Suudi Arabistan ile Irak arasındaki Arar sınır kapısının açılmasının ardından Irak’ta iyimser hava hakim

Arar sınır kapısının açılmasından sonra geçtiğimiz Çarşamba Suudi Arabistan’dan Irak’a yardım konvoyu sınır kapısından geçiyor (Reuters)
Arar sınır kapısının açılmasından sonra geçtiğimiz Çarşamba Suudi Arabistan’dan Irak’a yardım konvoyu sınır kapısından geçiyor (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ile Irak arasındaki Arar sınır kapısının açılmasının ardından Irak’ta iyimser hava hakim

Arar sınır kapısının açılmasından sonra geçtiğimiz Çarşamba Suudi Arabistan’dan Irak’a yardım konvoyu sınır kapısından geçiyor (Reuters)
Arar sınır kapısının açılmasından sonra geçtiğimiz Çarşamba Suudi Arabistan’dan Irak’a yardım konvoyu sınır kapısından geçiyor (Reuters)

Suudi Arabistan Krallığı ile Irak arasındaki Arar sınır kapısının açılışının üzerinden henüz bir hafta dahi geçmeden, sınır kapısının sağlaması öngörülen geniş iş fırsatları vilayet sakinleri arasında iyimser bir hava meydana getirdi. Açılan kapının, Anbar vilayetine büyük mali kaynaklar sağlamanın yanı sıra yeniden yapılanma sürecine katkı sağlayacağı düşünülüyor.
İki ülke arasındaki tüm ticari süreçler tamamlanırken, Irak bankacılık sektörü sınır kapısında şubesini açan ilk girişimci oldu. Rafidain Bank, sınır kapısının açılışından bir gün sonra Arar’da ilk şubesini açtı. Onun ardından, Irak Birliği Bankası aynı noktada bir şube açarak onu takip etti. Rafidain Bank tarafından yapılan açıklamada, Suudi Arabistan sınırında bulunan Arar Sınır Kapısı şubesinin açılışında, Anbar ve Kerbela valilerinin yanı sıra, Rafidain Bank Genel Müdürü, İçişleri Bakanı Osman el-Ganimi, Ortak Harekat Komutanı Yardımcısı Korgeneral Abdulemir eş-Şemmari, Sınır Kapıları İdaresi Başkanı Ömer el-Vaili’nin hazır bulunduğu ifade edildi. Açıklamada ayrıca, “Arar sınır kapısı şubesinin, ekonomik ve ticari hareketin canlanmasına, ulusal ekonominin gelişimine, nakit likiditesinin sağlanmasına, işbirliği ve yatırım imkanlarının artmasına katkı sağlayacağı” ifade edildi.

Arar sınır kapısındaki alışveriş sahalarının yönetimi hususunda Suudi tarafıyla anlaşıldı
Anbar valisi Ferhan ed-Düleymi konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Irak vatandaşlarına iş fırsatı sağlamak için Iraklı yatırım şirketleri tarafından Arar sınır kapısındaki alışveriş sahalarının yönetimi hususunda Suudi tarafıyla anlaşıldığını” belirtti. Düleymi, “Arar sınır kapısının en önemli ticaret noktalarından biri olacağını ve Irak’ın ihtiyacı olan büyük miktardaki mal ve ürünlerin yakında oradan ülkeye girmesini umduklarını” ifade etti. Arar sınır kapısı açıldıktan sonra, Koronavirüsle mücadele için Suudi Arabistan, Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi (KSRelief) tarafından Irak hükümetine gönderilen tıbbi malzeme yüklü 15 konvoyun Irak’a giriş yaptığı belirtildi. Düleymi, “ticari mücadele alanlarının özellikle sınır kapısına yakın yoksul bölgelerdeki binlerce gence iş fırsatı sağlayacağını” ifade etti.
Konuyla ilgili olarak Anbar Valisi, sınır kapısında Irak Birliği Bankası’nın bir şubesinin açılışını yaptı. Şubenin açılışı sırasında vali, “Anbar altyapı eksikliğinden muzdarip. Şimdi bizler istikrarı yeniden sağlamaya başladık. Yatırım ve özel sektör alanında önemli dosyalarımız var” dedi. Vali Düleymi, “Bankacılık sektörü yatırımı desteklemede çok önemli ve bu olmasaydı bu sektörde başarılı olamazdık” ifadelerine yer verdi.
Irak Sınır Kapıları İdaresi Başkanı Ömer el-Vaili ise, “Arar sınır kapısının çalışma çevreleri ve her bakımdan donanımlı hale getirildiğini, ortak Harekatlar, Anbar ve Kerbela Harekat Komutanlıkları tarafından gerekli korumanın sağlanmasına ek olarak iki aydan beridir burada çalışanları bulunduğunu vurguladı.
Başbakan Mustafa el-Kazımi’nin, “kara sınır kapısının yıl boyunca karşılıklı yolcu giriş çıkışları ve taşımacılık için” kullanılacağı ifadelerine yer verilerek, belgeleri kontrol etmek, kaçakçılığı önlemek ve kamu malını israf etmemek amacıyla bir elektronik otomasyon firmasıyla sözleşme yapmak üzere Maliye Bakanlığı’nı gerekli yetkilendirmeyi yapmak üzere görevlendirdiği ilave edildi.
Iraklı bazı yetkililer, Bağdat ile Riyad arasındaki ilişkilerde yeni bir aşamayı başlatan bu sınır kapısının açılmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. Irak parlamentosu üyesi Abdullah el-Harbit Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Arar sınır kapısının Irak ile Suudi Arabistan arasındaki ticarete açılan bir kapı olacağını ve iki devletin planının, sınır kapısının Anbar ve Kerbela eyaletlerini birbirine bağlamaya odaklandığını” vurguladı. Ayrıca, “Suudi Arabistan Krallığı’nın ticaretin yanı sıra hac için en-Nuhayb’den Kerbela’ya giden bir otoban yapımına destek vermesinin beklendiğini” belirtti.
Bu sınır kapısının açılmasının iki ülke arasındaki ticari ilişkiler düzeyinde ne gibi sonuçlar doğurabileceğine ilişkin olarak Harbit, “Suudi Arabistan temiz bir ticari işbirliği için yeni ufuklar açıyor. Burada şeffaf bir ticaret olacak ve Irak pazarında yaygın olan damping uygulaması (ihracatçı firmanın malını dış piyasada, iç piyasada sattığından daha düşük fiyatla satması) burada olmayacak ve ticarete konu olan mallar yüksek kalitede olacak” ifadelerine yer verdi. Aynı zamanda bir iş adamı olan Harbit, “Suudi Arabistan’ın, güneyde gaz yoğunlaştırma istasyonları kurmaya ve milyarlarca yatırım yapmaya çalıştığını, Suudilerin ve aynı şekilde onların kaliteli mallarının Irak pazarında bulunmasının Irak üzerindeki olumlu etkilerinin büyük olacağını” belirterek, “daha önemlisi Suudilerin evlere kapıdan girer” şeklinde eklemede bulundu.
Yine konuyla ilgili olarak, Anbar eyaleti milletvekili olan Yahya el-Muhammedi Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, Irak’ın Suudi Arabistan sınırı üzerinde bulunan Arar sınır kapısının açılmasının, Irak ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin köklü tarihini yansıttığını” vurguladı. Muhammedi, “bu kapı ekonomiye yeni bir can damarı ve iki ülke arasındaki ilişkilerin yeni yüzü olacak. Ayrıca Suudi ürünlerinin Irak’a kolay ve ucuz şekilde ulaşmasını sağlayacak” dedi. Muhammedi, “Anbar vilayeti bundan en fazla yararlanacak vilayet olacak, zira sınır kapısı bu vilayetin idari sınırları içerisinde bulunuyor” ifadelerine yer verdi.
Anbar Eyalet Konseyi eski üyesi Azal el-Fehdavi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Arar sınır kapısının açılması, Irak açısından ülkenin sınır kapılarına yeni bir ilave olduğunu ve Arap Körfezi ülkelerine açılan ilk kapı” olduğunu ifade etti. Fehavi, “Anbar vilayetinin bu önemli ticari kapıdan büyük bir fayda göreceğini, çünkü bu kapının ülkenin ekonomik ve ticari hareketini canlandırmaya ve mal akışını sağlamaya yardımcı olacağını, bunun da kısa mesafe ve daha düşük maliyetli nakliye ücretleri sayesinde emtia (satılacak mal) fiyatlarının düşmesine yardımcı olacağını” vurguladı. Fehdavi ayrıca, “bu kapısının çok sayıda insanın istihdam edilmesine katkı sağladığını, aynı zamanda hacılar ve umrecilerin Irak’tan kutsal topraklara seyahatini kolaylaştırmaya katkıda bulunacağına, böylece bu konudaki engellerin azalacağına ve nakliye maliyetini de önemli ölçüde düşüreceğine” dikkat çekti.



Hafter, AFRICOM ile güvenlik ve askeri iş birliğini görüştü

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
TT

Hafter, AFRICOM ile güvenlik ve askeri iş birliğini görüştü

Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)
Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ve oğulları, LUO karargâhında AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson ile görüştü, 2 Aralık 2025. (LUO Genel Komutanlığı)

Kahire: Halid MahmudABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM) Komutanı General Dagvin Anderson, Libya ziyaretine devam ederek ülkenin doğusuna geçip Libya Ulusal Ordusu (LUO) Komutanı Mareşal Halife Hafter ile bir araya geldi. Anderson, başkent Trablus’ta Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde Washington’un askeri kurumların birleştirilmesi ve iki tarafın katılımıyla ilk kez düzenlenecek ortak askeri tatbikatların önemine vurgu yaptığını belirtmişti.

LUO Komutanlığı dün yaptığı açıklamada, Hafter’in Bingazi’de Anderson ile yaptığı görüşmede, ikili bağların güçlendirilmesi ve askeri iş birliği konularının ele alındığını bildirdi. Görüşmede özellikle terör ve aşırılık, insan kaçakçılığı ve yasadışı göçle mücadele alanlarında koordinasyon sağlanması, ayrıca ordu birliklerinin kapasitelerini artırmaya yönelik ortak eğitim programlarının geliştirilmesi konuları değerlendirildi. Bunun yanı sıra ekonomik ve ticari alanlardaki iş birliği fırsatları da görüşüldü.

Toplantıda Hafter, Libya ile ABD arasında çeşitli alanlardaki özel ortaklık ilişkilerini övdü.

Hafter’in ofisi, Anderson’un görüşmede taraflar arasındaki ilişkilerin derinliğine vurgu yaptığını ve ordunun, Libya’da güvenlik ve istikrarı artırmadaki başlıca rolünün bölge üzerinde olumlu etkileri olduğunu ifade ettiğini aktardı.

acdfgt
AFRICOM Komutanı General Dagvin Anderson, pazartesi günü Trablus'ta Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ile bir araya geldi. (ABD Büyükelçiliği)

Anderson, Trablus’ta UBH Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ile yaptığı görüşmede, ikili güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesi, bölgesel istikrarın sağlanması ve ABD’nin Libya ordusunun birleştirilmesine yönelik çabalarının desteklenmesi konularını ele aldı. Anderson, birleşik, egemen ve istikrarlı bir Libya’nın ABD ve diğer ortaklarla ekonomik iş birliğini artıracağını ve bunun Libya halkının yararına olacağını vurguladı.

ABD Büyükelçiliği, resmi X hesabından yaptığı açıklamada, Anderson’un Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ve Savunma Bakan Vekili Tuğgeneral Abdusselam ez-Zubi ile ayrı ayrı toplantılar yaptığını bildirdi. Toplantılarda, ortak askeri iş birliğinin genişletilmesi, Libya güvenlik güçlerinin profesyonelliğinin artırılması ve Libya’nın askeri kurumları birleştirme çabaları ele alındı. Anderson ayrıca, AFRICOM tarafından nisan ayında Sirte’de düzenlenecek Flintlock 26 tatbikatının, ülke genelindeki Libya güçlerini Afrika ve Avrupa’daki ortaklarla bir araya getirerek terör ve diğer tehditlere karşı kapasitelerini güçlendireceğini belirtti. Anderson, ABD’nin, Libya’nın bölünmüşlükleri aşarak güvenlik güçlerini birleştirme çabalarını desteklemeye devam edeceğini de taahhüt etti.

gty
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, belediye başkanlarıyla bir araya geldi. (UBH)

Diğer yandan Dibeybe, pazartesi akşamı belediye başkanlarıyla yaptığı toplantıda, yürütülen projelerde belirlenen takvimlere uyulmasının ve uygulamaların yüksek verimlilikle takip edilmesinin önemine vurgu yaptı. Dibeybe, bunun vatandaşların yaşamına olumlu yansıyacağını ve hükümetin kalkınma hedeflerine ulaşmasını sağlayacağını belirtti.

Dibeybe, toplantıda ayrıca yeni projelerin uygulanması talimatını verdi; bunların başında okul inşaatları yer alıyor. Yürütme birimlerinin başkanlarına, salı günü itibarıyla belediyelerle doğrudan toplantılar yaparak projelerin ilerleyişini takip etmeleri ve planlanan şekilde uygulanmasını sağlamaları talimatı verildi.

Toplantıya katılanların, hükümetin kalkınma ve hizmet dosyalarını yönetme çabalarını tam olarak desteklediğini, hükümet yaklaşımına bağlı kalacaklarını ve projelere desteğin süreceğini ilettikleri aktarıldı. Bu tutumun, vatandaşlara sunulan hizmetlerin iyileştirilmesine ve tüm sektörlerde yerel kalkınmanın güçlendirilmesine katkı sağlayacağı vurgulandı.

rtt
Önceki belediye seçim kampanyasından (Libya Yüksek Seçim Komisyonu)

Öte yandan Libya Yüksek Seçim Komisyonu, belediye meclisi seçimlerinin üçüncü aşamasının oylamasını bu ayın 13’ünde gerçekleştirme tarihini açıkladı. Bu aşama, ağırlıklı olarak ülkenin doğu ve güney bölgelerinde yer alan dokuz belediyeyi kapsıyor.

Yüksek Seçim Komisyonu, şu ana kadar 120 belediye meclisinden 60’ının seçimlerini tamamladı. Kalan belediyelerdeki seçimleri ise önümüzdeki yıl içinde tamamlamayı planlıyor.


Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

TT

Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

Sudan, Rusya'ya silah karşılığında deniz üssü ve altın teklif ediyor

Amerikan yönetimi Sudan’daki çatışmanın taraflarına ülkedeki savaşı durdurmaya yönelik bir yol haritasını kabul ettirmeye çalışırken, ABD ve Sudanlı kaynaklar, Port Sudan yönetiminin Rusya’dan silah desteği almak için Moskova ile temas kurduğunu bildirdi. Kaynaklara göre Port Sudan, gelişmiş silahlar karşılığında Rusya’ya Kızıldeniz kıyısında deniz üssü kurma imkânı ve maden ile altın yatırımları teklif etti. Bu durum, Sudan’daki savaşın, küresel ölçekte kritik öneme sahip deniz geçişlerinden birinde, ABD baskıları ile Rusya’nın cazip teklifleri arasında daha geniş bir güç mücadelesine dönüşmesi riskini artırıyor.

Bu gelişmelerle eş zamanlı olarak, ABD’nin Sudan’da ateşkes için hazırladığı yeni öneriye ilişkin daha fazla ayrıntı ortaya çıktı. Teklifin, İslamcı akım ve Müslüman Kardeşler’i dışarıda bırakan, askeri, insani ve siyasi alanları kapsayan üç paralel yol haritası içerdiği belirtildi.

Rusya için deniz üssü ve altın

ABD’nin yoğun diplomatik girişimleri sürerken, Wall Street Journal dün yayımladığı haberinde, geçici başkent olarak Port Sudan’ı kullanan hükümetin Rusya’ya Kızıldeniz kıyısında deniz üssü kurma ve maden ile altın alanlarında yatırım yapma teklifinde bulunduğunu aktardı. Habere göre bu teklif, Sudan ordusunun Rusya’dan gelişmiş silahlarla yeniden donatılması karşılığında yapıldı.

fvbg
Kızıldeniz'deki Port Sudan limanı (Getty Images)

Gazetenin adını vermediği Sudanlı yetkililere dayandırdığı habere göre, Sudan’ın Rusya’ya ilettiği teklif, 25 yıllık bir anlaşmayı kapsıyor. Buna göre Rusya, Port Sudan Limanı’nda veya Kızıldeniz kıyısındaki başka bir deniz tesisinde, aralarında nükleer güçle çalışan savaş gemilerinin de bulunduğu dört deniz unsurunu ve en fazla 300 askeri konuşlandırabilecek.

Amerikan gazetesi, böyle bir üssün Rusya’ya Süveyş Kanalı üzerinden geçen ve küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan deniz hattını izleme imkânı vereceğine dikkat çekti.

ABD uyarısı

Gazete ayrıca, üst düzey bir ABD yetkilisinin, Port Sudan ya da Libya’da kurulacak bir Rus askeri üssünün Moskova’nın güç kullanma kapasitesini artırabileceği ve daha az kısıtlamayla hareket etmesine yol açabileceği uyarısında bulunduğunu aktardı. Emekli Tümgeneral Mark Hicks’in değerlendirmesine göre ise böyle bir deniz üssü, Rusya’nın uluslararası konumunu güçlendirecek ve bölgedeki nüfuz alanını genişletecek.

fv
Sudan Ordusu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Bu gelişme, Port Sudan’daki askeri yönetimin yeni silah kaynakları arayışını sürdürdüğü bir dönemde ortaya çıktı. Gazetenin adını açıklamadığı bir Sudanlı yetkili, ülkenin gelişmiş silah sistemlerine ve hava savunma kapasitesine ihtiyaç duyduğunu, ancak bu tür bir anlaşmanın ABD ve Avrupa Birliği (AB) ile sorun yaratabileceğini belirtti.

Gazetenin değerlendirmesine göre Washington, savaşı durduracak ve sivil yönetime geçiş sürecini başlatacak bir yol haritasına odaklanırken, Port Sudan yönetimi ise Rusya ile yakınlaşmanın getireceği askeri ve ekonomik kazanımları önceliklendiriyor.

Ateşkes ve uluslararası mekanizma

Bu çerçevede, ABD’nin Sudan’da ateşkese yönelik yeni önerisine ilişkin ayrıntılar da ortaya çıkmaya devam ediyor. Al Arabiya’ya konuşan kaynaklar, teklifin askeri, insani ve siyasi başlıklardan oluşan üç paralel süreci kapsadığını ve İslamcı akım ile Müslüman Kardeşler’in bu süreç dışında tutulduğunu aktardı.

Mısır kaynaklarına dayandırılan habere göre, askeri başlık, ülke genelinde kapsamlı bir ateşkesi öngörüyor. Buna göre ateşkesten sonra geniş ölçekli bir insani operasyon başlatılacak, yardım kuruluşlarının erişimi sağlanacak ve temel hizmetler yeniden tesis edilecek. Ayrıca ateşkesi denetlemek üzere, sahada gözetim mekanizmalarına sahip bir uluslararası komite kurulması planlanıyor. Bu komite, insani koridorların güvenliğini sağlamak, sivilleri korumak ve olası ihlalleri takip etmekle görevlendirilecek.

cdfrgt
ABD Başkanı Donald Trump’ın Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Başdanışmanı Massad Boulos (AFP)

İnsani sürecin başarısı, ateşkesin kalıcılığına ve yardımın ülke geneline etkin biçimde ulaşmasına bağlanıyor. Buna göre sağlam bir ateşkes, insani operasyonların başlaması için temel koşul olacak; bu da yardım ekiplerinin erişimini kolaylaştırarak yerinden edilmiş kişiler ile mültecilerin güvenli dönüşü için gerekli ortamın hazırlanmasına katkı sağlayacak.

Siyasi sürece ilişkin öneri ise eski rejim mensupları ve İslamcılar hariç, sivil güçlerin öncülüğünde bir geçiş süreci öngörüyor. Bu süreç, ordunun ve Hızlı Destek Kuvvetleri’nin (HDK) ateşkese onay vermesiyle eş zamanlı olarak başlayacak ve savaşın sonlandırılmasına giden yolun ilk adımını oluşturacak.

Askeri alanda kapsamlı reform

Yol haritası ayrıca kapsamlı bir askeri reform sürecini de içeriyor. Buna göre Sudan İslami Hareketi ve Müslüman Kardeşler çizgisine yakın isimlerin ordu ve güvenlik kurumlarından çıkarılması, silahlı grupların entegrasyonu ve iki tarafla birlikte savaşan milis yapılanmalarının tasfiyesi planlanıyor. Amaç, sivil otoriteye tabi, birleşik ve profesyonel bir ordu ile yeniden yapılandırılmış güvenlik kurumları oluşturmak. Bu süreçte karar merciinin ordu veya HDK olmayacağı özellikle vurgulanıyor.

Öte yandan, eylül ayında ABD’li arabulucu Massad Boulos tarafından sunulan planın, Sudan hükümeti ile HDK temsilcilerine ateşkes ve kapsamlı bir insani süreç önerdiği biliniyor. Ancak Boulos 25 Kasım’da her iki tarafın da plana henüz onay vermediğini açıklamıştı.

Boulos o dönemde yaptığı açıklamada, tarafların ateşkesi ‘ön koşul olmadan’ kabul etmesinin önemine dikkat çekmiş; bunun can kayıplarını azaltmak, siyasi sürecin yeniden başlamasını sağlamak ve ülkenin sivil yönetime geçişi için gerekli koşulları oluşturmak açısından kritik olduğunu ifade etmişti.


Netanyahu, ABD elçisiyle Lübnan'daki durumu görüştü

Beyrut'un güney banliyölerinde son İsrail saldırısının gerçekleştiği yer (Şarku'l Avsat)
Beyrut'un güney banliyölerinde son İsrail saldırısının gerçekleştiği yer (Şarku'l Avsat)
TT

Netanyahu, ABD elçisiyle Lübnan'daki durumu görüştü

Beyrut'un güney banliyölerinde son İsrail saldırısının gerçekleştiği yer (Şarku'l Avsat)
Beyrut'un güney banliyölerinde son İsrail saldırısının gerçekleştiği yer (Şarku'l Avsat)

Papa 14. Leo'nun uçağı Beyrut'tan ayrılır ayrılmaz İsrail'e ait insansız hava araçlarının (İHA) yeniden şehrin semalarında uçmaya başlaması, ziyarete eşlik eden sakinliğin hesaplanmış, geçici ve ziyaretle ilgili kaygılarla dayatılan bir durum olduğunu gösteriyor.

İsrail Yayın Kurumu, Başbakan Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın, Lübnan'a yönelik İsrail tehditleri arasında, ABD elçisi Morgan Ortagus'la, Lübnan'ın başkenti Lübnan'a yapacağı ziyaret öncesinde bir araya geldiğini bildirdi.

Ayrıca İsrail ordusu sözcüsü Avichay Adraee, "X" hesabından paylaştığı videoda, "Hizbullah"ın 121. Birimi'nin, 2020'deki Beyrut limanı patlamasıyla ilgili ipuçlarını ortaya çıkarmak üzere oldukları için Joseph Skaff, Munir Ebu Racili, Joe Bejjani ve Lokman Slim olmak üzere dört önemli Lübnanlı ismin öldürülmesinin arkasında olduğunu söyledi.

Papa Leo, liman patlamasının yaşandığı yeri ziyaret ederek, patlamada hayatını kaybedenlerin ruhları için sessizce dua etti ve kendisini gözyaşlarıyla karşılayan, ellerinde sevdiklerinin fotoğrafları olan çok sayıda vatandaşla tokalaştı.