Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nden salgına karşı mücadelede kararlılık mesajı

Veliaht Prens Muhammed bin Selman G20 Liderler Zirvesi sonunda konuşma yaparken (Şarku’l Avsat)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman G20 Liderler Zirvesi sonunda konuşma yaparken (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nden salgına karşı mücadelede kararlılık mesajı

Veliaht Prens Muhammed bin Selman G20 Liderler Zirvesi sonunda konuşma yaparken (Şarku’l Avsat)
Veliaht Prens Muhammed bin Selman G20 Liderler Zirvesi sonunda konuşma yaparken (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz, Suudi Arabistan’ın G20 başkanlığını sırasında çabalarını daha güçlü, daha sağlam ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmeye adadığını vurguladı. Ayrıca bunun, Krallığın Vizyon 2030 projesi çerçevesinde tanık olduğu büyük ekonomik ve sosyal dönüşüme paralel olduğunu belirtti. 
Veliaht Prens, G20 Liderler Zirvesi sırasında G20'nin şu andan itibaren biri sanal, biri yıl ortasında olmak üzere iki zirve düzenlemeyi önerdiğini ve ülkesinin yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı herkes için aşı ve tedavi sağlamaya yönelik uluslararası çabaları adil ve uygun bir şekilde desteklemeye devam edeceğini vurguladı. Ayrıca bunu başarmak için uluslararası ortaklar ve önümüzdeki yıl G20 Başkanlığı’na gelecek İtalya ile birlikte çalışacaklarını kaydetti.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın açıklamaları, G20 Zirvesi'nin sona ermesinin ardından yaptığı G20 Başkanlığı açıklamasında geldi. Prens Selman, koronavirüs salgını ve sağlık, ekonomik ve sosyal alanları etkileyen sonuçları çerçevesinde yaptığı açıklamada, “Bu dönemde işbirliğimiz her zamankinden daha önemliydi. İnsan hayatının, geçim kaynaklarının korunması, pandeminin neden olduğu zararların azaltılması ve gelecekteki krizlerle mücadelede hazırlığın artırılması sorumluluğu konusunda ciddi şekilde birlikte çabaladık” ifadelerini kullandı.
Veliaht Prens, pandeminin sınır tanımadığını, tüm ülkelere ulaştığını ve dünyada yaşayan her insanı doğrudan veya dolaylı olarak etkilediğini, bunun da G20'nin oynadığı önemli rolün etkinleştirilmesini gerektirdiğini vurguladı. Bu amaçla, G20 Grubu’nun kuruluşundan bu yana bir ilk olarak tek bir başkanlık sırasında G20 liderlerinin iki kez bir araya geldiğini belirtti.
Prens Selman, tüm insanlığın tanık olduğu bu küresel tehditle mücadele etme konusunda şu değerlendirmelerde bulundu:
"Grubun ülkeleri, pandemi ve sonuçlarıyla başa çıkmak için eşi benzeri görülmemiş ve işbirliği içerisinde önlemler aldı. Bu istisna yılın sonuna gelmiş bulunuyoruz. G20 grubu bazı öncelikler belirledi ve bunu uygulamak için birlikte çalıştık. Bunların başında salgının sağlık, ekonomi ve sosyal alanlardaki etkilerini iyileştirmek ve hayatları, geçim kaynaklarını korumak ve en muhtaç grupları desteklemek için gerekli olan tüm önlemleri almak geliyor. Grup, bunu başarmak için aşağıdaki öncelikleri belirledi:

Gerekli kaynaklar
Veliaht Prens konuyla alakalı yaptığı açıklamada, "Koronavirüs ile mücadele etmek için ön saflarda bulunanlara derhal gerekli kaynakları sağladık" dedi. Ayrıca, pandeminin başlangıcında G20 ülkelerinin acil finansman ihtiyaçlarını karşılamak için özellikle teşhis araçları, aşılar ve etkili tedaviler geliştirilmesi amacıyla 21 milyar dolardan fazla taahhütte bulunduklarını belirtti. "Krallık, bu çabaları desteklemek için 500 milyon dolar katkıda bulundu."
Prens Muhammed bin Selman, açıklamasında şunları kaydetti:
“G20'de, koronavirüse karşı herkesin aşı, teşhis araçları ve tedavileri adil ve uygun maliyetli bir şekilde elde etmesi için uygun koşullar yaratmak amacıyla hiçbir çabadan kaçınmadık. Hala bunlar üzerinde çalışıyoruz.”

Olağanüstü önlemler
Veliaht Prens açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Ekonomilerimizi ve halklarımızı desteklemek için olağanüstü önlemler aldık ve bu yıl G20 eylem planının bir parçası olarak, şirketleri desteklemek ve bireylerin geçim kaynaklarını korumak için küresel ekonomiye 11 trilyon dolardan fazla para sağladık. Bu, G20 Grubu'nun daha önce eşi görülmemiş bir katkısı oldu. Ayrıca, işlerini ve gelir kaynaklarını kaybedenleri korumak için sosyal koruma ağlarını da genişlettik."

Acil durum desteği
Veliaht Prens, borçların ödenmesi durumunu askıya alma girişimine atıfta bulunarak şu ifadelerini kullandı:
"Pandemi, onlarca yıllık kalkınma çabalarını boşa çıkarmakla tehdit ettiği için dünyadaki en savunmasız ülkelere acil destek sağladık. Nüfusu bir milyarı aşan risk altındaki çoğu ülkenin borç yükünü azaltmak için 14 milyar dolardan fazla destek verdik. Ayrıca bu girişimi uzattık ve yeniden uzatma durumu gerektiren bir şey olup olmadığını görmek için durumu değerlendirmeye devam edeceğiz.”
"Buna ek olarak, gelişmekte olan ve düşük gelirli ülkelere yardım etmek için G20 Grubu ile birlikte çalışan kalkınma bankaları, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası  aracılığıyla 300 milyar dolardan fazla destek sağlandı. Gücümüz, birliğimizde yatıyor ve aslında bu G20’nin de dünya ülkelerinin tüm kıtalardan bir araya gelerek bu çağın acil zorluklarıyla mücadele edip bunlara karşı etkili ve ortak çözümler alması için kurulma amaçlarından biri. 

Salgınlardan korunma
Veliaht Prens, "Gelecekte olası pandemilerden daha iyi korunmanın öneminin artık farkındayız ve ayrıca bu krizden dersler almalıyız. Bunu başarmak için Krallık G20 Başkanlığı sırasında salgınlarla mücadeleye yönelik araçlara erişime katkıda bulunan bir girişim önerdi" dedi.
Girişimin 3 hedefe ulaşmayı amaçladığını belirten Veliaht Prens Muhammed bin Selman bunu, “Tüm bulaşıcı hastalıklar için teşhis araçlarının, tedavilerin ve aşıların araştırılmasını, geliştirilmesini ve dağıtımını teşvik etmek, küresel pandemiye hazırlık için uluslararası finansmanı teşvik etmek ve kolaylaştırmak, ayrıca dünyanın her yerindeki epidemiyologların eğitimini desteklemek” şeklinde açıkladı. 

Daha güçlü bir dünya inşa etmek
Prens Muhammed bin Selman, Krallığın G20 başkanlığı sırasında çabalarını daha güçlü, daha sağlam ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmeye adadığını vurguladı. “Bu, tüm vatandaşlarımızın, özellikle de kadın ve gençlerin 21. yüzyılın fırsatlarını yakalayarak güçlendirilmesini sağlamayı amaçlayan Krallığın 2030 vizyonu çerçevesinde kaydettiği büyük ekonomik ve sosyal dönüşümü ile paralel bir durum.”
Veliaht Prens'in bildirdiklerine göre, Suudi Arabistan’ın G20 başkanlığı çerçevesinde G20 üyeleri, küresel bir toparlanmanın temellerini atacak bir dizi hayati inisiyatif üzerinde anlaştılar. Prens Selman, bunların önümüzdeki on yıllar boyunca etkilerinin devam edeceğini umduğunu dile getirdi.

Riyad Girişimi
Muhammed bin Selman açıklamasının devamında şunları kaydetti:
"Dünya Ticaret Örgütü'nün reformu için gerekli desteği sağlamak üzere Dünya Ticaret Örgütü'nün geleceği konusunda Riyad girişimini başlattık. Ayrıca kaliteli eğitim ve finansal katılım sağlayarak kadınları ve gençleri güçlendirmeye yönelik çabaları sürdürdük. Krallık, başkanlığı sırasında çevreyi korumaya büyük önem verdi."
"G20 Grubu ile, ekonominin tüm sektörlerinde karbon emisyonlarının yönetimini iyileştirmek ve daha temiz, daha sürdürülebilir ve daha uygun fiyatlı enerjiye erişim sağlamak için döngüsel bir karbon ekonomisi yaklaşımı üzerinde anlaştık. Ayrıca arazi bozulmasını azaltmak ve mercan resiflerini korumak için G20 girişimini başlattık. Ayrıca, dünyadaki her bir insan için güvenli bir şekilde yönetilen temiz su sağlamak için toplu çabaları yoğunlaştırdık. artan talep ve çevresel baskıların olduğu bir zamanda herkes için gıda güvenliğini sağlamanın temel zorluğuyla mücadele ettik. 

İstisnai bir zorluk
“Bu zorluklarla geçen yılda G20 başkanlığını devralmak istisnai bir zorluk ve aynı zamanda gerçek bir onur oldu. Bu zirvenin, köklü tarihi, asil halkı ve müreffeh geleceğiyle gurur duyan bir ulusun öyküsünü anlatan başkent Riyad'da sanal olarak düzenlenmesini umuyorduk.”
Prens Muhammed bin Selman konuşmasında, "Bugün bu zirveyi sonlandırıyoruz. Salgının üstesinden gelmek için önlemler almaya ve ortak çalışmaya devam etmeye kararlıyız. Ülkelerimize ve genel olarak dünyaya umut ve güvence veriyoruz. Bu yıl başardıklarımızdan gurur duyuyoruz ve hala yapacak çok işimiz olduğunu biliyoruz" ifadelerini kullandı. Ayrıca, Krallığın koronavirüse karşı geliştirilen aşıların ve tedavilerin herkes için erişilebilir olması ve adil ve uygun bir şekilde sağlanmasıyla ilgili uluslararası çabaları desteklemeye devam edeceğini vurguladı.
Veliaht Prens, ülkesiyle bu taahhüdü paylaşan pek çok kişi olduğuna dikkati çekerek şunları kaydetti: 
“Bunu başarmak için önümüzdeki yıl uluslararası ortaklarımız ve G20'ye başkanlık edecek İtalya ile birlikte çalışacağız. Krallık, Grup üyeleriyle birlikte 21. yüzyılın zorluklarını ele almaya yönelik küresel çağrılara karşılık vermeye devam edecek. Önümüzdeki yıl G20 Başkanlığı’na gelecek İtalya için başarılar dilerim.”



Katar Başbakanı, İsrail'i rehineleri ihmal etmekle suçladı

TT

Katar Başbakanı, İsrail'i rehineleri ihmal etmekle suçladı

Katar Başbakanı, İsrail'i rehineleri ihmal etmekle suçladı

Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İsrail'in Doha'daki Hamas liderlerine saldırırken Gazze Şeridi'ndeki rehineleri görmezden geldiğini iddia etti, ancak yaklaşık iki yıldır süren savaşı sona erdirmek için çabalarını sürdüreceğini taahhüt etti.

Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin acil toplantısında, İsrail'in bu hafta Katar'ın başkentine hava saldırısı düzenleyerek ‘tüm sınırları aştığını’, ülkesinin egemenliğini ihlal ettiğini ve bölgesel barışı tehdit ettiğini söyledi.

Al Sani, “İsrail, bölgeyi zorla yeniden düzenlemeye çalışıyor. Ancak kan dökülmesini durdurmak için insani ve diplomatik rolümüzü tereddüt etmeden sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

frgthy
Katar’ın başkenti Doha'da Hamas liderlerine yönelik İsrail saldırısında hasar gören bina (Reuters)

Hamas liderleri Gazze'de ateşkes için ABD'nin önerisini görüşmek üzere toplanmışken, İsrail'in hava saldırısında en az altı kişi yaşamını yitirdi.

İsrail'in saldırısı, Katar, Mısır ve ABD'nin arabuluculuğunda yürütülen müzakereleri tehlikeye attı ve BM Güvenlik Konseyi'nin saldırıyı kınaması da dahil olmak üzere İsrail'in uluslararası izolasyonunu artırdı.

Katar Başbakanı, “Bugün İsrail'i yöneten aşırılıkçılar rehineleri umursamıyor, aksi takdirde bu saldırının zamanlamasını nasıl açıklayabiliriz?” dedi. Al Sani çarşamba günü geç saatlerde CNN'e verdiği demeçte, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ‘rehineler için tüm umutları yok etmekten’ doğrudan sorumlu olduğunu söyledi.

Buna yanıt olarak İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon şu ifadeleri kullandı: “Tarih, bu suça ortak olanlara merhametli davranmayacak. Katar ya Hamas'ı kınayacak, Hamas mensuplarını sınır dışı edecek ve onları adalete teslim edecek, ya da İsrail bunu yapacak” dedi.

Katar Başbakanı 15 üyeli konseye hitap etmeden önce, ABD dışındaki tüm ülkeler saldırı ve daha geniş bölgesel çatışmalardan İsrail'i sorumlu tuttu ve ülkenin rehinelerin geri dönüşünü sağlama konusundaki ciddiyetine ilişkin şüphelerini yineledi.

Pakistan’ın BM Daimî Temsilcisi Asım İftikhar Ahmed, “İşgalci güç olan İsrail'in barış olasılığını baltalamak ve yok etmek için her şeyi yapmaya kararlı olduğu açık. Olanlar, rehinelerin geri dönüşünün gerçekten bir öncelik olup olmadığı konusunda da ciddi soru işaretleri ortaya çıkarıyor” şeklinde konuştu.

ABD'nin BM Daimî Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea ise “Hiçbir üyenin bunu, İsrail'in rehineleri eve geri getirme taahhüdünü sorgulamak için kullanması uygun değildir” dedi.

78ı
Katar’ın başkenti Doha'da Hamas liderlerine yönelik İsrail saldırısının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Oturumun başında BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, İsrail saldırısının ‘dünyayı şok ettiğini’ ve Gazze Şeridi'ndeki savaşta ‘yeni ve tehlikeli bir sayfa açabileceğini’ söyledi.

DiCarlo şöyle devam etti: “Bu endişe verici bir adım oldu… Saldırının hedefi, ABD'nin Gazze'deki ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılmasına yönelik son önerisini ele almak için bir araya geldiği söylenen kişilerdi.”

Katar Başbakanı, ülkesinin ‘arabuluculuk ve anlaşmazlıkların barışçıl çözümünü’ tam olarak desteklediğini ve Katar'ın rolünün tüm dünyada takdir edildiğini söyledi. Al Sani, bundan sonraki adımlar hakkında herhangi bir ipucu vermedi.

“İsrail'in çatışması Hamas ile, Gazze halkı veya Katar devleti ile değil” diyen Danon, İsrail'in 7 Ekim 2023 saldırılarından sorumlu olanları her yerde takip etme hakkına sahip olduğunu vurguladı.

Katar Dışişleri Bakanlığı'na göre Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, BM'yi ziyaret etmenin yanı sıra bugün Beyaz Saray'da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile de görüşmeyi planlıyor. Katar ayrıca, saldırının ardından atılacak adımları görüşmek üzere önümüzdeki hafta Doha'da bir Arap Birliği-İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) zirvesi düzenleneceğini açıkladı.

frg78ı
ABD Başkanı Donald Trump, dün Pentagon'da düzenlenen 11 Eylül saldırılarının 24. yıldönümü töreninde konuşma yaptı. (AP)

Katar Başbakanı bugün üst düzey ABD'li yetkililerle görüşmeler yapmayı planlıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı dün geç saatlerde, Katar Başbakanı’nın Washington'daki Beyaz Saray'da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile görüşeceğini açıkladı. Politico ve Axios, Başbakan’ın ayrıca Başkan Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance ve ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile de görüşmesinin beklendiğini bildirdi. Trump salı günü, İsrail'in Katar'a saldırı kararının Başbakan Binyamin Netanyahu tarafından alındığını doğruladı ve Katar'a yapılan saldırının ABD veya İsrail'in çıkarlarına hizmet etmediğini vurguladı. Saldırıdan duyduğu memnuniyetsizliği dile getiren Trump, ocak ayında göreve başladığında İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşını sona erdireceğine söz vermişti, ancak bu hedefe halen ulaşılamadı.


BM Güvenlik Konseyi, İsrail'den bahsetmeden Katar'a yönelik saldırıyı kınadı

İsrail'in geçtiğimiz salı günü Doha'da düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail'in geçtiğimiz salı günü Doha'da düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (AP)
TT

BM Güvenlik Konseyi, İsrail'den bahsetmeden Katar'a yönelik saldırıyı kınadı

İsrail'in geçtiğimiz salı günü Doha'da düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (AP)
İsrail'in geçtiğimiz salı günü Doha'da düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Katar'ın başkenti Doha'ya yapılan son saldırıyı kınadı, ancak İsrail'in müttefiki ABD dahil 15 üye ülkenin tamamı tarafından onaylanan açıklamada İsrail'den bahsedilmedi.

Birleşik Krallık ve Fransa tarafından hazırlanan açıklamada, “BM Güvenlik Konseyi üyeleri gerilimin azaltılmasının önemini vurguladılar, Katar ile dayanışma içinde olduklarını ifade ettiler ve Katar'ın egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteklerini yinelediler” denildi.

Açıklamada ayrıca, “Üyeler, Hamas tarafından öldürülenler de dahil olmak üzere rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze'deki savaş ve acıların sona erdirilmesinin en önemli öncelik olmaya devam etmesi gerektiğini vurguladılar” ifadesi yer aldı.

7 Ekim 2023'te Hamas'ın saldırısı ve ardından İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı başlatmasından bu yana BM Güvenlik Konseyi, özellikle ABD'nin tekrar tekrar veto hakkını kullanması nedeniyle, büyük ölçüde herhangi bir adım atamadı.

Ancak ABD Başkanı Donald Trump, salı günü Katar'da Hamas liderlerini hedef alan hava saldırılarının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu nadir görülen bir şekilde eleştirdi ve saldırıdan duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi.

İsrail, Doha'ya düzenlediği hava saldırısında Hamas'ın siyasi liderlerini öldürmeye çalıştı. ABD'li yetkililer bu saldırıyı, ABD ve İsrail'in çıkarlarına hizmet etmeyen izole bir adım olarak nitelendirdi.

Hamas, saldırıda Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayye'nin oğlu da dahil olmak üzere beş üyesinin öldürüldüğünü açıkladı. Saldırı, ABD'nin desteklediği ateşkes ve yaklaşık iki yıldır süren savaşı sona erdirme çabalarını tehlikeye attı.

‘Dünyayı şok eden tehlikeli bir gerilim’

BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo dün yaptığı açıklamada, bu hafta Doha'da Hamas liderlerini hedef alan İsrail saldırılarının ‘dünyayı şok eden tehlikeli bir gerilim’ olduğunu söyledi.

İsrail saldırısını tartışmak üzere düzenlenen BM Güvenlik Konseyi toplantısında DiCarlo, saldırının Katar'ın güvenliği ve emniyeti için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirterek, Doha'yı ‘istikrar ve barış için önemli bir ortak’ olarak nitelendirdi.

DiCarlo, tarafları ‘bu hassas dönemde azami itidal göstermeye ve diplomasiye bağlı kalmaya’ çağırdı ve ‘Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varmanın her zamankinden daha acil olduğunu’ bildirdi.

Diğer yandan Cezayir'in BM Güvenlik Konseyi Daimî Temsilcisi Ammar bin Cami saldırıları kınayarak, İsrail'in sanki kanunların üstündeymiş ve sınırlar yokmuş gibi davrandığını söyledi. Bin Cami, İsrail'in yaptıklarının bir güç gösterisi değil, ‘aşırıcı bir hükümetin pervasız eylemleri’ olduğunu ifade etti.

Bin Cami ayrıca, İsrail'in Katar'a yönelik saldırısını ‘diplomasi ve arabuluculuğa yönelik bir saldırı’ olarak nitelendirerek, bu adımın İsrail’in Gazze konusunda bir anlaşma imzalamak istemediğini açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Bin Cami, BM Güvenlik Konseyi'nden İsrail'i caydırmak için mevcut tüm araçları kullanmasını istedi.

ABD'nin BM Daimî Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Dorothy Shea ise konuşmasında, Trump'ın Katar Emiri'ne açtığı telefonda, böyle bir şeyin kendi topraklarında bir daha olmayacağına dair güvence verdiğini söyledi ve ‘Katar'ın içinde tek taraflı bombardıman yapmanın İsrail veya ABD'nin hedeflerine ulaşmasına katkısı olmadığını’ bildirdi.

Ancak Shea, ‘Hamas'ı ortadan kaldırmanın takdir edilmeye değer bir hedef’ olduğunu düşündüğünü belirterek, Trump'ın rehineleri serbest bırakmak ve savaşı sona erdirmek istediğini söyledi. Shea ayrıca, Netanyahu'nun Trump'a barış istediğini garanti ettiğini de kaydetti.


İsrail güvenlik birimleri, Katar'daki Hamas liderlerine yönelik saldırının başarısız olduğuna giderek daha fazla inanıyor

İsrail'in Katar'ın başkenti Doha'ya düzenlediği saldırıda hasar gören bina (AP)
İsrail'in Katar'ın başkenti Doha'ya düzenlediği saldırıda hasar gören bina (AP)
TT

İsrail güvenlik birimleri, Katar'daki Hamas liderlerine yönelik saldırının başarısız olduğuna giderek daha fazla inanıyor

İsrail'in Katar'ın başkenti Doha'ya düzenlediği saldırıda hasar gören bina (AP)
İsrail'in Katar'ın başkenti Doha'ya düzenlediği saldırıda hasar gören bina (AP)

İsrail Kanal 12 televizyonu dün, güvenlik kurumlarının değerlendirmelerinin şu anda salı günü Doha'daki Hamas liderliğini hedef alan saldırının başarısız olduğu ve hükümetin saldırıların sonuçları konusunda ‘iyimser olmadığı’ yönünde olduğunu bildirdi.

Kanal, güvenlik kurumlarının aldığı son bilgilere göre operasyonda hedef alınan kişilerin çoğunun hayatta kaldığını açıkladı.

Kanal, güvenlik kurumlarının dün bakanlara İsrail'in ‘saldırının sonuçları konusunda iyimser olmadığını’ bildirdiğini ve benzer bir mesajın Washington'a da gönderildiğini belirtti.

Ancak Kanal 12 televizyonu, ismi açıklanmayan bir İsrailli yetkilinin, yetkililerin bazı hedeflerin öldürüldüğünü umduğunu söylediğini aktardı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre, güvenlik yetkilileri saldırıda kullanılan patlayıcıların yetersiz olup olmadığını veya Hamas yetkililerinin bombalar düşmeden önce hedef alınan binanın başka bir bölümüne geçip geçemediklerini belirlemeye çalışıyor.

Katar dün, Emir Şeyh Temim bin Hamad Al Sani'nin katılımıyla, Doha'daki Hamas liderlerini hedef alan eşi görülmemiş İsrail bombardımanında öldürülen altı kişi (beş Hamas mensubu ve bir Katarlı güvenlik görevlisi) için cenaze töreni düzenledi.