Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Suudi Arabistan modern tarihinde benzeri görülmemiş başarılara imza attı

Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman (SPA)
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Suudi Arabistan modern tarihinde benzeri görülmemiş başarılara imza attı

Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman (SPA)
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 2030 Vizyonu politikalarının başarısına dikkat çekerek, ülkesinin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ekonomik etkileriyle başa çıkma konusunda en iyi 10 ülke arasında yer aldığını dile getirdi.
Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ın ülkenin modern tarihinde eşi görülmemiş başarılara sadece 4 yıldan kısa bir sürede ulaşabildiğini vurguladı.
Muhammed bin Selman, Şura Meclisi’ne hitaben dün yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın dünyanın en büyük ve en önemli ekonomilerinden biri olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı;
“Ekonominin boyutu ve çeşitliliğini ikiye katlamak için ciddi bir şekilde çalışıyoruz. Bunu başarmaya devam etmek için hükümette petrol dışı gayri safi yurt içi hasılayı (GSYİH) ekonomik planlarımızın başarısının ana göstergesi olarak görüyoruz. Çünkü GSYİH doğal olarak petrol üretim miktarlarındaki dalgalanmalardan etkileniyor. 2016’da Suudi Arabistan’ın petrol dışı GSYİH’si 1.8 trilyon riyal değerindeydi ve bunu hızlı bir şekilde ikiye katlamayı planlamaya başladık. Sonuç olarak, bazı ekonomik zorluklara rağmen, 2017’de yüzde 1,3, 2018’de yüzde 2,2, 2019’da yüzde 3,3 ve 2019’un dördüncü çeyreğinde ise yüzde 4’ün üzerinde olmak üzere son üç yılda hızlanan büyüme oldu.”
Veliaht Prens, koronavirüs salgını ve sonuçlarına rağmen, ülkenin G20 ülkeleri arasında salgının ekonomik etkisiyle başa çıkma konusunda en iyi 10 ülkeden biri olarak kabul edildiğini söyleyerek, “Salgının sona ermesi ve hayatın normale dönmesiyle büyüme oranının hızlanmaya başlayacağı konusunda iyimseriz. G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen petrol dışı GSYİH’lardan birine sahip olacağız” dedi.

“İşsizlik önceliklerimiz arasında”
İşsizlik konusu ve istihdam oranlarını artırmanın ülkenin önceliklerinden biri olduğunun altını çizen Veliaht Prens, 2030 Vizyonu’na göre işgücü piyasasında reform yapmak ve vatandaşlara daha fazla iş sağlamak için çalışmaların başladığını belirtti.
2018 yılında işsizlik oranının yaklaşık yüzde 13 olduğunu bildiren Muhammed bin Selman, “Devlet kurumlarının verimliliğindeki artış, Kamu Yatırım Fonu’nun yatırımları ile diğer hükümet girişimleri nedeniyle 2020’nin başında işsizlik oranının yüzde 11,8’e düştüğünü gördük. 2020’nin sonunda da G20’de salgından en az etkilenen ülkelerden biri olacağız” şeklinde konuştu.

“Petrol dışı gelirleri artırmaya çalışıyoruz”
Suudi Arabistan’ın petrol dışı gelirler ve bunların ekonomi üzerindeki etkilerini artırma çabaları kapsamında, 2005 yılından bu yana doğrudan ve dolaylı hükümet harcamalarını genişlettiğini dile getiren Veliaht Prens, hükümetin 2030 Vizyonu uyarınca bir dizi sektör için geniş bir yeniden yapılanma süreci başlattığını belirterek şöyle devam etti;
“Geçen yıl 2020 bütçe tahmini için açıklananlar göz önüne alındığında, daha önce 513 milyar riyali petrol gelirinden beklenen ve 833 milyar riyal olarak tahmin edilen devlet gelirlerinden bahsediyorduk. Bu yıl petrol fiyatlarının düşmesinin ardından gelirler yaklaşık 410 milyar riyale düştü. Tek başına bu gelirler, bu yılki bütçede 504 milyar riyal olarak tahmin edilen maaş kalemini bile karşılamaya yetmiyor, diğer kalemleri finanse etmenin zorluğundan bahsetmiyorum bile. Bu, ekonomik durgunluk ve milyonlarca işin kaybı anlamına gelir. 2015 yılında yaklaşık 100 milyar riyal olarak tahmin edilen seviyelerde kalsaydık ve bu yıl petrol dışı gelirleri 360 milyar riyale yükseltmeseydik kamu sektöründe çalışanların maaşlarını yüzde 30’dan fazla düşürmemiz, ödenekleri ve ikramiyeleri tamamen iptal etmemiz ve sermaye harcamalarını durdurmamız gerekecekti.”
Yaşam maliyeti ödeneğini iptal etmek zorunda kaldıkları için çok üzgün olduklarını söyleyen Muhammed bin Selman, vatandaşların maaşları, ödenek ve ikramiyelerinin çoğunu korumayı, 137 milyar riyal tutarında sermaye harcamasına devam etmeyi, işletme ve bakım harcamalarını artırmayı ve salgına bağlı 188 milyara kadar ulaşan yüksek sağlık masraflarını üstlenmeyi başardıklarını vurguladı.
Gelir çeşitlendirmesinin, devletin sürdürülebilirliği için hayati önem taşıdığına dikkati çeken Veliaht Prens, “Kamu Yatırım Fonu yatırımları ile özel sektörle çalışmanın yanı sıra turizm, spor, sanayi, tarım, ulaşım, uzay, madencilik ve diğerleri gibi yeni sektörleri destekleyerek bunun üzerinde ciddi bir şekilde çalışıyoruz” diye konuştu.

“Konut sahibi olma oranımız artıyor”
Konut krizine de değinen Muhammed bin Selman, “2030 Vizyonu kapsamında vatandaşların konut sahibi olma oranını 4 yıl içinde yüzde 5 artırmaya çalışacağımız konusunda net bir taahhütte bulunduk. O sırada bu oran yüzde yaklaşık yüzde 47 idi. Bu da, 2020’de uluslararası düzeyde iyi kabul edilen yüzde 52’ye ulaşmak anlamına geliyordu. Ama bugün hedefi yüzde 8 aşarak yüzde 60’a kadar ulaştık. 2025 yılında ise yüzde 62 olan 2030 hedefini aşacağız, bu da konut sahipliği açısından dünyanın en iyi ülkelerinden biri olacağımız anlamına geliyor” dedi.

“Dijital rekabet gücünde birinci sıradayız”
Dijital sektördeki gelişme ve başarılara değinen Muhammed bin Selman, “Suudi Arabistan, son üç yılda G20 ülkeleri düzeyinde dijital rekabet gücünde birinci sırada yer aldı,  dijital iletişim ve bilgi teknolojileri altyapı endeksinde ise 40 sıra atladı. Ülkenin dijital altyapısına 55 milyar riyalden fazla yatırım yaptık, bu da ortalama internet hızının artışına ve Suudi Arabistan’ın 5G kullanacak ilk ülkelerden biri olmasına neden oldu” ifadelerini kullandı.

“Kamu Yatırım Fonu’nun ekonomik büyümeye katkısı önemli”
Kamu Yatırım Fonu’nun ekonominin gelişmesine olan katkısını vurgulayan Veliaht Prens, “Fon, Suudi ekonomisinin büyümesinde ana motorlarından biri haline geldi. Kamu Yatırım Fonu’nun 560 milyar riyal olan büyüklüğünü 1,3 trilyon riyalden fazla bir değerle ikiye katlamayı başardık ve fon varlıklarının 7 trilyon riyali aşması hedefine istikrarlı adımlarla yürüyoruz” dedi.

“Yolsuzluk devlet bütçesinin yüzde 5 ila 15’ini tüketti
Suudi Arabistan’daki yolsuzlukla mücadele çabalarından bahseden Veliaht Prens sözlerine şu ifadelerle devam etti;
“Ülkede son yıllarda kanser gibi yayılan yolsuzluk, devlet bütçesinin yüzde 5 ila 15’ini tüketti. Bu, performansın sadece bir veya iki yıl değil, otuz yılı aşkın bir süredir hizmetler, projeler, iş sayısı açısından yüzde 5 ila yüzde 15 oranında daha kötü olduğu anlamına gelir. Samimi bir şekilde söylemem gerekirse, bu belayı Suudi Arabistan’daki kalkınma ve refahın ilk düşmanı ve birçok büyük fırsatın kaybedilmesinin nedeni olarak görüyorum. Ancak bu geçmişte kaldı ve bugünden sonra büyük ya da küçük hiçbir ölçekte tekrarlanmayacak. Yolsuzlukla mücadele çalışmalarının sonuçları herkes için açıktır. Maliye Bakanlığı’na devredilen on milyarlarca diğer varlığa ek olarak, son üç yılda yolsuzlukla mücadele çalışmalarından toplam gelir 247 milyar riyale ulaştı, bu toplam petrol dışı gelirlerin yüzde 20’sini temsil ediyor.”

“Bugün Suudi Arabistan’da radikalizm kabul görmüyor”
Veliaht Prens Muhammed bin Selman, ülkesinin radikalizm ve terörle mücadele çabalarına dikkati çekerek şunları söyledi;
“Aramızdaki radikalizm olgusu çok yaygındı ve en iyi ihtimalle bu belayla bir arada yaşamayı hedeflediğimiz bir aşamaya gelmiştik. Bunu ortadan kaldırmak ve onu kontrol etmek bir seçenek değildi. 2017’de ülkede radikalizme bir an önce son verme vaadinde bulundum ve gerçekten de bu olgu ve nedenleriyle mücadele için ciddi bir kampanya başlattık. Sadece 1 yıl içinde, 40 yıldır üzerinde çalışılan ideolojik bir projeyi yok etmeyi başardık. Bugün Suudi Arabistan’da radikalizm kabul görmüyor. Artık belirgin bir şekilde görünmüyor, daha çok dışlanmış, kılık değiştirmiş ve geri çekilmiş durumda. Ancak, radikal tezahürler, davranışlar ve fikirlerle mücadelemize devam edeceğiz.”

“Nefret söylemi kabul edilemez”
Nefret söyleminin radikal unsurları istihdam etmenin ana motivasyonu olduğunu ve bunun ifade özgürlüğü ile insan haklarını gerekçe olarak kullanan nefret söylemini de içerdiğini söyleyen Veliaht Prens sözlerini şöyle sürdürdü;
“Bu tür bir hitap, radikallerin de nefret söylemini çeker ve elbette bu kabul edilemez. Nefret ve şiddet oluşturan her türlü terör eylemi ve uygulamayı kınamakla birlikte radikal söylemlere karşı koymaya kararlı olan Suudi Arabistan, İslam’ı terörle ilişkilendirme girişimlerini reddediyor ve fikri özgürlüğün bir saygı ve hoşgörü aracı olduğunu vurguluyor. Aynı şekilde İslam, bu terör eylemlerini suç sayar, kan dökülmesini de haram kılar. Terör eylemi gerçekleştirme ve nefret söylemini istismar etme düşüncesinde olan herkesin acı verici ve şiddetli caydırıcı bir ceza ile karşılaşacağı sözünü veriyoruz.”
1996’daki ilk terör saldırısından bugüne kadar terör eylemi olmadan neredeyse bir yıl geçmediğine dikkati çeken Muhammed bin Selman, “2017’nin ortalarından bu yana, İçişleri Bakanlığı’nın yeniden yapılandırılması ve güvenlik sektöründe reform yapılmasının ardından ülkedeki terör eylemlerinin sayısı ‘çirkin hedeflerine ulaşamayan birkaç bireysel girişim’ dışında neredeyse sıfıra düştü” dedi.

“Suudi Arabistan kuantum sıçramasına tanık oldu”
Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ın sahip olduğu eşsiz kültürel mirasın yanı sıra coğrafi ve demografik çeşitlilik nedeniyle yeni ve gelecek vaat eden sektörlerde bir kuantum sıçramasına tanık olduğunu dile getirdi.
Suudi Arabistan’ın çölleşme, yağmur kıtlığı ve sık sık toz dalgalarından mustarip olduğunu belirten Veliaht Prens, “2016 yılından bu yana, doğal rezerv yüzdesini ülkenin toplam topraklarının yüzde 4’ünden yüzde 14’ünün üzerine çıkarmak için çalıştık. Çevre güvenliği için özel bir kuvvet oluşturuldu ve çalışan sayısı bin 100'e ulaştı. Bu sayıyı önümüzdeki 4 yıl içinde 10 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Geçtiğimiz yıllarda bitki örtüsünü artırmak için de birçok girişimde bulunduk” diye konuştu.

“Eğlence sektörü gelişti”
Veliaht Prens, konuşmasında ülkedeki eğlence sektörüne ilişkin de şu değerlendirmeyi yaptı;
“Etkinlik ruhsatlarının alınmasını kolaylaştırmaya istekliyiz, bu da ülkede düzenlenen etkinlik sayısının 2019’da 3 bin 400’ü aşmasına neden oldu. Ayrıca on binlerce kalıcı, yüzbinlerce ise geçici istihdam sağlanmasına, vatandaşlar, ülkede yaşayan yabancılar ve turistler için harcama oranlarının artmasına katkıda bulundu” dedi.

“Eskiden kültürel alanlarla uğraşmak bir tabuydu”
Ülkede kültüre verilen önemin altını çizen Muhammed bin Selman şu ifadelerle devam etti;
“Eskiden kültürel alanlarla uğraşmak bir tabuydu. Bugün ise Kültür Bakanlığının, istihdam yaratma, ekonomiyi geliştirme ve yaşam kalitesini artırmada çok büyük etkisi olan tüm kültür sektörlerini geliştirmek için güçlü çalışan 11 kurum kurduğunu görüyoruz.”

“Ülkenin uzay stratejisi üzerinde çalışıyoruz”
Uzay sektörünün, iletişim ve teknoloji üzerindeki doğrudan etkisine, çevre, ulaşım ve diğerleri gibi birçok sektörle bağlantısına ve yakın gelecekte birçok sektör için vazgeçilmez olacağına işaret eden Veliaht Prens, bu nedenle 2018’de Uzay Otoritesi kurulduğunu söyledi.
Veliaht Prens, “Şimdi ise, Ekonomik ve Kalkınma İşleri Konseyi ve yetkili makamlar aracılığıyla, önümüzdeki 10 yıl için ülkenin uzay stratejisini benimsemek için çalışıyoruz” dedi.

“Suudi kadınlar eşi görülmemiş bir güçlenme aşaması yaşıyor”
Konuşmasında kadın haklarından da bahseden Muhammed bin Selman, “Geçmişte Suudi kadınlar izinsiz seyahat edemez, spor ve kültürel etkinliklere katılamaz, araba kullanamaz, çok sayıda mesleği yapamaz ve mahremleri olmadan sorunlarını halledemezdi. Bugün ise Suudi kadınlar eşi görülmemiş bir güçlenme aşaması yaşıyor” diyerek reformlara işaret etti.

“Yabancı işçilerin hakları iyileştirildi”
Muhammed bin Selman, yabancı işçilere verilen haklar hakkında ise, “Sözleşme ilişkisini, işçilerin haklarını koruyacak ve işgücü piyasasındaki olgunluk derecesini yükseltmeye katkıda bulunacak şekilde yeniden yapılandırmak için çeşitli önlemler aldık. Ülke topraklarındaki yaklaşık yarım milyon yabancı işçinin durumunu düzeltmek ve kalifiye işçileri çekmek için çalıştık. Yurtdışından gelen işçilere daha fazla iş hareketliliği sağlamak için sözleşme ilişkisini iyileştirme girişimi başlatıldı. Bu girişimin Suudi ekonomisinde işçi verimliliği ve rekabet gücünü artırması bekleniyor” diyerek sözlerini noktaladı.



Hac ve Umre deneyimini geliştirmeye yönelik uzun vadeli strateji ve yenilikçi teknik hizmetler

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Hac ve Umre Konferansı'nın açılış oturumundan (Hac ve Umre Konferansı Medya Merkezi)
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Hac ve Umre Konferansı'nın açılış oturumundan (Hac ve Umre Konferansı Medya Merkezi)
TT

Hac ve Umre deneyimini geliştirmeye yönelik uzun vadeli strateji ve yenilikçi teknik hizmetler

Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Hac ve Umre Konferansı'nın açılış oturumundan (Hac ve Umre Konferansı Medya Merkezi)
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Hac ve Umre Konferansı'nın açılış oturumundan (Hac ve Umre Konferansı Medya Merkezi)

Cidde'de dördüncüsü düzenlenen Hac ve Umre Konferansı’nın açılış oturumunda Suudi Arabistan'ın hacılara, umrecilere ve ziyaretçilere sunulan hizmetleri geliştirme ve iyileştirme çabaları gözden geçirildi.

Oturuma Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia, Ulaştırma ve Lojistik Bakanı Mühendis Salih el-Casir, Medine Belediye Başkanı Mühendis Fahd el-Buleheyşi ve Mekke ve Kutsal Mekanlar Kraliyet Komisyonu CEO'su Mühendis Salih er-Reşid katıldı.

Hizmetler ve yenilikler

Dr. Tevfik er-Rabia, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre hizmetlerini geliştirmek için 2040 yılına kadar uzanan uzun vadeli bir stratejiye olan bağlılığını vurguladı. Bir sonraki sezon için hazırlıkların, Yüksek Hac Komitesi'nin gözetimi altında Hac Projeleri Departmanı aracılığıyla 50 devlet kurumuyla iş birliği içinde performansın değerlendirilmesi ve iyileştirme fırsatlarının belirlenmesi yoluyla mevcut sezonun bitiminden hemen sonra başladığını açıkladı.

Hacıların deneyimlerini iyileştirmek için güvenlik ve konfor sağlayan teknik uygulamalar ve gelişmiş lojistik tesisler de dahil olmak üzere yeni hizmetlerin ve yeniliklerin başlatıldığına işaret eden er-Rabia, ziyaretçilerin memnuniyetlerinin her yıl artacağına dair iyimserliğini dile getirdi. Er-Rabia, Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'a ulaşma ve önde gelen bir İslami destinasyon olarak konumunu geliştirme konusundaki kararlılığını vurguladı.

Er-Rabia, hac sezonu boyunca hacılara hizmet sunulmasını kolaylaştıran, kişisel ve sağlık verileri ile ikamet ettiği yer de dahil olmak üzere hacı hakkında kapsamlı bilgiler içeren Nusuk elektronik kartının piyasaya sürüldüğünü duyurdu. Kartın, hacıların yerlerini kolaylıkla tespit edebilmeleri sayesinde hacılar arasındaki kayıp vakalarının azalmasına yardımcı olduğunu, ayrıca hacılara sağlık ve güvenlik hizmetleri sağladığını ve kutsal mekanlara girişlerin organize edilmesine yardımcı olarak ihlallerin azaltılmasına katkıda bulunduğunu belirtti.

Er-Rabia, Nusuk uygulamasının sadece Hac ve Umre sezonlarında kullanılan bir uygulama değil, dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar için kapsamlı bir araç olmayı hedeflediğini ve birçok hizmet sunduğunu açıkladı.

Entegre format

Mühendis Salih el-Casir, Suudi Arabistan'daki taşımacılık ve lojistik sisteminin kara, demiryolu, deniz, hava, lojistik ve posta taşımacılığı da dahil olmak üzere bileşenleri arasında entegre bir formatla çalıştığını vurguladı. El-Casir, Suudi Arabistan liderliğinin direktifleri doğrultusunda, taşımacılık ve lojistik sisteminin, hacıların ve umrecilerin yolculuklarını kolaylaştırmaya katkıda bulunan kapsamlı ve seçkin hizmetler sağlamak için kullanıldığını ifade etti.

El-Casir, bu hizmetlerin entegrasyonunun sadece ulaşım araçlarıyla sınırlı olmadığını, Hac, İçişleri, Sağlık Bakanlıkları ve diğer ilgili taraflarla koordinasyonu da içerdiğini belirtti. Bu çabaların bir parçası olarak, hacıların ve umrecilerin her yıl genel deneyimlerinin iyileştirilmesine katkıda bulunan gelişmiş ve tutarlı hizmetlerin sunulmasını sağlamak için kaynakların yoğunlaştırıldığını ve sürekli olarak kullanıldığını ifade etti.

Kentsel gelişim

Mühendis Fahd el-Buleheyşi ise Hac ile bağlantılı tarihi ve manevi mirasıyla Medine’nin, hac ve umre ziyaretçilerine yönelik hizmetler sisteminin önemli bir parçası olduğunu söyledi. Son 10 yılda yüzde 140'lık bir artışla 2024 yılında ziyaretçi sayısında 18 milyonun üzerinde kayda değer bir artışa tanık olunduğunu ve 2019'da iki gün olan kalış süresinin 2023'te 10 günün üzerine çıktığını, bunun da şehrin gelişimini ve hizmetlerinin iyileştirilmesini yansıttığını vurguladı.

Kentte ulusal mirasın bir parçası olarak tescil edilmiş 2 binden fazla tarihi alan bulunduğunu belirten el-Buleheyşi, bunlardan ilk 100'ünün geliştirilmesi için çalışmaların sürdüğünü ve 45 alanın halihazırda aktif hale getirildiğini söyledi. El-Buleheyşi, aktivasyon sürecinin, alanların tamamen restore edilmesini, ziyarete hazırlanmasını ve önemleri konusunda farkındalık yaratılmasını içerdiğini, bunun da şehrin hacılar ve umreciler için önemli bir yer olarak değerini artırdığını kaydetti.

Kayda değer ilerleme

Mühendis Salih er-Reşid ise büyük bir kutsallığa sahip olan Mekke'nin geliştirilmesi sürecinde karşılaşılan zorluklardan bahsetti. Buna rağmen Suudi Arabistan'ın Mekke'deki altyapı ve kamu tesislerinin geliştirilmesinde kayda değer bir ilerleme kaydetmeyi başardığını ve Mekke'de çeşitli projeler geliştirmenin yanı sıra, kutsal mekânlardaki ulaşım hareketini iyileştirmek ve düzenlemek için çalıştığını belirtti.

Akıllı hareketlilik

Suudi Arabistan'ın Mekke’de gelişmiş ve farklı bir ulaşım sağlama çabalarının parçası olarak, ziyaretçiler için ulaşım deneyimini iyileştirmeyi amaçlayan, gelişmiş taksiler ve elektrikli mobilite teknolojilerinin kullanımı gibi akıllı ulaşım hizmetleri de dahil olmak üzere, sıkışıklığın azaltılmasına ve daha konforlu ve sorunsuz ulaşım araçları sağlanmasına katkıda bulunan, artan sayıda hacı ve umrecinin ihtiyaçlarını karşılayan güvenli ve etkili bir deneyim sağlayan yeni girişimler duyuruldu.

Oturumun sonunda katılımcılar, Mekke ve Medine'nin geliştirilmesine yönelik tüm çabaların, hacılara sunulan hizmetlerin kalitesini artırmayı, Hac ve Umre deneyimini daha konforlu ve güvenli hale getirmeyi amaçlayan ve ülkenin hacılara hizmet etme taahhüdünü yansıtan 2030 Vizyonu çerçevesinde gerçekleştiğini vurguladılar.

Hac ve Umre Bakanlığı, 2030 Vizyonu programlarından biri olan ‘Rahman’ın Misafirlerine Hizmet’ programıyla ortaklaşa olarak 13-16 Ocak tarihleri arasında Cidde Superdome'da ‘Hac Yolculuğu’ temalı bir konferans düzenliyor.

Konferans, hizmetlerde yenilik ve sürekli gelişim sağlayarak ülkenin hacılara hizmet veren küresel bir destinasyon olarak konumunu güçlendirmeyi amaçlıyor ve Suudi Arabistan’ın İslam'a ve Müslümanlara hizmette öncü rolünü sürdürme kararlılığını yineliyor.