Ordu mensupları ve yurtdışındaki ABD'li seçmenlerin oyları fark yaratacak mı?

Cumhuriyetçi ve Demokrat gözlemciler Pennsylvania’daki oy sayımını takip ediyor (AP)
Cumhuriyetçi ve Demokrat gözlemciler Pennsylvania’daki oy sayımını takip ediyor (AP)
TT

Ordu mensupları ve yurtdışındaki ABD'li seçmenlerin oyları fark yaratacak mı?

Cumhuriyetçi ve Demokrat gözlemciler Pennsylvania’daki oy sayımını takip ediyor (AP)
Cumhuriyetçi ve Demokrat gözlemciler Pennsylvania’daki oy sayımını takip ediyor (AP)

Ordu mensupları ve yurtdışındaki ABD vatandaşlarından gelen gıyabi oy pusulalarının, sayım işlemlerinin tamamlanmasından sonra dahi ABD’deki başkanlık seçimlerinin sonuçları üzerinde bir fark meydana getirebilir mi? Bu soru hala cevabını bulamazken, ön tahminlere göre bazı eyaletlerde ordu mensupları ve yurtdışındaki vatandaşların oyları 10 Kasım’a kadar kabul edilecek. Bu durum 29’un üzerindeki eyalette uygulanan ve 3 Kasım’dan sonra gelen oyların yetkililerce sayılmasına izin veren ABD seçim yasaları tarafından da desteklenmektedir.
Bu soruya cevap verebilmek için bu oyların mevcut oy oranlarında değişiklik meydana getirip getirmeyeceğine bakacağız. Özellikle dört eyalet başta olmak üzere bazı eyaletlerin yasaları, Başkan Donald Trump ile Demokrat rakibi Joe Biden’ın oyları arasında büyük bir yakınlaşmaya tanıklık ettiğinden, seçimlerin yapıldığı günden sonra askerler ve yurtdışındaki seçmenlerden henüz gelmeyen oy pusulalarının gelmesine izin veriyor. Oy pusulalarının 2 Kasım’a kadar imzalanması zorunluluğunu getiren Pensilvanya’da, seçmenler seçim gününe kadar oy kullanmışsa, pusulaları en geç 10 Kasım saat 17.00’a kadar kabul edilebilecek.
Trump taraftarlarının itirazlarına rağmen, Biden’ın kazanması ihtimali yüksek olan Wisconsin ve Michigan eyaletleri, gıyabi oyları ve geç kullanılan oyları en geç seçim günü saat 20.00’a kadar kabul etti. Ancak iki eyaletteki seçim yetkilileri şu ana kadar bu oyların sonuçlarını hala açıklamış değil. Ordu mensupları ve yurtdışındaki seçmenlerin oylarının birbirine son derece yakın olması Senato yarışlarında bir rol oynayabilir. Ordu mensupları ve yurtdışındaki ABD seçmenlerinin kullandıkları geçerli oy pusulalarının hala ulaşmasının mümkün olduğunu ve bu oyların iki başkan adayı arasındaki farkı nasıl değiştireceğini kimse tahmin edemiyor.
AP’nin ABD Seçim Yardım Komisyonu’ndan aktardığına göre, komisyon 2016 yılındaki ABD başkanlık seçimlerinde, Pensilvanya eyaletinin, 7 bin 788’i ordu mensubuna, 14 bin 539’u yurtdışında ikamet eden ABD vatandaşı seçmenlere ait oy pusulaları olmak üzere toplam 22 bin 327 oy pusulası saydı.
Kuzey Carolina’da 6 bin 317’si ordu mensuplarına ait olmak üzere 2016’daki başkanlık seçimlerinde 17 bin 201 gıyabi oy pusulası sayıldı. Eyalet yasalarına göre, yerel seçim yetkilileri, 12 Kasım tarihine kadar ordu mensupları ve yabancı seçmenlerin gıyabi oylarını kabul edecek. Pensilvanya’da olduğu gibi oy pusulasında posta damgasının da bulunması zorunluluğu yok.
Georgia eyaletine gelince, 5 bin 203’ü ordu mensuplarının oyları olmak üzere toplam 12 bin 432 gıyabi oy pusulası sayıldı. Georgia’da yerel seçim yetkilileri, 3 Kasım tarihine kadar posta damgası almış olmaları şartıyla, söz konusu seçmenlerin oylarının 6 Kasım tarihine kadar kabul edecek.  
Nevada eyaletinde 2016’daki başkanlık seçimlerinde 2 bin 677’si ordu mensubu seçmeni içeren toplam 6 bin 290 gıyabi oy pusulası sayıldı. Nevada’daki yerel seçim yetkilileri, 3 Kasım’a kadar posta damgası alınmış olması şartıyla 10 Kasım tarihine kadar oy pusulalarını kabul ediyor.
ABD Seçim Yardım Komisyonu’na göre, 2016 yılındaki başkanlık seçimlerinde ordu mensuplarına ait 252 binin üzerinde gıyabi oy pusulası sayıldı, yurtdışındaki ABD vatandaşlarından ise 382 binden fazla oy pusulası geldi.



Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
TT

Oxfam: Güney Sudan vatandaşlarının yarısı şiddetli açlık çekiyor

Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)
Güney Sudan'ın Bor kentindeki bir hastanenin yetersiz beslenme tedavi koğuşunda çocuklarıyla birlikte oturan anneler, (Arşiv_AP)

Oxfam bugün yaptığı açıklamada, Güney Sudan nüfusunun neredeyse yarısının akut açlıkla karşı karşıya olduğunu, şimdiye kadarki en düşük seviyede ve yetersiz yardım aldığını belirtti.

İngiltere merkezli kuruluş, Batılı ülkelerin yardım bütçelerini kısmasının ardından Güney Sudan'a 2025 yılı için ayrılan 1,6 milyar dolarlık insani yardım planının yalnızca yüzde 40'ının ulaştığını ifade etti.

Oxfam, yaklaşık altı milyon Güney Sudanlının şiddetli açlık çektiğini, temiz su ve sanitasyon hizmetlerine yeterli erişimden yoksun olduğunu ve bu sayının nisan ayına kadar 7,5 milyona ulaşmasının beklendiğini açıkladı.

Birleşmiş Milletler tarafından belgelendiği üzere, Güney Sudan'ın petrol zenginliğini çalan elitlerin yolsuzluğu, ülkeyi neredeyse her türlü temel hizmetten mahrum bıraktı.

Oxfam'ın Güney Sudan Ülke Direktörü Şebnem Baloch yaptığı açıklamada, "Dünya, tam da hayatları tehlikedeyken, yardıma en çok ihtiyaç duyanları terk ediyormuş gibi hissediyorum" ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre Güney Sudan, 2011 yılında bağımsızlığını kazandı, ancak kısa süre sonra iki milyondan fazla insanı yerinden eden yıkıcı bir beş yıllık iç savaş yaşadı. Barış anlaşmasının çökmesiyle birlikte çatışmanın bu yıl yeniden alevlenebileceğinden endişe ediliyor.

Ayrıca savaştan kaçan yüz binlerce Sudanlıya da ev sahipliği yapıyor.

Sınır kasabası Renk'teki transit merkezlerine her gün yaklaşık bin kişi geliyor. Ancak Oxfam önümüzdeki ay buradaki operasyonlarını yüzde 70 oranında azaltmak zorunda kaldı ve şubat ayına kadar yeni fon sağlamazsa operasyonlarını tamamen durduracağını açıkladı.


Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
TT

Rapor: ABD barış planının son hali Kiev için çok daha iyi

Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)
Rus insansız hava aracı saldırısının ardından Kiev'de hasar gören bir bina (DPA)

AFP'ye konuşan konuya yakın bir kaynak, ABD'nin Ukrayna'daki çatışmayı çözmeye yönelik son taslak planının Kiev için "çok daha iyi" hükümler içerdiğini söyledi.

Kaynak, "Ukrayna, ABD ve Avrupalılar, Amerikan önerisini uygulanabilir hale getirdi ve şimdi Kiev için çok daha iyi" ifadelerini kullandı.

Kaynak, bu versiyonun Ukrayna'nın planın ilk versiyonundaki 600 bin askerlik orduya kıyasla 800 bin kişilik bir ordu bulundurmasına olanak sağladığını ifade etti.

 


ABD-Rusya, güncellenmiş Ukrayna barış planı hakkında görüşüyor

Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

ABD-Rusya, güncellenmiş Ukrayna barış planı hakkında görüşüyor

Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)
Trump ve Zelenskiy Beyaz Saray'da, (AFP)

ABD ve Rusya, ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen orijinal planda yapılan güncellemelerin ardından, Ukrayna'da barış için 19 maddelik bir plan üzerinde görüşmeler yürütüyor. Haberlere göre iki taraf pazartesi günü Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de ilk tur görüşmelerini, dün ise ikinci tur görüşmelerini gerçekleştirdi. Ukrayna askeri istihbarat başkanı Kirill Budanov da şu anda Abu Dabi'de bulunuyor.

Ukraynalı üst düzey bir yetkili dün, Washington ile Kiev'in, ABD'nin Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planının temel noktaları konusunda anlaşmaya vardığını bildirdi.

Moskova, Başkan Trump'ın planına yönelik Ukrayna ve Avrupa itirazlarını aşabilme yeteneğine güveniyor. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü Dmitriy Peskov, Rus tarafının daha önce incelediği planın değiştirildiğini söyledi. Ancak sözcü, görüşmelerin içeriğini açıklamakta aceleci davranmayarak, "Planın içeriğindeki değişikliklerle ilgili medya haberleri hakkında yorum yapmak imkansız; medya son derece çelişkili bilgiler yayınlıyor" ifadelerini kullandı.