Biden yönetimindeki kilit pozisyonlar için önde gelen adaylar kimler?

ABD Başkanı seçilen Joe Biden (AFP)
ABD Başkanı seçilen Joe Biden (AFP)
TT

Biden yönetimindeki kilit pozisyonlar için önde gelen adaylar kimler?

ABD Başkanı seçilen Joe Biden (AFP)
ABD Başkanı seçilen Joe Biden (AFP)

ABD Başkanı seçilen Joe Biden ve yardımcıları, Beyaz Saray’a taşınmak için aylarca uğraştı ve bu süreçte güçlü bir ekip oluşturmak için çalıştı.
Reuters’ın Biden’ın planlarına aşina olan kaynaklara dayandırdığı haberine göre, yeni ABD Başkanı’nın yönetiminde güvenebileceği, üst düzey görevler için düşündüğü isimler şunlar;

Yakın çevre
Biden, Beyaz Saray’da Barack Obama Başkan Yardımcısı olarak görev yaptığı süre boyunca yakın olduğu Ron Klain, Steve Ricchetti ve Bruce Reed gibi kendisine stratejiler konusunda tavsiyelerde bulunan isimleri yakın çevresinde tuttu.
Obama yönetiminin 2014’teki bir Ebola salgınına karşı mücadelesini yürüten Klain, Biden’ın Beyaz Saray Genel Sekreterliği için ilk aday olarak görülüyor.
Bu görevdeki kişi genellikle başkanın gündemini, siyasi önceliklerini ve günlük faaliyetlerini belirlemede kilit bir rol oynar.
Louisiana Kongre üyesi Cedric Richmond ve Biden’ın kampanyasına başkanlık eden Los Angeles Belediye Başkanı Eric Garcetti de yüksek profilli görevler için potansiyel adaylar olarak kabul ediliyor.

Salgın
Biden’ın politika oluşturmadaki ilk önceliği, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını kontrol altına almak olacak.
Başkan Donald Trump ile çatışma yaşayan bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Anthony Fauci’den görevinde kalmasını isteme sözü veren Biden, seçim kampanyası sırasında salgınla ilgili brifingler için yeni yönetimde rol oynaması beklenen eski Cerrah General Vivek Murthy’ye sık sık başvurdu.

Ekonomiyi kurtarma
Bir diğer en önemli önceliğinin ekonomiyi yoluna sokmak olduğunu söyleyen Biden, Federal Rezerv Başkanı Lael Brainard ve eski Hazine Bakanı Yardımcısı Sarah Bloom Raskin’in Hazine Bakanlığı için potansiyel adaylar olarak gösterilmesi gibi bir takım üst düzey ekonomik pozisyonu değerlendiriyor.
Biden’ın ayrıca kendisiyle uzun süre Beyaz Saray’da ve seçim kampanyasında çalışan Jared Bernstein ve Ben Harris gibi bazı ekonomi danışmanlarından da yararlanması bekleniyor. Her ikisi de ekonomiyi güçlendirmek için güçlü teşvikleri savundu.

Dış politika
Biden, kazanması halinde yurtdışındaki müttefik ve hasımlarla ilişkileri ayarlama söz verdi. Bu görevde de uzun süreli kişisel yardımcılarına başvurması bekleniyor.
Biden’ın kampanyadaki en yakın danışmanlarından biri olan Antony Blinken, Ulusal Güvenlik Danışmanı veya Dışişleri Bakanı olarak değerlendiriliyor.
Kampanyanın diğer bir üst düzey politika yardımcısı olan Jake Sullivan da bir uluslararası ilişkiler görevi için düşünülüyor.
Susan Rice ise, 2012 yılında Libya’nın Bingazi şehrindeki ABD Konsolosluğu’na yönelik saldırının ardından oynadığı rol nedeniyle Cumhuriyetçilerle yaşanan çatışmalara rağmen, Dışişleri Bakanlığı için en iyi seçim olarak kabul ediliyor. 

İklim değişikliği
Biden’ın ekibi, seçilen başkanın seçim kampanyası sırasında konuyu ele alacağına ilişkin verdiği sözleri yerine getirmek için bu konuda özel bir yetkili görevlendirme olasılığını düşünüyor.
Biden’in eski arkadaşı, eski Senato üyesi John Kerry ve Brian Deese’nin bu pozisyona aday gösterilmesi muhtemel olarak görülüyor. Her iki isim de, Paris iklim anlaşması müzakeresine yardımcı oldu.



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.