Trump ve Bolsonaro Kovid-19’u hafife almaya devam ediyor

Teksas'ta bulunan bir Kovid-19 tedavi merkezi (AFP)
Teksas'ta bulunan bir Kovid-19 tedavi merkezi (AFP)
TT

Trump ve Bolsonaro Kovid-19’u hafife almaya devam ediyor

Teksas'ta bulunan bir Kovid-19 tedavi merkezi (AFP)
Teksas'ta bulunan bir Kovid-19 tedavi merkezi (AFP)

Mevcut ABD Başkanı Donald Trump, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının tehlikesini hafife almaya devam ederken, Washington'da kendisini desteklemek için gösteri yapan yaklaşık 10 bin destekçisinden sadece birkaçının maske taktığı görüldü.
ABD hükümetinin Bulaşıcı Hastalıklar Uzmanı Anthony Fauci dün (Pazar) yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın koronavirüs çalışma grubu ile katıldığı son toplantısının aylar önce ülkede salgın yayılırken gerçekleştiğini söyledi. Fauci, CNN ile yaptığı röportajda Başkan Yardımcısı Mike Pence'in görev gücünü yönettiğini ve tartışılanları Trump'a ilettiğini belirtti.
Fauci, Trump yönetimi şu ana kadar iktidar değişikliğini kabul etmese bile salgınla mücadelede sorunsuz bir geçiş sağlamak için federal yetkililerin yeni Başkan seçilen Joe Biden'ın ekibiyle iletişim kurmaya başlaması gerektiğini belirtti. Fauci açıklamasında, "Elbette onlarla çalışmaya başlamak daha iyi olur" dedi.
Johns Hopkins Üniversitesi sayımına göre ABD, kaydedilen 177 bin 200'den fazla yeni vaka ile günlük rekor sayıda koronavirüs vakası kaydetti. Aynı zamanda ülkede, diğer ülkelerden büyük bir farkla toplam 10,9 milyon koronavirüs vakası ve 245 bin 600 ölüm kaydedildi.
Diğer taraftan, Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, Brezilya Kovid-19 kaynaklı 165 binden fazla ölümle dünya çapında en yüksek ikinci ölüm oranına sahip ülke olmasına rağmen pandeminin tehlikesini hafife almaya devam etti. Ülkede yapılan bir anket, Brezilyalıların yüzde 27'sinin Kovid-19'a yakalanma korkusuyla belediye seçimlerinde oy kullanmaktan korktuğunu gösterdi. İdari gözetimin zayıf olduğu fakir ülkelerde ise salgın süresince finansman kurumları kredilerini ödemeleri için borçlularına yönelik baskıyı artırdı. Bu durum işletmelerin omuzlarındaki yükü iki katına çıkardı.
Almanya Ekonomi Bakanı Peter Altmeier, Almanya’da yayınlanan “Welt am Sonntag” gazetesine yaptığı açıklamada, "En az önümüzdeki 4-5 ay daha çoğu önlem ve kısıtlamayla yaşamaya devam etmek zorunda kalacağız" dedi. Bakanın yorumları, bu ayın sonuna kadar getirilen yeni kısıtlamaların uzatılmasına karar verecek hükümet toplantısı öncesinde geldi. Ülkede, yoğun bakım ünitelerinde tedavi gören Kovid-19 hasta sayısı Ekim başında 360’ken şu anda 3 bin 300'ün üzerine çıktı. Almanya, diğer Avrupa ülkeleri gibi Kovid-19 salgınının ikinci dalgasını kontrol altına almakta zorluklarla karşı karşıya kaldı.
Almanya’daki birçok şehir, polisin gösterilerde tazyikli su kullandığı Frankfurt da dahil olmak üzere yeni tip koronavirüsünü kontrol altına almak için getirilen kısıtlamalara karşı düzenlenen protestolara tanık oldu. Öte yandan Yunanistan polisi, ülkede 4 kişiden fazla toplanmanın yasaklandığını duyurdu. Ayrıca hükümet, 1973 tarihli öğrenci ayaklanmasının anısına yapılması planlanan tüm kutlama ve yürüyüşlerin iptal edildiğini duyurdu.
Yunanistan geçtiğimiz günlerde ülkede Kovid-19 kaynaklı ölümlerin bini aşmasının ardından ilkokulların, kreşlerin ve çocuk bakım merkezlerinin kapatıldığını duyurdu. Romanya'da ise Cumartesi gecesi Romanya'nın kuzeydoğusundaki bir yoğun bakım ünitesinde çıkan yangın sonucu 10 Kovid-19 hastası hayatını kaybetti. Kurtarma ekibi, hastalara yardım etmeye çalışan nöbetçi doktorun vücudunun yüzde 80'inde ikinci ve üçüncü derece yanıklar olduğunu bildirdi. Yangının nedeni belli olmamakla birlikte Sağlık Bakanlığı yangının elektriksel yükten kaynaklanmış olabileceğini belirtti. Romanya Başbakanı Ludoviç Orban, "Cesaret ve fedakarlık ruhu gösteren kahraman doktora minnettarlığımı ifade ediyorum" dedi.
Kamboçya'da, birçok işin kapandığı Tayland'dan 10 binlerce göçmen işçi ülkeye geri döndü. Bu durum, aylık gelirleri bu işlere bağlı olan ailelerin yaşam koşullarını zorlaştırdı. Ülkede,  şüpheli fırsatçı uygulamalar ve özellikle de sakinleri mali kaynak kıtlığından muzdarip olan kırsal köylerdeki durum nedeniyle küçük ölçekli finans şirketlerine yönelik şüpheler arttı.
Kamboçyalı Çiftçi Roorn Reith, AFP'ye yaptığı açıklamada, "Kovid-19 yüzünden iş bulamadık," diyerek evini ve pirinç tarlalarını kaybetmekten dolayı duyduğu endişeyi dile getirdi.



İsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'nun af talebine ilişkin konuştu: ‘Devletin çıkarlarını’ dikkate alacağız

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'nun af talebine ilişkin konuştu: ‘Devletin çıkarlarını’ dikkate alacağız

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog bugün yaptığı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun af talebiyle ilgili olarak, “Sadece devletin çıkarlarını dikkate alacağız” dedi.

Netanyahu, yıllardır süren yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili davada af talebini dün Herzog'a resmi olarak iletti. Netanyahu, cezai yargılamanın İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini ve af kararının ülkenin çıkarlarına en uygun adım olacağını savundu.

İsrail'in kuruluşundan bu yana en uzun süre görev yapan başbakanı olan Netanyahu, rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını uzun süredir reddediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre avukatları, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne gönderdikleri mektupta, Netanyahu'nun hukuki sürecin tam beraatle sonuçlanacağına halen inandığını belirtti.

Likud Partisi’nin yayınladığı kısa bir video açıklamasında Netanyahu, “Avukatlar bugün Cumhurbaşkanı’na af talebini ilettiler… Ülkenin çıkarlarını önemseyen herkesin bu adımı desteklemesini bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un ofisi bugün erken saatlerde talebin alındığını doğruladı ve avukatların mektubunu yayınladı. Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump bu ay Herzog'a Netanyahu'yu affetmesini isteyen bir mektup gönderdi.


Güney Afrika Devlet Başkanı, Trump'ın ülkesinde beyazların öldürüldüğü yönündeki iddialarını yanıltıcı olarak nitelendirdi

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)
TT

Güney Afrika Devlet Başkanı, Trump'ın ülkesinde beyazların öldürüldüğü yönündeki iddialarını yanıltıcı olarak nitelendirdi

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)
Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa (Reuters)

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, dün ABD'yi ülkesinde beyaz vatandaşların öldürüldüğünü iddia ederek "yanlış bilgi" yaymakla suçladı.

Beyaz Saray'a döndüğünden beri ABD Başkanı Donald Trump, Avrupalı ​​sömürgecilerin soyundan gelen bir azınlık olan beyaz Afrikalılara karşı "soykırım" yapıldığını iddia ederek, Güney Afrika'ya defalarca saldırdı.

ABD, geçen hafta sonu Johannesburg'da düzenlenen G20 zirvesini boykot etti ve Trump çarşamba günü, Miami'de ev sahipliği yapacağı bir sonraki zirveye Güney Afrika'yı davet etmeyeceğini açıkladı.

Ramaphosa televizyonda yaptığı konuşmada, ABD'nin Johannesburg zirvesine katılmama gerekçelerinin "Güney Afrika'nın Afrikalılara karşı soykırım yaptığı ve beyazların sahip olduğu topraklara el koyduğu yönündeki delilsiz ve asılsız iddialara" dayandığını söyledi.

"Bu, ülkemiz hakkında apaçık bir yanlış bilgilendirmedir" ifadesini kullandı.

Bir ulus olarak, ABD yönetiminin tutumunun ülkemizde, Amerika Birleşik Devletleri'nde ve başka yerlerde gruplar ve bireyler tarafından yürütülen sürekli bir dezenformasyon kampanyasından etkilendiğinin farkındayız."

"Dezenformasyon yayan kişiler, Güney Afrika'nın ulusal çıkarlarını tehlikeye atıyor ve baltalıyor, Güney Afrika'daki işleri yok ediyor ve ülkemizin en önemli ortaklarımızdan biriyle ilişkilerini zayıflatıyor" diye devam etti.

Ancak Ramaphosa, Güney Afrika'nın "Amerika Birleşik Devletleri hükümetiyle diyaloğu sürdürmeye ve bunu iki eşit ve egemen ulus olarak saygı ve onurla yapmaya" hazır olduğunu ifade etti.


Trump: Sığınma kararlarının dondurulması uzun bir süre devam edecek

ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One uçağından gazetecilere konuşuyor (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One uçağından gazetecilere konuşuyor (AP)
TT

Trump: Sığınma kararlarının dondurulması uzun bir süre devam edecek

ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One uçağından gazetecilere konuşuyor (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One uçağından gazetecilere konuşuyor (AP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, yönetiminin, Afgan uyruklu bir kişinin Beyaz Saray yakınlarında iki Ulusal Muhafızı vurmasının ardından, sığınma kararlarını "uzun bir süre" geçici olarak askıya almayı planladığını söyledi.

Askıya alma için bir süre sınırı olup olmadığı sorulduğunda Trump, İç Güvenlik Bakanlığı'nın seyahat kısıtlamaları uygulanan 19 ülkeden oluşan listeyle ilgili olduğunu belirttiği bu önlem için bir "süre sınırı" belirlemediğini ifade etti.

Trump, "Bu insanları istemiyoruz. Neden istemediğimizi biliyor musunuz? Çünkü çoğu iyi insanlar değildi ve ülkemizde olmamalıydılar" ifadesini kullandı.

Trump yönetimi, 26 Kasım'da Washington, D.C.'de 20 yaşındaki Sarah Beckstrom'un ölümüne ve bir Ulusal Muhafız’ın ağır yaralanmasına yol açan silahlı saldırının ardından bu açıklamayı yaptı.

Rahmanullah Lakanwal adlı 29 yaşındaki Afgan vatandaşı, olayla bağlantılı olarak tutuklandı ve birinci derece cinayetle suçlandı.

Lakanwal, 2021'deki ABD askeri çekilmesinin ardından yeniden yerleştirme programı kapsamında Amerika Birleşik Devletleri'ne girmeden önce, Afganistan'da Taliban'la savaşan CIA destekli ortak güçte yer aldı.

Nisan 2025'te Trump yönetimi altında kendisine sığınma hakkı verilmişti, ancak yönetim yetkilileri, Lakanwal'ın ülkeye girişinin eski Başkan Joe Biden yönetiminin yeterli inceleme yapmamasından kaynaklandığını ileri sürdüler.

Saldırının ardından Trump yaptığı paylaşımda, "ABD sisteminin tamamen toparlanabilmesi için tüm Üçüncü Dünya ülkelerinden göçü kalıcı olarak durdurmayı" planladığını belirtti.

Kararın hangi uyrukları etkileyeceği sorulduğunda, ABD İç Güvenlik Bakanlığı, geçen haziran ayından bu yana vatandaşları ABD'ye seyahat kısıtlamalarıyla karşı karşıya olan Afganistan, Küba, Haiti ve İran da dahil olmak üzere 19 ülkenin listesini verdi.