Stranger Things'in yeni sezonunun ilk bölümüne adını veren Hellfire Club'ın anlamı ortaya çıktı

Dizinin genç yıldızı Millie Bobby Brow kısa süre önce setteki arkadaşlarıyla nasıl tartıştığını anlatmıştı (Netflix)
Dizinin genç yıldızı Millie Bobby Brow kısa süre önce setteki arkadaşlarıyla nasıl tartıştığını anlatmıştı (Netflix)
TT

Stranger Things'in yeni sezonunun ilk bölümüne adını veren Hellfire Club'ın anlamı ortaya çıktı

Dizinin genç yıldızı Millie Bobby Brow kısa süre önce setteki arkadaşlarıyla nasıl tartıştığını anlatmıştı (Netflix)
Dizinin genç yıldızı Millie Bobby Brow kısa süre önce setteki arkadaşlarıyla nasıl tartıştığını anlatmıştı (Netflix)

Netflix’in sevilen dizisi Stranger Things’in merakla beklenen 4. sezonunun birinci bölümüne verilen "The Hellfire Club" (Cehennem Ateşi Kulübü) isminin anlamı açıklandı. 
Cuma, dizinin resmi Twitter hesabı bir dizi yeni oyuncunun kadroya dahil olduğunu duyurmuştu. Bunlar arasında daha önce Freddie Krueger karakterini canlandıran Robert Englund da yer alıyor. 
Daha önce bahsi geçen kulübe dair bir dizi ipucu içeren set fotoğrafları paylaşılmıştı. Keskin gözlü bir dizi hayranı kulübün logosundaki zarlara dikkat çekerek bunun Zindanlar ve Ejderhalar (D&D) oyununa atıfta bulunduğuna işaret etmişti. 
Screen Rant'in haberine göre dizinin yeni oyuncularından bir diğeri de Eddie Munson karakterini canlandıracak Joseph Quinn. Twitter paylaşımı Munson’ın Hawkins Lisesi’nin D&D kulübü Cehennem Ateşi Kulübü’nün başkanı olduğunu açığa çıkardı. 
Paylaşım esasen dizinin bütünü açısından hayli mantıklı olsa da hayranlardan bazıları kulübün logosunun çok daha gizemli bir dizi maceraya işaret edebileceğini düşünmüştü. 


Setten paylaşılan bir başka fotoğrafta da Dustin Henderson karakterini canlandıran Gaten Matarazzo kulübün logosunun bulunduğu siyah bayrağı dalgalandırıyordu. 
Bu gibi detayların yanı sıra Jim Hopper’a ne olduğu ve bunun Eleven’la ne gibi bir bağlantısının olacağı merak edilen bir başka gizem. Dizinin hayranlarından biri kısa süre önce Rusların Hopper’ı Eleven’a ulaşmak için yem olarak kullanabileceğini ileri sürmüştü. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
TT

Yeni bulgular Ortaçağ Avrupası'ndaki at eti tüketimine dair ezberi bozdu

Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)
Avrupa'da Hıristiyanlığın kabulüyle birlikte at eti tüketiminin azaldığı düşünülse de resmi bir yasağa dair bir kanıt yok (AFP)

Avrupa'nın bazı bölgelerinde Hıristiyanlığa geçildikten sonra bile at eti yenmeye devam edildiği ortaya çıktı. 

Hıristiyanlık öncesi Avrupa'da at eti tüketimi epey yaygındı. Bu alışkanlık Ortaçağ'da azalırken yazılı kaynaklar bunun başlıca nedeninin Hıristiyanlığın kabulü olduğunu öne sürüyor. Metinlere göre bu dönemde at eti yemenin "barbarlık" veya "kafirlik" olduğuna inanılıyordu.

Ancak İsveç'teki Stockholm Üniversitesi'nden László Bartosiewicz ve Macaristan'daki HUN-REN Beşeri Bilimler Araştırma Merkezi'nden Erika Gál'in araştırmasına göre daha farklı bir durum sözkonusu olabilir. 

Bulguları hakemli dergi Antiquity'de yayımlanan çalışmayı yürüten arkeologlar, Macaristan'da Ortaçağ'a ait 198 çöp çukurundaki kalıntıları inceledi. Bu çukurlar Macaristan'ın yanı sıra bugünkü Avusturya, Hırvatistan, Romanya, Sırbistan ve Slovakya'da yer alıyordu. 

Araştırmacılar hayvan kemiklerinin oranına göre atların besin olarak tüketilip tüketilmediğini anlamaya çalıştı. 

Nispeten yüksek sayıda kemik bulan ekip, bölge halkının Macaristan'ın MS 1000'de Hıristiyanlığı kabul etmesinden en az 200 yıl sonra bile muhtemelen at yemeye devam ettiğini düşünüyor. Özellikle kırsal bölgelerdeki at kemikleri, çukurlardaki çiftlik hayvanı kalıntılarının üçte birini oluşturuyordu. 

Ancak çöplüklerdeki kalıntılara göre at tüketimi, 1241-42 Moğol istilasının ardından düşüşe geçti. Araştırmacılar Macaristan'da at tüketiminin, 16. yüzyıldaki Osmanlı işgaliyle birlikte pratikte sona erdiğini öne sürüyor.

Arkeologlar 13. yüzyılda başlayan düşüşün, atların sayısının azalması ve besin yerine savaşlarda kullanılmasına öncelik verilmesinden kaynaklandığını tahmin ediyor. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Atlar değerli savaş ganimetleriydi ve hayatta kalan atlar muhtemelen yiyecek dışındaki amaçlar için yüksek talep görüyordu.

Ayrıca Moğol istilasında, Macaristan halkının kayda değer bir bölümünün ölmesi sonucu bölgeye batıdan göçler teşvik edilmişti. Bu grupların at yerine domuz eti tercih etmesinin de gözlemlenen düşüşte rol oynaması muhtemel.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak at eti tüketiminin dini sebeplerden değil, hayvanların sayısının azalması ve demografik değişimlerden kaynaklandığını savunuyor. Yeni çalışmada Macaristan'daki at eti tüketimi analiz edilse de Avrupa'nın farklı bölgelerinde de din dışındaki etkenler sözkonusu olabilir.

Ekip makalede "Belgelere dayanarak at eti tüketiminin terk edilmesi, genellikle Ortaçağ Avrupası'nda Hıristiyanlığın ortaya çıkışıyla ilişkilendiriliyor" diye yazıyor: 

Öte yandan açık bir yasağın yokluğunda (Yahudilik/İslam'daki domuz eti yasağı gibi), Avrupa genelinde at etinin bırakılmasında büyük ölçüde bölgesel çeşitlilikler görülüyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Popular Science, Antiquity