Çekişmeli seçim bölgelerinin çok olması, yeni başkanın belirlenmesini geciktiriyor

Çarşamba akşamı Chicago’da tüm oyların sayılmasını talep eden göstericiler (AP)
Çarşamba akşamı Chicago’da tüm oyların sayılmasını talep eden göstericiler (AP)
TT

Çekişmeli seçim bölgelerinin çok olması, yeni başkanın belirlenmesini geciktiriyor

Çarşamba akşamı Chicago’da tüm oyların sayılmasını talep eden göstericiler (AP)
Çarşamba akşamı Chicago’da tüm oyların sayılmasını talep eden göstericiler (AP)

ABD’nin bazı eyaletlerinde Başkan Donald Trump ve eski Başkan Yardımcısı Joe Biden arasındaki farkın gittikçe kapanması ve Cumhuriyetçi kampanyanın bu noktalarda başlattığı dava işlemleri, ABD seçimlerinin üzerinden üç gün geçmesine rağmen savaşın nasıl biteceği ve kazananın isminin ne zaman açıklanacağı ile ilgili belirsizliklerin daha da artmasına sebep oldu.
Başkan Donald Trump Twitter hesabı üzerinden sabah bir paylaşım yaparak “sayımın durdurulması” çağrısında bulunmasına rağmen çekişmeli seçim bölgesi olarak adlandırılan salıncak eyaletlerde yetkililer oyları saymaya devam etti. Joe Biden Beyaz Saray’ın kapılarının kendisine açılması için Seçici Kurul’dan alması gereken 270 oy sınırına daha çok yaklaşan taraf oldu.

Oy sayımına devam edilmesi
Trump için çözümlenmemiş olan Arizona, Pensilvanya, Kuzey Carolina, Georgia ve Nevada’nın yanı sıra Alaska gittikçe kızışan yarış için bir zemin oluşturmaya devam ediyor. Biden’ın Arizona’daki liderliğinde düşüş yaşandı. Böylece Cumhuriyetçi Başkanın kampanyası zafere giden yolları daraldıktan sonra bir nebze olsun umutlandı. Eyaletin en büyük adli organının perşembe günü sayımı biten daha fazla oyların sonuçlarını yayınlamasının ardından Biden’ın buradaki liderliği binlerce oy geriye düştü. Eyalette sayılması gereken on binlerce oy pusulası daha var.
Georgia’da seçimi önde götüren Trump’ın liderliği perşembe günü 15 binin altına düştü. Hala işlemden geçmesi gereken binlerce oy pusulası var ve bunların içerisinde Demokrat adaya daha fazla oy verildiği düşünülüyor. Nevada’nın tüm sonuçlarının dün açıklanması ve sonuçların Biden’ın lehine olması bekleniyordu. Kuzey Carolina’da, Trump yarışta saf dışı kalmamak için gerekli olan oyları elde edecek gibi görünüyordu.
Dünyanın gözü Pensilvanya’nın üzerinde. Zira Biden’ın burada kazanması Trump’ın kaderinin sona ermesi anlamına geliyor.
Ancak Trump, kendisi ve kendisini savunan avukatlar aracılığıyla, Pensilvanya ve Michigan’daki oyların sayımının durdurulması, Wisconsin'deki oyların yeniden sayılması ve Georgia’daki oy pusulalarını sayma sürecine itiraz edilmesi konusunda ısrarcı oldu.
Biden’ın kampanyasındaki yetkililer, oyların sayımı sırasında sabırlı olunmasına ilişkin çağrılarını sürdürürken Başkan Trump ve kampanyasının söz ettiği davaların bu başkanlık seçimlerinde sonuçları tersine çevirmeyeceğine dair güvence verdi. Biden'ın 2020 Seçim Kampanyası Direktörü Jen O'Malley Dillon, tartışmalı altı eyaletten en az dördünü kazanmayı ümit ediyor. Dillon “Bugünün hikayesi, eski Başkan Yardımcısı için oldukça olumlu bir hikaye” ifadelerini kullandı. Dillon Biden’ın memleketi Delaware eyaletinin Wilmington kentindeki insanların “sabırlı ve sakin olmasını isteyerek sayımın yapıldığını ve biraz vakit gerektirdiğini" belirtti. Aynı şekilde Biden kampanyasının avukatlarından biri olan Bob Bauer, Trump’ı kamuoyunu yanıltmayı ve oy sayımını bozmayı hedefleyen “önemsiz” bir dizi davaya karışmakla suçladı. Bauer “Bu, bazı siyasi tiyatroları içine alan kapsamlı bir yanıltma kampanyasının parçası. Trump’ın takımı, kuralların çiğnendiğine dair hiçbir kanıt sunmadı. Tüm bunlar Trump kampanyasının umudu olan ve hiç kimsenin göremeyeceği büyük bir bulut oluşturmayı hedefliyor. Ancak bu çok yoğun bir bulut değil. Ne yaptıklarını görmek zor değil. İçini görüyoruz. Mahkemeler ve aynı şekilde seçim yetkilileri de görecek” dedi.
Biden’ın kampanyası, Demokratların Nevada ve Arizona’da liderliğini sürdüreceğine dair güvence verdi. Demokratlar onlarca yıldır ilk kez kırmızı bir eyaletten mavi bir eyalete geçebilen Georgia’ya daha çok odaklandılar.
Perşembe günü boyunca, 214 delege kazanan Trump ile 253 delege kazanan Biden arasındaki dengeleri değiştirmek için iki adaydan birinin kazanabileceği nihai sonuçlar doğrulanmadı. Bu da perşembe gününe kadar her ikisinin de 538 üyeden oluşan Seçici Kurul’da 270 gerekli oy sınırına ulaşamadığı anlamına geliyor.
Bu dengeye göre Biden’ın kazanmak için tek başına Pensilvanya’ya (20 delege) ihtiyacı vardı ve bunu Pensilvanya’nın yanı sıra 17 ya da daha fazla oyla diğer iki eyalette de elde edebilir bu da Kuzey Carolina (15), Georgia (16) ve Nevada (6). Diğer taraftan Trump bu eyaletleri silip süpürmek istemişti ancak bu imkansız görünüyor. Bu yüzden Trump, Biden’a 10 delege veren Wisconsin ve 16 delege veren Michigan’daki sonuçlara meydan okumak istedi.
Bu eyaletlerdeki yetkililerin, herhangi bir oylamayı iptal etmek, yeniden sayım yapmak ve hatta sahtekarlık ya da hile yapıldığına dair kanıtlanmamış iddialara ilişkin dilekçeleri kabul etmek için yeterli kanıt bulup bulamayacakları bilinmezken Trump kampanyasının birçok konuda ısrarcı olduğunu açıklamasının ardından yerel mahkemelerde dava açma ihtimalleri arttı. Trump'ın, özellikle geçen salı seçim gününden sonra posta yoluyla gelen oyların sayılmasını engelleme talebi ile Yüksek Mahkemeye başvurması bekleniyor. Biden'ın hukuk ekibi, Yüksek Mahkemeye başvuru yapılması da dahil olmak üzere bu hukuk savaşına hazır olduğunu teyit etti.

Eşitlik endişesi
“ABD tarihinin en önemli seçimlerinden” birinde oyları sayma konusundaki bu hummalı atmosferin ortasında bazıları, Trump ve Biden’ın her ikisinin de 269 oy alarak aralarında bir eşitlik olma ihtimalinden söz etmeye başladı. Bu pek olası görünmese de, her eyaletin yalnızca bir oy hakkı olması ve Senato'nun başkan yardımcısını seçmesi şartıyla Temsilciler Meclisinin bu durumda başkanı seçmesi gerektiğini ifade eden anayasa metnine yanıt vermek için hazırlıklar yapıldı.
Önceki ABD seçimlerinde Temsilciler Meclisi’nin başkanın kim olacağına karar verdiği bir dönem yaşanmıştı. 1800 yılı başkanlık seçimlerinde Thomas Jefferson ile Aaron Burr 73-73 oy ile berabere kaldıktan sonra Temsilciler Meclisi Jefferson’un başkan olmasına karar vermişti.



Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.


Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
TT

Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)

ABD yetkilileri dün, ülkelerinin Ukrayna'ya NATO'nun sağladığına benzer güçlü güvenlik garantileri sunduğunu ve Rusya'nın bunları kabul edeceğinden emin olduklarını açıkladı; Washington bunu savaşı sona erdirme yolunda bir atılım olarak nitelendirdi.

ABD yetkilileri, pazar günü ve dün Berlin'de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile devam eden görüşmeleri olumlu olarak nitelendirerek, Ukrayna'nın da anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini ve bu anlaşmanın, bir müttefike yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılmasını öngören NATO anlaşmasının 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlayacağını belirtti.

Zelenskiy ise Berlin'de Ukraynalı ve Amerikalı müzakereciler arasında yapılan görüşmenin ardından şunları söyledi: "Özellikle toprakla ilgili olanlar olmak üzere karmaşık konular var (...) Açık konuşalım, pozisyonlarımız hâlâ farklı."