Trump'tan 'Wisconsin'de oylar yeniden sayılsın' talebi

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump'tan 'Wisconsin'de oylar yeniden sayılsın' talebi

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD seçimlerinde yarış kızışırken, Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump'ın Wisconsin eyaletinde oyların yeniden sayılmasını talep edeceği duyuruldu.
ABD'de 59. başkanlık seçimlerinde yarış kıran kırana devam ediyor. Seçimde büyük öneme sahip “salıncak eyaletler” başkanın belirlenmesinde büyük rol oynarken, 16 delegeli Michigan'da ve 10 delegeli Wisconsin'de Demokratların adayı Joe Biden yarışı önde götürüyor. Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Dün gece Demokratlar'ın yönetiminde olan ve kontrol ettiği çoğu önemli eyalette, çoğunlukla sağlam bir şekilde öndeydim. Sonra oy pusulaları sayıldıkça sihirli bir şekilde ortadan kaybolmaya başladılar.
Çok garip, sandık görevlileri bunu tamamen ve tarihsel olarak yanlış anladı. Nasıl olur da posta yoluyla oy pusulalarını her saydıklarında yüzdeler bu kadar yıkıcı oluyor?" ifadelerini kullandı. Salıncak eyaletlerden Pensilvanya'da yarışı önde götüren Trump, "Pensilvanya, Wisconsin, Michigan'da her yerde Biden'ın oylarını buluyorlar. Ülkemiz için çok kötü! Pensilvanya'da 500 bin oy avantajını yok etmeye çalışıyorlar. Aynı şekilde Michigan ve diğerlerinde" dedi.
Biden'ın yüzde 49.6 oy oranına sahip olduğu Wisconsin'de Trump'ın oyların yeniden sayılmasını talep edeceği duyuruldu. Trump'ın kampanya danışmanı Bill Stepien yaptığı açıklamada, "Wisconsin'de birkaç yerde sonuçların geçerliliği hakkında ciddi şüpheler uyandıran usulsüzlükler bildirildi. Başkan, yeniden sayım talebinde bulunuyor ve bunu hemen yapacağız" ifadelerini kullandı.
10 delegeye sahip Wisconsin'de Trump şu anda yüzde 48.9 oy orana sahip. Eyalette Joe Biden'ın kazandığına dair henüz net bir açıklama yok.



Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
TT

Amerikalı, psikiyatri hastanesinden taburcu edildikten sonra Rusya'dan ayrıldı

Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)
Moskova'daki bir Rus mahkeme binasının önünde iki polis memuru (Arşiv- Reuters)

Amerikan vatandaşı Joseph Tater, yaklaşık bir yıl boyunca hapishanede ve psikiyatri hastanesinde tutulduktan sonra Rusya'dan ayrıldı.

46 yaşındaki Tater, ağustos ayında Moskova'da otel çalışanlarına kötü muamele ve ardından bir polis memuruna saldırı suçlamasıyla tutuklandı.

Nisan ayında mahkeme, Tater'in yargılanmaya uygun olmadığına karar verdi ve onu “tıbbi nitelikteki zorlayıcı tedbirler” yani zorunlu psikiyatrik tedaviye sevk etti.

Rus yetkililer, Tater'i kararın açıklanmasından önce bir gözaltı merkezinden psikiyatri koğuşuna nakletmişti. TASS'ın o zamanki haberine göre, bir sağlık heyeti Tater'in “gerginlik, dürtüsellik, hayali düşünceler ve davranışlar” sergilediğini belirtmişti.

Rus resmi haber ajansları, Tater'in eylül ayında yapılan duruşmada ABD vatandaşlığından vazgeçmek istediğini ve CIA'nın kendisini takip ettiğini söylediğini bildirmişti.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığına göre kolluk kuvvetleri, “yargı kararıyla psikiyatri hastanesinde tutulan ABD vatandaşı Tater'in Moskova'daki klinikten çıkmasına izin verildiğini ve Rusya topraklarını terk ettiğini” bildirdi.

Rusya, son yıllarda casusluk, Rus ordusunu eleştirmek, hırsızlık ve ailevi anlaşmazlıklar gibi çeşitli suçlamalarla çok sayıda ABD vatandaşını tutukladı. Bu durum, Washington'un Moskova'yı “rehine alma” ve bunları takas işlemlerinde kullanma niyetinde olduğu yönündeki suçlamalarına yol açtı.

ABD ve Rusya çifte vatandaşı olan Ksenia Karelina, nisan ayında, Ukrayna'yı destekleyen bir hayır kurumuna yaklaşık 50 dolar bağışladığı için 12 yıl hapis cezasına çarptırıldıktan sonra serbest bırakıldı.

Buna karşılık Washington, Rus-Alman vatandaşı Arthur Petrov'u serbest bıraktı. Petrov, ABD yapımı elektronik cihazları Rus ordusuyla iş yapan şirketlere yasadışı olarak ihraç etmekle suçlanıyordu.