İsrail'in Şam'a yönelik hava saldırılarında İranlı yetkilileri hedef almadığı duyuruldu

İsrail'in Şam'a yönelik hava saldırılarında İranlı yetkilileri hedef almadığı duyuruldu
TT

İsrail'in Şam'a yönelik hava saldırılarında İranlı yetkilileri hedef almadığı duyuruldu

İsrail'in Şam'a yönelik hava saldırılarında İranlı yetkilileri hedef almadığı duyuruldu

İsrail'in dün şafak vaktinde Suriye'de düzenlediği saldırılarında 3’ü Hava Savunma Kuvvetleri’ne bağlı Suriyeli subay olmak üzere 10 kişinin öldüğü bildirildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), diğer ölen diğer kişilerin yabancı uyruklu olduğu bilgisini paylaştı.
Tel Aviv'den yapılan açıklamalarda hava saldırılarında İranlı yetkilileri hedef almadığı kaydedildi. Gözlemciler ise bu saldırının İsrail'in ABD Başkanı Donald Trump'ın seçimlerdeki yenilgisine rağmen sınır ötesi saldırı politikasını sürdüreceğinin bir göstergesi olduğu görüşünde. SOHR’un bildirdiğine göre, ölenlerden 5’i Kudüs Gücü'e bağlı İranlılar. Uyruğu henüz belirlenemeyen diğer 2’sinin ise Irak veya Lübnanlı Şii savaşçılardan olabileceği görüşü hakim.
Şam'ı destekleyen bölgesel güçlerden bir komutan, ölenler arasında İranlı veya Lübnanlı olduğu iddialarını yalanladı. AFP’nin SOHR’dan aktardığına göre hava saldırılarında, biri Şam Uluslararası Havaalanı yakınları, diğeri de Şam'ın güneybatısında olmak üzere Hava Savunma Kuvvetleri’ne ait iki askeri bölgeyi hedef alındı. Saldırılar, İran yanlısı milislerin Şam'ın eteklerindeki Seyyide Zeynep ve el-Kisve bölgelerindeki cephane ve silah depolarını da etkiledi. Reuters'a konuşan eski bir Suriye ordusu komutanı, saldırının İran destekli Lübnanlı Şii Hizbullah'ın Suriye'nin Lübnan sınırına yakın bir üssünü, ayrıca Şam'ın güneyindeki üsleri ve Golan Tepeleri'nin Suriye kontrolü altındaki kısımlarındaki ön safları hedef aldığını bildirdi.
SANA haber ajansı, bir askeri kaynağın şu açıklamalarını aktardı:
“Siyonist düşman, güney bölgesinde işgal altındaki Golan yönünden bir hava saldırısı başlattı. Saldırıya karşılık veren hava savunmamız, füzelerden bazılarını düşürdü. Saldırı üç askerin ölümüne, birinin yaralanmasına ve bazı maddi kayıplara yol açtı.
Reuters’ta yer alan analizde, çarşamba günü düzenlenen saldırının her zamankinden çok daha geniş bir hedef yelpazesi olduğu, aynı zamanda İsrail ordusunun ayrıntıları açıklarken önceki zamanlarda olduğundan daha cesur göründüğü kaydedildi. Bu durumun İsrail’in kamuoyuna, İran'ın Suriye'deki müdahalesine yönelik mesaj gönderme niyetinin açık olduğunu gösterdiği vurgulandı.
İsrailli bir askeri kaynak dün yaptığı açıklamada, Suriye'deki 8 farklı noktada gerçekleştirilen saldırılarda Şam yakınlarında, kendi mahallelerindeki üst düzey İranlı liderlerin bilerek hedef alınmadığını ancak evlerin çevresine roketler atıldığını bildirdi. Zira ülkede yerleşik hale gelmek için özellikle Suriye’nin güneyinde, İsrail ile güçler ayrılığı sınırı yakınlarında yürüttükleri projelerin akıbeti konusunda uyarılmalarının istendiğini belirtti.
İsrail ordusunun bu saldırıları İran askeri operasyonlarına cevaben gerçekleştirdiğini ancak tırmanıştan kaçınmak için kendisine sınırlar koyduğunu söyleyen yetkili açıklamasını şöyle sürdürüldü:
 “Kim olduğunuzu, nerede ne yaptığınızı biliyoruz. İsrail, bu fiiller karşısında sonsuza dek sabırlı kalmayacak. İsrail ordusu, saldırı sırasında kışlada İranlı subayların varlığından haberdardı. Ancak onları veya binada bulundukları alanları hedef almadı.”
Saldırıları 68 günlük sakinliğin ardından gerçekleştiren İsrail, söz konusu dönemden önceki son hava operasyonlarını açık bir şekilde üstlenmemişti. Dün yaptığı açıklamada yeni saldırılara değinen ordu sözcüsü, uçakların yedi farklı bölgeyi hedef aldığını ancak Suriye güçlerinin İsrail uçağına füze atması nedeniyle buna sekizinci bir alanın daha eklenerek füze bataryalarının bombalandığını kaydetti. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“İsrail savaş uçakları bu gece İran’ın Kudüs Gücü ve Suriye ordusuna ait askeri hedeflere saldırılar düzenledi. Cephanelikler, karargahlar ve askeri komplekslerin yanı sıra karadan havaya füze bataryalarının da hedef alındığı saldırılar, İran’ın yönlendirdiği bir Suriyeli hücrenin Suriye ile sınır çiti yakınlarına ve İsrail topraklarına el yapımı patlayıcı yerleştirilmesine cevaben geldi. Patlayıcılarla dolu sahanın dünkü keşfi, İran'ın Suriye'deki pozisyonunun devam ettiğine dair ek kanıtlar oluşturuyor. Kendi topraklarından başlatılan her türlü eylemden Suriye rejimini sorumlu tutan İsrail ordusu, İran’ın Suriye'de bölgesel istikrara tehdit oluşturan pozisyonunu vurmak için gereken hamlelerine devam edecek. Nitekim İsrail ordusu olası herhangi bir senaryo ile baş etmek için tetikte duruyor.”
Açıklamadan, bu hafta Golan Tepeleri'nde engellenen bir saldırı girişiminin ardından çarşamba günü Suriye'de başlatılan bir dizi hava saldırısının İran'a ülkeden, özellikle sınır bölgesinden çekilmesi için bir mesaj niteliği taşıdığı sonucuna varıldı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee  daha sonra yaptığı açıklamada şu bilgileri verdi:
“Sınırlarımızda, güney Golan Tepeleri'nde üç güçlü patlayıcı cihazın keşfedilmesinin ardından, İran ve Suriye mevkililerini hedef aldık. Söz konusu patlayıcıların İsrail sınırına yakın köylerde yaşayan Suriyeliler tarafından İran’ın yönlendirmesiyle yerleştirildiği anlaşılıyor. Nitekim Suriye içindeki 8 noktayı hedef aldık. Bunlardan en önemlisi, Şam Uluslararası Havalimanı yakınlarındaki İran kuvvetlerinin ana karargahı olarak kullanılan bir İran komuta kampıydı. Şam'ın güneydoğusundaki üst düzey İranlı aktörlere ve misyonlara ev sahipliği yapmak için kullanılan, aynı zamanda Kudüs Gücü yetkililerinin kaldığı gizli bir mevkii, 7. Tümen’in Güney Golan Tepeleri'nde bulunan ve Kudüs Gücü görevlilerinin İsrail'e karşı terörist faaliyetleri yürüttüğü karargahı, ayrıca dün de gece uçaklarımızın vurulmasının ardından karadan havaya gelişmiş füze bataryaları hedef alındı.”
İsrail Ordu Sözcüsü Hidai Zilberman da şu açıklamada bulundu:
“Bu saldırıların iki net mesajı var. Bunlardan ilki, İran'ın genel olarak Suriye'deki, özel olarak sınırlarımızdaki pozisyonunu sürmesine, ikincisi de Suriye rejiminin bu konuma göz yummasına izin vermeyeceğizdir. İsrail, sınırlara patlayıcı yerleştirme girişiminin ardından, geçen ağustos ayında da İran ve Suriye'ye benzer bir mesaj göndermeye çalışmıştı. Ancak mesajın yerine ulaşmadığı açık.”
Zilberman ayrıca Demir Kubbe ve diğer hava savunma sistemlerini yüksek alarma geçiren İsrail ordusunun İran veya Suriye'nin yanıt verme olasılığına hazırlıklı olduğunu söyledi.



Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
TT

Irak'ın "Koordinasyon Çerçevesi" "bir lider değil, bir cumhurbaşkanı" istiyor

Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)
Iraklılar, 17 Kasım 2025'te Bağdat'taki bir kafede seçim sonuçlarını izlemek için toplandılar (AFP)

11 Kasım 2025'te yapılan Irak parlamento seçimlerinden bir hafta sonra, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki 12 Şii parti lideri, başbakan adayı gösterme yetkisine sahip "en büyük blok" olduklarını belirten bildiriyi imzaladı. Görevden ayrılan Başbakan Muhammed es-Sudani'nin, ikinci bir dönem için göreve devam etme niyeti konusunda yaşanan anlaşmazlığın ardından imza töreninde hazır bulunması dikkat çekiciydi.

Şarku'l Avsat'ın kaynaklardan edindiği bilgiye göre, "koordinasyon çerçevesindeki üç önemli Şii lider, güçlü yetkilere ve tam desteğe sahip bir icra direktörü gibi birini bulma konusunda anlaştı, ancak bu pozisyonda siyasi bir lider istemiyorlar."

Kaynaklar, "Koordinasyon Çerçevesi"ndeki kilit liderlerin, bir sonraki aşamada pozisyonu yönetecek siyasi denklemi değerlendirmek üzere pozisyon için aday listelerinin incelenmesini geçici olarak durdurduğunu bildirdi ve "Es-Sudani'nin kısa listeye girdiğini, ancak farklı bir durumda olduğunu" vurguladı.

Eski Başbakan Nuri el-Maliki, Sudani'nin göreve dönmesine şiddetle karşı çıkıyor, ancak koalisyon içindeki sınırlı sayıda parti, "mevki için yeni kriterler kabul edilirse" itiraz etmeyecek. Şii bir lider, "koalisyon içindeki liderlerin son zamanlarda masada oturan ve önemli kararlar hakkında lider olarak oy kullanma hakkına sahip olan kişilerin sayısının artmasından duydukları hoşnutsuzluğu ve kızgınlığı dile getirdiklerini" belirtti.


Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)

Suriye, şahinlerden Cumhuriyetçi bir kongre üyesinin, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed döneminde uygulanan "Sezar Yasası" yaptırımlarının ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir adım attı. Bu yasayı yürürlükten kaldırmayı reddeden şahin partili bir kongre üyesinin, bu kararı şartlı olarak geri çektiğini açıklamasının ardından, yaptırımların ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir durum ortaya çıktı.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Temsilci Brian Mast'ın, Washington'da Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüşmesine rağmen "Sezar Yasası"nı yürürlükten kaldırmayı reddetme tutumundan vazgeçmemesinin yol açtığı bir beklenti ve hayal kırıklığı döneminin ardından, Mast pazartesi akşamı tutumunda köklü bir değişiklik duyurdu. Şam'a yönelik kapsamlı yaptırımların kaldırılmasına desteğini teyit etti, ancak Suriye Geçici Hükümeti'nin Mast'ın "bölgenin istikrarı için elzem" olarak gördüğü taahhütleri yerine getirmemesi halinde yaptırımların yeniden uygulanmasına olanak tanıyan "belirli koşullar" dahilinde.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kongre perde arkasında, aralık ayı başında yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik oylamanın hazırlıkları kapsamında, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nı sonuçlandırmak için Temsilciler Meclisi ve Senato arasında yoğun görüşmeler yürütülüyor.


Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail ile yaşanan güvenlik gerginliğini çözmek için "kapsamlı bir girişim" sundu. Girişim, Lübnan ordusunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeye tam olarak konuşlandırılması ve sınır bölgesinde istikrarın tam olarak sağlanması için müzakerelerin başlatılmasına dayanıyor.

Avn, Bağımsızlık Günü konuşmasında, Lübnan ordusunun İsrail tarafından işgal edilen noktaların kontrolünü "tüm ihlal ve saldırıların durdurulması ve İsrail ordusunun tüm noktalardan çekilmesinin hemen ardından" ele geçireceği beş maddelik bir girişim duyurdu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ayrıca beş üyeli bir komiteye, "Litani Nehri'nin güneyindeki bölgenin Lübnan silahlı kuvvetlerinin tek kontrolü altında olmasını ve kendi kuvvetleri aracılığıyla yetkilerini genişletmelerini" sağlama görevini verdi.

Dördüncü maddesinde, Lübnan devletinin "BM, ABD veya (İsrail ile) ortak uluslararası himaye altında, sınır ötesi saldırıların kalıcı olarak durdurulması formülünü içeren herhangi bir anlaşmayı müzakere etmeye hazır olduğunu" belirtirken, "Lübnan'ın kardeş ve dost ülkeleri, Lübnan ordusunu destekleyecek ve yeniden yapılanmaya yardımcı olacak uluslararası bir mekanizma için net ve kesin tarihler belirleyerek bu süreci denetleyeceğini" belirtti. "Bu girişime hazırız ve kararlıyız" diye vurguladı.