Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 8,2 arttı

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 8,2 arttı
TT

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 8,2 arttı

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 8,2 arttı

Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 8,2 arttı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ekim ayı Motorlu Kara Taşıtları verisini açıkladı. Buna göre ekim ayında 114 bin 426 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı. Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 62,0'ını otomobil, yüzde 16,1'ini motosiklet, yüzde 13,9'unu kamyonet, yüzde 5,0'ını traktör, yüzde 2,0'ını kamyon yüzde 0,5'ini minibüs, yüzde 0,4'ünü otobüs ve yüzde 0,1'ini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 8,2 arttı
Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre otomobilde yüzde 29,7, traktörde yüzde 6,4 artarken, özel amaçlı taşıtlarda yüzde 80,1, motosiklette yüzde 22,6, minibüste yüzde 21,5, kamyonda yüzde 15,4, otobüste yüzde 11,9 ve kamyonette yüzde 7,7 azaldı.

Trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 68,1 arttı
Ekim ayında geçen yılın aynı ayına göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı özel amaçlı taşıtlarda yüzde 235,9, kamyonda yüzde 132,9, kamyonette yüzde 113,7, traktörde yüzde 82,6, otomobilde yüzde 63,5, motosiklette yüzde 53,5, otobüste yüzde 6,5 artarken minibüste yüzde 13,7 azaldı.

Trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı Ekim ayı sonu itibarıyla 23 milyon 965 bin 229 oldu
Ekim ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı taşıtların yüzde 54,2'sini otomobil, yüzde 16,3'ünü kamyonet, yüzde 14,6'sını motosiklet, yüzde 8,0'ını traktör, yüzde 3,6'sını kamyon, yüzde 2,1'ini minibüs, yüzde 0,9'unu otobüs ve yüzde 0,3'ünü özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Ekim ayında 833 bin 754 adet taşıtın devri yapıldı
Ekim ayında devri(1) yapılan taşıtların yüzde 70,0'ını otomobil, yüzde 16,0'ını kamyonet, yüzde 5,8'ini motosiklet, yüzde 3,4'ünü traktör, yüzde 2,2'sini kamyon, yüzde 2,0'ını minibüs, yüzde 0,5'ini otobüs ve yüzde 0,1'ini özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

Ekim ayında 70 bin 934 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı
Ekim ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 15,3'ü Renault, yüzde 14,5'i Fiat, yüzde 10,9'u Volkswagen, yüzde 7,8'i Toyota, yüzde 5,3'ü Opel, yüzde 4,7'si Hyundai, yüzde 4,6'sı Skoda, yüzde 4,3'ü Ford, yüzde 3,8'i Peugeot, yüzde 3,3'ü Citroen, yüzde 3,1'i Audi, yüzde 3,0'ı Nissan, yüzde 3,0'ı Honda, yüzde 2,8'i Dacia, yüzde 2,5'i Kia, yüzde 2,4'ü BMW, yüzde 2,2'si Mercedes-Benz, yüzde 1,5'i Seat, yüzde 1,3'ü Volvo, yüzde 0,8'i Jeep ve yüzde 2,8'i diğer markalardan oluştu.

Ocak-Ekim döneminde 850 bin 969 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı
Ocak-Ekim döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı yüzde 57,5 artarak 850 bin 969 adet olurken, trafikten kaydı silinen taşıt sayısı yüzde 84,4 azalarak 39 bin 571 adet oldu. Böylece Ocak-Ekim döneminde trafikteki toplam taşıt sayısında 811 bin 398 adet artış gerçekleşti.

Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yüzde 50,0'ı benzin yakıtlıdır
Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan 480 bin 472 adet otomobilin yüzde 50,0'ı benzin, yüzde 41,2'si dizel, yüzde 5,5'i LPG yakıtlı olup, yüzde 3,3'ü elektrikli veya hibrittir. Ekim ayı sonu itibarıyla trafiğe kayıtlı 12 milyon 978 bin 106 adet otomobilin ise yüzde 38,3'ü dizel, yüzde 36,9'u LPG, yüzde 24,4'ü benzin yakıtlı olup, yüzde 0,2'si elektrikli veya hibrittir. Yakıt türü bilinmeyen(2) otomobillerin oranı ise yüzde 0,3'tür.

Ocak-Ekim döneminde en fazla 1401-1500 silindir hacimli otomobil kaydı yapıldı
Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan 480 bin 472 adet otomobilin yüzde 30,9'u 1401-1500, yüzde 24,5'i 1501-1600, yüzde 23,4'ü 1300 ve altı, yüzde 14,6'sı 1301-1400, yüzde 5,7'si 1601-2000, yüzde 0,8'i 2001 ve üstü motor silindir hacmine sahiptir.

Ocak-Ekim döneminde kaydı yapılan otomobillerin 229 bin 490'ı beyaz renklidir
Ocak-Ekim döneminde trafiğe kaydı yapılan 480 bin 472 adet otomobilin yüzde 47,8,'i beyaz, yüzde 26,5'i gri, yüzde 7,3'ü mavi, yüzde 7,0'ı kırmızı, yüzde 6,9'u siyah, yüzde 1,6'sı turuncu, yüzde 1,3'ü kahverengi, yüzde 0,7'si sarı, yüzde 0,2'si yeşil renkli iken yüzde 0,7'si diğer renklerdedir.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”