Ürdün’de hükümet artan vakalarla başa çıkmaya çalışıyor

Ürdün’de hükümet artan vakalarla başa çıkmaya çalışıyor
TT

Ürdün’de hükümet artan vakalarla başa çıkmaya çalışıyor

Ürdün’de hükümet artan vakalarla başa çıkmaya çalışıyor

Ürdün hükümeti yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ülke genelinde geniş çapta yayılmasının ve kapasitesi dolmak üzere olan devlet hastanelerinde sağlık hizmetine talebin artmaya başlamasının ardından günlük vaka sayılarında öngörülen artış ile başa çıkmaya çalışıyor.
Özel hastanelerde koronavirüs tedavisinde uygulanan yüksek fiyatlar sebebiyle yapılan şikayetlerin ardından, Başbakan Beşir el-Hasavne 23 No’lu kararı almak zorunda kaldı. Söz konusu karar gereğince, Sağlık Bakanlığı, herhangi bir hastanenin tamamına veya bir kısmına el koyma yetkisine sahip olurken, hastanenin yönetimi ve çalışanlarını koronavirüs vakalarının tedavisine devam edilmesi ile görevlendirebilir.
Karar kapsamında ayrıca, devlet ve özel hastanelerde hastalara sunulan tedavi protokollerinin belirlenmesi ile koronavirüs tedavisi gören bir hastanın tedavi masraflarının ödenmesinde fiyatlandırmanın Sağlık Bakanlığı tarafından belirleneceği, kararı ihlal edenlere 3 ay ile 3 yıl arasında hapis cezası verileceği ifade edildi.
Ürdün’de vaka sayıları günlük test sayılarının düşmesine rağmen hızla yükseliyor. Vatandaşların önleyici tedbirlere yeterli bir şekilde uymaması sebebiyle ülke riski altında bulunuyor.
İllerde temsilciler meclisi seçimlerinin yapıldığı ve sayımın sonuçlarının açıklandığı iki gün boyunca kalabalık toplanmalara tanık olundu. Sosyal medya platformlarında yayınlanan videolarda sağlık kurallarına ihlal edildiği görüldü. Kazanan milletvekilleri ve seçimleri kaybeden adaylar sağlık önlemlerinin ihlal edilmesi sebebiyle idari hakimlere sevk edilirken, ihlalleri sebebiyle para cezasına veya hapis cezasına sonuçlanabilecek şekilde cezalandırılabilirler.  
Ülkede kapsamlı bir sokağa çıkma yasağının çıkacağına yönelik iddialar yayılırken, Enformasyon Bakanı Ali el-Ayid konuyla ilgili herhangi bir kararın görüşülmediğini ifade etti.
Ürdün Sağlık Bakanı Dr. Nezir Ubeydat ise, vatandaşların toplu taşıma kullanmadan alışveriş yapabilmesine izin veren ve gece sokağa çıkma yasağı saatlerin uzatılmasını içeren yeni bir sokağa çıkma yasağı şeklinin uygulanması ihtimalinden söz etti.
Ürdün’de dün 5 bin 861 yeni vaka tespit edildi. Vakaların çoğunluğu başkent Amman’da ve çevresindeki Zerka ve İrbid şehirlerinde kaydedildi. Yeni vakalar ile ülke genelinde kaydedilen toplam vaka sayısı 149 bin 539’a yükseldi. Virüs sebebiyle 71 kişinin daha yaşamını yitirmesi ile toplam ölü sayısı bin 843’e yükselirken, 283 kişinin hastaneye yatırılması ile tedavi görmekte olan hasta sayısı 2 bin 141’e yükseldi. Yoğun bakımda tedavi gören hasta sayısının 454 kişi olduğu açıklandı.
Öte yandan salgın denetim ekipleri 26 bin 475 laboratuvar testi gerçekleştirdi. Dün pozitif sonuç oranı yüzde 22’ye ulaştı.
 



Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü
TT

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Madleen gemisinin alıkonulmasının ardından aktivistler İsrail'e götürüldü

Almanya'nın Tel Aviv Büyükelçisi Steffen Seibert, Gazze Şeridi'ne uygulanan ablukayı kırmaya çalışırken Akdeniz'de İsrail askerleri tarafından alkonulan aktivistlerin İsrail'e götürüldüğünü bildirdi.

Seibert X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “Tüm yolcular donanma tarafından İsrail'e nakledildi ve donanma bize hepsinin güvende olduğunu teyit etti. İsrailli yetkililer, aktivistlerden ülkeyi terk etmelerini istedi. Bir Alman vatandaşı için konsolosluk yardımı teklif ettik” ifadelerini kullandı.

Madleen, günler süren yolculuğun ardından gece saatlerinde, varış noktası olan Gazze Şeridi'ne ulaşmadan kısa bir süre önce İsrail güçleri tarafından durduruldu.

Özgürlük Filosu Koalisyonu, uzun süredir İsrail ablukası altında olan Gazze Şeridi’ne yardım ulaştırmayı amaçlıyordu.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Madleen'in durdurulmasının, 2007 yılından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan ve izinsiz gemilerin girişini engelleyen deniz ablukasına dayandığını belirtti.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından geminin durdurulmasının ardından yapılan açıklamada, “Madleen gemisindeki on iki aktivistin ve diğer tüm Filistinli tutukluların derhal serbest bırakılmasını, acımasız işgale ve ablukaya son verilmesini ve Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırılması için tüm sınır kapılarının derhal açılmasını talep ediyoruz” denildi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı, Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun yardım gemisi Madleen'in ‘güvenli bir şekilde İsrail kıyılarına doğru yol aldığını’ bildirdi.

İsrail Dışişleri Bakanlığı’nın X platformundaki hesabı üzerinden yapılan paylaşımda, “Yolcuların kendi ülkelerine dönmeleri bekleniyor” ifadesi yer aldı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu yaptığı açıklamada, Madleen'in uluslararası sularda ‘İsrail ordusu tarafından saldırıya uğradığını ve engellendiğini’ belirtti.

Açıklamada, “Gemiye yasadışı bir şekilde çıkıldı, silahsız sivillerden oluşan mürettebatı kaçırıldı ve bebek maması, gıda ve tıbbi malzemeler de dahil olmak üzere hayat kurtarıcı temel yardım malzemelerine el konuldu” denildi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu Koordinatörü Huveyda Araf, İsrail'in gemide bulunanları gözaltına almak için yasal yetkisi olmadığını söyledi.

Araf, “Gemideki gönüllüler İsrail'in yargı yetkisi altında değildir, yardım sağladıkları ya da yasadışı ablukayı kırdıkları için suçlanamazlar… Keyfi ve hukuksuz gözaltlarına derhal son verilmelidir” ifadelerini kullandı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Hiçbir şey bizi caydıramaz. Tekrar yelken açacağız. Kuşatma sona erene ve Filistin özgürleşene kadar durmayacağız. Bu el koyma uluslararası hukuku açıkça ihlal ediyor ve Gazze Şeridi'ne engelsiz insani erişim gerektiren Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) bağlayıcı kararlarına meydan okuyor.”

Aktivistler, İsrail'in Gazze Şeridi’ne engelsiz insani erişim sağlaması gerektiğini vurguluyor.

Ancak İsrail Dışişleri Bakanlığı, Gazze Şeridi açıklarındaki bölgenin 2007'den bu yana uygulanan deniz ablukası kapsamında izinsiz gemilere kapalı olduğunu ve Madleen'in bu nedenle durdurulduğunu belirtti.

Aktivistlerin İsrail kıyılarına ne zaman ulaşacakları ve ne zaman ülkelerine geri gönderilecekleri ise belirsizliğini koruyor.