Kral Selman: Suudi Arabistan döngüsel karbon ekonomisi için ulusal bir program başlatacak

Kral Selman ‘Gezegeni koruma’ konulu etkinlikte konuştu (SPA)
Kral Selman ‘Gezegeni koruma’ konulu etkinlikte konuştu (SPA)
TT

Kral Selman: Suudi Arabistan döngüsel karbon ekonomisi için ulusal bir program başlatacak

Kral Selman ‘Gezegeni koruma’ konulu etkinlikte konuştu (SPA)
Kral Selman ‘Gezegeni koruma’ konulu etkinlikte konuştu (SPA)

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Suudi Arabistan’ın yenilenebilir enerji için büyük planları olduğunu söyleyerek, ülkenin döngüsel karbon ekonomisi için ulusal bir program başlatacağını bildirdi.
Kral Selman G20 zirvesi kapsamında video konferans aracılığıyla düzenlenen ‘Gezegeni koruma’ konulu etkinlikte yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı;
“Döngüsel karbon ekonomisi bağlamında gezegeni korumakla ilgili ikinci etkinlikte sizleri ağırlamaktan onur duyuyorum.
Salgının etkilerinden kurtulurken, insan gücünün artırılması yoluyla güçlü, kapsayıcı, dengeli ve sürdürülebilir bir ekonomi sağlayan, gezegeni koruyan ve 21. yüzyılın fırsatlarını herkes için yakalamayı içeren yeni ufuklar şekillendirecek koşulları yaratmalıyız.
Gezegeni korumak Suudi Arabistan için son derece önemlidir. Suudi Arabistan’da 2030 yılına kadar, elektrik üretmek için kullanılan enerjinin yüzde 50’sini temsil edecek yenilenebilir enerji kaynakları için büyük planlarımız var, buna rüzgar ve güneş enerjisi de dahil.
2012 yılında Ulusal Enerji Verimliliği Programı’nı başlattık. Çünkü bu, döngüsel karbon ekonomisi ilkesi çerçevesinde emisyonları azaltma çabalarının temel bir ayağıdır.
Suudi Arabistan, sürdürülebilirliği kapsamlı bir şekilde gerçekleştirmeye yönelik mevcut çabaları pekiştirmek ve hızlandırmak için Ulusal Döngüsel Karbon Ekonomisi Programı’nı başlatacak.
2040 yılına kadar bir milyar hektar bozulmuş araziyi sürdürülebilir bir şekilde koruma, geri kazanma ve yönetme gibi iddialı bir hedefin benimsenmesi çağrısında bulunduk.
NEOM bölgesindeki en büyük yeşil hidrojen tesisini geliştirmek için çalışıyoruz. Bu, SABIC tarafından inşa edilen dünyanın en büyük karbondioksit filtreleme tesisi ve Saudi Aramco’nun geliştirilmiş petrol geri kazanımı için yılda 800 bin ton karbondioksit emisyonu artırma planını da içeriyor.
Ülkeler, emisyonları azaltmak, yeniden kullanmak, geri dönüştürmek ve ortadan kaldırmak gibi döngüsel karbon ekonomisinin dört ayağı üzerinden enerji geçişleri için seçtikleri yollarla uyumlu teknolojileri benimseyebilecek ve geliştirebilecek.
Ekonomiyi geliştirmeye ve insan refahını artırmaya devam ederken diğer ülkeleri de iklim değişikliğini ele alan bu programın hedeflerine ulaşmak için bizimle çalışmaya çağırıyoruz.
G20 dönem başkanı olan Suudi Arabistan, iklim zorluklarının etkilerini azaltmak, enerji sistemlerini daha temiz ve daha sürdürülebilir hale getirmek, enerji piyasalarının güvenliği ve istikrarını artırmak amacıyla emisyonların kapsamlı ve entegre bir şekilde yönetilebileceği döngüsel karbon ekonomisini teşvik etti.”



Körfez ülkeleri, Katar'a yönelik saldırıların ardından ortak caydırıcılığı güçlendirmek için savunma hazırlıklarını yoğunlaştırıyor

(foto altı) Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (Şarku’l Avsat)
(foto altı) Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (Şarku’l Avsat)
TT

Körfez ülkeleri, Katar'a yönelik saldırıların ardından ortak caydırıcılığı güçlendirmek için savunma hazırlıklarını yoğunlaştırıyor

(foto altı) Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (Şarku’l Avsat)
(foto altı) Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (Şarku’l Avsat)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, altı KİK ülkesinin Katar’a yönelik iki saldırı sırasında dayanışma gösterdiğini ve ‘Körfez’in kaderinin bir, güvenliğinin tek’ olduğunu kanıtladığını vurguladı.

El-Budeyvi, bugün Manama’da düzenlenen KİK Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, konsey ülkelerinin, Katar’a yönelik İsrail saldırıları sonrasında düzenlenen Olağanüstü Ortak Savunma Konseyi toplantısının karar ve tavsiyelerini uygulamaya başladığını söyledi.

Buna bağlı olarak birçok ortak askeri tatbikatın gerçekleştirildiğini belirten el-Budeyvi, “Şu anda ortak deniz tatbikatları devam ediyor” dedi. Ayrıca, ortak caydırıcılık kapasitesini artırmak amacıyla özel askeri komite toplantılarının da sürdüğünü ifade etti.

KİK Genel Sekreteri, konsey ülkelerinin Katar’a yönelik iki saldırının ardından ülkenin güvenliği ve egemenliğini desteklemek için harekete geçtiğini hatırlattı.

İran, 23 Haziran 2025’te Katar’daki el-Udeyd Hava Üssü’nün de aralarında bulunduğu çeşitli Amerikan üslerine yönelik roket saldırıları düzenlemiş, bu saldırılar ABD’nin İran nükleer tesislerine yönelik harekâtına karşılık olarak gerçekleştirilmişti.

9 Eylül 2025’te ise İsrail, Doha’da Hamas heyetinin bulunduğu tesisi hedef alan hava saldırıları düzenledi.

El-Budeyvi, KİK’in Katar’ı destekleyen tutumunun, herhangi bir Körfez ülkesine yönelik tehdidin tüm konsey ülkeleri için doğrudan bir tehdit olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.

El-Budeyvi, KİK ülkelerinin Filistin konusundaki tutumunu da şu ifadelerle vurguladı: “KİK ülkeleri, bu meselenin merkezi önemini, işgalin sona erdirilmesi gerektiğini ve 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını desteklemektedir.”

El-Budeyvi, Suudi Arabistan’ın iki devletli çözümün uygulanmasına yönelik uluslararası çabalardaki liderliğini övdü ve Eylül 2025’te New York’ta düzenlenen uluslararası konferansın Filistin devletinin tanınmasına açık destek sunduğunu memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.

Genel Sekreter ayrıca, 14 Ekim 2025’te Şarm eş-Şeyh’te gerçekleştirilen Barış Zirvesi sonuçlarını ve Katar, Mısır, Türkiye ile ABD arasında imzalanan anlaşmayı olumlu karşıladı. El-Budeyvi, Gazze’de savaşın ilk aşamasının durdurulması sürecinin başlamasını ve tüm tarafların ateşkes anlaşmasına uymasının gerekliliğini vurguladı. El-Budeyvi ayrıca, KİK ülkelerinin Filistin halkına yönelik insani ve yardım desteğini takdir etti.

Uluslararası ortaklıklar

KİK Genel Sekreteri, konsey ülkelerinin politikalarının, siyasi istikrar, ekonomik kalkınma ve güvenlik iş birliğini bir araya getiren başarılı bir bölgesel iş birliği modeli sunduğunu belirtti. Bu sayede KİK, bölgesel ve uluslararası ortaklıklar için örnek bir platform haline geldi.

El-Budeyvi, 2025 yılında gerçekleştirilen uluslararası ortaklıklara da değinerek, 14 Mayıs 2025’te Riyad’da düzenlenen Körfez-ABD Zirvesi’nin başarılı geçtiğini aktardı.

Genel Sekreter ayrıca, 27 Mayıs 2025’te Malezya’nın Kuala Lumpur kentinde yapılan KİK-ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) Zirvesi ve Çin ile gerçekleştirilen üçlü zirveye de dikkat çekti. Konseyin 2025 yılı boyunca Arap ülkeleri, dost ülkeler ve uluslararası gruplarla 13 ortak bakanlar toplantısı düzenlediğini vurguladı.

Ekonomik entegrasyon

KİK Genel Sekreteri, ekonomik entegrasyon alanında önemli adımların atıldığını vurguladı. El-Budeyvi, Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulmasını, Katma Değer ve Özel Tüketim Vergisi Anlaşması’nda bazı maddelerin revize edilmesini, Körfez Sanayi Platformu’nun başlatılmasını ve Dördüncü Sanayi Devrimi Körfez Merkezi’nin uygulanmasına başlanmasını örnek gösterdi. Ayrıca, Gümrük Birliği projesinde ilerleme kaydedildiğini ve Gümrük Veri Değişim Platformu’nun 2026 yılında devreye alınacağını belirtti.

Genel Sekreter, ortak Körfez pazarının güçlendirilmesi, hizmet ticaretinin düzenlenmesi, mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması mekanizmaları ve Malezya ile Serbest Ticaret Müzakereleri’nin başlatılması gibi adımlara da dikkat çekti.

El-Budeyvi, birleşik düzenlemeler için Mevzuat Hazırlama Kılavuzu’nun yayımlandığını, yolsuzlukla mücadeleye yönelik Körfez rehberlerinin uygulandığını ve İnsan Hakları Konseyi nezdinde Körfez grubu için çeşitli kararların kabul edildiğini aktardı.

Güvenlik alanında ise Genel Sekreter, 2026-2030 dönemini kapsayan Körfez Güvenlik Stratejisi’nin kara para aklama suçlarıyla mücadeleye yönelik olarak onaylandığını belirtti. El-Budeyvi, 2027’de Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenecek Körfez/Uluslararası Güvenlik Konferansı hazırlıklarının sürdüğünü, Katar’da ‘Arabian Gulf Security 4’ tatbikatının planlandığını ve hava yolculuğunda ‘Tek Nokta’ uygulamasının ikili anlaşmalar çerçevesinde hayata geçirilmesi için hazırlıkların devam ettiğini açıkladı.


Budeyvi: Körfez ülkeleri ortak füze kalkanı kurulmasını görüşüyor

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
TT

Budeyvi: Körfez ülkeleri ortak füze kalkanı kurulmasını görüşüyor

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi,  yarın  (Çarşamba) Bahreyn’de yapılacak liderler zirvesine hazırlanan altı Körfez ülkesinin, füze saldırılarına karşı birleşik bir savunma sistemi oluşturmayı ve Konsey ülkelerini koruyacak ortak bir “füze kalkanı” kurmayı görüştüklerini açıkladı.

Budeyvi, Bahreyn’in başkenti Manama’da, 46. Körfez Zirvesi’nin başlamasından önce medya temsilcileriyle yaptığı söyleşide, ortak Körfez savunmasının, liderlerin çarşamba günü ele alacağı en önemli başlıklardan biri olacağını belirtti.

Bölgesel gerilim gölgesinde zirve

Genel Sekreter, zirvenin bölgedeki son gelişmeler ışığında gerçekleştiğini, özellikle Katar’ın İran ve İsrail tarafından düzenlenen iki saldırıya maruz kalmasının Körfez ülkelerini ciddi şekilde endişelendirdiğini ifade etti.

İran, 23 Haziran 2025’te Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü dâhil olmak üzere Katar ve Irak’taki bir dizi ABD üssüne füze saldırısı düzenlemişti. Tahran yönetimi bu saldırının, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini hedef alan operasyonuna bir yanıt olduğunu açıklamıştı.

Ardından 9 Eylül 2025’te İsrail savaş uçakları, Doha’da Hamas heyetinin müzakere ofisinin bulunduğu bir binayı hedef almıştı.

Budeyvi, bu saldırıların ardından Körfez İşbirliği Konseyi liderlerinin Doha’da dayanışma toplantısı düzenlediğini ve Körfez topraklarının benzer saldırılardan korunması için savunma bakanlarını olağanüstü toplantıya çağırdıklarını söyledi.

Beş maddelik savunma paketi

Genel Sekreter, Doha’daki toplantıda Körfez savunma bakanlarının beş savunma tedbiri üzerinde uzlaştığını açıkladı ancak bu önlemlerin ayrıntılarına değinmedi. Budeyvi, bu adımların, ortak Körfez askeri iş birliğini ilerletmeyi ve güçlendirmeyi hedeflediğini vurguladı.

Ayrıca Körfez ülkelerinin ortak bir füze kalkanı sistemi kurma yönünde çalışma yürüttüğünü söyleyen Budeyvi, bu konuda ilgili üretici ülkelerle müzakerelerin de yapıldığını belirterek, “Yakın zamanda bir çözüme ulaşmayı umut ediyoruz” dedi.

Serbest ticaret anlaşmaları gündemde

Budeyvi, medya toplantısında Körfez’in dünya ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları yapma çabalarına da değindi. Yakında Pakistan, Yeni Zelanda ve Güney Kore ile yeni serbest ticaret anlaşmalarının imzalanacağını açıkladı.

Birleşik Krallık ile yürütülen müzakerelerde ise önemli ilerleme kaydedildiğini belirten Budeyvi, anlaşmanın tamamlanması için “çok az bir bölümün kaldığını” ifade etti.

Genel Sekreter, Körfez–İngiltere ortaklığının uzun bir iş birliği ve karşılıklı güven tarihine dayandığını, gelecekte ise ortak çıkarlar temelinde daha kapsamlı siyasi koordinasyon, güvenlik ve savunma alanlarında iş birliği, ekonomik ve yatırım ortaklıkları ve kültürel değişimi içeren geniş bir ortaklık vadettiğini söyledi.

46. Körfez Zirvesi Bahreyn’de

Körfez liderleri, Bahreyn’de düzenlenecek 46. Körfez Zirvesi sırasında bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ayrıca Körfez ortak çalışma mekanizmalarının güçlendirilmesini ele alacak. Bu zirve, 25 Mayıs 1981’de Konsey’in kuruluşundan bu yana Bahreyn’in ev sahipliği yaptığı sekizinci KİK zirvesi olacak.


Veliaht Prens: 2026 bütçesi, vatandaşın menfaatini önceliyor

Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
TT

Veliaht Prens: 2026 bütçesi, vatandaşın menfaatini önceliyor

Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan, 2026 bütçesini onaylamak üzere oturuma başkanlık ediyor (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 2026 yılı bütçesinin “vatandaşın menfaatinin hükümetin önceliklerinin başında geldiğini” vurgulayarak, ülkede elde edilen büyük kazanımların “Allah’ın lütfuyla, ardından Kral Selman’ın yönlendirmeleri ve Suudi kadın ve erkeklerinin çabaları sayesinde” gerçekleştiğini söyledi.

Veliaht Prens, Bakanlar Kurulu’nun önümüzdeki yılın bütçesini onaylamasının ardından yaptığı açıklamada, Suudi ekonomisine ilişkin olumlu göstergelerin 2030 Vizyonu doğrultusunda yürütülen kesintisiz reformların devamı niteliğinde olduğunu belirtti. İlk tahminlere göre, 2026’da reel gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 4.6 oranında büyümesi bekleniyor. Bu büyüme; ekonomik büyümeyi sürüklemeye devam eden ve yüzde 4.8 artış kaydeden petrol dışı faaliyetlerle destekleniyor.

Veliaht Prens, hükümetin ekonomik büyümeyi destekleme ve mali sürdürülebilirliği koruma yönündeki çabalarını sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Hükümet, ekonomik büyümeyi güçlendirmek ve kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini korumak için küresel dalgalanmalara karşı yerel ekonominin direncini artıran sürdürülebilir kalkınma hamlelerine devam etmektedir. Bu yaklaşım, uzun vadeli planlamaya dayanan esnek ve disiplinli mali, ekonomik ve sosyal politikalar ile egemen borç stratejisi kapsamında finansman araçlarının yöntemsel kullanımını esas almaktadır.”

Muhammed bin Selman, 2030 Vizyonu’nun ilanından bu yana gerçekleştirilen yapısal dönüşümün; petrol dışı faaliyetlerde büyüme oranlarını iyileştirdiğini, enflasyonun küresel seviyelerin altında tutulmasına katkı sunduğunu, iş ortamının gelişmesini sağladığını ve özel sektörün kalkınmada daha etkin bir ortak hâline gelmesini teşvik ettiğini belirtti. Ayrıca Krallığın ekonomik ve yatırım merkezi olarak konumunu pekiştirdiğini vurguladı.

Veliaht Prens, “2026 bütçesi, hükümetin yerel ekonominin dayanıklılığını ve esnekliğini artırma yönündeki kararlılığını teyit ediyor. Krallık, ekonomik çeşitliliği artırmaya, yatırımları teşvik etmeye ve ekonomik dönüşüm sürecini 2030 hedefleriyle uyumlu şekilde hızlandırmaya devam edecektir” dedi.

Açıklamasında Kamu Yatırım Fonu’nun (PIF) 2030 Vizyonu’nun hedeflerini destekleme rolüne değinen Muhammed bin Selman, fonun stratejik ve gelecek vadeden sektörlerin geliştirilmesini, küresel ekonomik ortaklıkların güçlendirilmesini ve uzun vadede kamu maliyesinin sürdürülebilirliğinin desteklenmesini sağlayacağını ifade etti. Ayrıca Ulusal Kalkınma Fonu ve bağlı kalkınma fonlarının, devlet bütçesinin tamamlayıcısı olarak büyümeyi ve ekonomik çeşitliliği teşvik etme görevlerini sürdüreceğini söyledi.

Veliaht Prens, Krallığın insan kaynağına yatırım yapma, kapsamlı kalkınmayı gerçekleştirme, çeşitli alanlarda öncülük etme ve içte-dışta insani yardımları sürdürme konusundaki kararlılığını da vurguladı.