Sahra Çölü'nde bulunan eski bir kaya parçası, Mars'ın 4 milyar yıllık geçmişini ortaya serdi

Yeni araştırmaya göre Mars'taki su varlığı, 4,4 milyar yıl öncesine uzanıyor (Pixabay)
Yeni araştırmaya göre Mars'taki su varlığı, 4,4 milyar yıl öncesine uzanıyor (Pixabay)
TT

Sahra Çölü'nde bulunan eski bir kaya parçası, Mars'ın 4 milyar yıllık geçmişini ortaya serdi

Yeni araştırmaya göre Mars'taki su varlığı, 4,4 milyar yıl öncesine uzanıyor (Pixabay)
Yeni araştırmaya göre Mars'taki su varlığı, 4,4 milyar yıl öncesine uzanıyor (Pixabay)

Bilim insanları Sahra Çölü’nde bulunan eski bir Mars kayasını analiz etti ve Kızıl Gezegen’de yaklaşık 4,4 milyar yıl önce su bulunduğunu ortaya çıkardı.
Çölde birkaç yıl önce NWA 7034 ve NWA 7533 olarak adlandırılan bir çift göktaşı keşfedilmişti. Analizler, bu göktaşlarının Mars’a ait olduğunu ve farklı kaya parçalarından oluştuğunu ortaya koymuştu.
Tokyo Üniversitesi'nden Profesör Takashi Mikouchi'nin de yer aldığı bir uluslararası araştırma ekibi, analiz için NWA 7533’den 50 gramlık numune aldı.
Mikouchi, hakemli bilim dergisi Science Advances’ta yayımlanan makalede şunları ifade etti:
Numunelerimiz, 4 farklı tür spektroskopik analize tabi tutuldu. Analiz, ekibimizi bazı heyecan verici sonuçlara ulaştırdı.
Aslında gezegen bilimciler, Mars'ta yaklaşık 3,7 milyar yıldır su olduğunu tahmin ediyordu. 
Şimdiyse yeni bulgular, birlikte suyun, bu tarihten çok daha önce, yani 4,4 milyar yıl önce de mevcut olduğunu gösterdi.
Mikouchi’ye göre göktaşı içinde bulunan klastik kayaçlar, magmadan meydana geliyor ve genellikle darbelerle oksidasyon sonucunda oluşuyor.
Oksidasyon, oksijen ve demirin tepkimeye girmesiyle meydana gelen bir süreç. Göktaşındaki oksidasyon da ancak kabuğun bir kısmını eriten bir darbe sırasında, Mars kabuğunun üzerinde ya da içinde suyun mevcut olmasıyla meydana gelebilir.
News18’in aktardığına göre bulgular, yaşamın kökenleri ve Dünya'nın ötesindeki yaşamın keşfine dair araştırmalara yardımcı olabilir.
 
Independent Türkçe, News18
 



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

Görsel kaldırıldı.Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)


Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news