2000 yılından önce yapılan binalar için önemli uyarı: 'Yenilenmesi gerekiyor'

2000 yılından önce yapılan binalar için önemli uyarı: 'Yenilenmesi gerekiyor'
TT

2000 yılından önce yapılan binalar için önemli uyarı: 'Yenilenmesi gerekiyor'

2000 yılından önce yapılan binalar için önemli uyarı: 'Yenilenmesi gerekiyor'

Mimar Ahmet Varlı, ülke olarak da şehir olarak da 2000 yılı öncesi yapılan binaların çok olduğunu ve bunların biran önce yenilenmesi gerektiğini söyledi.
İzmir'de cuma günü meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından akıllara Türkiye'deki binaların dayanıklılık durumunu geldi.
İHA muhabirine konuşan Mimar Ahmet Varlı, depremin tabiatın bir gerçeği olduğunu ve depremle yaşamayı bilmek gerektiğini belirterek, “Özellikle devletimizin aldığı 1999'dan sonraki Marmara depreminden sonra çok ciddi tedbirler oldu. Dikkat edilirse 1999'dan sonraki yapılan binalarla ilgili çok bir sıkıntı yok. Asıl sıkıntı 1999'dan önce yapılan binalarla ilgili sıkıntı var” dedi.

"Depreme uygun binalar yapılması gerekiyor"
Deprem yönetmeliklerinden bahseden Varlı, 1999'dan önceki deprem yönetmelikleri farklı olduğunu ve 99'dan sonra deprem yönetmeliği iki defa değiştiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Şimdi ise ihtimal yüksek birtakım değişmeler olacak. 1999'dan sonra yapı denetim sistemi geldi. Bu yapı denetim sistemi 2012'den sonra tüm vilayetlerde uygulanmaya başladı. Bu yapı denetim sistemi ve diğer denetim mekanizmaları işlediği zaman depremden kimsenin korkmasına gerek yok. Deprem bir tabiat olayı yağmurun yağması gibi doğal bir şey. Dünyanın fiziksel yapısı depremlerle oluşmuştur. Dolayısıyla depremler bitmeyecek. Depreme uygun binalar yapabilmek ve depremle ilgili yaşamayı bilebilmek. Bu manada devletimiz her türlü tedbirleri alıyor.”
İzmir depreminde kamu binalarıyla ilgili çok fazla sıkıntı olmadığını dile getiren Varlı, 1990'lı ve 1980'li yıllarda yapılan binaların sıkıntılı olduğunu aktardı.

"Depremle beraber yaşamayı bilmemiz gerekiyor"
Varlı, “Binalarında mühendislik hizmeti o gün ki deprem yönetmeliğine göre hesaplandığı için bugün ki yönetmeliğe baktığınız zaman yapılan binalarla şimdiki yapılan binaların arasında çok ciddi farklar var. Tabi burada ihmaller kusurlar mutlaka vardır. Ama yapı teknolojisi malzeme çok hızlı değişiyor. Geçmişte hazır beton bu kadar yaygın değildi. Birçok yapı elemanı değişti. Depreme daha dayanıklı malzemeler üretildi. Bundan sonra da denetim mekanizması daha aktif işlediğinde burada önemli görev yerel yönetimlere düşüyor. Bu deprem mekanizmasını ciddi bir şekilde çalıştırdığınızda depremden korkmaya gerek yok. Depremle beraber yaşamayı bilmemiz gerekiyor” diye konuştu.

"2000 öncesi binaların yenilenmesi gerekiyor"
Nüfusun birçoğunun büyükşehirlerde yaşadığını anlatan Varlı, “Ülke olarak da şehir olarak da sorarsanız yapı stoğumuz, 2000 yılı öncesi binalarımız çok. Bunların bir an önce yenilenmesi gerekiyor. Bu ülke içinde geçerli şehirler içinde geçerli. Çünkü nüfusumuzun büyük çoğunluğu büyükşehirlerde yaşıyor. Kentsel dönüşümün biraz daha hızlanarak bu binaların yenilenmesi gerekiyor. Yeni deprem yönetmeliğine göre, yeni malzemelere göre, yeni şartlara göre yeniden yapılanması gerekiyor. Burada devletimiz kaynak anlamında da kanun anlamında da gerekli her türlü çalışmayı yapıyor” dedi.
Ayrıca, İzmir'de yaşanan 6,6 şiddetindeki depremde hayatını kaybedenler için Allahtan rahmet, yaralı olarak kurtulanlara da acil şifalar dilediğini sözlerine ekledi.



Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
TT

Türkiye 'gerektiğinde' Suriye'de ‘tansiyonu düşürmek’ için İsrail ile teknik görüşmeler yapıyor

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan (Reuters)

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan dün yaptığı ve Reuters tarafından aktarılan açıklamasında Türkiye'nin gerektiğinde Suriye'de tansiyonu düşürmek için İsrail ile teknik görüşmeler yaptığını söyledi.

Fidan, Türkiye’nin İsrail de dahil olmak üzere Suriye'deki hiçbir ülkeyle çatışmaya girme niyeti olmadığını vurguladı.

Dışişleri Bakanı, İsrail ile Suriye konusunda gerilimin arttığı bir dönemde CNN Türk’e konula ilgili açıklamalarda bulundu.

Basında yer alan haberlere göre İsrail'in geçtiğimiz hafta Suriye’de bombaladığı hava üsleri, Türkiye'nin Suriye ile yapmayı planladığı ortak savunma anlaşmasının bir parçası olarak asker konuşlandırmayı planladığı yerlerdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, açıklamasında şunları söyledi:

“Suriye'de güvenlik iş birliği olacak ve biz Suriye için istikrar ve refah istiyoruz. Ama Suriye'nin tekrar Türkiye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını da izleyemeyiz. Ona da sadece bakmakla yetinmeyiz.”

İsrail, Beşşar Esed rejimin geçtiğimiz aralık ayında düşmesinin ardından Suriye toprakları içinde kalan bir tampon bölge de dahil olmak üzere Suriye'nin güneybatısındaki bazı bölgelerin kontrolünü ele geçirdi, Suriye ordusuna ait silahları ve askeri üsleri hedef alan bombardımanlar düzenledi.

İsrail, geçtiğimiz hafta Hama ve Humus'taki hava üslerinin yanı sıra Şam'daki askeri altyapıyı da bombaladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanı Fidan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’nın (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'ya tabiri caizse bir ayar vermesi gerekiyor.”

Türkiye, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarını ‘ülkedeki istikrar çabalarını engellemek’ olarak değerlendirirken İsrail, ‘kendi güvenlik çıkarlarını korumak için hareket ettiğini’ öne sürüyor.