliyordu” şeklinde konuştu.

Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Planlarımızı kesinlikle sürdüreceğiz ve İsrail ya da başka herhangi bir ülkenin Irak hava sahasını ihlal etmesine izin vermeyeceğiz. Mümkün olan tüm araçları kullanacağız.”

Irak'ın yeni radar sisteminin bazı parçalarını teslim aldığını ve bu yıl içinde sistemin büyük bir kısmını teslim alacağını belirten Sudani, “Güney Kore'den ilk sevkiyatı alacağız, ancak daha fazlasına ihtiyacımız var” dedi.

İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kırılganlığından duyduğu endişeyi dile getiren Sudani, ateşkesi tehdit eden en önemli unsurlardan birinin İsrail hükümetinin başında Binyamin Netanyahu'nun bulunması olduğunu söyledi.

Irak Başbakanı, şunları söyledi:

“Bu, tüm bölge için bir endişe kaynağı, çünkü savaşları ve çatışmaları tüm bölgeye yaymak bu kişinin hayatta kalma stratejisidir. Bu da bölgedeki tüm ülkelerle sorunlar yaratıyor. Gazze'de ateşkes sağlanamadı, Lübnan'da da durum aynı, Suriye'ye istediği zaman saldırıyor. Bu endişe verici bir durum.”