Yemen: Husi milisler Sana’daki bankaya baskın düzenledi, 25 şubesini kapattı

Sana’da bir çarşı (EPA)
Sana’da bir çarşı (EPA)
TT

Yemen: Husi milisler Sana’daki bankaya baskın düzenledi, 25 şubesini kapattı

Sana’da bir çarşı (EPA)
Sana’da bir çarşı (EPA)

İran destekli Husi örgütü, Yemen’in en büyük özel bankalarından İslami Dayanışma Bankası’na (İDB) baskın düzenledi. Yemen’in en büyük ticari gruplarından Hayel Saeed Anam Group’a ait bankanın çalışanları, Husi milislerin banka varlıklarını ele geçirme ve mevduatları yağmalama çabaları kapsamında merkez binasını ve 25 şubesini kapattığını aktardı.
İDB’den kaynaklar, örgütün bankanın merkez binasına baskın düzenleyerek, şubelerini kapatması ve serverlarına el koyduğunu ve çalışanların 4 gündür işe dönmesini engellediğini bildirdi. Banka, örgütün davranışlarını protesto ederek, Yemen’de bankacılık sektörüne ait geriye kalan tüm birikimlerin yok olması konusunda uyardı.
Şarku’l Avsat’a konuşan İDB memurları ve çalışanları, örgüt milislerinin bankaya baskın düzenlemesi, faaliyetlerini durdurması ve tüm şubelerini kapatmasının, bin 520 kişinin işsiz kalması anlamına geldiğini ve aynı zamanda yaklaşık 30 yerli şirket ile uluslararası insani yardım kuruluşlarının çalışmalarının durmasına sebep olacağını ifade etti.
Örgüt milisleri, İDB’nin, geçici başkent Aden’de bulunan Merkez Bankası ile iş yapmasını bahane ederek, Çarşamba günü İDB’nin Sana’daki merkez binasına baskın düzenlemiş, çalışmalarını durdurmuş, çalışanlarını işten çıkarmış, tüm şubelerini kapatmış ve bankanın sistemine özel serverları yağmalamıştı.
İDB, olaya ilişkin yaptığı ilk açıklamada, örgütün istihbarat birimindeki milis unsurların Çarşamba sabah saatlerinde bankaya baskın yaptığını belirterek, milislerin banka yönetimine “ellerinde bankanın çalışmalarını durdurma kararı bulunduğunu” bildirdiğini, tüm çalışanlardan orayı terk etmelerini istediğini, banka yönetiminden bankanın ana serverları durdurmasını talep ettiğini ve ardından baskın anını kaydeden kayıt cihazlarına el koyduğunu belirtti.
Açıklamaya göre, örgüt milisleri, “Sana Merkez Bankası’ndan” talimat gelene kadar serverların çalıştırılmasına veya bankanın ve şubelerinin açılmasına izin vermeyeceklerini söylediler.
Açıklamada, bu tür davranışların bankalara olan güveni tehdit ettiği ve “bunun banka sektörünün tamamen çökmesi anlamına geldiği” belirtilerek, bu olayın “Sana Merkez Bankası’nın bankacılık sistemine yaklaşımına dair tehlikeli bir örnek teşkil ettiği” vurgulandı.
İDB, banka yönetiminin, yerelde ve uluslararası çapta yansımaları olan bu garip kararın gerekçelerini öğrenmek için Sana’daki milislerin liderleriyle iletişimi sürdürdüğüne işaret ederek, yapılan görüşmelerde bu uygulamanın son bulmasını ve bankanın yeniden faaliyete geçmesine izin verilmesini talep ettiklerini aktardı.
İDB, bu uygulamaların tümünden, darbecilerin kontrolündeki Merkez Bankası’nın Sana Şubesi’ni sorumlu tuttuklarını kaydetti.
İDB’nin açıklamasında, Husi milislere hitap edilen kısımda, “Bu davranışın, muhtaç kesimlere yardım ulaştırma hususunda İDB ile ortaklığı bulunan ve topluma insani yardımlar sunan uluslararası örgütlerin çalışmalarını ve banka müşterilerini olumsuz etkilediği ve insanların çıkarlarına ve ihtiyaçlarına zarar verdiği” belirtildi.
İDB’nin çalışmalarında Birleşmiş Milletler (BM) kararları da dahil, bütün yerel ve uluslararası yasaların gözetildiğine dikkat çekilen açıklamada, “Bankanın tüm işlemleri sürekli olarak Merkez Bankası ve yeminli muhasebeciler tarafından incelenip onaylanmakta ve tüm banka raporları ve verileri resmi internet sitesinde yayınlanmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
Yemen’in en bilinen bankalarından El-Kerimi Bankası, Eylül sonlarında örgüt tarafından benzer bir saldırıya maruz kalmıştı. Nitekim örgütün istihbarat unsurları, kur oranlarını manipüle etme ve Aden’deki Merkez Bankası ile iş yapma gerekçesiyle El-Kerimi’nin Sana’daki merkez binası ve diğer kentlerdeki şubelerini kapatmıştı. 
Yemen’de 17 bankadan oluşan banka sektörü de dahil merkez binaları halihazırda gasp edilen Sana’da yer alan özel sektörler, darbeden bu yana geçen 6 yıllık süreçte, birçok keyfi uygulamaya, gasp ve şantaja maruz kaldı ve bu sektörlere hukuksuz vergiler dayatıldı.
Sana’da bulunan döviz şirketi ve özel banka çalışanları, “Husilerin bankacılık ve döviz sektörüne yönelik sistematik saldırılarına rağmen örgütün hala bu bankalardan ve dövizcilerden milyarlarca riyal (1 dolar yaklaşık 600 riyal) topladığını” söyledi.
Sana’daki bankacı kaynaklar, “Bankaların, örgüt milislerine, yüzde 30’luk kar payının yanı sıra yılda 24 milyar riyal vergi ödediğini” aktardı.
İletişim ve yakıt sektörlerine ek olarak ilaç sektörünün büyük bir bölümünü tekeline alan İran destekli örgüt, kaynakların ifadelerine göre, banka ve döviz sektörünün tamamını ele geçirme yolunda ilerliyor.
Daha önce yayınlanan yerel bir rapor, Husilerin son 18 aylık süreçte özel sektöre yönelik işlediği ‘korkunç’ ihlalleri ortaya koydu.
Raporda, milislerin Sana’da özel sektöre yönelik ihlallerine yer verilen bölümde, çeşitli ticari kuruluş ve işletmeler ile kurumlar ve şirketlere karşı doğrudan yapılan ihlallere dikkat çekiliyor. Buna göre, ticari şirketler, bankalar, döviz şirketleri, alışveriş merkezleri, lokantalar, hastaneler, üniversiteler ve enstitüler Husilerin ihlallerinden nasibini alan kuruluşlar arasında yer alıyor.
Rapora göre, söz konusu zaman aralığında 16 banka, 120 döviz şirketi, 95 ticari şirket, 214 AVM ve ticari merkez, 120 lokanta, 23 hastane ve 11 üniversite ile enstitü Husi milisleri tarafından gasp ve saldırıya uğradı.
Raporda, 383 küçük işletme yeri, 120 fırın, 14 özel elektrik santrali, büyük ve küçük ölçekli 400 mağazanın Husiler tarafından gasp edildiği belirtiliyor. Raporda ayrıca, örgüt milislerinin aynı zaman aralığında, 117 kuruma ve 250 mağaza çalışanına saldırdığı bildiriliyor.



İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.