Ramallah, İsrail ile ikili ilişkilere geri döndü

Batı Şeria’nın Ramallah kentine bağlı El-Bire bölgesinde toplanan Filistinliler, Pompeo’nun Batı Şeria’daki Psagot Yahudi yerleşim birimine gerçekleştirdiği ziyareti protesto ettiler (AP)
Batı Şeria’nın Ramallah kentine bağlı El-Bire bölgesinde toplanan Filistinliler, Pompeo’nun Batı Şeria’daki Psagot Yahudi yerleşim birimine gerçekleştirdiği ziyareti protesto ettiler (AP)
TT

Ramallah, İsrail ile ikili ilişkilere geri döndü

Batı Şeria’nın Ramallah kentine bağlı El-Bire bölgesinde toplanan Filistinliler, Pompeo’nun Batı Şeria’daki Psagot Yahudi yerleşim birimine gerçekleştirdiği ziyareti protesto ettiler (AP)
Batı Şeria’nın Ramallah kentine bağlı El-Bire bölgesinde toplanan Filistinliler, Pompeo’nun Batı Şeria’daki Psagot Yahudi yerleşim birimine gerçekleştirdiği ziyareti protesto ettiler (AP)

Filistin Yönetimi, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında faaliyetlerini yürüten Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) Koordinatörü Kamil Ebu Rukn’dan gelen bir mektubun ardından, güvenlik bağlantıları da dahil olmak üzere İsrail ile tüm ilişkileri eski haline döndürdü. Mektubun içerisinde, İsrail'in anlaşmalara bağlı olduğu ifade ediliyor.
Ramallah yönetiminden kaynaklar Şarku’l Avsat'a şunları aktardı: "Doğrudan temaslar Avrupa ülkeleri aracılığıyla başladı, taraflar arasında karşılıklı mesaj alışverişi gerçekleşti. Önceki dönemlerde, iki ülke arasında, bazıları doğrudan bazıları ise Fransa, Almanya, İngiltere ve Norveç üzerinden olmak üzere iletişim kanalları mevcuttu. Norveç son dönemde bu hususta yoğun bir rol oynamaya başladı, ancak iki ülke arasındaki ilişkilerin eski haline dönmesi için herhangi bir arabulucuya gerek duyulmadı. Filistin Sivil İşler Bakanı Hüseyin eş-Şeyh, COGAT Başkanı Kamil Ebu Rukn’a anlaşmaların akıbetini sordu. Ebu Rukn ise İsrail'in anlaşmalara bağlı olduğunu belirtti.”
Filistin yönetimi, Trump'ın Batı Şeria'nın bazı kısımlarını ilhak etme planları kapsamında İsrail’le yaklaşık 6 ay askıya alınan ilişkilerin yeniden sürdürüleceğini resmen duyurdu. Filistin yönetimi ayrıca vergi gelirlerini almayacağını da açıkladı. Bu durum Filistin yönetimini boğucu bir mali krize sokmuş oldu. Filistin yönetiminin İsrail ile askıya alınan ikili ilişkileri sürdürme kararı, mevcut aşamada güvenliği ve sivil koordinasyonu yeniden sağlamayı içeriyor. Bu da ileriki bir aşamada siyasi müzakerelere geri dönmeyi gerektirebilir.
Filistin Başbakanı Muhammed Iştiyye konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Yönetim olarak beklediğimiz bir mesaj aldık. İsrail bizimle imzalanan anlaşmalarına uymaya hazır olduğunu ifade ediyor. Filistin yönetimi üç şart belirledi ve ilişkilerin yeniden başlaması için İsrail’den bunlardan birini seçmesini talep etti. İlk şart, müzakerelerin uluslararası dörtlü komisyon gözetiminde yeniden başlaması.
İkinci şart, doğrudan müzakerelerin eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde kalınan noktadan devam ettirilmesi. Üçüncü şart, İsrail hükümetinin, Filistin yönetimi ile yaptığı anlaşmalara bağlı olduğuna dair yazılı bir açıklama sunması" ifadelerine yer verdi.
Filistin Sivil İşler Bakanı Hüseyin eş-Şeyh İsrail'in mesajının kendilerine ulaşmasının ardından, kısa süre içerisinde, "Filistin’in zaferini" ilan etti. Bu açıklama, Filistin topraklarında bir eleştiri tufanına ve Filistin yönetiminin politikalarına karşı büyüyen bir öfkeye yol açtı. Hüseyin eş-Şeyh açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi: “Filistin yönetimi, Filistin halkının maruz kaldığı büyük acı, baskı ve abluka dönemini sona erdirmeye çalışacaktır. Bu yeni durum, uluslararası bir gözetim ile birlikte yeni bir siyasi rotaya girilmesini sağlayabilir. Özellikle de farklı ve yeni bir ABD tutumunun varlığı ile bu sağlanabilir. Filistin ile mevcut ABD yönetimi arasındaki ilişkiler 3 yıldan fazla bir süredir kopmuş durumda.”
Filistin’in "bu adımını" memnuniyetle karşılayan İsrailli üst düzey yetkililer, “Bu, birkaç haftadır hazırladığımız bir şey. İsrail'de, İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz'ın Avrupa Birliği büyükelçileriyle yaptığı görüşmede Filistinlilere açık mesajlar ilettiği ve bu mesajlarında yenilenmiş güvenlik koordinasyonu talebinin yer aldığı açıklandı. Bunun üzerine COGAT Başkanı Kamil Ebu Rukn ile Filistinli mevkidaşları arasında sessiz temaslar gerçekleşti.
İsrail medyası, Gantz'ın Filistin Yönetimi ile gerçekleştirilen son görüşmelerden sorumlu olduğunun altını çizdi. Avrupa Birliği büyükelçileriyle, Filistinli yetkililer arasında karşılıklı mesaj alışverişi gerçekleşti. Bu da iki taraf arasında bir yakınlaşmayı doğurdu.
Kendisine yakın isimlerin ifade ettiğine göre Gantz, Joe Biden'in ABD başkanı olarak seçilmesinin Filistinliler için yeni bir "ufuk" açtığına ve "tırmandıkları ağaçtan aşağı inmeleri için bir bahane" oluşturduğuna inanıyor. “Walla!” web sitesinin siyasi muhabiri Barak Ravid’in aktardığına göre İsrailli yetkililer, koordinasyonun yeniden başlaması için bir yol haritası oluşturmak üzere İsrail ve Filistinliler arasında arabuluculuk yapan ülkenin Norveç olduğunu söylediler. Bunun ardından Gantz, COGAT Koordinatörüne, Filistinlilerle diyaloğu sürdürmesi talimatını verdi. Bunun üzerine COGAT Başkanı Kamil Ebu Rukn, Filistin Sivil İşler Bakanı Hüseyin eş-Şeyh ile bir araya geldi. Karşılıklı mesaj alışverişinin şeması ile ilgili taslak çizildi. İsrail'deki güvenlik değerlendirmeleri, güvenlik koordinasyonunun yeniden başlamasının siyasi müzakerelere geri dönüşü sağlayacağı yönünde. İsrail gazetesi Yediot Ahronot bu bağlamda, müzakerelerin sürdürülmesi için bir anlaşma yapılması ihtimalinin uzak olmadığını belirtti; buna gerekçe olarak müzakerelerin yenilenmesinin Filistin yönetimi tarafından talep edileceğini öne sürdü.
Gantz, dün, ayrıntıları masaya yatırmak üzere İsrail Silahlı Kuvvetleri’ndeki (IDF) generallerin yanı sıra üst düzey güvenlik yetkilileri ile bir araya geldi. İsrail gazetesi, ordunun Batı Şeria'da güvenlik alanında koordinasyonu yenilemek için bir eylem planı hazırlayacağını bildirdi. İsrail ve Filistin’in ilişkileri yeniden sürdürmek için bir mekanizma üzerinde anlaştığı varsayılıyor.
İsrail açısından bakıldığında, işbirliğinin yeniden sağlanması, Fetih ve Hamas arasındaki Filistin iç uzlaşmasını yoğunlaştırma olasılığını önemli ölçüde azaltabilir. Bu düşünce, Hamas, İslami Cihad ve Filistin yönetiminin İsrail ile ilişkileri yeniden eski haline döndürmesi kararına şiddetle karşı çıkan diğer gruplar arasında da mevcut.
Hamas, İslami Cihad ve diğer gruplar Filistin yönetiminin İsrail ile ilişkileri eski haline döndürme kararının "ulusal bir ortaklık kurma yönündeki ulusal çabalara, tüm ulusal değerlere ve tüm uzlaşma çabalarına karşı bir darbe" olduğunu öne sürdüler. Ancak bu eleştiriler, önünde açık bir projesi olan Filistin yönetimi tarafından dikkate alınmadı.
Filistin Maliye Bakanlığı temsilcileri, 6 ay önce biriken vergi fonlarının alınmasını düzenlemek üzere İsrail Maliye Bakanlığı temsilcileriyle, dün, hızlı bir şekilde bir araya geldi. Filistin Hükümet Sözcüsü İbrahim Melhem maaşların gelecek ayın başlarında ödeneceğini kaydetti.
Bununla birlikte, İsrail kanalı Kanal 11’in aktardığına göre, Filistinli mahkumların maaşlarının ödenmesi ile ilgili kriterlerde bir değişiklik olabilir. Kanal 11, Filistin Yönetimi'nin batılı diplomatik kaynaklara ilettiği mesajında, İsrail'de tutuklu bulunan Filistinli güvenlik mahkumlarının maaşlarının ödenmesine ilişkin kriterlerin değiştirilmesi ile ilgili talebin yer aldığını belirtiyor. Bu değişiklik çerçevesinde emekli maaşlarının, mahpusların ailelerinin ekonomik ve sosyal durumuna ve aile fertlerinin sayısına göre belirlenmesini gerektirmektedir. Mahkumların çarptırıldığı cezaların şiddeti veya işledikleri suçların boyutu maaş kriterlerindeki olası değişikliklerde kıstas olarak görülmeyecek.
Kanal 11’in haberine göre, Filistin yönetiminin batılı diplomatik kaynaklara ilettiği bu mesajın hedefi, Biden döneminde ABD'nin beklenen finansal desteğinin yeniden elde edilmesinden sonra aleyhinde açılabilecek hukuki davaların önüne geçmek.



İsrail ordusu: El Halil yakınlarında araçla saldırı olayı yaşandı, geniş çaplı insan avı başlatıldı

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (DPA)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (DPA)
TT

İsrail ordusu: El Halil yakınlarında araçla saldırı olayı yaşandı, geniş çaplı insan avı başlatıldı

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (DPA)
Batı Şeria'daki İsrail askerleri (DPA)

İsrail ordusu dün akşam yaptığı açıklamada, el Halil yakınlarında bir araçla saldırı gerçekleştiğini ve askerlerin saldırgana ateş açarak karşılık verdiğini, geniş çaplı bir insan avı başlatarak karşılık verdiğini duyurdu.

Ordu, Batı Şeria'da el Halil yakınlarındaki Yehuda Kavşağı'na araçlı saldırı ihbarı üzerine bölgeye birlik gönderildiğini belirtti.

Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)Batı Şeria'daki İsrail askerleri (Reuters)

Açıklamada, "Askerler, saldırının failini bulmak için geniş çaplı arama çalışmaları yürütüyor ve ayrıntılar daha sonra açıklanacak" ifadelerine yer verildi. Yerel basında yer alan bazı haberlere göre olayda bir kadın asker yaralandı.

Araçla gerçekleştirilen saldırının sonuçları ve faili hakkında henüz bir açıklama yapılmadı.


Hamas: Gazze'ye giren tırlar asgari temel ihtiyaçları karşılamıyor

İnsani yardım taşıyan bir kamyon, Kerem Ebu Salim sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
İnsani yardım taşıyan bir kamyon, Kerem Ebu Salim sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
TT

Hamas: Gazze'ye giren tırlar asgari temel ihtiyaçları karşılamıyor

İnsani yardım taşıyan bir kamyon, Kerem Ebu Salim sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)
İnsani yardım taşıyan bir kamyon, Kerem Ebu Salim sınır kapısından Gazze Şeridi'ne doğru yola çıktı (Reuters)

Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, Gazze Şeridi'ne giren yardım kamyonlarının halkın asgari temel ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak olduğunu belirterek, Şeride izin verilen yardımların niteliğinde köklü bir değişiklik yapılması çağrısında bulundu.

Kasım dün yaptığı açıklamada, "İşgalin girmesine izin verdiği kamyonların çoğu ticari sektöre ayrılmış olup, mevcut insani felaket nedeniyle vatandaşlar için gerekli görülmeyen ilave malzemeler taşımaktadır" dedi.

Kasım, "İki milyondan fazla insanı etkileyen krizin boyutuna uygun miktarda temel yardım malzemesi taşıyan kamyonların getirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

Kasım, kış ve sert hava koşullarının yaklaştığı bu günlerde, arabuluculara ve ilgili tüm ülkelere, mobil evler (karavanlar) getirmek ve sivilleri kurtarmak için "ciddi ve acil adımlar atma" çağrısında bulundu.


Suriye İçişleri Bakanlığı'nın yeni kimlik kutlamaları fahri rütbelerle ilgili tartışmanın gölgesinde kaldı

Şam sokaklarındaki yeni Suriye polis araçlarından oluşan büyük bir geçit töreni (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)
Şam sokaklarındaki yeni Suriye polis araçlarından oluşan büyük bir geçit töreni (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)
TT

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın yeni kimlik kutlamaları fahri rütbelerle ilgili tartışmanın gölgesinde kaldı

Şam sokaklarındaki yeni Suriye polis araçlarından oluşan büyük bir geçit töreni (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)
Şam sokaklarındaki yeni Suriye polis araçlarından oluşan büyük bir geçit töreni (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)

Mustafa Rüstem

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın yeni görsel kimliğinin lansmanı sırasında Şam sokaklarında dolaşan lüks araç konvoyu bir kutlama vesilesi gibi görünüyordu. Ancak bu aynı zamanda, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden sonra tüm personel ve memurlarının terhis edilmesinin ardından iç güvenlik teşkilatının yeniden yapılandırılmasına, yerlerine yeni birliklerin getirilmesine yönelik çabaların da olduğunu gösterdi.

Bu sahnelere rağmen, gözlemciler, Suriye İçişleri Bakanlığı'nın kimlik lansmanı ile Türkiye'de yeni güvenlik ve polis araçlarından oluşan bir filonun sergilenmesiyle aynı zamana denk gelen Suriye’deki modern araç geçit töreni arasındaki bağlantıyı sorguluyorlar. Bu olayların zamanlaması arasında bir bağlantı olup olmadığı, Türkiye’ye bağlılık konusunda gizli mesaj taşıyıp taşımadığını, yahut zamanlamanın sadece bir tesadüf olup olmadığını sorguluyorlar.

Çelişkili duygular

Şam’daki bu sahne, çelişkili görüşlere yol açtı. Bazı Suriyeliler, bunu kuşatma ve yoksulluktan bitkin ve yorgun düşmüş bir halk için hiçbir işe yaramayan, sadece görsel bir “dekor” için yapılmış bir harcama olarak gördü. Ancak bazıları da, bu araçları bir ilerleme tezahürü, özellikle güvenlik ve istihbarat servislerinin tekelinde olan Station Wagon Peugeot araçlar gibi Esad döneminin eski, harap arabalarının yerini alan hoş bir değişiklik olarak gördü. Zira bu araçlar, onlarca yıl boyunca Suriyelilerin hafızasına baskının ve demir yumruk yönetiminin araçları olarak kazındılar.

dfrgt
Trafik Dairesi'nin modernize edilmiş araçları ve motosikletleri, daha gelişmiş bir profesyonel varlığı yansıtıyor (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)

Şam Valisi Mahir Mervan İdlibi ise etkinlik sırasında düzenlediği basın toplantısında, İçişleri Bakanlığı'nın yeni kimliğinin yalnızca bir formalite değil, geleceğe yönelik yeni bir vizyon olduğunu belirtti. Bu arada, İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, bir aracın hangi makama ait olduğunun belirlenmesi de dahil olmak üzere bu kimliğin faydalarını sıraladı.

Yeniden yapılandırma ve rütbeler

Bu arada, İçişleri Bakanı Enes el-Hattab'ın mart ayında göreve başlamasından bu yana Suriye hükümeti tarafından bir dizi atama ve kararı içeren yeni bir yeniden yapılandırmanın hayata geçirildiği konuşuluyor. Bunlar arasında, polis, göç, pasaport ve nüfus müdürlüğü gibi birçok alanı denetlemek üzere farklı rütbelerden altı bakan yardımcısının atanması da yer alıyor. Bu atamaların ardından, halen hükümetin kontrolü dışında olan Haseke ve Rakka hariç olmak üzere, tüm illerdeki iç güvenlik müdürlüklerine 12 müdür atanması kararı alındı.

Aynı zamanda, bakanlıkta görev yapan bazı din adımlarına yaş ve görev yerlerine göre askeri rütbeler verileceğine dair bilgiler de dolaşıyor. Yerel medya kuruluşları, bu din adamlarının sayısının 70'e ulaştığını bildirdi. Yerel haber sitesi “Hashtag”, bazılarının ortaokul diplomasına bile sahip olmadığını, ayrıca şube ve üst düzey daire başkanlarına albay rütbesi verildiğini aktardı.

fbg
Yeni araçlar, karayollarının düzenlenmesine katkıda bulunan ileri teknolojilerle donatılmış (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)

Güvenlikle ilgili gözlemcilere göre, özellikle din adamlarının artan nüfuzu ve üst düzey görevlere atanmaları göz önüne alındığında, rütbe almaya hak kazanan din adamları arasında, İçişleri Bakanlığı'nın iç güvenlik, polis, kapsamlı bir eğitim, yıllar içinde edinilmiş bir deneyim ve bilgi gerektiren suç soruşturmaları gibi uzmanlık alanıyla çelişen, Şeriat hukuku diplomasına sahip olanlar da bulunuyor.

Bu haberler, Suriye İçişleri Bakanlığı'nın devrik rejim döneminde görev yapmış binlerce suç ve güvenlik uzmanını görevinden almasının ortasında geldi. Yeni yönetim, tüm güvenlik kurumlarını, orduyu ve siyasi partileri lağvederken, Savunma ve İçişleri Bakanlıkları hâlâ rejimin 8 Aralık 2024'teki çöküşünün ardından yaşanan büyük kayıpların yaralarını sarmaya çalışıyor. Ortaya çıkan kaos ve güvenlik zafiyeti, Suriye devriminin “savaşçılara ve cihatçılara” güvenerek ülke genelinde güvenliği ve emniyeti yeniden tesis etmek için acil çözümler aramasını gerektiriyor.

Fahri rütbeler

Bu haberler ışığında, askeri ve güvenlik meseleleri araştırmacısı Albay Muhsin Hamdan, “Cumhurbaşkanı, Ordu ve Silahlı Kuvvetler Komutanı adına bir kararname yayınlanmadıkça askeri rütbelerin verilmesiyle ilgili tüm söylemlerin asılsız olduğunu ve hiçbir dayanağı olmadığını” kesin bir dille belirtti. Kişinin takdiri hak eden seçkin bir kahramanlık eylemi gerçekleştirmesi halinde fahri askeri rütbenin kararnameyle verilebileceğini, ancak bunun “fahri rütbe” olarak kalacağını ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia'dan aktardığı röportaja göre  Hamdan, “Din adamlarına verildiği iddia edilen rütbeler hakkındaki araştırmalar ve soruşturmalar sonucunda, bu bilginin yanlış ve hiçbir dayanağı olmadığı ortaya çıktı. Mevcut bilgilere göre, bir çalışma devam ediyor ve konu yıl sonuna kadar incelenecek ve bu noktada, Esed rejiminden ayrılık sırasında sahip olunan rütbe ve hizmet yılı esas alınarak uygun işlem yapılacak.”

Askeri ve güvenlik meseleleri araştırmacısı, askeri rütbelerin askeri okullara katılım sistemi kapsamında nasıl verildiğini de açıkladı. Bir subay, üç yıllık bir eğitimden geçtikten sonra tüm sınavları başarıyla geçmesinin ardından, (deneme süresinde olan) teğmen rütbesiyle mezun olur. Deneme süresi iki yıl sürmektedir ve sonunda terfi eder ve rütbesi onaylanır. Akademik eğitim ve öğretim görenler beş yıllık bir eğitimden geçerler ve eğitim süresince yapılan bütün sınav ve çalışmaları başarıyla tamamlamaları halinde üsteğmen rütbesini alırlar.

sdfrgt
Şam'da İçişleri Bakanlığı araçlarının görsel kimliğinin sergilenmesi geniş çaplı etkileşimlere yol açtı (İçişleri Bakanlığı'nın X hesabından)

“Her rütbe ile bir sonraki rütbe arasında, subayın onaylı bir derecelendirme ölçeğine göre (iyi ve üzeri) dört yıllık bir değerlendirme süreci vardır. Askeri kurumdaki terfi sistemi ve tüm terfiler, aynı zamanda cumhurbaşkanı olan başkomutan tarafından imzalanan özel bir kararname ile düzenlenir” dedi.

Albay Hamdan, yapılan açıklamalarda tüm Esed ordusundan ayrılan subayların göreve iade edilmesi yönünde bir niyet görülse de, bu sayının Savunma ve İçişleri Bakanlıkları için hâlâ düşük olduğunu düşünüyor. Ona göre bakanlıklar bu sayının birkaç katına ihtiyaç duyuyorlar. Bu açığı kapatmak için de kısa süreli kurslar düzenlenmesinin ve mezunlar verilmesinin veya bazı din adamlarına rütbe verilmesinin mümkün olabileceğini, ancak bu sonuncusunun nihayetinde “yanlış bir prosedür” olduğunu ifade etti.

Yetkinlikler ve cihatçılar

Bu arada, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi Direktörü Rami Abdurrahman, “Suriye'deki güvenlik yönetiminin, çoğu yeterli deneyime sahip olmayan, yalnızca ilkokul veya ortaokul mezunu olan din adamları tarafından yönetildiğine” inanıyor.

 “Gözlemciler, güvenlik teşkilatlarının Genel Güvenlik adı altında tek bir kurumda birleştirilmesinin ardından yeni yapının olumlu yönleri olduğunu düşünüyor. Daha önce, teşkilatlar çok sayıdaydı ve güvenlik, askeri güvenlik, devlet güvenliği ve siyasi güvenlik gibi farklı uzmanlıklara sahipti. Her birinin tüm şehirlerde şubeleri vardı ve bunlar birbiriyle uyumlu bir şekilde çalışmıyordu, bürokrasi ile doğrudan cumhurbaşkanlığına bağlı üst düzey yönetimler bunlarda etkili olabiliyordu” diyor.

Yeni makamlar, Aralık 2024'te Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'nın Esed ordusunu feshetmesinin ardından, yeni Suriye ordusunun kurulması kapsamında Savunma Bakanlığı'na yeni katılan örgüt liderlerine yüksek askeri rütbeler verdi. Bunlar arasında tümgeneral, tuğgeneral ve albay rütbeleri verilen yabancı cihatçılar da vardı.

Esed döneminde Suriye devriminin patlak vermesiyle düzenli kuvvetlerden ayrılan subaylar, terfi ve atama listelerinin gözden geçirilmesini talep etmişlerdi, çünkü listede yer alan isimlerin çoğu sivildi. Askeri kurum içindeki bu atamalar ve kararlar, özellikle uzmanlar başta olmak üzere ulusal yetkinlikleri dikkate almıyor ve sadakati ön planda tutuyor.