Suudi Arabistan’da koronavirüsten iyileşenlerin sayısı artmaya devam ediyor

Körfez ülkelerinde koronavirüs testleri genişletiliyor… BAE sınır kapılarını seyahat için geleceklere açıyor

Suudi Arabistan’da ticari kuruluşlara korona denetimler devam ediyor (SPA)
Suudi Arabistan’da ticari kuruluşlara korona denetimler devam ediyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan’da koronavirüsten iyileşenlerin sayısı artmaya devam ediyor

Suudi Arabistan’da ticari kuruluşlara korona denetimler devam ediyor (SPA)
Suudi Arabistan’da ticari kuruluşlara korona denetimler devam ediyor (SPA)

Suudi Arabistan’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) günlük vaka sayılarını aşan iyileşen kişi sayısı kaydedilmeye devam ediyor. Ülkede kaydedilen iyileşme oranı toplam vaka sayısının yüzde 96,3’üne ulaştı. Hükümet ihtiyati önlemlere uyulması konusunda son derece kararlı ve kuralları ihlal eden kişiler hakkında adli işlem uygulanıyor.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte 379 hastanın daha iyileştiğini, böylece toplam olarak 339 bin 947 kişinin sağlığına kavuştuğunu açıkladı.
Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte 349 yeni koronavirüs vakasının kaydedildiğini açıklarken, Krallık'taki toplam doğrulanmış vaka sayısının 352 bin 950 kişi olduğunu belirtti.
Bakanlık 807’si yoğun bakımda olmak üzere aktif vaka sayısının 7 bin 362 kişi olduğunu açıkladı.
Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada 349 yeni vakanın yüzde 41’inin kadın, yüzde 59’unun erkek olduğu ve vakaların yüzde 11’inin çocuk, yüzde 85’inin yetişkin, yüzde 4’ünün ise yaşlılardan oluştuğu kaydedildi.
Ülkede 16 kişinin daha virüs sebebiyle hayatlarını kaybederken toplam ölün sayısı 5641 kişiye ulaştı. Açıklamada 49 bin 289 yeni test yapıldığı duyuruldu.

BAE:
Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) Umman vatandaşlarının BAE sınır kapılarından geçişlerinde ön onay alınmasına ilişkin işlemlerinden muaf tutulmaları süreci yarın başlanacak.
BAE’nin uygulamaya ilişkin belirlediği şartlar arasında, Ummanlı vatandaşların negatif sonuçlu PCR testlerinin Umman’daki laboratuvarlar tarafından onaylanmış olması, testin yapılma süresinin 48 saati geçmemiş olması, onaylanmış protokollere göre tüm ihtiyati önlemlere riayet etmenin yanı sıra “el-Husn” uygulamasının indirilmesi de yer alıyor. Ayrıca BAE’de kalacak olan Ummanlıların 4. gün tekrar test yaptırmak ile yükümlü oldukları belirtildi.
BAE Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı 20 saat içerisinde bin 174 vakanın kaydedilmesi ile ülkede salgının başlangıcından bu yana toplam vaka sayısının 149 bin 135 kişiye yükseldiğini belirtti. Bakanlık, 678 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen hasta sayısının 142 bin 561 kişiye yükseldiğini duyurdu. Son 24 saatte koronavirüse bağlı herhangi bir can kaybı yaşanmadı.
Bakanlık ayrıca son 24 saatte, toplumun farklı gruplarında toplam 125 bin 915 test gerçekleştirdi.

Kuveyt: 691 yeni koronavirüs vakası kaydedildi
Kuveyt’te 691 yeni koronavirüs vakasının kaydedilmesi ile ülkede kaydedilen toplam vaka sayısı 136 bin 341 kişiye yükseldi. Ülkede 2 kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından toplam ölüm sayısı 835 kişiye ulaştı.
Sağlık Bakanlığı dün ülkede 558 kişinin daha sağlığına kavuşması ile iyileşenlerin sayısının 126 bin 902 kişiye yükseldiğini açıkladı.

Bahreyn: 157 yeni vaka tespit edildi
Bahreyn Sağlık Bakanlığı cuma günü gerçekleştirilen 8 bin 435 test sonucunda 157 yeni vakanın tespit edildiğini belirtti. Bakanlık, 192 kişinin sağlığına kavuşmasıyla toplam iyileşen kişi sayısının 82 bin 38’e yükseldiğini duyurdu. Ülkede koronavirüse bağlı herhangi bir ölüm vakası kaydedilmedi ve ölüm sayısı 332’de sabit kaldı.
Bakanlık, sağlık durumu tedavi gerektiren 53 vakanın bulunduğunu ve 26 kişinin yoğun bakımda tedavi gördüğünü, bin 979 aktif vakadan bin 953’ünün sağlık durumunun stabil olduğunu açıkladı.

Katar: 203 yeni vakanın tespit edildi
Katar Halk Sağlığı Bakanlığı, dün 203 yeni vakanın tespit edildiğini ve 221 kişinin sağlığına kavuştuğunu duyurdu.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada toplam iyileşen vaka sayısı 132 bin 577 kişiye yükselirken, toplam vaka sayısının 135 bin 373 kişi olduğu ve virüse bağlı ölüm sayısının 234 olarak kaydedildiğini belirtti.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.