Dışişleri Bakanlığı'ndan, İsrail'in 'Yıkım ve tahliye' kararına tepki

Dışişleri Bakanlığı'ndan, İsrail'in 'Yıkım ve tahliye' kararına tepki
TT

Dışişleri Bakanlığı'ndan, İsrail'in 'Yıkım ve tahliye' kararına tepki

Dışişleri Bakanlığı'ndan, İsrail'in 'Yıkım ve tahliye' kararına tepki

Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Ürdün Vadisi ve Doğu Kudüs için aldığı yıkım ve tahliye kararının saldırgan ve hukuk dışı olduğunu bildirdi.
Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Filistin topraklarında sürdürdüğü yıkım faaliyetleri hakkında yazılır bir açıklama yaptı.
Açıklamada, “İsrail, işgal altında bulundurduğu Ürdün Vadisi'nde Filistinlilere ait yerleşim, yaşam, eğitim ve sağlık tesislerini içeren 70'i aşkın yapıyı yıkıp, Doğu Kudüs'ün merkezinde Filistinlilere ait 200 işyerine yönelik tahliye ve yıkım kararı almak suretiyle, saldırgan ve hukuk tanımaz politikasını bir kez daha göstermiştir. Bu eylemin COVID-19 salgınının sürdüğü bir ortamda yapılması durumun vahametini daha da artırmaktadır. İsrail, Batı Şeria'da 2020 yılında bugüne kadar Filistinlilere ait toplam 689 yapıyı yıkmış, 869 Filistinlinin evsiz kalmasına sebebiyet vermiştir. Türkiye, Filistin topraklarındaki İsrail işgalini daha da derinleştirmeye ve iki devletli çözüm vizyonunu tahrip etmeye yönelik bu tür hukuk ve insanlık dışı uygulamaları reddetmeye ve Filistin halkının yanında yer almaya, Filistin'in haklı davasını savunmaya devam edecektir” denildi.



Asya üniversiteleri, Trump’ın istemediği yabancı öğrencilere kapılarını açtı

MIT öğrencileri protesto alanında namaz kılmıştı (AP)
MIT öğrencileri protesto alanında namaz kılmıştı (AP)
TT

Asya üniversiteleri, Trump’ın istemediği yabancı öğrencilere kapılarını açtı

MIT öğrencileri protesto alanında namaz kılmıştı (AP)
MIT öğrencileri protesto alanında namaz kılmıştı (AP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın göçmen karşıtı politikaları, ülkenin uzun süredir elinde tuttuğu uluslararası eğitim merkezi olma cazibesini zayıflatıyor.

New York Times’ın (NYT) haberinde, Asya ülkelerindeki üniversitelerin bu boşluğu doldurmak için stratejik adımlar attığı belirtiliyor.

Özellikle ABD’de 2024’te patlak veren Filistin’e destek eylemlerinin ardından Trump yönetimi, yabancı öğrencilere yönelik baskıyı artırmıştı.  

Beyaz Saray, Amerikan üniversitelerine başvuruların yoğun olduğu bahar döneminde vize görüşmelerini durdurmuştu. Ayrıca siyasi paylaşımları nedeniyle öğrencilere sınır dışı baskısı yapmış, akademik araştırma fonlarında da kesintiye gitmişti. Harvard'ın araştırma fonunda 2,6 milyar dolarlık kesinti planı da gündemde.

Haberde, bu hamlelerin doğurduğu belirsizlik atmosferi nedeniyle pek çok öğrencinin ABD yerine Singapur ve Güney Kore’deki üniversitelere yöneldiğine dikkat çekiliyor.

ABD, 2023-2024’te 1,1 milyon uluslararası öğrenciyle hâlâ en çok tercih edilen ülke ancak konumunu kaybetme riski artıyor. Uluslararası öğrencilerin üniversite kayıtlarını takip eden Association of International Enrollment Management’tan Clay Harmon şunları söylüyor:

Artık birkaç ana hedef ülkenin olduğu bir dünyadan, çok kutuplu bir dünyaya geçiyoruz.

NYT, son 20 yılda Asya üniversitelerinin küresel sıralamalarda yükseldiğine, öğrencilere daha düşük ücretler sunup aktif tanıtımlar yaptığına dikkat çekiyor.

Güney Kore’deki Yonsei Üniversitesi yıl boyu yatay geçiş başvurularını kabul edecek ve ABD’de eğitimi kesilen öğrenciler için özel program başlatacak.

Seul yönetimi, 2027’ye kadar en az 300 bin yabancı öğrencinin ülkeye gelmesini hedefliyor. Ancak amaç yalnızca öğrenci çekmek değil, gençlerin mezuniyet sonrası ülkede kalmasını sağlamak.

Uluslararası öğrenciler, Hyundai gibi büyük Güney Kore firmalarının Asya pazarlarına açılımında önemli bir insan kaynağı. Diğer yandan yabancı öğrenciler ülkeye uyum sağlamakta güçlük çekebiliyor.

ABD’deyse teknoloji firmaları, yapay zekanın da etkisiyle yeni mezun istihdamını azaltmaya başladı. Hindistanlı Divyank Rawat, ABD’de eğitim görme planını yüksek borç ve belirsiz iş piyasası riskleri nedeniyle iptal ettiğini söylüyor.

Eğitim danışmanlık firması H&C Education’dan Pierre Huguet, ABD’ye yönelik yaklaşımın değişimini şöyle anlatıyor:  

Birçok kişi ABD'yi daha fazla özgürlük sağlayan ve Kore'deki katı sosyal baskılardan kaçma olanağı sunan bir ülke olarak görüyordu. Şimdiyse vize iptalleri, müdahaleci çevrimiçi incelemeler ve soğuk kampüs ortamıyla karşılaşmaktan korkuyorlar.

Independent Türkçe, New York Times, AP