Tunus’ta yıl sonuna kadar koronavirüs nedeniyle 6 bin ölüm kaydedilmesi bekleniyor

Tunus’ta yıl sonuna kadar koronavirüs nedeniyle 6 bin ölüm kaydedilmesi bekleniyor
TT

Tunus’ta yıl sonuna kadar koronavirüs nedeniyle 6 bin ölüm kaydedilmesi bekleniyor

Tunus’ta yıl sonuna kadar koronavirüs nedeniyle 6 bin ölüm kaydedilmesi bekleniyor

Tunus Sağlık Bakanı Fevzi Mehdi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının hız kazanması ve sağlık yetkilileri tarafından bir hafta içerisinde 10 bin vakanın tespit edildiğinin bildirilmesi ile akşam 20.00’den itibaren tüm eyaletlerde sokağa çıkma yasağı uygulanmasına karar verildiğin duyurdu. Ayrıca şehirler arası seyahatin yasaklanması, 15 Kasım’a kadar kafe ve restoranların 16.00’dan itibaren kapalı olması ve hükümet tarafından onaylanan önlemlerin sürdürülmesi de kararlaştırıldı.
Sağlık Bakanı “İhtiyati önlemlerin yürürlükte kalacağı 15 Kasım’da duyurulacak” açıklamasında bulundu.
Birçok kafe, restoran ve seyahat acenteliği ile ilgili proje sahipleri söz konusu önlemlere tepki göstermiş, önlemlerin kaldırılmasını talep etmişlerdi. Ancak resmi açıklamalar, salgının tamamen kontrol altına alınması için önlemlerin yürürlükte kalacağına işaret ediyor.
Tunus Sağlık Bakanlığı’na bağlı Yeni ve Gelişen Hastalıklar Milli Gözlemevi Genel Müdürü Nassaf bin Aliyye, virüse bağlı ölümlerin artmaya devam etmesinin yıl sonuna kadar 6 bin kişinin yaşamını yitirmesine neden olabileceğini bildirdi. Aliye, çok sayıda vatandaşın ihtiyati önlemlere ve sağlık prosedürlerine riayet etmediğini ve sosyal mesafe kurallarına uymadığını vurguladı.
Bin Aliyye, Tunus’un 24 vilayetinden 17’sinde her yüz bin kişide 100’ü aşkın vaka kaydedilmesi ile yüksek bir yayılma oranının kaydedildiğini, bu sebeple söz konusu bölgelerde durumun ciddi, olduğunu söyledi. 
Nassaf bin Aliye, son zamanlarda alınan önlemlerin etkinliğinin değerlendirilmesi ve etkilerinin gözlemlenmesi için uygulamanın başlangıcının ardından iki hafta geçmesi gerektiğini belirtti.
Aliyye, önlemlerin hızlı bir şekilde kaldırılmasının salgının yayılma oranını hızla yükselmesine ve virüsle mücadelede alınan yolun boşa gitmesine neden olacağının altını çizdi. ayrıca Gözlemevi’nin belediyeler, hastaneler ve özel klinikler gibi kaynaklardan alınan ve koronavirüs sebebiyle yaşamını yitirenlere ilişkin verilerin birleştirilmesine katkı sağlayacak olan hızlı bir bilgilendirme uygulaması oluşturulacağını açıkladı.
Aliyye söz konusu uygulamaya Sağlık Bakanlığı, İletişim Teknolojileri ve Dijital Ekonomi Bakanlığı, Yerel İşler ve Çevre Bakanlığı ve Gözlemevi iş birliği ile başlanacağı bilgisini verdi.
Tunus’ta geçtiğimiz hafta 10 bine yakın yeni vaka tespit edildiği ve vakalardan 284’ünün hastanede resüsitasyon bölümünde olduğu açıklandı. 
Sağlık Bakanlığı koronavirüs vakalarının tedavisi için hastanelerin kapasitelerinin ve imkanlarının geliştirilmesi için çalışıyor. Söz konusu çalışmalar arasında devlet hastanelerinde sayısı 248 olan resüsitasyon yataklarına ek olarak 190 yeni yatak alınmasının yanı sıra sağlık personel ataması da var.
Ülkedeki toplam vaka sayısının 73 bine yakın olduğu tahmin ediliyor. Tunus’ta virüse bağlı ölümlerin 2 bin 6, iyileşen vaka sayısının da 48 bin 103 olduğu açıklandı.



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.