Hint kenevirinden üretilen uyuşturucular son 50 yılda yüzde 25 daha güçlendi

Kenevir dünyada en yaygın kullanılan yasa dışı uyuşturucu (Reuters)
Kenevir dünyada en yaygın kullanılan yasa dışı uyuşturucu (Reuters)
TT

Hint kenevirinden üretilen uyuşturucular son 50 yılda yüzde 25 daha güçlendi

Kenevir dünyada en yaygın kullanılan yasa dışı uyuşturucu (Reuters)
Kenevir dünyada en yaygın kullanılan yasa dışı uyuşturucu (Reuters)

Uluslararası bir araştırma ekibi, Hint keneviri reçinesinin (kubar, hash, haşhiş gibi isimlerle de bilinmektedir) son yarım yüzyılda yaklaşık yüzde 25 oranında güçlendiğini ortaya koydu.
Bath Üniversitesi'ndeki Bağımlılık ve Akıl Sağlığı Grubu araştırmacıları, son 50 yılda ABD, Bileşik Krallık, Hollanda, Fransa, Danimarka, İtalya ve Yeni Zelanda'dan toplanan 80 binden fazla Hint keneviri örneğinden elde edilen verileri inceledi.
Addiction isimli akademik dergide yayınlanan bulguları, Hint kenevirinin sarhoş edici bileşeni THC yoğunluğunun zamanla değiştiğini ortaya koydu. Bitkisel kenevirden elde edilen reçinedeki yoğunluğun 1975 ve 2017 arasında yüzde 24 arttığı tespit edildi.
Guardian'ın haberine göre bu, THC yoğunluğunda yıllık 5 mg'lık bir artışa denk geliyor. Çalışmaya liderlik eden Dr. Tom Freeman, “Hint kenevirinin gücü zamanla artmaya devam etti, öyle ki bugün, 50 yıl önce insanların kullandığı türden çok farklı” dedi.
Çalışmanın diğer yazarı Sam Craft ise şöyle konuştu:
"Hint keneviri reçinesi genellikle daha güvenli bir kenevir türü olarak görülüyor. Ancak bulgularımız artık bitkisel kenevirden daha güçlü olduğunu gösteriyor."
Freeman ayrıca, "Hint kenevirinin gücü arttıkça, onunla ilgili kullanım sorunları nedeniyle tedaviye başlayanların sayısı da arttı" dedi ve ekledi:
"Şu anda daha fazla Avrupalı, eroin veya kokainden ziyade Hint keneviri nedeniyle uyuşturucu tedavisine başlıyor."
 
Independent Türkçe, The Guardian



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news