Filistin’in İsrail hapishanelerindeki esirlerin durumuyla ilgili endişesi

İsrail askerleri el- Halil’de bir genci tutukladı (Arşiv-EPA)
İsrail askerleri el- Halil’de bir genci tutukladı (Arşiv-EPA)
TT

Filistin’in İsrail hapishanelerindeki esirlerin durumuyla ilgili endişesi

İsrail askerleri el- Halil’de bir genci tutukladı (Arşiv-EPA)
İsrail askerleri el- Halil’de bir genci tutukladı (Arşiv-EPA)

Filistin Esirler Cemiyeti başkanı, 360 tutuklunun barındığı İsrail’in kuzeyindeki Gilboa Hapishanesi'ndeki mahkumların akıbetinden İsrail Cezaevleri İdaresi (ŞABAS-IPS)’ni sorumlu tuttu. Ayrıca, başta Dünya Sağlık Örgütü (WHO) olmak üzere uluslararası insan hakları kurumlarına hasta tutukluları, yaşlıları, çocukları ve kadınları derhal serbest bırakması için İsrail'e baskı yapma çağrısında bulundu.
Cemiyet başkanının söz konusu çağrısı Filistin kurumlarının Salı günü İsrail hapishanesinde koronavirüs bulaşan Filistinli tutuklu sayısının 70’in üzerine çıktığını duyurmasının ardından geldi.
Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Kurumu, “1948 topraklarındaki Beisan bölgesinde bulunan İsrail Gilboa Hapishanesi’nde koronavirüse yakalanan tutuklu sayısının 73'e yükseldiğini, önümüzdeki günlerde sayının artmasının beklendiğini” açıkladı. Kurum tarafından yapılan açıklamada, "Hapishane yönetimi cezaevini tamamen kapattı, tüm ziyaretleri iptal etti ve tüm vakaları Süleyman Cezaevi'ne nakledeceğini açıkladı" ifadeleri  yer aldı.
İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan Filistinli tutukluların durumlarını izleyen Filistin Esirler Cemiyeti tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Koronavirüse yakalanan tutukluların çoğunluğu geçen Pazar gününden beri semptomlar gösteriyordu. Cezaevi yönetimi bu hastalara grip muamelesinde bulundu. Bazı tutuklular yüksek ateş gibi bazı semptomlardan muzdarip olmasına rağmen yönetim bunlardan örnekler alıp sağlık durumlarını takip etmedi.”
Filistin Mahkumlar Derneği Başkanı Kaddura Faris açıklamasında, tutukluların numunelerinin sonuçlarını ve sağlık durumlarını denetleyen tarafsız bir tıbbi komitenin bulundurulmasını ve salgını önlemek için acil müdahale ve koronavirüse yakalanan tutukluların sağlık koşullarının takibinin yapılmasını talep etti. 
İsrail Cezaevleri İdaresi’nden bir yetkili ise dün yaptığı açıklamada, Pazartesi günü hapishanedeki (dört bölümden oluşuyor) diğer mahkumlardan örneklerin alındığını ve 54 mahkumun sonuçlarının pozitif çıktığını, 5 mahkumun ise henüz sonuçlarının açıklanmadığını belirtti. Açıklamaya göre testlerinin sonuçları daha sonra kesinleşecek ve tutuklular yeniden muayene edilecekler. Ayrıca açıklamada, 13 tutuklunun test sonuçlarının negatif çıktığı bildirildi. Açıklamada koronavirüs bulaşan tüm tutukluların sağlık durumlarının iyi olduğu ve çoğunun herhangi bir belirti göstermediğine dikkat çekildi. Aynı zamanda hapishanenin kırmızı bölge ilan edildiğine ve cezaevinde bulunanlardan örnekler alınana kadar cezaevine giriş çıkışların engellendiğine dikkat çekildi.



Dibeybe, Libya sağlık sektöründeki ‘yolsuzlukla’ mücadele sözü verdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
TT

Dibeybe, Libya sağlık sektöründeki ‘yolsuzlukla’ mücadele sözü verdi

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe pazar akşamı Libya'nın batısında sağlık sektörü yetkilileriyle yaptığı toplantı sırasında (UBH)

Resmi raporlara göre Libya Ulusal Birlik Hükümeti’ni (UBH) çevreleyen yolsuzluk suçlamalarının ortasında, Başbakan Abdulhamid Dibeybe ‘vatandaşların çıkarlarına zarar veren hiçbir uygulamaya’ müsamaha göstermeyeceğine ve tüm sektörlerdeki suiistimallerin üzerine gideceğine söz verdi.

Libya Denetim Bürosu, UBH de dahil olmak üzere ülkedeki birçok tarafın kamu parasını ‘israf’ ettiğini ortaya çıkardı. Ancak Libya Avukatlar İttifakı’na atfedilen bir raporda UBH Sağlık Bakanlığı öne çıkarıldı ve ‘mali ve idari yolsuzluk vakaları’ bu bakanlığa atfedildi.

Libya Avukatlar İttifakı tarafından yalanlanan raporda, ‘zimmete büyük miktarda para geçirme’ ve ‘500 milyon dinardan fazla değeri olan kanser ilacı kaçakçılığı’ (1 dolar = 5,47 dinar) suçlamalarının yanı sıra böbrek hastaları için ilaç ve tıbbi malzeme alımında ve hastane bakımında yolsuzluk ve suiistimal suçlamaları da yer aldı.

Bu suçlamalar karşısında Dibeybe pazar akşamı sağlık sektörü yetkilileriyle genişletilmiş bir toplantı yaparak sağlık sektöründeki yolsuzlukla mücadelenin hükümetinin en önemli önceliği olduğunu vurguladı. Dibeybe, ‘bu hassas dosyaya herhangi bir şekilde karışılmaması ya da gevşeklik gösterilmemesi’ konusunda uyarıda bulunarak, ‘vatandaşlara sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesinden ödün verilmemesi’ gerektiğini belirtti.

UBH’nin bazı bakanları yolsuzluk davalarında hapis cezasına çarptırıldı. Son olarak Eğitim Bakanı Musa Mugaryif, mart ayı ortasında Trablus'taki bir mahkeme tarafından ders kitaplarının basım ihalelerinde ‘kayırma yaptığı’ gerekçesiyle üç yıl altı ay hapis cezasına çarptırıldı.

Dibeybe o dönemde, “Eğitim Bakanı, bakan olarak dokunulmazlığı olmasına rağmen kitapların tedarikini geciktirdiği için birkaç yıl hapis cezasına çarptırıldı” demişti.

 Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık ofisi)Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur (Başsavcılık ofisi)

Libya Başsavcısı Sıddık es-Sur, UBH Kültür Bakanı Mebruke Tuği Osman ile eski Sağlık Bakanı Ali ez-Zanati ve yardımcısı Semir Koko'nun ‘yolsuzluk’ davalarına karıştıkları, mali ve idari ihlallerde bulundukları suçlamasıyla tutuklu yargılanmalarına karar vermiş, ancak bu kişilerin tamamı serbest bırakılmıştı.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü'nün 2021 raporuna göre Libya, yolsuzluktan en çok etkilenen ülkeler listesinde 180 ülke arasında 172. sırada yer alıyor.

Bakanlığın yanıtı

Sağlık Bakanlığı kendisine yöneltilen suçlamalara cevaben, ilaç ve tıbbi malzeme tedarikinde yolsuzluk yapıldığına dair tüm haberleri ‘ulusal sağlık kurumunun itibarını zedeleyecek bir iftira’ olarak nitelendirdi ve ‘personelinin çabalarının dürüstlüğünü sorgulamayı ve kişisel çıkarlar ya da dar siyasi kazanımlar elde etmek için hastaların acılarını istismar etmeyi’ amaçladığını söyledi.

Bakanlık, ‘özellikle onkoloji hastaları için yapılan tüm ilaç ve tıbbi ekipman ithalatının sıkı kontrol prosedürlerine uygun olarak ve ilgili düzenleyici makamlarla koordinasyon içinde gerçekleştirildiğini ve tüm yetkili makamların denetimine açık resmi kayıtlarla belgelendiğini’ kaydetti.

UBH dün yaptığı açıklamada, yeni kurumların kurulması da dahil olmak üzere tıp sektörünü geliştirmek için çalıştığını söyledi. UBH ayrıca, ‘temel sağlık hizmetlerinin etkinliğini arttırmak amacıyla’ çeşitli bölgelerdeki klinikleri ve sağlık merkezlerini denetleyecek bir temel tıbbi bakım otoritesinin kurulacağını duyurdu.

Libyalıların yurtdışında tedavi edilmesi konusuna da değinen UBH, Dibeybe'nin ‘yurtdışına gönderilen hasta sayısındaki artışı sınırlandırmak için ek kontroller oluşturulması’ gerektiğini vurguladığını belirterek, ‘ulusal sağlık kurumlarının kapasitelerini arttırmak ve yurtdışında tedaviye bağımlılığı azaltmak için bu dosyayı ülke içinde tedaviyi yerelleştirme planlarıyla ilişkilendirmenin’ önemini vurguladı.